ortamın ciddiyeti nasıl olursa olsun gülme krizine girmek için yanınızda bakışla dahi birbirinin ayağını gıdıklayan bir tanıdık mutlaka vardır. Bunun dışında aklınıza düşen bir anı içinizde bir titreme yapar gülmemek için kotrolü sağlayabilirsin her ne kadar etlerin oynasada patlamazsın zannımca. Ha haldır haldır gülen kendini tutamayan çıkarmı çıkar. Ben severim kızmayın sahip çıkın o insana.
Bu olayı anlatınca büyük ihtimal linç yiyeceğim ama her başlığı gördüğümde o gün aklıma geliyor.
Sağlık sektöründeyim. Sabahları yatağından kalkıp gelemeyen hastalara biz mobil röntgen cihazı ile gideriz. Yine böyle bir nöbet gününün bitiş saatlerine yakın servisten çağırdılar, gittim. Yardımcı personel ile girdik odaya o hastayı kaldıracak ben kaseti koyacağım. Amca zaten belki 100 yaşında öldü ölmek üzere. Nöbetinde bitmesine dakikalar kaldı. Hepimiz pert haldeyiz. Arkadaş hastayı tuttu kaldırdı amca hık dedi öldü. Yakınlarını da dışarı çıkardık. Şimdi dışarı çıksam çıkamıyorum. Hemşireyi aradık oda telefonundan, geldi. Bir kızıyor bize( çünkü ex toplamak en az 1 saat ve tam nöbet bitimi) sabaha kadar ben amcayı yaşatmak için neler yaptım, şimdi sırası mıydı? Sanki amcayı biz öldürdük. Onun o halleri ben de sinirden sanırım gülme krizi başlattı. Hayır durduramıyorum. Dışarı çıkamıyorum. İnsanların cenazesi oldu. Gerçekten gülerken ızdırap çekmek ne kadar zor bir şeymiş o gün anlamıştım.
hali hazırda yaptığımız bir işi, amerikan pazarında da satabilmek için, orada bu işlerimize ön ayak olacak bir firma sahibiyle tanışıp, nasıl yürüteceğimizi konuşuyorduk. Neyse bana türk olduğu için daha iyi anlaşabileceğimizi söylediği birini atadılar, onla işleri yürütüyoruz. Ben enine boyuna her şeyi anlattım, yaparken yanında oldum falan. Girilen lokasyon çok önemli olduğu için, ben değil de, ona yaptırıyorum siteye girip yapması gerekenleri. İşte bu arkadaş da, her gün indirim vermesi gerekiyor. 15 gün oldu bir tane bile satış yok, komisyon toplandı, gerekli şeyler konuşuldu, sonra bana eldeki verilerle neden hala satış olmadığının izahını istediler. Bana verdikleri karadenizli arkadaş, indirimleri hep düne vermiş, kısaca hiç indirim girilmemiş sisteme. Hal böyle olunca da satış da olmamış. Cem yılmaz'ın dediği aklıma geldi, sizler fıkralardaki adamları şaka sanıyorsunuz ama ben bizzat tanıştım dediği. Çocuk da karadenizli, şivesi var, o kadar anlatmama rağmen hep düne vermiş olunca indirimi, ben gülmekten fırsat buldukça biraz biraz anlattım ama yok durduramıyorum gülmemi, bir yandan cem yılmazın şakaları aklıma geliyor, bir yandan karadeniz şivesi kulağımda çınlıyor, öte yandan bu elemana güvenip de 15 gün nasıl takip etmeden bırakmışım diye kendime kızıyorum falan. koca koca adamlar takım elbiseleriyle bana bakıp anlamaya çalışıyorlar, allahtan görüntülü konferanstı da, kendimi susturup müsade istedim gittim.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır. katkıda bulunmak istemez misin?