kadınları anlayamamak

siyah anka
cevabı basit olan ama insanın karmaşık yapısından çözemediği sorunsal.

efendim yapısı gereği erkek düzdür. stabildir. dehb olmadığı sürece kolay kolay bir duygu dalgalanımı olmaz.
kadın ise her saniyesi farklı bir canlıdır. bu canlıdaki dalgalanımları tespit edince çok rahat edersiniz. unutmayın düz bir varlık karışık bir varlığı anlamaya çalışıyor.

kural basit. kadın ilgi erkek övgü manyağıdır. bu kuralı hayatınızın belkemiği yapın sonra zaten işler çözülür. öküz olmanın alemi yok. azıcık ince olmayı öğrendiğinizde kadınları da anlarsınız merak etmeyin.
succulent
Erkekler çok düz mantık düşünürler genelde (istisnalar hariç), kadınlarda epey derin ve ince düşünürler anlaşmazlıkların en büyük sorunu orda çıkıyor. Aslında açık bir iletişim olsa iki cins arasında bu kadar problem kalmayacak. Kadınlar biraz daha komplike bu konuda
vicente
anlamak gerekmiyor çünkü çoğu kadın da erkekleri anlamıyor. burada önemli olan, kişinin doğru iletişimi kendisini anlayacak bir kadınla kurmasıdır. yoksa işler kötü gidince kadınlar kötü der, kadınlar beni anlamıyor der, saydırır durur.

bir diğer olay da kadınlara karşı irade göstermektir. kadınların, en azından çoğu diyelim, elbette ilgi bekler ve çok sevilmeyi isterler. ama zamanı geldiğinde aynı adamdan masadan kalkıp gitmesini, bazen küsmesini ve kendini çekmesini de beklerler. bu da onların bakış açısıyla gayet makul bir istektir.
violence
valla arkadaşlar biz de erkekleri anlamakta zorluk çekiyoruz da bu kadar büyütmüyoruz olayı. siz de çok takmayın bence.
ragazzo solo ragazza sola
Anlayamadığınız noktalarda sorabilirsiniz aslında.
Genel olarak insanlarla anlaşmanın yolu bu olabilir.
Ben de erkekleri anlamıyorum. Söylenenler de doğru. Bazen kendimi de anlamıyorum. Bu olur, bazen insanlar kendilerini de anlayamayabilir. O zaman da kendileri ile iletişim kurmaları gerekir.

Artık ormanda bizon avlamadığımız için iletişimi şu amaçla kullanıyoruz: birbirimizi anlamak. O zaman da bu amaçla kullanıyorduk tabii ama dertler daha somuttu. Şimdi daha soyut yerlerde geziniyoruz.

Bir psikiyatrist bana her türlü mental rahatsızlığın bir noktada düşünmeyi reddetmekle ilgili olduğunu söylemişti ve çok haklıydı.

İnsanları anlamak da anlamayı reddetmekle alakalı. O insan üzerine düşünmemekle. Ve bazen karşımızdaki insan anlaşılmak istemez. Anlaşılmamak onun kendisini korumasının ya da biricikliğini kendine ispatının bir yolu olabilir. Nedeni çok da mühim değil. Onu ilgilendirir. Bizim anlamamız gereken onun anlaşılmak istemeyişidir. Bunu anlamak ve kabullenmek çok temel sorunları çözer.
kendinitavuksanankartal
Küçüklüğümde Avon kozmetik ürünler satışı yapmak için annemle beraber çok sohbete gittiğim için ve aynı şeyleri tekrar tekrar dinlediğim için genel olarak bildiklerimi özetleyeyim.

1- Yaşlılar, genelde sağlık sorunlarından ve evlatlarından şikayet ediyorlar. Bunun içinde evlenmeyenlerin evlenmesi ve kuşak çatışmaları yer alıyor. Örneğin gelininin çocuğu büyütme şeklinden rahatsız oluyorlar. Çünkü onların yetiştiği çağdaki uygulamalar artık yok. Oğlu bekarsa ona kız bakıyor veya kızı bekarsa düzgün bir damat getirmesini bekliyorlar. Çünkü onların da kendi ailelerini kurmalarını bekliyorlar. İstekleri masumca olmasına karşın çağ onlara göre çok hızlı değişti. Artık tiktok ve instagram gibi uygulamaların olduğu çağda gençleri anlama konusunda onlar da şikayetçiler.

2- Orta Yaştakiler grubunda biraz çeşitlilik var, mesela çalışmayan ev hanımı kadınların en büyük endişesi güvencesizlik. İş hayatına atılmadıklarından dolayı kendilerini eksik hissediyorlar. Sosyal medya en büyük psikolojik darbeyi bu gruba vurdu diyebilirim. Eskiden ev hanımının çevresi de ev hanımıydı ve benzer ekonomik koşullarda arkadaşları ile takıldığı için dış dünyadan haberdar değildi. Şimdi ise eve kapatılmış hissediyorlar, iş tecrübeleri yok ve ilerde kocaları ile problem yaşarlarsa veya kocaları ölürse durumum ne olacak diye düşünüyorlar. Bu sebeple boşanamayanlar var. Kocasının hatalarını kabullenenler var. Hele bir de küçük çocuklar varsa.

Evli ve çalışan kadınların en büyük problemi elbette kocaları. Evlenmeden önce ve evlendikten sonra diye ayrım yapıyorlar. İlgilenmediğinden şikayetçiler. İlaveten çocuk varsa bolca okul muhabbeti yaparlar. Öğretmenleri, sınıftaki diğer öğrencileri hatta diğer velilerin ne yaptıklarını anlatırlar.

Evlenmemiş orta yaşlılar ise sonuca varmayan ilişkilerinden şikayetçiler. Genelde evlenilecek erkek bulamıyorum derler. Nişanlanmış ama evlenememiş, söz takmış ama atmış vs vs. Bunun sebebini de genelde şuna bağlıyorum. Erkeklerin iyi nitelikteki popülasyonunu yakalayan kızlar zaten evleniyorlar. Bu kızlara da kalanlar kendileri gibi evlenememiş veya bir şekilde sıkıntısı olan insanlar oluyor. Adam yakışıklı ama işi gücü oturmamış, işi gücü var ama kişiliği zayıf, işi gücü var kişiliği güçlü ama manyak vs vs .

3- Genç kızlar neden okumaları ve iş sahibi olmaları gerektiğini hem ailelerinden hem de çevresel koşullardan öğrendiler. Ama ekonomik koşullardan dolayı okumanın değer görmediğini de anlıyorlar. Esasında ben bir ikilemde olduklarını düşünüyorum. Okusa ve yıllarını verse değer görmeyecek, okumazsa ise hayatı annesi gibi olacak ve aynı güvencesizlik sorunu ile karşı karşıya kalacak.

İlişkilere geldiğimizde ise her şeyin kolaylaştıgı ve amerikan rüyasının bittiği bir çağda erkeklere düşman olmaları adına çok fazla bombardımana maruz kalıyorlar. Kendi kardeşimin bile üniversitede erkek düşmanı düşünceleri az çok benimsediğini konusmalardan farkettim. Birkaç saat düşüncelerinin neden yanlış oldugunu ve erkeklerin de kendi sorunlarını anlatınca nötre döndü.
Erkeklerin sadakatsiz ve asalak canlılar olduguna inandırılan büyük bir kesim var. Kendi başımıza her şeyi yaparız diye bir özgüvenleri var. Erkekler olmasaydı toplum daha iyi olurdu diyenleri de gördüm.Bence bunun en büyük nedeni de çogu erkeğin simp haline gelmesi. Kız kendisine gelen iletilere ve isteklere bakıp diyor ki * ezik lan bu erkekler* diyor.

Eğer karşındakini senden düşük görüyorsan nasıl sevebilirsin ki ? nasıl eşit olarak eş kabul edebilirsin ki ? Bu da onlar adına büyük bir problem. Aile kurumunun genc yorumu neredeyse yok. Çünkü modern çağda aile kurumuna da ihtiyaçları yok diye düşünüyorlar. Ta ki evlenmemiş orta yaşlara gelene kadar.

Bir erkek olarak kadınlardan anladıklarımı anlatabildiklerim bu kadar.



neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol