Yaşam bilgeliğine kavuşmanın yoludur.
felsefe
ölümü iyi tasvip edenlerin uzun uğraşlarla bulduğu ölümsüz düşünce.
Felsefe sonsuzluk demektir. Düşünmeye dayalıdır. İnsansa düşünmeden duramaz.
Sorgulama sanatı. Sorgulama yapan insanların tutunduğu bilim dalı.
(bkz: felsefeci)
(bkz: felsefe yapmak)
(bkz: felsefeci)
(bkz: felsefe yapmak)
İnsanlık tarihinin uzun döneminde bilimle birleşik olan kavram. Bilimle sonradan yolları ayrılmıştır fakat ikisi de birbirinden beslenir.
Tabi her felsefi sistem iyi değildir, hatta çoğu zırvadır, zaman kaybıdır.Varoluşçular,stoacılar, antik yunan idealistleri uzak durulması gereken grupların başında gelirler.hiçbir bok anlatmazlar,lafı geveleyip dururlar, sağlam bir felsefi sistemleri yoktur, temellendiremezler.
İyi filozof söylememi istiyorsanız,demokritos, Herakleitos,Epicurus,Marx,Althusser,Adam Smith okuyabilirsiniz.
Tabi her felsefi sistem iyi değildir, hatta çoğu zırvadır, zaman kaybıdır.Varoluşçular,stoacılar, antik yunan idealistleri uzak durulması gereken grupların başında gelirler.hiçbir bok anlatmazlar,lafı geveleyip dururlar, sağlam bir felsefi sistemleri yoktur, temellendiremezler.
İyi filozof söylememi istiyorsanız,demokritos, Herakleitos,Epicurus,Marx,Althusser,Adam Smith okuyabilirsiniz.
felsefe, hayatı anlama ve anlamlandırma çabası içerisinde olan, merak duygusunun ön planda olduğu, kavramları açımlama ve anlamlandırmaya çalışan, bunun yetersiz olduğu durumlarda yeni kavramlar ortaya koyan, sistematik bir disiplindir. Sistematik olmasını mantık ilmine borçludur.
Felsefeyi bir yerlerden üfürmek olarak anlaşılmasının sebebi ise, herkesin bu alanda yazıp çizebileceği sanrısıdır. Oysa felsefeye hakim birisi anında anlayacaktır. Felsefenin konuları da ilgi çekici ve güzel olduğu için, her insanın az çok konuşmak istemesi anlaşılabilir, böyle durumlar da çoğalınca, neyin ne olduğu tam kestirilemiyor ve tam olarak bu nedenle felsefe mabaddan sallamak gibi bir şey olarak görülüyor.
Çoğu mecrada gördüğüm kadarıyla bazı bilim şakşakçıları felsefenin bilim olmayışından dolayı felsefeyi karalamaya çabalıyorlar. Bilim denilen alan o kadar sınırlayıcı bir kapsama sahip ki, felsefenin kendisi bilim gibi sınırlayıcı bir alana dahil olmayı istemez zaten, olamadığından değil. Kaldı ki onu deneyen analitik felsefe gibi ekoller de olmuştur. Koskoca varlık alanını sadece görüp, ölçülebilinene indirgemek evreni anlama çabasında büyük bir bakış açısı kaybına sebep olur. Bu bilimi asla kullanmadığı anlamına da gelmez bu arada. Biraz bilim tarihi okumuş birisi, zaten bilimsel paradigmaların nasıl ilerlediğini görüp, çoğu bilimsel tezin de, esasında bir varsayım, tabiri caizse, destekli sallama olduğunu anlayacaktır. Yani hayatta yüzde yüz bilim olan çok az şey vardır. Matematik bile, kuralları önceden belli, postülatlarla ilerlediği için, hiç sarsılmaz ve hep düzgün sonuçlar verir yoksa bilimle bezendiği için falan değil.
Uzun lafın kısası, kendine entelektüel diyen birisi, hangi alanda olursa olsun, felsefeden de nemalanır. Phd. açılımı bile "Doctor of Philosophy"den gelir.
Felsefeyi bir yerlerden üfürmek olarak anlaşılmasının sebebi ise, herkesin bu alanda yazıp çizebileceği sanrısıdır. Oysa felsefeye hakim birisi anında anlayacaktır. Felsefenin konuları da ilgi çekici ve güzel olduğu için, her insanın az çok konuşmak istemesi anlaşılabilir, böyle durumlar da çoğalınca, neyin ne olduğu tam kestirilemiyor ve tam olarak bu nedenle felsefe mabaddan sallamak gibi bir şey olarak görülüyor.
Çoğu mecrada gördüğüm kadarıyla bazı bilim şakşakçıları felsefenin bilim olmayışından dolayı felsefeyi karalamaya çabalıyorlar. Bilim denilen alan o kadar sınırlayıcı bir kapsama sahip ki, felsefenin kendisi bilim gibi sınırlayıcı bir alana dahil olmayı istemez zaten, olamadığından değil. Kaldı ki onu deneyen analitik felsefe gibi ekoller de olmuştur. Koskoca varlık alanını sadece görüp, ölçülebilinene indirgemek evreni anlama çabasında büyük bir bakış açısı kaybına sebep olur. Bu bilimi asla kullanmadığı anlamına da gelmez bu arada. Biraz bilim tarihi okumuş birisi, zaten bilimsel paradigmaların nasıl ilerlediğini görüp, çoğu bilimsel tezin de, esasında bir varsayım, tabiri caizse, destekli sallama olduğunu anlayacaktır. Yani hayatta yüzde yüz bilim olan çok az şey vardır. Matematik bile, kuralları önceden belli, postülatlarla ilerlediği için, hiç sarsılmaz ve hep düzgün sonuçlar verir yoksa bilimle bezendiği için falan değil.
Uzun lafın kısası, kendine entelektüel diyen birisi, hangi alanda olursa olsun, felsefeden de nemalanır. Phd. açılımı bile "Doctor of Philosophy"den gelir.
Sadece belli felsefi kuramlar öğrenilmelidir.çoğu zırvalıktır.
en sevdiğim dönemler antik yunan ve 19-20.yüzyıl avrupa felsefesidir.
en sevdiğim dönemler antik yunan ve 19-20.yüzyıl avrupa felsefesidir.
Türkiyedeki ilgilenen kesim ekseriyetle cahildir. Genelde birkaç filozof öne çıkarılır. Bunlar platon, niçe, sartre gibi görüşleri değil 21.yüzyılda, herhangi bir zaman diliminde geçerli olmayan filozof(?) grubudur. Bu felsefe takipçileri Felsefeyi diğer alanlardan bağımsız olarak görürler fakat felsefe esasen bilimle, tarihle içiçe olan, teorinin ve pratiğin zorunlu olduğu bilgi yolculuğudur,doğrudan ekonomik örgütlenme biçiminden etkilenir ve bundan bağımsız düşünülemez. Pratikte geçerliliği olmayan felsefi kuramlar tarihin çöplüklerine atılmalıdır. Yukarıda saydığım filozof(?) grubunun görüşleri buna örnektir.
"koskoca niçeyi, sartre'ı milyonlar okumuş, sen kimsin ki çıkıp böyle konuşuyorsun, o filozofların bir ağırlığı var, ne haddine" diyecek olursan da şunu diyebilirim, zamanına göre sivri filozoflardı, belli eserler üretiler ama doğru düzgün felsefi kuramları yok, yazdıkları şeyler çok gereksiz,çok idealistler. Tüm kitaplarını okumana da gerek yok. Sen hinduizme karşısın ama tutup da onların kutsal yazılarını okudun mu, hayır, hepiniz okumadan reddettiniz çünkü ana fikir dandik, uzaktan kendini belli ediyor. Ana fikir dandikse ayrıntıyı okumaya gerek yok."sen koskoca platona, niçeye nasıl dandik diyebilirsin" diyecek olursan ona da bir sözüm var. Çünkü sanıldığı kadar Koskoca değiller. Sadece zamanına göre sorgulayan, sivri ve zeki insanlardı ama yine de yanlış düşünüyorlardı.
"koskoca niçeyi, sartre'ı milyonlar okumuş, sen kimsin ki çıkıp böyle konuşuyorsun, o filozofların bir ağırlığı var, ne haddine" diyecek olursan da şunu diyebilirim, zamanına göre sivri filozoflardı, belli eserler üretiler ama doğru düzgün felsefi kuramları yok, yazdıkları şeyler çok gereksiz,çok idealistler. Tüm kitaplarını okumana da gerek yok. Sen hinduizme karşısın ama tutup da onların kutsal yazılarını okudun mu, hayır, hepiniz okumadan reddettiniz çünkü ana fikir dandik, uzaktan kendini belli ediyor. Ana fikir dandikse ayrıntıyı okumaya gerek yok."sen koskoca platona, niçeye nasıl dandik diyebilirsin" diyecek olursan ona da bir sözüm var. Çünkü sanıldığı kadar Koskoca değiller. Sadece zamanına göre sorgulayan, sivri ve zeki insanlardı ama yine de yanlış düşünüyorlardı.
"felsefe sadece gerçekle uğraştığı izlenimi verir ama belki de düşlemleri dile getirir, edebiyatsa sadece düşlemlerle uğraştığı izlenimini verir ama belki de gerçekleri dile getirir." diderot
aslında felsefe dediğimiz şey sorgulama ve insan hayal gücünün sınırsızlığını gösterme gücüdür. zamanın eskisinden yenisine uğraşıları en başından beri var olarak bilimleri doğurmuş ve mitolojik ögelerle beslenerek zenginleşmiş bir yapıda olmasına olmasına rağmen asla sistematik bir yapıda olamamıştır. her zaman bir yığılma halinde ilerlemiş ve belki de bu sayede özüne ulaşma imkanı doğurmuştur.
felsefe aslında kafa açma işidir ve kafası çalışmayan ya da kafasının çalışmasını acı verici bulan insanlar tarafından hakir görülerek dövülse de bugünkü yaşanan durumu en iyi şekilde gösteren bir fenerdir.
sorgulamak ve düşünmek cevaplardan çok daha önemlidir çünkü cevap bir sonken sorgulamalar ve düşünceler sınırsızdır. hayal gücümüz gibi en çok saçmalamaları da yapabileceğimiz ama en mantıklı çıkarımları yapabileceğimiz bir yolculuktur.
aslında felsefe dediğimiz şey sorgulama ve insan hayal gücünün sınırsızlığını gösterme gücüdür. zamanın eskisinden yenisine uğraşıları en başından beri var olarak bilimleri doğurmuş ve mitolojik ögelerle beslenerek zenginleşmiş bir yapıda olmasına olmasına rağmen asla sistematik bir yapıda olamamıştır. her zaman bir yığılma halinde ilerlemiş ve belki de bu sayede özüne ulaşma imkanı doğurmuştur.
felsefe aslında kafa açma işidir ve kafası çalışmayan ya da kafasının çalışmasını acı verici bulan insanlar tarafından hakir görülerek dövülse de bugünkü yaşanan durumu en iyi şekilde gösteren bir fenerdir.
sorgulamak ve düşünmek cevaplardan çok daha önemlidir çünkü cevap bir sonken sorgulamalar ve düşünceler sınırsızdır. hayal gücümüz gibi en çok saçmalamaları da yapabileceğimiz ama en mantıklı çıkarımları yapabileceğimiz bir yolculuktur.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?