Hoca Nasreddin Efendi Akşehir'de bir gün vaaz için kürsüye çıkıp:
— Ey mü'minler! Ben size ne söyleyeceğim bilir misiniz? Demiş.
Cemaatin "Bilmeyiz" demeleriyle Hoca:
— Siz bilmeyince ben size ne söyleyeyim, deyip kürsüden iner, bırakır gider.
Yine bir gün kürsüye çıkıp evvelki sualini tekrar edince bu sefer de cemaat "Biliriz" derler. Hoca:
— Madem ki biliyorsunuz, o surette benim söylemekliğime ne lüzum kalır? Der, yine çekilir gider.
Cemaat hayrette kalarak:
— Efendi bir daha kürsüye çıkarsa kimimiz bilir, diğer kimimiz bilmeyiz diyelim, diye karar verirler.
Hoca yine bir gün kürsüye çıkıp ahaliye evvelki sualini tekrar ederek "Kimimiz biliriz, kimimiz bilmeyiz" cevabını alınca, ciddiyetine hiç halel getirmeyerek:
— Ne kadar âlâ, öyle ise bileniniz bilmeyeninize anlatsın, demiş
bilenler bilmeyenlere anlatsın
(bkz: #12238) (olabilir olmayabilir az önce her gördüğüme inanmamam gerektiğini öğrendim ama olsun.)
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?