Demin kendime güzel bir çorba bir de çay yapmışım masamı kurmuşum ama elimde telefon burada takılıyorum.
Neyse efendim tabağa çorba koymak yerine hatayla çay koyuyordum ki biraz geç de olsa fark ettim :d
evde dalgınlıkla yapılan bazı şeyler
Bugün çay koyarken altını yakmayı unutmuşum gaz kokusunu sonradan fark etmesem sigara yakayım derken havaya uçacaktım.
Gece yarısı uykulu gözlerle buzdolabın kapağını açıp yiyecek yada içecek biseyler arıyordum uzun süre batıktan sonra hiç bisey almadan geri yatağa girmiştim. 2-3 dakika sonra kedi sesi gelmeye başladı derinlerden😂 yavru kedi ben buzdolabiyla aşk yaşarken dalmış dolabın içine. Allahtan uykuya dalmadan duydum sesini, top patlasa uyanmayanlardanım 🤤 yavrucak donarak can verebilirdi yoksa 😑
Çoğu zaman olduğu gibi ofisten eve oldukça geç geldim. Evde hazır yemek yok. Hadi dedim yumurta kırayım. tavayı kızdırdım Tereyağını koydum, yumurtaları tavaya kırdıktan sonra tezgah üstü çöpüne atarken taşıma esnasında kabukta kalan akı tezgaha damlamasın diye o küçük, şirin çöp kovasını tavaya olabildiğince yaklaştırdım.
ve olaylar silsilesi başladı. (kafa günün yoğunluğuyla dalgın, bir yandan background'da yarının iş programını yapıyor)
yumurtayı tavanın kenarına vurarak kırdım ve içini çöpe boşalttım. (evet doğru duydunuz çöpe). sonra iki elimdeki yumurta kabuklarıyla göz göze geldik.
gayet “cool” bir edayla hafifçe gülümseyip, hiç bir şey olmamış gibi ikinci yumurtayı alıp yine aynı yöntemle kırdım ve içini yine çöpe boşaltıp, elimdeki o lanet olası kabuklarla tekrar baş başa kaldım.
sonra neden başka bir iş seçmedim ki diye kendime gayet sunturlusundan bir küfür sallayıp, sonraki günün programını kafamdan kovaladım ve tezgah üstü çöpü olay mahallinden uzaklaştırarak iki yumurta kaybıyla hayatıma devam ettim. nasıl bir hayatsa artık…
ve olaylar silsilesi başladı. (kafa günün yoğunluğuyla dalgın, bir yandan background'da yarının iş programını yapıyor)
yumurtayı tavanın kenarına vurarak kırdım ve içini çöpe boşalttım. (evet doğru duydunuz çöpe). sonra iki elimdeki yumurta kabuklarıyla göz göze geldik.
gayet “cool” bir edayla hafifçe gülümseyip, hiç bir şey olmamış gibi ikinci yumurtayı alıp yine aynı yöntemle kırdım ve içini yine çöpe boşaltıp, elimdeki o lanet olası kabuklarla tekrar baş başa kaldım.
sonra neden başka bir iş seçmedim ki diye kendime gayet sunturlusundan bir küfür sallayıp, sonraki günün programını kafamdan kovaladım ve tezgah üstü çöpü olay mahallinden uzaklaştırarak iki yumurta kaybıyla hayatıma devam ettim. nasıl bir hayatsa artık…
Filtre kahve makinasına kahve koymadan demlemeye almak.
Hangi odaya gideceğini unutup birkaç saniye ortada dikilmek.
Mutfağa götüreceğim tabağı balkona götürmek...
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?