faydacılık kavramı

succulent
İnsan bukalemundur; doğasının yasası gereği barındığı yerin rengine bürünür. Çevresindeki etkiler tercihlerini, sakındıklarını, beğenilerini, siyasi görüşünü, ahlakını, inancını yaratır. Bunların hiçbirini kendi yaratmaz. Kişinin aklına ve duygularına etki edip ona ideallerini kazandıran, onu yola koyan (iyi, kötü, kolay, zor vs. nasıl bir yol olduğu fark etmeksizin) ve yoldan çıkmamasını sağlayan çevresidir. Eğer yoldan çıkacak olursa en çok sevip saydığı, onayına değer verdiği kimselerce dışlanır.

Mark twain- insan nedir? Kitabından alıntıyla başlamak istiyorum.


John Stuart Mill Bilinen faydacı ahlakın en bilinen isimlerindendir. Ona göre; Seçim yapmanın insan için zorlu bir süreç haline gelmesinin temel nedeni, seçim yapmanın doğasında bulunan doğru ile yanlış, iyi ile kötü arasında bir karar verme sürecini barındırmasıdır. Bu sürecin içerisine doğru, yanlış, iyi ve kötü kavramları girdiğinde ise, bu süreç bizi, ahlâk alanının faili, etik
teorilerin muhatabı yapmaktadır. Zira düşünce tarihi boyunca ortaya atılmış bütün etik teorilerin temel amacı, alternatif eylemler arasında karar vermek durumunda kalan bireylere seçim yapma noktasında, bir başka ifadeyle iyi ile kötüyü, doğru ile yanlışı birbirinden ayırt etmeyi sağlayacak bir ölçüt tayin etmek ve bireylerin bu ölçüte dayanarak yaptıkları seçimlerin doğruluğunu gerekçelendirerek yaptıkları seçimler konusunda vicdanen rahat hissetmelerini sağlamaktır.

Faydacılık ise toplumda, kişilerin huzurunu sağlamak adına karşılıklı elde edilen kazanımlardır.

Mark Twain'de kitabında, mill gibi bir görüş ortaya atmaktadır. İnsanın birincil faydası öncelikle kendisinedir. Bir iyilik yaparken ilk önce kendi vicdanımızın rahatlığı ile ilgileniriz. İlla madden bir çıkarım sağlamak zorunda değilizdir. Toplumları ayakta tutan temel kavramlardan biridir.

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol