Bugün 500 civarında yaşadığım kırıklık. Sayfayı bembeyaz görmekten canım Pervasözlük insanlarına ulaşamayacağım diye çok canım sıkıldı. Boşlukta hissettim kendimi.
hayal kırıklığı yaşamak
Bir telefon camı kırığı kadar üzmüyor beni.
Hayatımda iki kez yaşadım,biri inandığım dinin gerçek olmadığını öğrenince,ikincisi de milliyetçilikten çıkışımın olduğu yıllar
fazla ümit bağlamaktan oluyor hep bunlar. bence bir şeyin sonucunu görmeden sevinmemek lazım. en azından olumsuz olursa üzülmezsin, olumlu olursa sevinebilirsin, serbest.
Bir süre sonra yerini kanıksamaya bırakır
Hayatta çoğu zaman yaşamadığım olay.insanlardan beklentim yok,kendimi de biliyorum.neden hayal kırıklığı yaşayayım ki
Bu başlığa yazılanlar üzdü beni. Keşke sihirli degnegim olabilseydi. Bazen mucizelerin gerçekleşmesini istiyorum.
tüyler ürpertici bir oluşum gerçekten de. yaşamayan yoktur.
Adı üstünde hayal. Hayal kurmazsanız bir kırıklık da yaşamazsınız.
İnsanı tanıyıp öğrendikçe hayal kırıklığı yaşamadığımı fark ettim. Tüm zayıflıkları, zaafları ve bencilliğiyle insan denilen varlıktan beklentilerimi en aza indirdiğimden beri yaşamımda hayal kırıklığına yer yok. Bunu erken bir yaşta öğrenmiş olmam ergenliğimi zor atlatmama sebep olsa da hayata dair son derece öğretici oldu.
insanı yerle bir eder.
ben ilk hayal kırıklığımı annemi anlamaya başlayınca yaşamıştım.
hayatımdaki birçok sorun için annemi suçluyordum kendi içimde, nadir tartışmalarımızda yüzüne vuruyordum bunu da. sonra bir gün bir uyandım... hiçbir şey eskisi gibi değildi. annemi anlıyordum ve artık onu suçlayamıyordum. suçlayacak bir şey yoktu çünkü, çoğu şey için mecbur ve zorunda bırakılmıştı. mücadele ediyordu aslında, değişmeye ve iyileşmeye çalışıyordu. onun suçu yoktu, masumdu. sadece çok zorluk yaşamıştı ve benim de aynılarını yaşamamı istemiyordu. beni onca zorlamaları, evden uzak tutmaları yaşamamdan korktuğu şeyleri yaşadığı içindi.
özür dilerim anne... çok pişmanım.
ben ilk hayal kırıklığımı annemi anlamaya başlayınca yaşamıştım.
hayatımdaki birçok sorun için annemi suçluyordum kendi içimde, nadir tartışmalarımızda yüzüne vuruyordum bunu da. sonra bir gün bir uyandım... hiçbir şey eskisi gibi değildi. annemi anlıyordum ve artık onu suçlayamıyordum. suçlayacak bir şey yoktu çünkü, çoğu şey için mecbur ve zorunda bırakılmıştı. mücadele ediyordu aslında, değişmeye ve iyileşmeye çalışıyordu. onun suçu yoktu, masumdu. sadece çok zorluk yaşamıştı ve benim de aynılarını yaşamamı istemiyordu. beni onca zorlamaları, evden uzak tutmaları yaşamamdan korktuğu şeyleri yaşadığı içindi.
özür dilerim anne... çok pişmanım.
*hayal kırıklığına alışmak ve bunu hissetmemek
Kişiyle alakalı olan elim verici bir durumdur. Eğer kişi gerçeklerden kopuksa bolca hayal kırıklığına uğrayacaktır. İnsan yaşadıkça hayallerini dizginlemeyi ve daha realist şeyleri planlamayı öğreniyor.
Genelde beklentileri yüksek olan insanlar için çok büyük oluyor. Benim gibi karamsar ve en kötüyü hesaba katarak hareket edenler de elbet ara sıra hayal kırıklığı yaşıyor ama boyutu, hayalperestlere kıyasla çok düşük.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?