herhangi bir kimse tarafından ummadık anda ruhu okşayan, kalbin derinliklerine hitap eden sıcacık, yumuşacık güzel cümlelerle ödüllendirilince olaya nasıl bir tepki verilmesi gerektiğini kestirememe, şaşkınlıktan kalakalma, kızarıp bozarma hali, fiyasko.
iltifat edilince ne diyeceğini ne yapacağını bilememek
"Teşekkür ederim. Sen de öylesin." deyip geçmek bazen en mantıklısı.
İltifat mı? O ne ola ki yenilebilen birşey mi?
teşekkür edip geçin. ne karşılık vermek zorundasınız ne de utanıp, mahçup olmak.
Teşekkür ederim deyip geçmek en makul seçenek ama sakın iltifatı reddetmeyin sana öyle gelmiştir mesela berbat bir cevap
Şaşırıp karşı ergüman üretmeye çalışmamak gerekir. Teşekkür edip geçmek en sağlıklısı
Bu tarz durumlara düşüp köşeye sıkışan arkadaşlara hemen bir taktik vereyim
Bilmukabele kelimesi. Bilmukabele düz türkçeyle aynı şekilde sende demektir. Ancak günümüzde bilinirliği azaldığından sanki karşılıklı övgü ve incelik gibi anlaşılabilir
Bilmukabele kelimesi. Bilmukabele düz türkçeyle aynı şekilde sende demektir. Ancak günümüzde bilinirliği azaldığından sanki karşılıklı övgü ve incelik gibi anlaşılabilir
teşekkür et geç gitsin. kimse samimi değil bu konuda zaten.
saldırılara karşı kendimizi savunabiliriz ancak iltifatlara karşı insan savunmasızdır der freud. İltifat olarak gerçekten sizin de güçlü olduğunuzu düşündüğünüz bir yanınıza yapılıyorsa, boşa eğilip bükülüp öyle değilmiş gibi davranmanın anlamı yok. Asla öyle olmadığınıza emin olduğunuz bir yanınıza yapılıyorsa eğer, ya karşı taraf farklı bir yanınızı görmüştür ya da nazik olmaya çalışıyordur. Onda da yine mütevazi olmaya gerek yok. Genel olarak mütevazi olmaya gerek yok galiba. Erkekler olarak iltifatlara daha da savunmasızız çünkü kadınlar öyle ya da böyle bizlerden çok daha fazla iltifat alıyorlar. Koskoca adamların, ummadıkları bir anda aldıkları iltifattan dolayı mala bağlayıp, kırmızı olduklarına şahit oldum. O adama 4 kişi girse, o kadar yıkamazdı ama iltifatla ne yapacağını şaşırdı. Öyle tuhaf bir durum. Gibi dizisinde de, böyle bir bölüm işleniyor, hatta bunlar bir tarikat kurmuşlar, sürekli iltifat edip, ortamda yücelterek, insanları söğüşlüyorlardı, onu aklıma getirdi.
O bölümde çok gülmüştüm. İlkkan yine en kolay aldanan kişi olarak çetenin ağına düşmüştü :))
Büyük bir ön yargıyla orayı basmaya gitmese, Yılmaz'ı da çekerlerdi ağlarına. Orada bile az kalsın düşüyordu, yok sen zekisin bunlarla uğraşıyorsun, çok büyük iş başarıyorsun falan diye gazladılar :D
Evet, yılmaz da neredeyse düşüyordu. Ersoy zaten dünden hazır :)) eğlenceli bir bölümdü
Biri bana iltifat ettiğinde ona o konuda ne kadar haklı olduğunu söylüyorum. Çünkü bir konuda iltifat alıyorsam o konuda gayet iyiyimdir. mütevazı olmanın gereği olmadığını savunurum hep.
Fiziksel özelliklerimle ilgili bir iltifat aldıysam kesinlikle utanırım, kızarırım. İltifat yaptığım bir iş, olumlu bir davranışla ilgiliyse de büyütülecek, abartılacak bir şey olmadığını söylerim. İltifat kabul etme konusunda iyi değilim, edilmemesini tercih ederim.
İltifat etme konusunda ise bir tık daha rahatım. En azından hak eden kişiye çok da abartmadan gerçekçi şekilde iltifat ederim.
İltifat etme konusunda ise bir tık daha rahatım. En azından hak eden kişiye çok da abartmadan gerçekçi şekilde iltifat ederim.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?