Üniversite yıllarımda çok yorgun düştüğüm finaller sonrası memleketime dönüş yolculuğunda uyuyakalmış ve iki şehir öteye kadar kaçırılmıştım. Kaçırıldım diyorum çünkü muavinin lakayt tavırları ve gecenin geç saatinde kendi imkanlarımla başbaşa bırakmaları bunu düşündürmüştü, bana. Bu ıstırap saatler sürmüş ve çok büyük uğraşlar sonucunda memleketime ulaşabilmiştim. Kabus gibiydi…
Hayır bence kaptanın sorumsuzluğu çünkü muavin de uyuyakalmıştı. Kaptan muavini iki manada da uyarabilirdi. Ara ara aklıma geldiğinde kaptanın da uyumamış olmasına şükrederim:))
Sivas da bulunduğum dönem ismini bile hatırlamadığım bir otobüs firmasından saat 22.00'a bilet almıştım otobüs 12 de geldi ben gaziantep tarafına geçecektim. Ama otobüs önce osmaniye'ye sonra hataya hemen ardından gaziantep'e geçti belki 5 saatlik yol için 9 saate yakın yolculuk yapmıştım. Hatay virane haldeydi ama otobüs santrali'nin oradan dahi yıkılan binaları boşaltılan evleri görebiliyordum.
Okulum ve işim gereği bolca otobüslere bindim. Çokça yerleri gezdim. Ama rezillik denebilecek pek şey yaşamadım. Benim şansım olsa gerek. Gergin şoför muavin gördüm en fazla.
Sağlıklı iletişim kurmayan birisi muavin olamaz, olmamalı. Sadece içecek ikramı sırasında kahvemi paketiyle almak istemiştim. Daha sonra içerim diye düşünmüştüm ama bana bardağın suyun var mı dedi, üstüne birde al al deyip 5 - 6 tane kahveyi kucağıma koymuştu. Ben de aldım aynen kutuya koymuştum. Gidiyor geliyor yok su ister misin vs. Sanane kardeşim elim ayağım sağlam çok şükür istersem kendim alırım. Daha sonra ben film izliyordum sonra resmen kucağıma kekler bıraktı. Aldigim gibi keki koltugun arkasina koydum o kadar. Kendimi zor tuttum gerçekten. Tüm yolculuk boyunca o kadar tedirgin ve rahatsız oldum ki anlatamam. (Temas ederek bırakması) Bavulu alır almaz arkamı bakmadan kaçtım resmen. Yalnız olduğum için bunları yapmaya kendini hak gördü resmen hadsiz. İlk ve son olur umarım. Özkaymak turizme ait otobüstü.