seküler ahlak vs. dindar ahlak

Ahlak olgusu temelde vicdandan gelir. Ahlaksızlıkların örneklerine bakarsak vicdan yoksulluğu barındıran şeylerdir. Marla'nın dediği örnekte dedelerin public yapması da bu vicdan yoksunluğundan kendilerine normalleşmiştir. Dinler de vicdan üzerine oynar zaten. İnsanın vicdanını yoklar ona hizmet sunar. Vicdan ise aslında kişinin öncelikle kendisini rahatlatması durumudur. Birine iyilik edersin ama öncelik amaç kendi içini rahatlatmaktır. Faydanın ikincil tarafı muhatabına ulaşır. Ahlakın temel yasası da böyle işler işte.

İkisine inananların bir kısmının ahlaksız olduğunu düşünüyorum.Bir tarafta sokakta public sex yapan seküler gençler diğer tarafta dini kurslarda çocuklara bir şeyler yapan dindar kesim.bu davranışlar toplumun azınlık kesimini oluşturur sekülerlerin çoğu public sex yapmaz, dindarların çoğu da çocuğa hallenmez.genelleme yapmayalım.bu ülke herkesin.

Tartışmanın esas başlangıç noktası edwird 2 nickli yazarın seküler ahlak başlığı açarak altında kamuya açık alanda cinsel ilişkiye girenlerin videolarını paylaşması ile başladı. Bunun sekülerlik ile ilgili bir şey olmadığını yazdım yorum olarak. Cami bahçesinde ilişkiye giren, elleşen dedelerin seküler olduğunu düşünmüyorum açıkçası. Ahlaksızlık veya Public sex örnekleriyle bir düşünceyi savunmak veya kötülemek doğru bir yaklaşım değil bana göre. Ahlak yoksunluğu her görüşte var olabilir, vardır. Canhıraş savunmak komik görünüyor.

ahlakın estetik standartları vardır ahlağın ölçütü olarak bir kitabı baz alan kişiler günümüzde en ahlaklı ve en ahlaksız kişileri gösterebilirler mi bakalım..

seküler için bir çocukla yahut bir hayvanla yahut bir ağaçla ilişkiye girmek gayet normal ve olasıdır. şartlara göre değişir.

ama bir dindar için hepsi haramdır. yasaktır, günahtır.

kudurmalarının da sebebi bu. ahlaki sistemleri yok.

peygamberin sokakta ağlayan bir yetim görünce yanına oturup onunla birlikte ağlaması dönem koşulu değildir ama dokuz yaşında bir çocuğu koynuna almış olması dönem koşuludur. müslüman ahlakı budur işte. gösterdikleri bir erdem belirtisinin geri bildirimi olan tebrikleri kabul etmekten çekinmezler ve bu tebriklere verdikleri karşılık asla, "rica ederim böyle demeyin. melekler dürtmese yapmazdım." olmaz. ama inkar edilemeyen kusurlarına gelen kınamaya verdikleri karşılık çoğu zaman, "bağışlayın, şeytana uydum."dur.

İkisinin de sıkıntıları olduğunu düşündüğüm karşılaştırma.seküler ahlakı savunanlar çoğu zaman bunu temellendirme gayretine girişmez,keyfi bir ahlaki yapıya inanırlar.felsefi olarak Kritik yapmazlar. Dindar ahlakı savunanlar da yapmaz, onlar direkt ahlakı inandığı dinin kitabından çıkarırlar.ahlak bu ikisinin dediği gibi mutlak değildir, üçüncü bir yol vardır.bazı istisnalar dışında ahlak görecelidir.toplumsal bir sözleşmedir esasen.Kutsal bir yönü yoktur, tanrıdan gelmez,insan uydurmasıdır çünkü insanlar artık doğada yaşayan ilkel primat sürüsü gibi değildir, bazı kurallara ihtiyaç duyar, bu kurallar bütününe ahlak denir, bunlar olmasa medeniyet gelişmezdi.