sevmediğin işi zorla yapmak

Her şeyi göreve çevirip içine etmeye and içmiş batı medeniyetinin son propagandası. Herhangi bir şey göreve dönüştüğü zaman onun normalde vereceği mutluluk hissi ortadan kaybolur, mesela aile kurup, çocuk yapmak gibi, para karşılığı seks yapmak gibi.

Sevdiğin işi yap, neden? Ya da işini sev, neden? İş dediğin şey hayatını geçindirme uğraşından çıktı sevgi meselesine döndü. Herhangi bir işi para kazanmak için yaparsın. Bu kadar basit. Ama tabii ekranlarda nefret ettiği herhalinden belli olduğu halde işimi severek yapıyorum geyikleri çeviren ünlüler olduğu ve insan beyni haset olduğu, kıyas ve mukayeseye tabii olduğu için diyor ki: ben neden böyle bir iş yapamıyorum? Bu sizi aşağılık kompleksine sokup daha fazla köleliştirmekten başka bir amaca hizmet etmeyen bilinçli bir propagandadan ibarettir. Çocuk yaşta ünlü edilen kişiler de aynı amaca hizmet eder üstelik. Bak kaç yaşında o, o kadar para kazanıyor, ben kocaman adam üç kuruşa çalışıyorum diye aşağılık kompleksine girmeniz için hepsi. Bu şekilde de özgüveni, kendine sevgisi, saygısı olmayan kolay yönetilebilen kitleler oluşturuluyor.

Çalışma koşullarının kötü olduğundan şikayet eden ama bu konuda hiçbir şey yapmayan, yapamayan insanlar her gün berbat koşullarda çalışmaya bu şekilde ikna ediliyor. Çünkü ben cidden de vasıfsız bir insansam bunu hak ediyorumdur diye düşünmeniz isteniyor. Aynı şekilde sizi vasıfsız olmakla itham eden sistem sizin vasıfsız olmanız için elinden geleni ardına koymayan sistem. İnsan aklıyla alay eden bir eğitim sistemi bu işin en önemli adımıdır. Hangimiz çocukken bu öğrendiklerimiz hayatta ne işe yarayacak diye sorgulamadık ki? Ve haklıydık da ama bizi haksız olduğumuza ikna etmeye çalıştılar ve çoğumuzu da maalesef ettiler. Bu şekilde de özgürlüğe, özellikle de başkalarının özgürlüğüne düşman köleler yaratıldı. Yasaklara karşı çıktığınız zaman yasakları koyanlardan çok bu kölelerin nefretine mazhar oluyorsunuz işte. Corona zamanı bu köleler işte, sözde sağlıklarının düşünüldüğü sanrısı ile daha çok yasağı bu yüzden talep ettiler. Sağlıkları adına düşünülen yasakların hepsi de saçmalıktan başka bir şey olmamasına rağmen üstelik. Çünkü bunlar sağlıklarını düşünen değil özgürlüğe düşman insanlar. Herkesin özgürlüğünden önce de kendi özgürlüklerine. İnsan psikolojisi ben yapamıyorsam o da yapamasın geyiğinden kurtulmadan güzel hiçbir şey mümkün değil. Sevgi insanın insana yönelen bir ilişki çeşitidir, işe veya nesneye değil. Mesela para sevilmez, kullanılır sadece ama sevilmenin de ötesinde tapılan bir nesneye dönüştü. Kendi ürettiği kağıt parçası karşısında bu duruma neden düştüğünü sorgulayacağına daha fazlasını, hem de asla kullanamayacağı kadar fazlasını nasıl elde edeceğini sorguluyor insanlar. Komik. O övgüler dizilen güya hayvanlardan üstün olmamızı sağlayan düşünen beyin ve işlevsizliği böyle bir şey işte. Heba olup gidiyor, her şeyi heba ediyor.

hayata küsmeye sebep olur, hiçbir tat alamazsınız. ne geleceği görebilirsiniz, ne önünüzü görebilirsiniz, sürekli çıkar yol ararsınız.

varlıkla yokluk arasında bir yerde hergün saatlerce boşlukta kalırsınız. uykusuzluk yorgunluk hepten sizi ele geçirir, bünye zayıflar, kilo verilir.

anlayacağınız, sevdiğin işi yapmak sadece üç kelimeden ibaret değil, derinliği çok daha büyük. allah sevdiğiniz işi yapmayı nasip etsin, bu uğurda mücadele edin.

sevdiğiniz işten kasıt işe eğlenerek gitmek değil çünkü iş iştir sıkıcıdır gezmek eğlenmek varken kimse iş istemez fakat şu var, bir kadın fabrikada 12 saat aynı saçma işi yapıyorsa ve o iş ona göre değilse çok sıkılır bunu nasıl aşar sevdiğş iş ile aşar. mesela bu kadın kumaşlarla uğraşmayı, bişeyler dikmeyi seviyordur ve bu uğurda terzilik dersleri alır ya da terzinin yanında çıraklık yapar işi iyice öğrenir. artık bu kadın uğraşmayı sevdiği şeylerle ilgilenecek en azından merakının olduğu sevdiği bir şeyi yapacak.