ünlü türk oyuncu oscar ödülünü almak için amerikaya uçtu türk milli futbol takımımız dünya kupasını kazandıktan sonra zaferini istanbulda kutladı kansere ilaç bulan türk hekimi nöbel ödülünü kazandı mülteciler ülkelerine geri dönmek için sınır kapılarına akın etti dünyada türk lirasının inanılmaz yükselişi isviçreliler mal varlıklarını satıp Türkiye'ye yerleşiyor perva sözlük, Türkiye'nin tek ve rakipsiz sözlüğü bill gates tarafından satın alındı
bu tarz haber başlıklarını gördüm diyeceğim de, "rüyanda bile göremezsin" kategorisine girdikleri için maalesef göremedim. ama isterdim, çok isterdim...
Son günlerde hiç rüya görmüyorum hep bir siyahlık.
Ama en son gördüğüm rüyalar sanki benim paralel evrende ki farklı hayatlarda ki halimdi. Kendimi bambaşka hayatlarda görüyordum hatta dizi gibi devam eden rüyalarım vardı. Acaba ben de aslında birinin düzenli gördüğü rüyadan mı ibaretim!.
En son ne rüya gördüm diye uzun uzun düşünmeme sebep olan başlıktır. Cevabı bulamadım. Zihinsel olarak son derece net, düzenli bir insan izlenimi vermiyor olsam da uykuya geçişim kolay ve sorunsuzdur. Dış bir gürültü faktörü olmadığı sürece derin uyurum. Uyku veya depresyon ilacı hiç kullanmadım. Sanırım düpedüz miskinim. Gördüğüm rüyayı da nadiren hatırlarım.
Akşam üstü öğleden sonra şekerlemesi yapıyordum bugün.
Rüyamda, iş yerinden arkadaşlarla bir yerin çatısında çay içiyoruz. Ama çatı dökülüyor. Arkada bir masa daha var. Benden bahsediyorlar. Jan diyorlar bana. Jan kim lan diye bağırmak istiyorum ama yapamıyorum.
Hem son rüya hemde nick hikayesi. Uyanınca da can sıkıntısından buraya üye oldum.
Genelde saçma rüyalar görürüm ben mesela dün gece çavdar ekmeği ve ben yazar birey kişisi ajdar, mahmut tuncer ve yusuf güney deniz kıyısı bir yerde masa kurmuş 101 oynuyorduk katlamalı bi de .
Rüyamda en son ilaçlarımı bulduğumu gördüm. Şaka yapmıyorum, biri bana elinde poşetle "al buldum sonunda ilaçlarını" diyip 4 kutu getirmişti hemde, nasıl kafaya taktıysam artık
Mezun olduğum bölümü yeniden okuyorum hemde 2. Kez okuduğumu bilerek. Bunu, üniversite yıllarında hem çalışıp hem okuduğuma bağlıyorum. Tam öğrenci hissiyatını yaşayamadığım için sanırım içimde yarım kalmışlık var. Bir de ölen dedemi görürüm sık sık. Aslında ölmemişte uzak bir yere gitmiş geri gelmiş olarak. Sanırım o da aniden kalp krizi ile öldüğü için hala ölümünü kabul edemiyorum. Üzerinden 19 yıl geçmesine rağmen