bir yerlerde yazmıştım. baktım burada yok başlığımız, hazır uçağın kalkışını beklerken birazdan maruz kalacağım sorunsalları ufak tefek eklemelerle buraya da yazayım dedim:
-binişte bavulunu çantasını 5 saatte yerleştirip koridoru açmayanlar, inişte koridoru kapatıp bavulunu çantasını kaplumbağa hızıyla ayarlayarak çıkanlar (evet acele etmenize hiç gerek yok, arkadaki 150 yolcu sizi sonsuza kadar bekleyebilir)
-arka sıradaki velet sürekli gürültü yapıp koltuğuna vururken ne yapıyorsun çocuğum yapma evladım demeyen ebeveynler
-anonsları zoraki ve homurdanarak yaptığından ne dedikleri anlaşılmayan kaptanlar
-durup durup tam servis yapılırken servis arabasıyla koltukların arasından millete sürtünerek tuvalete gitmeye çalışan izansızlar
-zaten kıç kadar olan tuvaletin yine kıç kadar olan lavabosunda dehşet ötesi tazyikle akan musluklar
-uçak pist başı yapana kadar bangır bangır telefonla konuşup, uçuş sonunda teker koyar koymaz yine telefonuna sarılanlar (evet, tam zamanında müdahale ettiniz atomun parçalanmasına, bilim dünyası sizinle gurur duyuyor)
-iletişim meraklısı olmadığınızı anlamayıp ısrarla muhabbet kurmaya çalışan yan yolcular
-koltuğunu dibine kadar yatıran ön yolcular. uçuşun riske en açık olduğu istatistiki verilerle kanıtlanan kalkış ve iniş fazlarında bu meret zaten güvenlik gereği dik olmak durumunda. diğer fazlarda teknik olarak yatırabilirsiniz ama nezaketen de olsa sorun bir zahmet. operatörler ekonomik gerekçelerle zaten yeterince daraltmış durumdalar koltuk aralıklarını.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?
genelde uçuşlar bir en fazla bir buçuk saat olduğundan o aralığı yakalamak zor oluyor çünkü uçak havalanmayı kestiği anda servis başlıyor. malum zaman yok pek.