Yemen'e gidiyorum gardeşim benim, teşekkür ederim. Size oralardan bal ve siyah çay getireceğim.
Hocam şimdi bunu alırken dikkat etmeniz gerekenler vardır,
1- çok almayın
2- ısrar üzerine almayın
3- sikinizin keyfine için
Teşekkürler.
1- çok almayın
2- ısrar üzerine almayın
3- sikinizin keyfine için
Teşekkürler.
Nasıl içildiği önemli. Mesela yudum yudum içmek var, dibi görmek var. İçtikten sonra kusmayın da, ne yaparsanız yapın.
Ucuz ama kaliteli. Beats kadar iyi değil ama, iyidir iyi.
yalnızca mustafa kemal'e değil, silah arkadaşlarına da şükran borçlu olduğumuz, fakat en çok atatürk'e borçlu olduğumuz gün. en çok diyorum, atatürk'ün kuzey karadeniz'e pontus devletinin varlığının tekrar oluşmaması için görevlendirilip, önce anadolu sonra karadeniz'e geçtiği zaman, istanbul atatürk'ün müfettiş unvanını çoktan elinden almıştı, kısacası atatürk'ün herhangi bir yetkisi kalmamış tam da bu esnada kazım karabekir paşa ordusuyla birlikte paşaya sahip çıkmıştır. işte bu kazım karabekir bile çeşitli şartlar sebebiyle atatürk'e arka çıkmıştır. tam manasıyla mustafa kemal düşüncesinde olan kimse yoktur, kazım, ali fuat, refet bele… gibi milli mücadele kumandanları bile yalnızca doğu sınırını korumak, ardından her ilin kendi çıkarını korumasıyla sürecek bir mücadele fikrindeydi.
atatürk yalnızdı, bakın böyle yalnız demek üç beş satır bir şeyler karalayıp yüceltmek basit. o güne gitmenizi istiyorum, tek başınasınız, yetkiniz elinizden alınmış, size arka çıkan kumandan ise 8 temmuz gecesi görevinden zorla istifa ettirilmek zorunda bırakılmış. burada mustafa kemalin pratik zekasını görüyoruz, aldığı destekle erzurum kongresi düzenlemiştir. bu kongre mustafa kemal kontrolünde değildir, burası çok çok önemlidir. yani kongre birazda kendi insiyatifiyle toplanmıştır. gazi, burada heyet-i reis seçilmiş, hemen ardından sivas kongresini düzenlemiştir. bu kongre önceki kongreden daha az katılımla gerçekleşmiştir.
ne yazık ki bu kongrede alınan kararla son görüşme yeri istanbul seçilmiştir. bu kararı mustafa kemal istemiyordu, bir defa kendisinin istanbul'a girmesi tehlikeliydi, ayriyeten istanbul, kongre öncesi milli mücadelenin temellerinin atıldığı amasya görüşmelerinde bahsedilmemişti. ve daha da kötüsü atatürk'ün heyet başkanlığı zora girecek, hatta elinden alınacaktı. ki öyle de olmuştu, görüşmeler başladığı sırada atatürk uzaktan yalnızca izleyebiliyordu. o yalnızlığı bir düşünsenize? işte burada ingilizler kendilerine göre hayati bir hata yaparak, 16 mart 1920'de mebusu dağıtmıştır. bu, ankara'da son görüşmeleri yapan ve istanbul'a giremeyen mustafa kemalin önünü açmıştır. ankara bu kararlardan sonra merkez haline gelmiştir zira ankara mustafa kemalin eline geçmiştir.
önceki mebusta yer alanların bir kısmı tutuklanıp (rauf bey ve kara vasıf bile) malta'ya sürülmüştür. ancak buradan kaçmayı başarabilenlerin bir kısmı ankara'ya yeni mebusa katılabilmiştir. bu mebus aslında bir öncekiyle aynıdır herhangi bir değişiklik bulunmamaktadır. ardından savaşlarla gelen başarılar ve çeşitli antlaşmalar milli mücadeleyi yukarı taşımış olsa da, istanbul hükümeti ne yazık ki milli mücadeleye hali hazırda düşman gözüyle baktığı için, yeni bir devlet modeli üzerinde durulmuştur. yine bu fikri en başta sadece mustafa kemal istemiştir.
işte cumhuriyete giden yolun taşları böyle dökülmüştür. anlatacak çok şey olsa da bu önemli günü hatırlamak ve anmak kafi.
her türk genci, aslına bakarsanız yalnızca türk genci değil, mustafa kemal'e şükran borçludur. ülke anayasasını ve nutuk'u bile 3 gün boyunca uyumadan kürsüde okumuş mustafa kemal paşaya sonsuz şükranla, ilelebet, daima ileri!
atatürk yalnızdı, bakın böyle yalnız demek üç beş satır bir şeyler karalayıp yüceltmek basit. o güne gitmenizi istiyorum, tek başınasınız, yetkiniz elinizden alınmış, size arka çıkan kumandan ise 8 temmuz gecesi görevinden zorla istifa ettirilmek zorunda bırakılmış. burada mustafa kemalin pratik zekasını görüyoruz, aldığı destekle erzurum kongresi düzenlemiştir. bu kongre mustafa kemal kontrolünde değildir, burası çok çok önemlidir. yani kongre birazda kendi insiyatifiyle toplanmıştır. gazi, burada heyet-i reis seçilmiş, hemen ardından sivas kongresini düzenlemiştir. bu kongre önceki kongreden daha az katılımla gerçekleşmiştir.
ne yazık ki bu kongrede alınan kararla son görüşme yeri istanbul seçilmiştir. bu kararı mustafa kemal istemiyordu, bir defa kendisinin istanbul'a girmesi tehlikeliydi, ayriyeten istanbul, kongre öncesi milli mücadelenin temellerinin atıldığı amasya görüşmelerinde bahsedilmemişti. ve daha da kötüsü atatürk'ün heyet başkanlığı zora girecek, hatta elinden alınacaktı. ki öyle de olmuştu, görüşmeler başladığı sırada atatürk uzaktan yalnızca izleyebiliyordu. o yalnızlığı bir düşünsenize? işte burada ingilizler kendilerine göre hayati bir hata yaparak, 16 mart 1920'de mebusu dağıtmıştır. bu, ankara'da son görüşmeleri yapan ve istanbul'a giremeyen mustafa kemalin önünü açmıştır. ankara bu kararlardan sonra merkez haline gelmiştir zira ankara mustafa kemalin eline geçmiştir.
önceki mebusta yer alanların bir kısmı tutuklanıp (rauf bey ve kara vasıf bile) malta'ya sürülmüştür. ancak buradan kaçmayı başarabilenlerin bir kısmı ankara'ya yeni mebusa katılabilmiştir. bu mebus aslında bir öncekiyle aynıdır herhangi bir değişiklik bulunmamaktadır. ardından savaşlarla gelen başarılar ve çeşitli antlaşmalar milli mücadeleyi yukarı taşımış olsa da, istanbul hükümeti ne yazık ki milli mücadeleye hali hazırda düşman gözüyle baktığı için, yeni bir devlet modeli üzerinde durulmuştur. yine bu fikri en başta sadece mustafa kemal istemiştir.
işte cumhuriyete giden yolun taşları böyle dökülmüştür. anlatacak çok şey olsa da bu önemli günü hatırlamak ve anmak kafi.
her türk genci, aslına bakarsanız yalnızca türk genci değil, mustafa kemal'e şükran borçludur. ülke anayasasını ve nutuk'u bile 3 gün boyunca uyumadan kürsüde okumuş mustafa kemal paşaya sonsuz şükranla, ilelebet, daima ileri!
Oldukça önemlidir. İngilizce'yi bugün hemen herkes az çok bilir zaten. İspanyolca öğrenebilirsiniz, zira kendisi Avrupa'da en çok konuşulan ikinci dil. İtalyanca güzeldir, basit zaten öyle çok zorlamaz. İspanyolca, İtalyanca, Almanca ve Fransızca'm çok iyidir. Rusça ve Farsça'm fena değil, yanı sıra Osmanlıca ve bazı yerel dillere hakimiyetim var. Ne kattı? Çok şey. Eğer bilgiyle haşır neşirseniz, çok çok şey.
Makarna değil, Fransa'da pasta manasına gelen oldukça lüks bir tür ekmek çeşidi vardır. Maria'nın bunu söyleme sebebi 'onların isyanı fakir olduklarından değil, açık olduğundan' diyerek halka atıfta bulunmasıdır. Makarna falan yok yani, Fransa'da ekmek çeşididir, oldukça da lükstür.
Yani olayın ne İngilizceyle ne de makarnayla alakası var:d
Yani olayın ne İngilizceyle ne de makarnayla alakası var:d
Doğum günü, şahısların doğdukları, hayata merhaba dedikleri gündür. Ve evet bebeğim, ben bugün doğdum.
Aslında ismi mo-tu ama işte bizimkiler 'Mete olsun daha kolay' diyerek direkt Mete'ye çevirmişler falan filan işte. Askeri disiplin olarak mükemmel biridir. 4 yaşında ki çocuklar o dönem, koyun sırtında binicilik ve kılıç talimi yapıyordu. Ancak hakkında anlatılanların bir kısmı bayağı abartı.
Babasını öldürerek tahta geçmiştir, zira üvey annesinden olma kardeşi, üvey annesinin telkinleri ile babasından sonra başa geçirilecekti. Bu yüzden esir dahi edilmişti Çin'e. Sonra kaçarak, önce babasını daha sonra ise hükümeti indirmiştir. Hatta o dönemki bakanın ağzına ıslak tuvalet terliğiyle vurduğu söyleniyor.
Ne bileyim ya üşendim gerisini anlatmaya. Öyle işte, liderlik karizması 999999 olan bi adam.
Babasını öldürerek tahta geçmiştir, zira üvey annesinden olma kardeşi, üvey annesinin telkinleri ile babasından sonra başa geçirilecekti. Bu yüzden esir dahi edilmişti Çin'e. Sonra kaçarak, önce babasını daha sonra ise hükümeti indirmiştir. Hatta o dönemki bakanın ağzına ıslak tuvalet terliğiyle vurduğu söyleniyor.
Ne bileyim ya üşendim gerisini anlatmaya. Öyle işte, liderlik karizması 999999 olan bi adam.
Ya rüyasına ak düşmüş eleman kuyuya taş attı bir kaç sene evvel, koyun gibi arkasından gidildi, eleman kendini çoban zannetti. Basbayağı türk, Kabul edilse de edilmese de, sevsen de sevmesen de. İyi veya kötü ayrı mevzu, fakat Türk'tür, kılıf uydurmayın.
Yakın zamanda herkeşlerin(yaaağni kısmen) etrafında pervane olduğu sözlük.
hobi dönmesidir o
çok sevdiğim dizidir kendisi. Başrol karakteri benim.
Selamın aleyküm ayrıcana da kardeşim.
Selamın aleyküm ayrıcana da kardeşim.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?