İnsanın 'insan olma' serüveninin çevre yolu, ücretsiz otobanı. Ancak inananlar o yolu kullanır. Kuşku da o yolculuğun/yolun yakıtıdır. Yoksa o gidiş seyirsiz, zevksiz ve amaçsız bir gidiş ve varış da meçhul olur…
(bkz: ey iman edenler iman edin)
(bkz: nisa 136)
haberci
1. nesil Yazar - 11. Seviye Gizli yoldaş - Yazar -
Ender Çetin
- toplam entry 330
- takipçi 14
- puan 21471
Bu entryle varlığından haberdar olduğum ve merakla gölgesine koşacağımı düşündüğüm, aynı zamanda yaprağının ve meyvesinin bol olduğunu düşündürten dört mevsim ağacı…
Yıllar önce okuduğum ve bu entryle tekrar okuma isteği uyandıran Hakan Günday romanı.
Nedendir bilinmez onca çarpıcı ifadeleri barındırmasına rağmen aklımın köşesinde “…mavi siren…” ifadesi roman adı anılır anılmaz ışığını yaka yaka beliriveriyor. Maviyi çok sevdiğim için mi yoksa içimdeki suçluluk psikolojisi(çeşitli nedenleri var belki sonra detaylandırırız) nedeniyle baskın yediğim düşüncesi mi var bilemedim?
Nedendir bilinmez onca çarpıcı ifadeleri barındırmasına rağmen aklımın köşesinde “…mavi siren…” ifadesi roman adı anılır anılmaz ışığını yaka yaka beliriveriyor. Maviyi çok sevdiğim için mi yoksa içimdeki suçluluk psikolojisi(çeşitli nedenleri var belki sonra detaylandırırız) nedeniyle baskın yediğim düşüncesi mi var bilemedim?
Kürdîli hicazkâr makamındaki Zeki Müren şarkısı.
Manolya. Hem güzeldir hem de güzel kokar. Ama genelde koklamaya kıyılmaz. (Bir bayanı çiçeğe benzetmek çok manidar)
(bkz: koklamaya kıyamam benim güzel manolyam)
(bkz: koklamaya kıyamam benim güzel manolyam)
Şahıs, kişi, kişilik.
-aranan şahıs kısa sürede yakayı ele verdi.
-kendinden sıkça bahsettiren bir şahsiyet.
(bkz: nevi şahsına münhasır)
-aranan şahıs kısa sürede yakayı ele verdi.
-kendinden sıkça bahsettiren bir şahsiyet.
(bkz: nevi şahsına münhasır)
Yorgun düşmüş perva sözlük yazarının entry girerken göz kapaklarının ağırlaşması sonucu vuku bulan uyuma hali…
Çimento
Pazardan sonraki gün manasına pazar ertesi ifadesi zamanla Pazartesi'ye evrilmiş haftanın sendromlu ilk gününün adı.
İstanbul Bakırköy'ün meze ihtiyaçlarını gideren gotik mekan.
Standart mezelerin yanında kendilerine has ürettikleri mezeleriyle de büyük beğeni ve takdir toplayan mekan aynı zamanda…
Standart mezelerin yanında kendilerine has ürettikleri mezeleriyle de büyük beğeni ve takdir toplayan mekan aynı zamanda…
Mezesiz ve muhabbetsiz(bi de ufak volümlü müziksiz) gitmeyen, seki yakan, dublesi uçuran içki, mey.
(bkz: mezeköy)
(bkz: mezeköy)
Bi dönem yapmış olduğumuz iş. Gazete kağıtları yada internet haber siteleri değil de hep büyük bir palyaçonun ponpon burnuna benzettiğim kırmızı renkli mikrofon aracılık etmişti, işime…
(bkz: kulakarkasi)
Bilinç altı sanrısı. Zihnin gölge oyunu.
İlk başta çaydanlığın su haznesi dururken ateşten bir karış uzak ve çayın demini aldığı hazneyi yakma becerisini tuhafsadığım entry. Sonrasında anladım ve hatırladım; genelde çaydanlığa demlik dendiğini de ufak bir şükür ohu çektim…
İzmir'de eski iş yerimde yahudi olan bi mesai arkadaşım vardı. Zaman zaman tartışmalar yaşıyorduk aramızda. Tartışma dediysem fikirlerimizi tartma ölçme nevinden tartışmalar (bkz: tartışma kültürü) Normalde cumartesi günleri çalışmıyorlar ama mecbur kalıp çalıştığında kazandığı parayı kişisel ihtiyaçları için harcamayıp kendi hayır kurumları için harcadıklarından dem vurur ve meseleyi kendi üstünlüklerine getirirdi. Sözüm ona güya üstün ırklarmış da, bütün insanlar onlara hizmet için yaratılmış da, hatta bizler yani yahudi olmayan insanlar insan değilmiş de sırf onlar iğrenmesin diye Allah bizi insan suretinde yaratmış da mış mış.
Bir gün yine tartışma bu noktalara evrildiğinde dayanamayıp “Ya bilader ülkemizde hatta dünyada a'dan z'ye ne varsa neredeyse hepsi sizin elinizden geçiyor. Yani siz üretiyorsunuz. Dişimin tartarından, totomun taharetine kadar el atmadığınız sektör kalmadı. Şimdi soruyorum sana siz mi hizmetkarsınız yoksa biz mi?!” tepkisini vermiştim. Cevap veremeyip yutkunuşu, ara ara gözümün önüne gelir.
Bir gün yine tartışma bu noktalara evrildiğinde dayanamayıp “Ya bilader ülkemizde hatta dünyada a'dan z'ye ne varsa neredeyse hepsi sizin elinizden geçiyor. Yani siz üretiyorsunuz. Dişimin tartarından, totomun taharetine kadar el atmadığınız sektör kalmadı. Şimdi soruyorum sana siz mi hizmetkarsınız yoksa biz mi?!” tepkisini vermiştim. Cevap veremeyip yutkunuşu, ara ara gözümün önüne gelir.
Çook uzun yıllar önceydi hatırlamıyorum…
Şimdiki zaman dilimi. Günün sonu mu başı mı belli değil.
;)))
Pervasız. Düşününki şuan işteyim ve çalışırken bile bulduğum her fırsatta entry giriyorum.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?