Aslında bu hayatta da farklı seçeneklerle yaptığımız durum. Her şey ilgimizi çekemez, çekmesi de mümkün değildir. Ama tabi bazen bizi aydınlatacak değişik bir başlıkta takılıp kalırım. Perva sözlük bu konuda çok yeni bir oluşum. Sözlük ortamına da senelerdir aşina biriyimdir. Umarım Perva da hepimizin fikirlerini özgürce paylaşabildiği, farklı görüşten insanların birbirini kırmadan görüşünü dile getirebildiği elit bir yer olur.
haberci
1. nesil Yazar - 11. Seviye Gizli yoldaş - Yazar -
Ender Çetin
- toplam entry 320
- takipçi 14
- puan 20700
hissettirmeden, adım adım kendini belli eden, gün içerisinde karşılaştığımız olaylardan içimizden başlık üretmek ve sözlükte yazar gibi yorumda bulunmak sözlük bağımlılığın ilk alametidir.
Cevizin tarihi 3.000 YILDIR ANADOLU'DA. Arkeolojik araştırmalarda, Anadolu'da yaşayan insanların en az 3.000 yıldır cevizi tanıdıkları ve meyvesinden, kabuklarından, dallarından hatta yapraklarından yararlandıklarına dair izlere rastlanmıştır.
Juglans cinsi içerisinde günümüzde özellikleri belirlenen 18 türden en önemlisi ve üstün meyve kalitesi ile ceviz denildiğinde ilk akla gelen, “Anadolu cevizi”, “İran cevizi” ve “İngiliz cevizi” olarak da adlandırılan J. regia'dır. Cevizin anavatanı, bazılarına göre İran'ın Ghilan bölgesi, bazılarına göre ise Çin'dir.
Günümüzde cevizin bilimsel adı olarak kullanılan Juglans kelimesi, Jovis Glans'dan(Jüpiter'in meyvesi) türetilmiştir.
Cevizin başlıca faydaları;
Beyin sağlığını korur, hafızayı güçlendirir,
Omega-3 yağ asitleri ve antioksidan açısından zengindir,
Kalp sağlığını korumaya yardımcı olur,
Bağırsak sağlığını destekler,
Kanser riskini azaltabilir,
Sperm kalitesini artırır,
Yüksek vitamin ve mineral desteği sağlar,
Depresyona karşı etkilidir,
Uykuyu düzenlemeye yardım eder,
Vücuttaki inflamasyonu azaltır,
Diyabet riskini düşürür,
Kilo kontrolünü sağlamaya yardımcı olur,
Kan basıncını düşürür,
Sağlıklı bir şekilde yaşlanmayı destekler,
Cilt sağlığını korur,
Juglans cinsi içerisinde günümüzde özellikleri belirlenen 18 türden en önemlisi ve üstün meyve kalitesi ile ceviz denildiğinde ilk akla gelen, “Anadolu cevizi”, “İran cevizi” ve “İngiliz cevizi” olarak da adlandırılan J. regia'dır. Cevizin anavatanı, bazılarına göre İran'ın Ghilan bölgesi, bazılarına göre ise Çin'dir.
Günümüzde cevizin bilimsel adı olarak kullanılan Juglans kelimesi, Jovis Glans'dan(Jüpiter'in meyvesi) türetilmiştir.
Cevizin başlıca faydaları;
Beyin sağlığını korur, hafızayı güçlendirir,
Omega-3 yağ asitleri ve antioksidan açısından zengindir,
Kalp sağlığını korumaya yardımcı olur,
Bağırsak sağlığını destekler,
Kanser riskini azaltabilir,
Sperm kalitesini artırır,
Yüksek vitamin ve mineral desteği sağlar,
Depresyona karşı etkilidir,
Uykuyu düzenlemeye yardım eder,
Vücuttaki inflamasyonu azaltır,
Diyabet riskini düşürür,
Kilo kontrolünü sağlamaya yardımcı olur,
Kan basıncını düşürür,
Sağlıklı bir şekilde yaşlanmayı destekler,
Cilt sağlığını korur,
Belli bir yiyecek veya tatlar için duyulan yoğun istek.
Aşermek her zaman belli bir hastalıktan dolayı kaynaklanmayabilir, demir eksikliği olanın toprak yemeyi istemesi gibi.
Açlık, hamilelik veya bir yiyeceği düşünmek gibi durumlar da aşermeye sebep olabilir.
Sabah gün tabağı aşeriyordum şimdi tatlı aşeriyorum. Hamile değilsem aç da değilim. Benimki pis boğazlık.
Bu arada hamileyken aşırı derecede limon aşeriyordum günde 1 kg yemiş olabilirim. Artık ellerimden limon kokusu çıkıyordu. Eee ne demişler ye ekşiyi çıkar Ayşeyi.
Aşermek her zaman belli bir hastalıktan dolayı kaynaklanmayabilir, demir eksikliği olanın toprak yemeyi istemesi gibi.
Açlık, hamilelik veya bir yiyeceği düşünmek gibi durumlar da aşermeye sebep olabilir.
Sabah gün tabağı aşeriyordum şimdi tatlı aşeriyorum. Hamile değilsem aç da değilim. Benimki pis boğazlık.
Bu arada hamileyken aşırı derecede limon aşeriyordum günde 1 kg yemiş olabilirim. Artık ellerimden limon kokusu çıkıyordu. Eee ne demişler ye ekşiyi çıkar Ayşeyi.
halk arasında bilinen ismi ile zaç yağı olan sülfrik asit güçlü bir mineral asididir. Suda her konsantrasyonda çözünebilir.
Büyük ölçüde korozif oluşu, güçlü asidik yapısından ve dehidrasyon özelliğinden kaynaklanmaktadır.
Sülfürik asit bez kumaş şeker gibi maddelerle tepkime verdiğinde siyah kül benzeri bir renk açığa çıkarır.
Büyük ölçüde korozif oluşu, güçlü asidik yapısından ve dehidrasyon özelliğinden kaynaklanmaktadır.
Sülfürik asit bez kumaş şeker gibi maddelerle tepkime verdiğinde siyah kül benzeri bir renk açığa çıkarır.
pkk terörünün ocaklar söndürdüğü, çoluk çocuk sivil asker dinlemediği zamanlar. doğuda bir sınır ilinin merkez komutanlığında j. asteğmen olarak son dönemlerim. teskereye kalmış bir kaç hafta. diğer asteğmen arkadaşla dönüşümlü olarak havaalanında inzibat nöbeti tutuyoruz 4-5 asker kardeşimizle. haftada bir kaç kez şehit cenazesi yolluyoruz askeri uçakla baba evine (bunlardan biri de tuzla piyade okunundan devremdi nur içinde yatsın)
yine bir gün istanbul'dan tarifeli uçak geldi, siviller indi. biz tabii pür dikkat. ben ön tarafta sıkıntıya mahal bir durum olur mu diye terminale girenleri gergin gergin süzüyorum, arkada 2 er x-ray'in başında gelen ve gidecek olan erlerin bavullarını kontrol ediyor (hatıra falan diye götürülmeye çalışılan mermi, postal vb. mühimmata el koyup tutanakla kaydediyoruz). diğer ikisi çıkış kapısında çapraz tutuş bekliyor.
bir ara komutanım diye aniden seslendi çıkış kapısındaki, arkamı döner dönmez uzun boylu fırça saçlı bir sivilin boğazından ittiğini gördüm askeri. sivil de olsa anladım tabi rütbeli olduğunu. koşar adım gittim yanlarına:
-ne oluyor burada?
- komutanım, komutanımız yanındaki askeri de götürmek istiyormuş kendi aracıyla birliğe.
- kendinizi tanıtın.
- ben binbaşı bilmem kim. bu çocuk da benim askerim, götürüyorum.
- öncelikle yaptığınız hareket yanlış, bunca sivilin içinde askeri darp etmeniz uygun değil, şu an sivilsiniz herkes ne bilsin sizin rütbeli olduğunuzu?
- sen bana neyin yanlış neyin doğru olduğunu söyleyemezsin.
-söylerim komutanım, ben burada merkez komutanı…..'yı temsil ediyorum. ve bu askeri bize teslim edeceksiniz. biz de alaya bırakacağız ve ilk askeri konvoyla birliğinize gelecek. kurallar net. siz de biliyorsunuz.
- öyle bir şey olmayacak, gidiyoruz biz.
(sular ısınmaya başladı ben de zıvanadan çıkmaya)
dışarı çıktılar ve az ilerde duran binbaşının kendi aracına bindiler. kapıda ve x-raydeki askerlere beni takip edin talimatı verdim. aracın yanına gelince siz ikiniz aracın önüne, siz ikiniz aracın arkasına sıfır mesafe çapraz tutuş marş marş dedim. yerlerini alınca da milim kımıldayanın askerliğini yakarım yemin olsun dedim (aslında o sinirle çok sağlam küfür ettim de yazamıyorum şimdi buraya, yumuşattım) . kral çocuklardı hepsi bir ağızdan bir emredersiniz komutanım patlattılar.
binbaşı bir gaz verdi ileri gitmeye çalıştı geri gitmeye çalıştı. baktı olmayacak durdu. epey bir yanındaki götürmeye çalıştığı askerle konuştu, sonra cebinden bir şeyler çıkardı verdi ve arabadan indirdi. sonra yüzüme bakmadan gitti. tabii ben çocuklara rahat, çekilin talimatı verdikten sonra.
allahtan çocukların üstlerine sürüp gitmeye çalışmadı, zira tekerlere ateş emri verecek kadar zıvanadan çıkmıştım. durduk yere askeri mahkeme şu bu askerliği uzatırdık.
sessiz sedasız şafak sayan bir asteğmen olarak bir binbaşıyla hem de böylesine takışacağımı rüyamda görsem inanmazdım.
eve döndükten bir hafta sonra da alay komutanına eşlik etmek için beklediğimiz noktada canlı bomba patladığını izledim haberlerde. allahtan kızın kafa iyi olduğundan süreyi tam hesap edemeyip komutanın çıkışından 10 dk önce patlatmış kendini. bizimkiler de zırhlıda beklediklerinden bir şey olmamış.
çok zor günlerdi. bu vesile ile şehitlerimizi rahmetle anıyorum. bu vatanın aslan parçaları bitmez. bitiremediler, bitiremeyecekler.
yine bir gün istanbul'dan tarifeli uçak geldi, siviller indi. biz tabii pür dikkat. ben ön tarafta sıkıntıya mahal bir durum olur mu diye terminale girenleri gergin gergin süzüyorum, arkada 2 er x-ray'in başında gelen ve gidecek olan erlerin bavullarını kontrol ediyor (hatıra falan diye götürülmeye çalışılan mermi, postal vb. mühimmata el koyup tutanakla kaydediyoruz). diğer ikisi çıkış kapısında çapraz tutuş bekliyor.
bir ara komutanım diye aniden seslendi çıkış kapısındaki, arkamı döner dönmez uzun boylu fırça saçlı bir sivilin boğazından ittiğini gördüm askeri. sivil de olsa anladım tabi rütbeli olduğunu. koşar adım gittim yanlarına:
-ne oluyor burada?
- komutanım, komutanımız yanındaki askeri de götürmek istiyormuş kendi aracıyla birliğe.
- kendinizi tanıtın.
- ben binbaşı bilmem kim. bu çocuk da benim askerim, götürüyorum.
- öncelikle yaptığınız hareket yanlış, bunca sivilin içinde askeri darp etmeniz uygun değil, şu an sivilsiniz herkes ne bilsin sizin rütbeli olduğunuzu?
- sen bana neyin yanlış neyin doğru olduğunu söyleyemezsin.
-söylerim komutanım, ben burada merkez komutanı…..'yı temsil ediyorum. ve bu askeri bize teslim edeceksiniz. biz de alaya bırakacağız ve ilk askeri konvoyla birliğinize gelecek. kurallar net. siz de biliyorsunuz.
- öyle bir şey olmayacak, gidiyoruz biz.
(sular ısınmaya başladı ben de zıvanadan çıkmaya)
dışarı çıktılar ve az ilerde duran binbaşının kendi aracına bindiler. kapıda ve x-raydeki askerlere beni takip edin talimatı verdim. aracın yanına gelince siz ikiniz aracın önüne, siz ikiniz aracın arkasına sıfır mesafe çapraz tutuş marş marş dedim. yerlerini alınca da milim kımıldayanın askerliğini yakarım yemin olsun dedim (aslında o sinirle çok sağlam küfür ettim de yazamıyorum şimdi buraya, yumuşattım) . kral çocuklardı hepsi bir ağızdan bir emredersiniz komutanım patlattılar.
binbaşı bir gaz verdi ileri gitmeye çalıştı geri gitmeye çalıştı. baktı olmayacak durdu. epey bir yanındaki götürmeye çalıştığı askerle konuştu, sonra cebinden bir şeyler çıkardı verdi ve arabadan indirdi. sonra yüzüme bakmadan gitti. tabii ben çocuklara rahat, çekilin talimatı verdikten sonra.
allahtan çocukların üstlerine sürüp gitmeye çalışmadı, zira tekerlere ateş emri verecek kadar zıvanadan çıkmıştım. durduk yere askeri mahkeme şu bu askerliği uzatırdık.
sessiz sedasız şafak sayan bir asteğmen olarak bir binbaşıyla hem de böylesine takışacağımı rüyamda görsem inanmazdım.
eve döndükten bir hafta sonra da alay komutanına eşlik etmek için beklediğimiz noktada canlı bomba patladığını izledim haberlerde. allahtan kızın kafa iyi olduğundan süreyi tam hesap edemeyip komutanın çıkışından 10 dk önce patlatmış kendini. bizimkiler de zırhlıda beklediklerinden bir şey olmamış.
çok zor günlerdi. bu vesile ile şehitlerimizi rahmetle anıyorum. bu vatanın aslan parçaları bitmez. bitiremediler, bitiremeyecekler.
Bilmeyerek ya da istemsiz yapılan davranış. Yanılma.
Herkes hata yapar, önemli olan tekrarlamamaktadır.
Herkes hata yapar, önemli olan tekrarlamamaktadır.
Bir nevi duygu kalkanları. Yaşanılan travmatik duyguların birer zırhıdır adeta. Benzeri bir olay vuku bulduğunda bu kalkanlar devreye girerek kişiyi incinmekten korur. Ama bu ne kadar güven duygusunu içinde barındırır bilmiyorum. Güvensizlik başa bela. Yaşanılan onca travmanın eseri.
insanın bilinçaltını anlamaya yönelik bir terapi yöntemidir. Sigmund Freud tarafından geliştirilmiştir. Amaç, kişinin farkında olmadığı düşünce ve duyguların davranışlarını nasıl etkilediğini anlamaktır. Terapi sırasında kişi serbestçe konuşur ve çocukluk anıları, rüyalar veya bastırılmış duygular gibi konular ele alınır. insanların kendilerini daha iyi anlamalarına ve geçmişteki travmalardan kaynaklanan sorunları çözmelerine yardımcı olur.
Her alanda olan ve cinsiyet ayrımcılığını ve toplumsal algıyı yıkarak kariyer hayatında başarılara ulaşan kadın çalışanlar ve girşimcilerin 19 kasım dünya kadınlar gününü kutlarım.
Başta perva sözlük sayesinde tanıdığım başarılı iş kadını ve moderatörümüz (yazar: succulent) olmak üzere.
(yazar: marla)
(yazar: zhs)
(yazar: violence)
Ve nickini anamadığım yada anmayı unuttuğum bütün yazarların girişimcilik gününü kutlarım.
İyiki iş hayatında da varsınız iyiki her alanda varsınız siz bu dünyaya güzellik katan meleklersiniz var olunuz ♡
Başta perva sözlük sayesinde tanıdığım başarılı iş kadını ve moderatörümüz (yazar: succulent) olmak üzere.
(yazar: marla)
(yazar: zhs)
(yazar: violence)
Ve nickini anamadığım yada anmayı unuttuğum bütün yazarların girişimcilik gününü kutlarım.
İyiki iş hayatında da varsınız iyiki her alanda varsınız siz bu dünyaya güzellik katan meleklersiniz var olunuz ♡
Çok zor olmasa gerek.
Aslına bakarsanız bence temel insan ihtiyaçlarından birisidir insan sevmek istiyor insan sevilmek istiyor ama günümüz 21. Yüzyılında ise en zor ihtiyaçta budur.
Biz sanki sevmeyi de sevilmeyi de unuttuk gibi sözlük
Benim gibi sevmeyi unutan bir insansanız sözlük kalbinizde hep bir boşlukla yaşarsınız hep bir eksiklik ruh gibi gezersiniz.
Belki beni şuan okuyan varsa bu admin ne saçmalıyor diyecek ama beni bir gün anlayacaksinız.
Sevgisiz bir insan bir ruhtan farksızdır kendimi kandırıp duruyorum kimseye ihtiyacım yok yalnız huzurluyum diyerek ama içten içede bunun böyle olmadığını bilerek acı bir yalnızlık ve paradoksa kendimi hapsediyorum.
Ünlü bir söz vardır? Sevgisiz insan boş insandır diye.
Neyse daha fazla saçmalamadan susalım l
Biz sanki sevmeyi de sevilmeyi de unuttuk gibi sözlük
Benim gibi sevmeyi unutan bir insansanız sözlük kalbinizde hep bir boşlukla yaşarsınız hep bir eksiklik ruh gibi gezersiniz.
Belki beni şuan okuyan varsa bu admin ne saçmalıyor diyecek ama beni bir gün anlayacaksinız.
Sevgisiz bir insan bir ruhtan farksızdır kendimi kandırıp duruyorum kimseye ihtiyacım yok yalnız huzurluyum diyerek ama içten içede bunun böyle olmadığını bilerek acı bir yalnızlık ve paradoksa kendimi hapsediyorum.
Ünlü bir söz vardır? Sevgisiz insan boş insandır diye.
Neyse daha fazla saçmalamadan susalım l
Yayın ekibine beni de alın. Ses tonum güzeldir fakat birazcık eğitime ihtiyacı var... mesela çocuklara masal yayınları yapabiliriz - sponsor buluruz değil mi 👉👈- ben keyifle okurum. Şu beynimi bir doldurayım neler neler yapabilirim fikir çok icraat hiç. Tek sorunum yalnızca çok fikrimin olması. İşe yarar fikirlerim boşa gitmesin isterdim ama yalnız bunu kendim başaramayacak kadar tembelim. Benim beyin normal frekansa geçerse bir hayal kuruyor anlatamam. Perva TV nasıl? Uzun süreli düzgün profil çizen yazarlarla ses odası açıp sesli sohbet etmek isterdim. Tartışmak bir kültürdür.
Bu hafta yazılımı değiştirme durumumuz olabilir o yüzden bu hafta bir ara radyo özelliğini kurarım muhtemelen :d
Açıldıktan sonra sizi yayın ekibi şefi yapacağım siz istedikten sonra sporsoru da hallederiz.
Ajdar anık'ın masraflarını karşılayabilirsek perva tv neden olmasın shshsj
Açıldıktan sonra sizi yayın ekibi şefi yapacağım siz istedikten sonra sporsoru da hallederiz.
Ajdar anık'ın masraflarını karşılayabilirsek perva tv neden olmasın shshsj
😂😂😂
Şimdi ne desem bilemedim inanayım mı 🥲
Bir kaç yazılımcı ile iletişim halindeyim veri tabanı ve web sitesi yönünde eğer sorun olmazsa perva çok değişecek.
Raydo görevini de sizin başarılı yürütebileceğinize yürekten inanıyorum.
Gecikme olursa arada bana hatırlatın :d
Raydo görevini de sizin başarılı yürütebileceğinize yürekten inanıyorum.
Gecikme olursa arada bana hatırlatın :d
Başarılar dilerim. Perva en az sizin kadar bizim de hayalimiz. Hep hatirlatacagim işin ucunda sevdigim şeyler var xnjxnxnx.
o kişiye inanmak, ona güven vermek, onun iyiliğini ve başarısını istemek, hayat kalitesinin yükselmesine yardımcı olmak demektir.
Uzun zamandır insanlardan uzak kalıp bir kapalı kutu gibi içime saklandım. Kimseyle uzun diyaloglara girmiyor, kimsenin amacını kendim gibi benimsemiyordum. İnsanları kendi hallerine bırakmış, açıkçası çok da insan seven biri olmaktan çıkmıştım. Umursamaz ve gayesizdim. Ama bu bana yaşıyormuş gibi de hissettirmiyordu. Çünkü bu durumda sevinecek ve üzülecek yani size insan olduğunuzu hatırlayacak bir duygu durumu kalmıyordu. Tamamen nötr hisler ve robot gibi bir yaşamın başlangıcı gibiydi. Sanırım ben o durumun içinde kendimi güvenli bölgeye almışım. Sanırım yine o güvenli bölgemde kalmak istiyorum.
Umarım seni beklediğime değiyordur. Ben burda uslu uslu oturdum seni bekliyorum. Gelirken bi paket de çikolata getir canım istedi.
Faktisiyöz bozukluk, kişinin hasta olmadığı halde hasta gibi davranması veya sağlık sorunları uydurması durumudur. dikkat çekmek veya ilgi görmek için hastaymış gibi davranabilir ve bazen başkalarını kandırmak için kendilerine zarar verebilirler.
Bu hastalığın en bilinen türlerinden biri Munchausen Sendromu'dur. Munchausen sendromunda kişi, hastalık belirtileri uydurur veya bilinçli olarak kendine zarar vererek hasta görünmeye çalışır. Yanlış bilgi vermek, gereksiz ilaç kullanmak veya gereksiz ameliyatlara girmeye çalışmak gibi davranışlar sergilerler.
Bir diğer türü Munchausen by Proxy'dir. Bu durumda kişi, başkalarını hasta gibi göstererek ilgi çekmeye çalışır.
genellikle kişinin çocukluk döneminde ilgisizlik veya duygusal ihmal yaşamasından kaynaklanabilir. Bu kişiler, ilgiyi hastalık üzerinden kazanmak isterler.
Bu hastalığın en bilinen türlerinden biri Munchausen Sendromu'dur. Munchausen sendromunda kişi, hastalık belirtileri uydurur veya bilinçli olarak kendine zarar vererek hasta görünmeye çalışır. Yanlış bilgi vermek, gereksiz ilaç kullanmak veya gereksiz ameliyatlara girmeye çalışmak gibi davranışlar sergilerler.
Bir diğer türü Munchausen by Proxy'dir. Bu durumda kişi, başkalarını hasta gibi göstererek ilgi çekmeye çalışır.
genellikle kişinin çocukluk döneminde ilgisizlik veya duygusal ihmal yaşamasından kaynaklanabilir. Bu kişiler, ilgiyi hastalık üzerinden kazanmak isterler.
İçinde bulunduğum hal. Ve bir türlü kurtulamıyorum. Ne zaman kendime odaklanacağım desem, her seferinde kendimden kaçıyor gibi oluyorum. Sanki başkalarının sorunlarıyla ilgilenmem kendime ait problemlerin üstünü örtüyormuş gibi geliyor.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?