Düş sokağı sakinlerinin en güzel düşlerinden.
Odayı basan gaz ya da kötü kokuları el süpürgesiyle süpürmek gibi kanatlarıyla süpüren ve her daim neşe saçan mitolojik bir kuş! Gecenin yanaklarına tünediği için de ıslanmayı çok sevdiği bilinir. Bu yönüyle de çok romantiktir. Bu kuşun hüzün kovuculuğu aslında şirin ve neşeli duyguları bulunduğu ortama davet etmesinden gelir. Yani kovucu değil davetçidir. Hüznün güdümündeki insan bunu idrak edemez de etraflarında pır dönerek kanat çırpan bu kuşu, hüzün kovucu zanneder. Ona methiyeler düzer. En iyi düzen de Murat yılmazyıldırım'dır.
Üniversite yıllarımın tınısı olan ve melodisiyle mest olarak dinlediğim şarkının, aynı zamanda adı olan bu ifade, içimde felsefe heyelanları oluşturur: “Hüznü kovmak kuşa kalmış. Bakıyorum da aslında hayvanlar o kadar da hayvan değilmiş. Bunu, insanların o kadar da insan olmadığından anlıyoruz. Hüzün yapıcı insanlarla hüzün kovucu kuşların mücadelesinde kuşlar kazanacak! Kazanır! Yani Kazanmalı!”
Murat Yımazyıldırım'a kesinlikle rakip değilim ve olamam da zaten ama naçizane bende ses verdim…
[url]
https://www.smule.com/sing-recording/3236048273_4971477650 [/url]