Empati ile olumlamayı karıştırmadığınız sürece bir sıkıntı yok. Zira empati kuracağım derken karşındaki kişinin yanlışlarına bir kılıf uydururken buluverirsiniz kendinizi
Empati ile karşımızdakini olumlamayla kendimizi anlamaya anlamlandırmaya çalışıyoruz. Sorun varsa iki olgu da sorundan çıkış tabelası gibi gelir bana. Buna ister kılıf de canım ister kıyafet;)
öncelik piramitin en üstünde yer alan şey hayal gücüdür, öyle ki insanlar sahip oldukları hayal gücü eksikliği neticesinde empati kuramaz hale gelirler.
empatinin kişilerce farklı tanımı yapılabilir, ama benim tanımım; ben olsam ne yapardım değil, ben olsam nasıl hissederdim olurdu. çünkü bir insan tam anlamıyla kendisini başkasının yerine koyamaz, aynı şeyler yaşanmadan bu mümkün değildir. sadece anlamaya çalışılabilir bu bağlamda sorulacak en makul soru budur.
ama hayal gücü neden olmaz ki bir insanda? çocukluk anıları mı, ekonomik şartlar mı, hayat şartları mı? ne derseniz artık..
empati aslında bir insanın, diğer kişilerin kendisinden farklı duygu ve düşüncelere, inançlara sahip olabileceğini anlama ve bunu kabullenme kapasitesidir. eğitimle geliştirilebilir.
kendi görüşlerine (ya da çevresi tarafından kendisine dikte edilen görüşlere) körü körüne bağlı ve diğer tüm görüşleri süzgecinden geçirmeden reddeden bir bünye fanatizmin kucağına düşmüştür. ırkçılık, yobazlık (sadece dini anlamda kastetmiyorum seküler kesimde de yobazlar tanıdım) fanatizmin en temel örnekleridir. fanatik bir bireyden de empati yapmasını bekleyemezsiniz. özetle empati candır. zeki ve duyarlı insan özelliğidir.