görüntülü konuşma

Yazar cizer
Mesajla konuşma eylemini ayda bir sesli konuşma eylemini 6 ayda bir görüntülü konuşma eylemini hiç gerçekleştirmem.


Bana nedense saçma geliyor bu görüntülü konuşma özelliği falan fişman bir 3310 yeter bana halbu ki.

Düşünüyorum da bu özelliği ben kullanalı bir seneyi geçmiştir.

Bir de ulaşmayınca ikide bir zırt pırt arayan kitle var heleki bu kitleden kim olursa olsun engellerim belki bakamayacak kadar yoğunum? Belki lavaboda belkide duştayız.
vicente
gereksiz bir teknoloji. o yüzden baştan beri alışamadım ve kullanmayı da tercih etmiyorum. alo neyimize yetmiyor?
marla
Benden onay almadan görüntülü arayan kim olursa olsun yanıt vermiyorum prensip olarak. Öncesinde mesaj atılıp uygun olup olmadığım sorulabilir. Ayrıca görüntülü konuşmamızı gerektiren bir durum da yok. Tüm ailem, akrabalar ve arkadaşlarımın büyük çoğunluğu yakınımda. Uzakta yaşayan arkadaşlarım da zaten görüntülü aramazlar. Mutlaka normal sesli arama şeklinde konuşuruz ve onay varsa görüntülü aramaya geçeriz. Neyse ki direkt olarak hadsizce görüntülü arayan abim ve kuzenim var sadece. Onlar da bir şekilde alıştılar yanıt vermememe.
succulent
Zaten sadece gece uyurken evlerimize dağıldığımız babamın gün içinde bir yere gidince görüntülü araması. Bu adam kesinlikle bana bağımlı. Daha olmadı iş yerinin kameralarından izliyor. Bir sabah kameradan bakıp, bugün çok güzel görünüyorsun diye mesaj attığı bile olmuştu. Onun dışında annemle farklı ülkelerde yaşamamıza rağmen ayda bi kere görüntülü konuştuğumuz oluyor. Ama zırt pırt aranmaktan da sürekli görüntülü konuşmaktan da hoşlanmıyorum.
asteria
görüntülü aranmayı sevmiyorum. akşam saatlerinde okul arkadaşları arayınca açmıyorum. ben erken yatıyorum ve pijamalarımı çoktan giymiş oluyorum. biriyle yatağımda pijamalarımla görüntülü konuşmayı hiç uygun bulmuyorum. arayın ya da mesaj atın, zaten ertesi gün görüşeceğiz.
aciliyeti olmayan, sadece uzakta olanlarla hasret gidermeye yarayan özelliktir benim için.
haberci
Teknolojiyle arasında en az bir çağ barındıran babamın kulağını kulak doktorundan daha çok görmeme neden olan(yeşile basar basmaz hemen nasıl kulağa götürülür telefon, kaçmıyorum baba sakin ol), insanlık için büyük bir adım olmasına karşın, babam için denizler altında 20 bin fersah'lık uzaklığa denk gelen bir hizmet.

İlk kez akıllı telefon edindiğinde; - baba bak emin misin, dünya henüz buna hazır değil. Şu küresel ısınmaya bi çare bulalım ve savaşları bi seyreltelim o zaman bakarız.” demiştim de -“bak işine!” demişti. Sonraki günler de onu,
-“sen nasıl akıllı telefonsun? Daha ben demeden bulup karşıma çıkarman lazım, aradığımı!” söylemiyle telefonla kavga ederken yakalamış ve oradan parmak uçlarımın yardımıyla uzaklaşmıştım.

Gurbette olmam hasebiyle o gün bugündür babamın kulağını ben takip ediyorum. Ara ara temizliği için berberinden, bakımı için doktorundan randevu aldığım doğrudur, hakim bey! Tek suçlu “görüntülü konuşma” teknolojisi sunarak, insanları maddi birliktelikten mahrum bırakan ve nostaljik yapılı babamı buna ikna etmeyi başaramayan emperyalizmin sivri zekalarıdır.
Söyleyeceklerim bu kadar!
orman patikasi
90'lı yılların başlarında telefonların görüntülü olacağı konuşuldu, tabi ortada cep telefonları daha yok, sabit telefonlar var. o dönem ütopya olmasına rağmen öylesine heyecan verici bir teknolojik atılımdı. hatta, o zamanki rüyamda duvara monteli paralel telefonda annem halamın kocası enişte ile konuşuyordu, ahizenin ortasında küçük ekranda eniştenin görüntüsü çıkıyordu. her rüyanın gerçeğe dönüşmesi gibi, yıllar süren mühendislerin çalışmaları 2000'li yılların sonunda meyvesini verdi. tüplü masaüstü bilgisayardan msn programı ile karşı tarafın canlı canlı görüntüsüne şahit olduk. sonra bu görüntülü arama teknolojisi iyice ilerledi. skype, whatsapp, facetime, facebook messenger, instagram, zoom, google duo gibi türlü uygulamalar cam gibi net görüntüler vermeye başladı. ama zamanla heyecan kalmadı, bu teknolojinin içi boşaldı, klişe hale sokuldu. tabi çoğumuz bunu kullansak da, kimimiz her gün, kimimiz ara sıra görüntülü görüşsek de, görüntülü aramayı sevmeyen kişiler de azınlıkta değiller. hani özlemek duygusunu, kavramını biraz olsa da öldürdü bu görüntülü konuşmalar.

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol