ekonomik anlamda evet. en azından krizler olsa bile paranın ciddi alım gücü vardı. inanılmaz kampanyalar yapılıyor ve bolca ürün alınabiliyordu. elbette çok sıkıntı da yaşandı doksanlarda ancak şu anki kadar kötü değildi. bazı şeyler yine pahalıydı ama en azından ödenebiliyor ve bir şekilde geçinilebiliyordu. şimdi mi? kıytırık maaşlarla asla geçinemezsin.
türkiye eskiden daha mı güzeldi
Türkiye'nin kötüye gitmesindeki en büyük faktör, geçmişte dayanışma ve yardımlaşma durumlarında hemen seferber olmalarıydı. Gittikçe ahlaki değerlerimiz dejenere olduğu için herhangi bir zorluğun üstünden gelme seviyemiz azaldı. Duyarsızlaştık. Bu da gittikçe bizi daha kötüye götürüyor.
Hayır, ekonomik kriz döngüleri, devlet içindeki mafyalaşma, cinsel suçlar, cinayetler, 60 darbesi, 80 darbesi, 80 darbesi öncesi sokaklarda şiddetli siyasi çatışmalar, fakirlik gibi şeyler hep vardı. İnternet olmadığı için herkesin her şeyden haberi olmazdı veya üstü çabucak kapatılırdı, sadece belli dönemlerde bir tık iyileşip sonra tekrar eski haline dönüyordu. Bir ülke kolay kolay batmaz, ülkelerin batışı uzun zaman alır.
Ayrıca Türkiye nüfusunun rahat yüzde doksanının kötü insanlardan oluştuğunu düşünüyorum. Kötü derken sadece ağır suç işlemiş insanlar değil, hiç suça bulaşmamış olup kötü olanlar da var, hiçbir şeyden şikayet etmeyen, devletimiz yaptıysa bir bildiği vardır diyen, her şeye kutsallık atfeden, işini doğru düzgün yapmayan, kâr hırsı yüzünden ahlaksızlık yapan "kötü" kesimden bahsediyorum.
Ayrıca Türkiye nüfusunun rahat yüzde doksanının kötü insanlardan oluştuğunu düşünüyorum. Kötü derken sadece ağır suç işlemiş insanlar değil, hiç suça bulaşmamış olup kötü olanlar da var, hiçbir şeyden şikayet etmeyen, devletimiz yaptıysa bir bildiği vardır diyen, her şeye kutsallık atfeden, işini doğru düzgün yapmayan, kâr hırsı yüzünden ahlaksızlık yapan "kötü" kesimden bahsediyorum.
Eskiyi bilemem ama günden güne kötüye gittiğini söyleyebilirim insanlarımızdan tutun ekonomiye kadar geriye doğru gidiyoruz. Yeni nesilden de umudumu kestim ne olur ülkenin sonu diye düşünmekten uyuyamıyorum.
Benim için evlilik, çocuk yapmak artık hayal oldu böyle bir ülkede çocuk büyütmek istemem açıkçası.
Benim için evlilik, çocuk yapmak artık hayal oldu böyle bir ülkede çocuk büyütmek istemem açıkçası.
belli yönlerden evet. sayıları az olsa da en azından bir şeyleri kaliteli, düzgün ve güzel yapmaya çalışan insanlar olurdu. az da olsa bazı şeylere özen gösterilirdi. batı özentiliği had safhada olduğundan ilginç kopyalara rastlamak mümkündü. genelde insanların bir arayışı, bir ideali ve hedefleri olurdu. bu derece bir umutsuzluk, iç kararması ve depresyon hali yoktu veya bunların olduğu zamanlar kısa sürer sahte bir mutluluk evresi falan olurdu.
şu andaki durum ise çok farklı. artık kimse hiçbir iş için uğraşmak istemiyor. bu insanlara bomboş bir çaba olarak geliyor. hiçbir işte bir özen ve fiyaka yok ayrıca herhangi bir konuda özene karşı büyük bir istemezük deme durumu mevcut. insanların hedefleri tamamen tanıdık, network edinme ve bir yere kapağı atıp, taksit ödeme ve yer kapma üzerine kurulu, idealizm tam bir dalga konusu olmuş durumda. umutsuzluk konusunu ise uzun uzun anlatmaya gerek yok.
insanların 90'ları sevme konusu o yıllarda karışılmayan pop kültürle alakalıdır. karışılmadı çünkü o yıllarda islami hareketler ve islamcılık çok yükseliyordu. sırf bu yüzden her türlü pop kültüre ve gırgır makaraya izin verildi, tvlere karışılmadı. biz de fırsattan istifade yıldoları, yılbaşında meme açan kadınları, dansözleri, okan bayülgeni, mehmet ali erbilin absürt programlarını ve daha nicelerini görebildik.
şu andaki durum ise çok farklı. artık kimse hiçbir iş için uğraşmak istemiyor. bu insanlara bomboş bir çaba olarak geliyor. hiçbir işte bir özen ve fiyaka yok ayrıca herhangi bir konuda özene karşı büyük bir istemezük deme durumu mevcut. insanların hedefleri tamamen tanıdık, network edinme ve bir yere kapağı atıp, taksit ödeme ve yer kapma üzerine kurulu, idealizm tam bir dalga konusu olmuş durumda. umutsuzluk konusunu ise uzun uzun anlatmaya gerek yok.
insanların 90'ları sevme konusu o yıllarda karışılmayan pop kültürle alakalıdır. karışılmadı çünkü o yıllarda islami hareketler ve islamcılık çok yükseliyordu. sırf bu yüzden her türlü pop kültüre ve gırgır makaraya izin verildi, tvlere karışılmadı. biz de fırsattan istifade yıldoları, yılbaşında meme açan kadınları, dansözleri, okan bayülgeni, mehmet ali erbilin absürt programlarını ve daha nicelerini görebildik.
öyleydi tabii. özellikle kadınlar için daha güvenliydi. şimdi hiç tanımadığımız adamlar tarafından öldürülme ihtimalimiz varken bu soruyu sormak bile mantıksız geliyor bana. şu istanbul'da işlenen cinayetten sonra 2 gündür twitter'dan çıkamıyorum. altından neler neler çıkıyor. discord sunucularında 12-13 yaşındaki kızları tehdit, şantaj ile korkutup neler neler yaptırılıyormuş aklınız durur. kedilere edilen işkenceler, bebeklere yapılanlar... ve bunu yapanlar da en fazla 20 yaşında. dışarı çıkıyorum kimi görsem aklımdan bin farklı düşünce geçiyor. acaba diyorum bu da o discord sunucularında takılanlardan olabilir mi diye düşünmekten kendimi alamıyorum. ister istemez içimde bir öfke var. kızgınım bu konuyu çözmek için hiçbir şey yapmayanlara.
yarın ne olacağının garantisi varmış gibi bazı şeyleri gözümüzde çok büyütüyoruz. ex mevzuları mesela. yaşadığımız ülkede neredeyse her gün bir kadın cinayeti işlenirken, ex peşinde koşmak falan da çok anlamsızmış. zaten seven erkek gururu falan bırakıp sevdiği kadının yanından bir an olsun ayrılmaz. aynı şekilde sevgilisine kızıp, trip atan erkeklerde, kendine erkek demesin mesela. çünkü her an çok sevdiğimiz birilerinin ölüm haberini alma ihtimalimiz varken hala gurur yapmak saçmalıktan başka bir şey değil.
yani diyecek daha çok şey var ama konuşmanın ne anlamı var? zaten bunlar yüzlerce kez anlatılmış konular. yerimizde sayıyoruz anca. hiçbir ilerleme yok.
yarın ne olacağının garantisi varmış gibi bazı şeyleri gözümüzde çok büyütüyoruz. ex mevzuları mesela. yaşadığımız ülkede neredeyse her gün bir kadın cinayeti işlenirken, ex peşinde koşmak falan da çok anlamsızmış. zaten seven erkek gururu falan bırakıp sevdiği kadının yanından bir an olsun ayrılmaz. aynı şekilde sevgilisine kızıp, trip atan erkeklerde, kendine erkek demesin mesela. çünkü her an çok sevdiğimiz birilerinin ölüm haberini alma ihtimalimiz varken hala gurur yapmak saçmalıktan başka bir şey değil.
yani diyecek daha çok şey var ama konuşmanın ne anlamı var? zaten bunlar yüzlerce kez anlatılmış konular. yerimizde sayıyoruz anca. hiçbir ilerleme yok.
Türkiye kuruluşundan bu yana her zaman bombok bir ülkeydi ve hala öyle olmaya devam ediyor.
(bkz: kapitalizm)
(bkz: burjuva rejimi)
(bkz: kapitalizm)
(bkz: burjuva rejimi)
(bkz: #20162)
Hızla tükettik her şeyi.
Vefayı, sevgiyi, dostluğu, dürüstlüğü…
Eskiden bize hoş gelen tüm kavramlardan uzağız şimdi. Hepimiz birbirimizi tanıyoruz. Ama hiçbirimiz birbirimizi anlamıyoruz.
Vefayı, sevgiyi, dostluğu, dürüstlüğü…
Eskiden bize hoş gelen tüm kavramlardan uzağız şimdi. Hepimiz birbirimizi tanıyoruz. Ama hiçbirimiz birbirimizi anlamıyoruz.
Hiçbir zaman güzel Değildi.1920'lerde yeni kurulmuş bir ülke,1930'larda savaştan çıkmış perişan bir ülke,50'lerde kore savaşı,amerikan mandacılığına giriş,70'lerde sağcı solcu kavgası,sokakta adam öldürme olayları,80 90'lar pkk,2000lerde ekonomik kriz + akp,2010'larda yine akp,2020'lerde yine akp.
Türkiye 1950 lerden itibaren aynı çemberin içinde boğuşup duruyor. Eskidende çok farklı durumda değildi. Şuan en büyük sorun akepe gibi bir iktidar olması ve mülteci problemleri. Ekonomi, adalet falan adam akıllı bir iktidar gelince en hızlı rayına girecek sorunlar bence.
1990'lar pkk ve işkence, 2000'ler ekonomik kriz, 2010'lar gezi ve spekülatörlerin ümüğünün sıkılmasından ibaret.
güzel olan o dönemlerde olan saflığımızdı.
güzel olan o dönemlerde olan saflığımızdı.
dünya eskiden daha güzeldi ve bu ivme aşağı doğru gidiyor, gitmeye de devam edecek.
Gozlemliyorum 10 yıl öncesi bile daha güzeldi.
Eskiden genel guzeldi
Türkiye hiçbir zaman güzel olmadı.kuruluş tarihi olan 1923'ten bu yana 100 sene geçmiş ama kalite bakımında herhangi bir şekilde değişim yok.tüm suç akpnin de değil,akp 2002'den sonrası için sorumludur. Akp diye bir şey yokken sağcı solcu diye sokakta birbirini infaz ediyordu gençler 1970'lerde.Darbeler, ekonomik krizler, faili meçhul cinayetler... Say say bitmez. Bu ülke her zaman böyleydi çünkü istediğin kadar uğraş sanayi devrimini kaçırmış, kapitalizme geç girmiş bir ülkeyi ağzınla kuş da tutsan kalkındıramazsın, imkansıza yakındır.türkiye hem feodal öğelerin hem kapitalist öğelerin bir arada bulunduğu gelişmemiş ülkeler Kategorisindedir.türkiyenin sorunu parti sorunu değildir, yönetim sorunudur. Sistemsel sorundur.Kapitalizm olduğu sürece ekonomik krizler,darbeler,hapse atılan gazeteciler gibi durumlar devam edecektir.
Hangi eskiden? Hangi konuda?
Türkiye kısa zaman aralıklarında, sahte bir refah haricinde hiçbir zaman sorunsuz bir ülke olmadı.
Cumhuriyetimizin kuruluşundan itibaren ele alırsak yeni kurulmuş bir ülkenin iktisadî ve ictimaî sorunları, 30'lu yıllardaki küresel buhranın korkunç etkileri, ikinci dünya savaşı esnasında yaşanan sorunlar, Osmanlı döneminden kalma sosyal ve hukukî sorunlar, devletin tüfek bulamadığı için ertelemek zorunda kaldığı operasyonlar, ülke liderinin "70 cent'e ihtiyacımız var." Dediği dönemler, sağ sol kavgaları, faili meçhul cinayetler, darbeler, devalüasyonlar, pkk terörü, irticaî ayaklanmalar, din ve vicdan özgürlüğünde yaşanan haksızlıklar... Ülkemizin her 10 yılı felaketlerle, buhranlarla, krizlerle, bunalımlarla dolu.
Ancak partizanlıkla akp öncesi dönemi parlatmak isteyen insanlar hayalî bir müreffeh ülke tahayyül ediyorlar zihinlerinde. Özellikle 90'ları övüyorlar. Acınası bir komiklik. sorsan 90'larda "insanların umudu vardı." Evet. Pkk terörünün pik yaptığı, Hizbullah'ın korkunç cinayetler işlediği, bir gecede paranın yüzlerce kat değer kaybettiği, batıda çıkan hiçbir teknolojik alete erişemediğimiz, tesettürlü olduğunuz için üniversiteye giremediğiniz dönemlerde hepimiz umut doluyduk.
Türk muhalifi etikete bakar. Onlar için mini etekli bir kadının elinde şarapla poz verdiği bir fotoğraf karesi ya da televizyonda gördüğü bir rakı reklamı o günleri özlemle anmak için kâfidir.
Türkiye kısa zaman aralıklarında, sahte bir refah haricinde hiçbir zaman sorunsuz bir ülke olmadı.
Cumhuriyetimizin kuruluşundan itibaren ele alırsak yeni kurulmuş bir ülkenin iktisadî ve ictimaî sorunları, 30'lu yıllardaki küresel buhranın korkunç etkileri, ikinci dünya savaşı esnasında yaşanan sorunlar, Osmanlı döneminden kalma sosyal ve hukukî sorunlar, devletin tüfek bulamadığı için ertelemek zorunda kaldığı operasyonlar, ülke liderinin "70 cent'e ihtiyacımız var." Dediği dönemler, sağ sol kavgaları, faili meçhul cinayetler, darbeler, devalüasyonlar, pkk terörü, irticaî ayaklanmalar, din ve vicdan özgürlüğünde yaşanan haksızlıklar... Ülkemizin her 10 yılı felaketlerle, buhranlarla, krizlerle, bunalımlarla dolu.
Ancak partizanlıkla akp öncesi dönemi parlatmak isteyen insanlar hayalî bir müreffeh ülke tahayyül ediyorlar zihinlerinde. Özellikle 90'ları övüyorlar. Acınası bir komiklik. sorsan 90'larda "insanların umudu vardı." Evet. Pkk terörünün pik yaptığı, Hizbullah'ın korkunç cinayetler işlediği, bir gecede paranın yüzlerce kat değer kaybettiği, batıda çıkan hiçbir teknolojik alete erişemediğimiz, tesettürlü olduğunuz için üniversiteye giremediğiniz dönemlerde hepimiz umut doluyduk.
Türk muhalifi etikete bakar. Onlar için mini etekli bir kadının elinde şarapla poz verdiği bir fotoğraf karesi ya da televizyonda gördüğü bir rakı reklamı o günleri özlemle anmak için kâfidir.
Evet tabiki de. Eskiden hayat şartları daha iyiydi, herşey daha sade idi. Günümüzde ise insanlar geçinemiyor, pek çok şey de karmaşıklaştı.
Bana bir dilek hakkı verilse çocukken, şu an düzgün çalışmayan, masaüstü bilgisayarımda Call of duty oynadığım zamanlara dönmek isterdim. O zamanlar hayata dair herhangi bir kaygım yoktu, çok kötü şeyler de yaşamamıştım. Herşey ucuzdu ve insanlar mutluydu.
Bana bir dilek hakkı verilse çocukken, şu an düzgün çalışmayan, masaüstü bilgisayarımda Call of duty oynadığım zamanlara dönmek isterdim. O zamanlar hayata dair herhangi bir kaygım yoktu, çok kötü şeyler de yaşamamıştım. Herşey ucuzdu ve insanlar mutluydu.
Sanırım değildi şeklinde yorumlayabileceğim bir soru cümlesi. Sebepleri sıralamam gerekirse çok uzatmadan:
1- terör olayları çoktu.
2- refah azdı. İmkanlar azdı, kuyruk meselelerini bilirsiniz.
3- dine baskı çoktu, başörtüsü meselesi.
4- teknoloji azdı.
5- sağ sol olayları.
6- darbeler.
Günümüzde ise:
1- terör çok azaldı. Sivilleşmesi eksi bir yön. Bazı kürtler maalesef ki içlerinde bölünme hissi taşıyorlar. Ermeniler gibi. Olaylar büyümedikçe sıkıntı yok. Onca özgürlük verilmesine rağmen bu konuda çok gelişme sağlanamadı.
2- refah çoğaldı. Evler arabalar alındı, imkanlar çok uçaklar vb. Kuyruk olsa olsa pahalılıktan oluyor. O da olsun, bedava kredileri kullanırken iyiydi. Genç nesil zorlanacak, sorun yok bedava kredileri döşerler. Türkiye tarihi boyunca hep enflasyonla boğuşmuştur. Bu bir döngüdür. Türkiye'nin jeopolitik konumu gereği.
3- dinlere baskı tamamen ortadan kalktı. Fikir özgürlüğü hat safhadadır (siyasi durumlar hariç. Bu da normal sayılabilir yer yer.) başörtülü ya da çarşaflı kişiler her yere girebiliyor. Seküler tayfa bu durumdan çok rahatsız ama. Seve seve kabullenmek zorundalar. İktidar bazen sekülerlerin üzerine gidiyor. Ama inanın dindarlara yapılan baskının %10'unu görmemiştir sekülerler.
4- dünya değişti ve gelişti. Temel sebebi bu olsa da türkiye de buna güzel uyum sağladı. Kendi silahlarını da yapıyor. Gurur verici.
5- sağ sol meselesi şekil değiştirerek devam etse de sivilleşti. Anarşi ortamı yok.
6- darbe ihtimali şimdilik sıfırlandı gibi gözüküyor.
Son olarak göçmen meselesine değineyim. Günümüzün en olumsuz yanlarından biri bu, lakin sadece türkiye için değil dünya için böyle. Tabii en büyük mülteci nüfusu türkiye'dedir. Yaklaşık 15 milyon. Büyük olaylar patlak vermedikçe zamanla yollanırlar diye düşünüyorum. Kötümser bakacaksam kürt sorunu gibi asırlarca başımızı ağrıtacaktır.
Vesselam, bulunduğumuz dönemi en şanslı dönem sayıp ona göre hareket etmemiz, şansları değerlendirmemiz, kendimizi geliştirmemiz gerekir. Geçmiş deyince mükemmelmiş gibi düşünmeyelim. Gelecek deyince de ne çok karamsar ne de çok iyimser olmak lazım. Anı yaşayalım.
1- terör olayları çoktu.
2- refah azdı. İmkanlar azdı, kuyruk meselelerini bilirsiniz.
3- dine baskı çoktu, başörtüsü meselesi.
4- teknoloji azdı.
5- sağ sol olayları.
6- darbeler.
Günümüzde ise:
1- terör çok azaldı. Sivilleşmesi eksi bir yön. Bazı kürtler maalesef ki içlerinde bölünme hissi taşıyorlar. Ermeniler gibi. Olaylar büyümedikçe sıkıntı yok. Onca özgürlük verilmesine rağmen bu konuda çok gelişme sağlanamadı.
2- refah çoğaldı. Evler arabalar alındı, imkanlar çok uçaklar vb. Kuyruk olsa olsa pahalılıktan oluyor. O da olsun, bedava kredileri kullanırken iyiydi. Genç nesil zorlanacak, sorun yok bedava kredileri döşerler. Türkiye tarihi boyunca hep enflasyonla boğuşmuştur. Bu bir döngüdür. Türkiye'nin jeopolitik konumu gereği.
3- dinlere baskı tamamen ortadan kalktı. Fikir özgürlüğü hat safhadadır (siyasi durumlar hariç. Bu da normal sayılabilir yer yer.) başörtülü ya da çarşaflı kişiler her yere girebiliyor. Seküler tayfa bu durumdan çok rahatsız ama. Seve seve kabullenmek zorundalar. İktidar bazen sekülerlerin üzerine gidiyor. Ama inanın dindarlara yapılan baskının %10'unu görmemiştir sekülerler.
4- dünya değişti ve gelişti. Temel sebebi bu olsa da türkiye de buna güzel uyum sağladı. Kendi silahlarını da yapıyor. Gurur verici.
5- sağ sol meselesi şekil değiştirerek devam etse de sivilleşti. Anarşi ortamı yok.
6- darbe ihtimali şimdilik sıfırlandı gibi gözüküyor.
Son olarak göçmen meselesine değineyim. Günümüzün en olumsuz yanlarından biri bu, lakin sadece türkiye için değil dünya için böyle. Tabii en büyük mülteci nüfusu türkiye'dedir. Yaklaşık 15 milyon. Büyük olaylar patlak vermedikçe zamanla yollanırlar diye düşünüyorum. Kötümser bakacaksam kürt sorunu gibi asırlarca başımızı ağrıtacaktır.
Vesselam, bulunduğumuz dönemi en şanslı dönem sayıp ona göre hareket etmemiz, şansları değerlendirmemiz, kendimizi geliştirmemiz gerekir. Geçmiş deyince mükemmelmiş gibi düşünmeyelim. Gelecek deyince de ne çok karamsar ne de çok iyimser olmak lazım. Anı yaşayalım.
Eskiden herşey çok daha güzeldi.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?