confessions

bloody mary

1. nesil Yazar - 19. Seviye Zaman Yolcusu - Yazar -

  1. toplam entry 677
  2. takipçi 12
  3. puan 38537

bil ve fethet

bloody mary
facebook'un en popüler oyunlarından biriydi. amacınız genel kültür sorularına doğru veya en yakın cevapları verip rakiplerinizin kalelerini ele geçirmektir. gece gündüz oynar sonra da orada öğrendiğim bilgileri ortamda satardım. şu anda triviador ismiyle hala piyasada.

facebook

bloody mary
annem facebook hesabımızı defalarca kapatmamızı isterdi yine açardık. tekrar kapattırırdı dayımlara yine açardık. tekrar kapattırırdı yine açardık. tüm arkadaşlarımız oradaydı. diğer sosyal medya uygulamalarına kıyasla güzel de bir arayüzü var aslında. keşke tekrar popüler olsa. birini arkadaş eklemek, beklemek, beraber oyuna girmek falan çok eğilenceliydi.

ekleme: bloody mary bir zamanların en fanatik avataria ile bil & fether oyuncusudur. ayrıca dragon city, marketland ve criminal case ile de yatıp kalkmışlığı vardır. :))

beklenti

bloody mary
bir olay veya durum karşısında gerçekleşmesi beklenen umutlardır. bir hedef/amaç olarak kullanıldığında olumlu, bir sonuç olarak bahsedildiğinde olumsuz olarak düşer.

"bu sporcundan beklentimiz çok yüksek." (hedef/amaç)
"onunla ilgili beklentilerini düşürmelisin.." (sonuç)

tabii ki her şeyin fazlası zararlı olduğu gibi beklentinin de fazlası zarardır.

fırsatçılık

bloody mary
başkalarının zor bir durumundan veya zaafından yararlanıp kendi lehine işlemeye çalışan insanlara fırsatçı denir. bu insanlar bir kimsenin dezavantajlı olduğu durumda harekete geçip onları suistimal ederek kan emici sinek benzeri insanları emerler.

perva sözlük yazarlarının ilk aşkları

bloody mary
aşk diyemem ama ilk sevgilimle discord'da tanışmıştık sınav senemde. 20 yaşındayım gündüzleri ders geceleri oyun falan. sonra bir oyunla ilgili yardıma ihtiyacım vardı ona yazmıştım. yavaş yavaş arkadaş olmuştuk sonra bana benden hoşlandığını söylemişti. ben ilk başta bunu uyardım "erkekler erken hoşlanır erken soğur." diye dinlemedi. öyle de oldu.

uzak mesafe ilişkisiydi, buluştuktan 2 hafta sonra ghosting nedeniyle ayrıldık. ben de ileride daha fazla üzüleceğimi bildiğim için ilişkiyi bitirmiştim. dediğim gibi, aşk diyemem ama sakin bir ilişkimiz vardı.

birbirimizin hayatına hiç dahil olmamıştık neredeyse. onu kimseye anlatmadım, o beni sadece yakın çevresine anlatmıştı. bana yenge yenge diyip dururlardı arada selam gönderirlerdi falan.. çok hoşuma giderdi. dlsklsfjslkd

anlayışlıydık, serbesttik. hoş uzak mesafe ilişkisinde ne kadar kural koyabilirsin ki? arkadaşlarıyla buluştuğunda aramasını istemezdim, günde belirli saatlerde konuşurduk. oyunlar oynardık birlikte, elektronik gitar çalmayı da biliyordu ve iyi de çalardı. doğum günü gecemde bana şarkı söylemişti sonra oyun oynayıp gece 4te uyumuştuk. o gün bütün depresyon ve anlık kaygılarım uçup gitmişti. aramayı kapatınca mutluluk gözyaşı dökmüştüm.

tabii garip yanları da vardı ilişkimizin. birbirimizi instagramdan eklememiştik bile. en sevdiğimiz yemek, gitmek istediğimiz ülke vs. hiçbir şeyimizi bilmezdik birbirimize dair. hoş karşılıklı olarak bu duruma tamamdık sorunumuz yoktu ama laf olsun.

arkadaş kalmak istemişti ama ben istememiştim çünkü yakınımda olup duyguları eskidikçe daha da acıtacaktı benim içimi. üzerinden bir sene geçti hayatında pek bir şey değişmemiş, şimdi olsa arkadaş kalırım çünkü benim içimdeki duygular bitti.

kısacası ilk sevgilimi iyi bir şekilde hatırlamamı sağladığı için teşekkür ediyorum ona.

at gözlüğü

bloody mary
atların görüş alanlarını daraltmak ve dikkatlerinin dağılmasını engellemek için atlara takılan özel bir gözlük.

düşünce veya görüş açısı dar, başkalarının perspektifinden bakmak istemeyen inatçı insanlar için de deyim olarak kullanılır.


at gözlüğü

cehalet

bloody mary
bilgi eksikliği, doğru bilgiyi reddetme durumu olarak tanımlanabilir. eleştiri yeteneğini kullanmak istememek, toplumcu bir ortamda büyüyen bireylerin sorgulama yetisinin dış etkenlerce köreltilmesi cehalet durumunu ortaya çıkartır.

cehalet sahibi kişilerin bazı görünür özellikleri sınırlı bilgi eksikliğinin verdiği aşırı özgüven, takılı at gözlükleri ile yeni perspektiflere kapalı olma, bir tartışma anını kişisel saldırı olarak algılama gibi özellikleri sıralayabiliriz.

(bkz: at gözlüğü)

israiloğulları

bloody mary
yakup peygamber, bir gece tanrının meleği ile güreşir ve gün doğumuna karşı bu güreşi kazandıktan sonra tanrı yakup'a "tanrı ile savaşan" daha doğru çevirmek gerekirse "tanrının yakınındaki, dostu" anlamına gelen israil ismini verir.

yakup peygamber'in 12 oğlu ve oğullarından türeyen soylarına da israiloğulları denmektedir. benjamin, yahuda ve yusuf dışındaki oğulların soyları savaşlar, asimilasyon, sürgün gibi çeşitli doğal olmayan nedenlerden dolayı kaybolmuştur.
7
masmavi masmavi
Bu doğru bir yorum mesela. Tebrik ederim. :)
bloody mary bloody mary
bir gün sen de kopyala yapıştır yerine kendi yorumlarını katarsın umarım.
masmavi masmavi
Bu entry'i yapay zeka (Chat Gpt) ile yazdığına eminim haberin olsun. Çünkü israiloğullarını tanımla dediğim de senin tanımın birebir aynısını yaptı. Cümle yapıları, kelimelerin dizimi yazmış olduğun entry'in birebir kopyası. ;)
bloody mary bloody mary
bir bilgiyi bir kaynaktan kopyalamak bir kaynaktan okuyup kendin yorumlamak ayrı. sürekli kopyala yapıştır tanımlar yapan birisinin bunu söylemesi de apayrı ironi. ayrıca chatgpt kullandığımı söylemişsin de yapay zeka da google ne söylerse onu söylemiyor mu zaten? dedim ya, ilginç. :D
masmavi masmavi
Yapay zeka ile yazmadığım konusunda kendi düşüncelerimi ve deneyimlerimi paylaştığımı; vd bu yazdıklarımın bir kopya değil, bir yorum olduğunu ifade etmek istiyorum. Tanımları bir yerden alıp yapıştırmakla benimkiler arasında büyük bir fark var. Eleştirilerinin, düşüncelerimi anlamaktan uzak olduğunu düşünüyorum.
bloody mary bloody mary
bak, sana "yapay zeka dedektörü" yorumunu attığımdan beri entrylerini okurum. belki de denk gelmiştir niyetiyle okuyorum, belki yazım tarzı budur falan. neredeyse öznel hiçbir şey görmedim. sürekli ansiklopedi misali kopyala yapıştır entryler yazmışsın. bir yerden kopyala yapıştır yapıyor musun bilmiyorum.

öncelikle benim sözlük tarzımın kimsenin umrunda olmadığını ve benim de kimsenin tarzını umursamadığımı belirtmek isterim. sözlüğü de istediğin gibi kullanabilirsin. eninde sonunda burada google tanımları veya farklı uygulamalar kullanılacaktır. tanım yazıyoruz ve burası sözlük. en doğal şeydir elbette.

fakat başkalarını yapay zeka entryleriyle vurup kendin aynısını yaptığında kendiyle çelişen biri olmaktan öte biri olmuyorsun. daha doğrusu kendiyle çelişen biri gibi davranıyorsun. mükemmellik seviyesi, eleştiri falan bunlar tutarlı insanın yapacağı davranışlar. kendiyle tutarlı olmayan insanı da sadece ben değil kimse karar mercii olarak değerlendirmez.

dolayısıyla değil senin eleştiri olarak değerlendirdiğin düşüncelerini anlamak, karşımda olsan dinlemem bile.
masmavi masmavi
Yazım tarzım ve içeriklerimle ilgili eleştirilerine saygı duysam da, ben kopyala-yapıştır yapmadığım için tutarlı olduğumu düşünüyorum. Amacım, kendi düşüncelerimi ifade etmek ve konuların daha iyi anlaşılmasını sağlamak için ciddi bir şekilde yaklaşmak. Bu noktada, benim pek fazla öznel davranmadığımı düşünmen konusunda sana hak veriyorum. Ancak, bilmiyorum, belki hiç karşına çıkmadı; ara sıra yazdıklarımın sonlarına konuyla ilgili espriler de ekliyorum. Bu nedenle, bu konuda haksız olduğunu belirtmek isterim. Ayrıca, bu eleştiriyi başka bir yazarın da sunduğunu hatırlatmak isterim. Eleştirine dikkat edeceğim. Teşekkür ederim. :)

on emir

bloody mary
israiloğulları mısır'daki onlarca yıllık köleliklerinden sina dağı'nda yapılan bir anlaşma sayesinde kurtulmuşlardı. bu anlaşma, tanrı'nın israiloğullarına iradesini aktarmak istediği şeklinde yorumlanmış olup bir zamanlar israiloğullarının tanrı tarafından seçilmiş halk olduğu inancı doğmuştur.

tanrı ve israiloğulları'nın anlaşması israiloğullarının hem tanrı'ya sadakatinin temini hem de toplumsal düzenleri için yol gösterici olarak kabul edilmiş, sonradan da on emir olarak kelimelere dökülmüştür. tarih boyunca toplulukları dağılsa da on emir'e uymaları sayesinde kolayca toparlandılar.

on emir aynı zamanda isa peygamber'in öğütlediği ilkelerin temelinde olduğundan hristiyanlar için de önem taşır.

on emirleri kısaca özetlersek;
sadece tek tanrı'ya inanmak,
bir günü sadece tanrı'ya inanarak ona tapınmak ve onu hatırlamak,
tanrı'yı sıfatlaştırmadan, onu sembolleştirmeden, ona bir beden/form atfetmeden, isim takmadan saygılarını sunmak,
tanrıyı diline gereksizce dolamamak, (boş yeminler vs.)
yalandan, zinadan, çalmaktan kaçınmak,
aileyi sevip saymak ve onların bakımını üstlenebilmek,
komşunun malına, karısına el uzatmamak (senin olmayan bir şeye hasetle meyletmemek)

görüntülü konuşma

bloody mary
müşterilerim dışında kimseyle yapmadığım eylem. ancak çok değerli birisi olur ve başka bir şehirdedir, belki.
aynı şehirde olduğum insanla değil görüntülü konuşmak, mesajlaşmam bile.
yakın çevremde de hep bunu söylerim herkese "görüşmek istiyorsanız mesaj atmayın, arayın buluşalım." derim.
2 /

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol