ester expositonun kedisi

Farsça kökenli bir kelime imiş. çekinme, korkma, sakınma, korku gibi anlamlara geliyormuş. Bir internet sözlüğü için ilginç bir ad seçimi olmuş.

Geleceğe yönelik yatırım olarak görüyorlar sanırım, eğer sözlük tutarsa bir yerim olsun diye yaptıklarını düşünüyorum. Bari bir kaç özgün tanım girip öyle gidin vicdansızlar.

kendisine katma değer katması gereken ve şu an yazmakta olduğum platformun adı. bu katma değer ne kadar fazla ve ne kadar özgün olursa varlığını o derece koruyacaktır. aksi taktirde geçmiş klon sözlük denemelerinden farkı kalmayacaktır maalesef. etkili sosyal medya kullanımı ve etkili pazarlama kısmına girmiyorum bile, zaten bunlar olmadan yapılan hiç bir işin anlamı olmaz. Ayrıca kendine özgü bir sözlük scripti olması şart, hazır sözlük şablonları bir çok insanın aklında kalitesiz klon sözlük algısı yaratır. bahsettiğim konulara özen gösterilmediği taktirde yaşanacak gerçeklikte budur zaten.

Tanrısal bir yiyecektir adeta, insanoğlunun bulduğu en lezzetli buluşlardan biri gerçekten. Üstelik hindistandan parise kadar her ekonomik tabakada bulunan global bir fast food olma özelliğini taşır.

konuşulacak konu bulunmadığında oluşan ve iki tarafıda gereksiz yere geren bir sessizliktir.

Tarım ve hayvancılık, bir ülkenin temel gıda güvenliğinin ve kalkınmasının temelidir. tarım ve hayvancılığa önem verilmediği sürece, inşaat, ileri teknoloji ve gelişmiş sanayi gibi alanlarda yapılacak yatırımlar beklenen faydayı sağlamayacaktır. En temel gida ürünü olan Buğdayı bile ithal eden bir ülkenin kayda değer işler yapması pek mümkün değildir. öncelikle gıda gibi temel alanlarda tam bağımsızlık sağlanmalıdır. Aksi taktirde savaş, politik hamleler gibi durumlarda diğer ülkelerin uygulanacağı geniş çaplı bir ambargo, kıtlık gibi istenmeyen sonuçlara yol açabilir.
bir medeniyet eksik kalmış basamaklarla ilerlemeye çalışırsa, gün gelir o eksik bıraktığı basamaklara geri düşer. Çünkü Sağlam temeller üzerine kurulu olmayan gelişmeler gün geldiğinde ya yıkılma noktasına gelir ya da yıkılır. Bu nedenle Tarım ve hayvancılığa yapılan yatırımlar desteklenmeli ve çiftçiye hak ettiği değer verilmelidir.

Bir zeki Müren klasiğidir.

Şarkı Sözleri;
Gitme sana muhtacım
Gözümde nursun başımda tacım muhtacım
Beni öldür öyle git
Yaşamak için senin sevgine muhtacım
Muhtacım gözlerine
Muhtacım sözlerine
Uzattım ellerimi
Muhtacım ellerine gitme
Şimdi bomboş ellerim
Seni çağırır yaşlı gözlerim, muhtacım
Beni öldür öyle git
Yaşamak için senin sevgine, muhtacım
Sensiz bir dünyadayım
Gerçekten uzak bir ruyadayım, muhtacım
Beni sensiz dünyadan
Sonsuz rüyadan uyandır da git, muhtacım
Muhtacım gözlerine
Muhtacım sözlerine
Ruhumu ıstacak
Sımsıcak nefesine gitme
Gitme sana muhtacım
Gözümde nursun başımda tacım muhtacım
Beni öldür öyle git
Yaşamak için senin sevgine muhtacım
Gitme sana muhtacım
Gözümde nursun başımda tacım, muhtacım
Beni öldür öyle git
Yaşamak için senin sevgine muhtacım
Muhtacım gözlerine
Muhtacım sözlerine
Uzattım ellerimi
Muhtacım ellerine gitme
Sensiz bir dünyadayım
Gerçekten uzak bir rüyadayım
Beni sensiz dünyadan
Sonsuz rüyadan uyandır da git, muhtacım
Muhtacım gözlerine, muhtacım sözlerine
Ruhumu ısıtacak sımsıkı nefesine muhtacım
Muhtacım, muhracım gitme gitme

Aynı zamanda Petrikor adıyla bilinir. Doğanın en güzel kokularından biridir.

genelde bunların anne babalarıda sorumsuzdur, çoçuğuna sahip çıkamazlar. bir şeyi kırıp, dökmeleri an meselesidir. sürekli " bilgisayar var mı?" diyen türleri vardır ki bunlar düşman başına. genelde yemekleride beğenmez bu tarz çoçuklar, masada bile sorun yaratırlar. başka küçük çoçuk varsa kesin onu ağlatır. toplu çoçuk oyunlarda mızıkçılık yapıp kendi istediğinin olmasını ister. Resmen şeytanın çoçuğu gibi bir şeydir bunlar, insanı çoçuklardan soğuturlar.

genelde salam gibi ortak tabakta yer alan bir ürün olur. o an masada bulunan herkes sanki o son salam dilimini görmemiş gibi yapar. bu durum devam ederse ufaktan "hadi şunu yiyin" lafı döner, bu esnada "ben doydum siz alın" söylemleri dolaşır. en son masadan biri bu sorumluluğu üstlenir ve o bitirici hamleyi yapar. işte ben buna ortak tabaktaki son lokma sorumluluğu diyorum. bunun bir benzeri ise sucuklu yumurtadaki son sucuktur.

uzaylı olduğumuz konusundaki söylentiler doğrudur. miyav miyav

dünyaya göre Madrid doğumlu İspanyol kadın oyuncu ve model.
aynı zamanda benim sahibim ve tanrıçamdır.
Miyav miyav

Biyolojinin bir alt dalıdır. Tam olarak Hayvan bilimidir, bu alanın uzmanlarına zoolog denir. Çok geniş bir alandır.

Pizzadan sonra müthiş bir İtalyan geleneksel lezzeti.
Yanında güzel bir pesto sos ile harika gider.

Bir Selda bağcan şarkısı, arka sokaklar dizisinde hüsnü komiserin karısı suat'ın ölümü ile tanışmıştım bu şarkı ile. Hüngür hüngür ağlamıştım o gün, ağladığım tek şarkı olabilir.

Bol soslu döner dürümdür, sosu kadar lavaşıda çok önemlidir. Mekandan mekana sosun tarifi değişir ama genel olarak salça ve baharat bulunur. Bu sostan dolayı bu tür dönerlerden nefret eden olduğu gibi müptelası olanda vardır.
Benim düşüncem; soslu dürümün yeri ayrıdır; ekmek arası klasik marul, bol turşu, ketçap, mayonez olan versiyonu ayrıdır. İkisini birbiri ile yarıştırmak, hamburger ile ıslak hamburgeri kıyaslamak gibidir. Bu arada Soslu dönerlerde dönerin kalitesini saklamak daha kolaydır fakat bu tüm soslu tavukların kalitesiz olduğunu göstermez. Bence soslu tavuk dürümü sevmeyen insan henüz ağız tadına uygun mekanı bulamamıştır.

Dünyanın En çok bilinen klasik eserlerinden biri olmakla birlikte harika bir hikayeside vardır.
Efsaneye göre;
“Bir gün Beethoven, bir arkadaşı ile birlikte Viyana sokaklarında dolaşmaktadır. Tam bu sırada bir apartmandan piyano sesi geldiğini duyar ve kafasını kaldırıp bakar. Apartmanın ikinci katındaki cam açıktır ve ses oradan gelmektedir.

Arkadaşına, çalan kişinin muhteşem çaldığını ve onu görmesi gerektiğini söyler. İkisi birlikte ikinci kata çıkıp kapıyı çalarlar. Kapıyı açan kadın, Beethoven'ı hemen tanır ve şok olur. Beethoven, piyano sesine geldiğini ve muhakkak çalan kişiyi görmek istediğini söyler.

Kadın, piyanoyu çalanın kızı olduğunu ve tanışmaktan mutlu olacağını belirterek onları içeri alır. Beethoven, piyano çalan kızın olduğu odaya girer. Annesi kıza, Beethoven'ın geldiğini söyler ve kız çok heyecanlanır, hemen ayağa kalkar, fakat kız kördür.

Bunu gören Beethoven, “lütfen benden birşey isteyin” der, maddi bir şey isteyeceklerini düşünerek. Kızın cevabı şu olur; “Ben hiç ayışığı görmedim, bana ayışığını anlatır mısınız?”

Bunun üzerine Beethoven piyanonun başına geçerek, ayışığı sonatını, doğaçlama olarak besteler.

Denizlerin süzgecidir, sağlıksız olduğu hakkında bir dünya bilgi ve haber dolaşmasına rağmen benim gibi midye severleri vazgeçirmeleri mümkün değildir.

En sevdiğim yemeklerden biridir. Haşlama olan versiyonunu, Salçalı sos (kavrulmuş domates salçası, kekik, pul biber, yağ, su ) ve yoğurt ile her hafta yiyebilirim. Hazır mantı olmasına rağmen ayda 6-7 defa mantı haşladığımı bilirim. Buna rağmen Kızartılmış mantıyı sevmiyorum.

hemen koltuklar ve yastıklar düzenlenir, misafir için bekletilen havlular ve yemek takımları çıkarılır. hemen taze çay demlenmeye başlanır. fazla bekletmemek adına bir kişi kapıda karşılamakla yükümlü olur. Ailedeki küçük çoçuk içeçek ve ekmek almaya gönderilir. Bu noktada karşılama seremonisi olur. küçükler büyüklerin ellerini öper, büyükler kendi aralarında sarılır, tokalaşır. varsa iki tarafın çoçukları önce bir çekinirler sonra evin gürültü kaynağı olurlar. kolonya ve varsa şeker/çikolata ikarmından sonra klasik muhabbetlerden sonra gerçek sohbete geçilir. genelde uzak geçmişteki konular ve yakın zamanda yaşanan olaylar tartışılır. genç ve orta yaşlı kadınlar genelde mutfağa yardıma gider. ayrıca bunlar yaşanırken yaşlı teyzeler/nineler Namaz kılmak için uygun odayı ve kıble yönünü sorarlar genelde. bu Hareketli aşamalar bittikten ve çaylar konulduktan sonra ortam biraz sakinleşir. ardından yemek masası hazırlığı vs derken veda seremonisine kadar gider.