kendinitavuksanankartal

(bkz: Lost(dizi))

Bu iki maddenin yukarıdaki başlıkta birleştirilmesi gerekmektedir.

Farklı bir bakış açısı ile başlığı zenginleştirmek istiyorum.

Hogwarts Legacy çıktıgı dönemde büyük bir hp fanı oldugum için oyunu oynama isteğim çok yüksekti. Ama bilgisayarım küçük kasa oldugu için parça değişimi yapamıyordum. Yeni kasa da almak istemedim. Xbox Series S aldım. Arkadaşım da Playstation aldı ve ikimiz de konsollarımızda oyunu bitirdik.

Xbox ile konsol oyunculugunu tatma fırsatım oldu. Öncesinde pc oyuncusuydum her daim. Pc her zaman daha fonksiyonel olması sebebiyle benim tercihim olmuştur. Çünkü konsollarda excel açamazsın en basitinden. Oyunu oynar kapatırsın.

İkimizin oyun tecrübesi hemen hemen aynı oldu. Yani 25binlik PS ile 9binlik Xbox arasında pek fark gözlemlemedik.

Sonrasında PS Store yurtdışından bile pahalı geldi, arkadaşımın bilgisayara ihtiyacı oldu ve konsolu satıp Macbook aldı.Ben konsolumu satmadım. Bir süre sonra yeni bilgisayar aldım ve xbox atıl duruma düştü.

Hogwarts Legacy'yi bilgisayarda tekrar bitirdim. Bu sefer pc'de mod desteği de oldugu için daha fazla eğlendim.

Şimdi şöyle kıyaslabilirim, eğer amaç salonda büyük ekranda ailecek oyun oynama keyfini almaksa, kesinlikle Xbox Series X|S .
Hem oldukça ucuz, hem de orta düzeyde neredeyse tüm oyunları açıyor. Gamepass te alınırsa bi dünya kütüphane oyununa erişilebiliyor.

Eğer oyun oynayayım ama daha elit bir şey olsun görsel olarak daha iyi olsun, özel oyunları da oynayayım deniyorsa PS alınabilir. Ama PS fiyatları Xbox'un neredeyse 3 katı.

Eğer oyun oynayayım ama mod yükleyeceğim, dosyalarını değiştireceğim, bağımsız oyunlara da bi göz atayım deniyorsa PC.

Eksikliği hissedildi mi veya daha önce söylendi mi bilmiyorum. Ancak az önce (bkz: #44866) entry'mi yazarken büyük küçük harfleri kullanamadıgımı farkettim.



z kuşağının kısaltmalarından biri de yukarıda yazdıgım gibi genz 'dir. :D kdv - katma değer vergisi'nin kısaltması oldugu için de dil bilgisine göre büyük kalması gerekir.

Artık onu görünce tape'sinde ne vardı diye düşünmeden duramıyorum. Kusura bakma adminim. Sen benim zihnimde Tape'n ile kodlandın artık.

Şimdi efendim, esasında bu adın çağrıştırdıgı çok şey vardır. Benim kastettiğim bağlam oyun serisi ve özellikle Novalogic'in serisinin mirasını devam ettirdiğini iddia eden Team Jade studyosunun hazırladıgı Delta Force oyunudur.

2000'li yılların pc oyuncuları bilir ki daha CoD ve BF gibi seriler vitaminken Novalogic serverlarında zamanın bağlantısı ile 50v50 maçlar atılıyordu. Single player kısmında da Delta Gücü'nün komutanı olarak 3+1 kişilik ekibimizle bölge temizle-rehine kurtarma gibi görevleri tamamlıyorduk.
Good Old Days :D

(bkz: Novalogic)



5 aralık tarihinde oyunun global betası çıkacak.Önceki Özel davetli Beta sürecine katılmış biri olarak görüşlerimi biraz çiziktireyim.

Öncelikle Çin'den son yıllarda çıkan oyunlardan sonra Team Jade'in tecrübesini konusturmasını bekliyordum.Ancak bu tecrübenin Delta Force'un mirasını sahipleniyoruz derken mirası yiyen dayılar gibi ba bu ba bu diye kötüye gitmesinden de korkuyordum.

Neyse ki korkularım en azından Beta sürecinde yersiz çıktı. Developer arkadaşın her videoda üstüne basa basa söylediği '' Ben de eski oyunları oynayan birisi olarak oyunun ruhuna sadık kalmak istiyorum'' sözleri doğru çıktı.

Oyunun grafikleri gerçekten yeterli, sanat tasarımlarını beğendim, Özellikle karakterleri biraz GenZ bulsam da yapacak bir şey yok. Artık ben eski nesil bir oyuncuyum ve yeni bir oyun demek yeni nesle hitap etmek demek.


Klasik sakallı bir asker- Zırtapoz saçlı bir sarışın genç-Keltoş -Çinli kız (Malum oyunun ana kitlesi muhtemelen çin olacak. Çinli ergenleri tavlamamız gerek) - Klasik avrupai bir asker.

Bir de bunlara eklenen Mai var.



Belki en başta bu karakterler size sıradan gelebilir, Ancak delta gücü denilen ekibin üyeleri reelde şöyle bir yapıya sahipler.



Şimdi demek istediğimi anladınız sanırım. Hani kızlar-çinliler falan :D Amerikan ordusu diyoruz moruk.

Eski oyunlarda techizatlardan silahlara ve karakter tiplemelerine kadar reeldeki kuvvetlere daha sadıklardı. Neyse sineye çektik bu kısmı.

Delta Force'un oynanışı genelde şöyledir, Single'da operasyon yaparsın , Multiplayer'de rolünü uygularsın. MMO rolleri kadar kesin çizgilerler ayrılmazlar ama kimin Medic kimin sniper oldugu genelde bellidir. Yani ana rolün belli olmasına karşı operatörünü kişiselleştirebilirsin.

Burada da aynı şey yapılmış. Hatta sene olmuş 2024 bu kadar kişiselleştirme bize biraz fazla mı geliyor diye de olumlu eleştirdiğim oldu. Her silahın en küçük parçasını onlarca parametreli donanımlarla değiştirmek beni baya oyuna bağladı. Hatta beta'yı oynadığım 1 haftalık dönemde başka oyun oynamadım diyebilirim. Orjinalin ruhuna sadık kalınmış ve çokça ileriye götürülmüş.

Bir tahminde bulunmam istenirse oyunda 100'e yakın silah ve 300'e yakın parçası var diye söyleyebilirim. Operatörlerin sınırlamaları var elbette. Örneğin ben MAİ ile oynarken ona ağır makineli veremedim. Çünkü Mai esasında bir Sniper odaklı karakter.

Beta 7 gün sürdü. Şimdi biraz oynanıştan bahsedelim.



Girdiğim ilk oyun, oyun sizi 4 kişilik timler olarak haritaya atıyor. Haritada bu timlerden 20-25 tane bulunuyor. Hem saldıransanız tüm üsleri ele geçirmeniz hem de savunansanız süre limiti dolana kadar üsleri korumanız gerekiyor. İlaveten tim'inizin de en yüksek skoru yapması gerekiyor.




Şimdi FPS oyunlarında en nefret ettiğim şey şudur ki birinci olmak demek genelde en yüksek öldürme skorunu almak demektir. Ancak Orjinal Delta Force'ta oldugu gibi burada da en iyi skoru yapmak için kill almanız değil rolünüzü becermeniz gerekiyor.

Mai sniper odaklı bir karakter, ancak sızma yetenekleri de var. Dolayısıyla cephede en önde olmak yerine uzaktan sniper ile avlanmak benim oyun tarzıma daha uygun , ayrıca mobilitesi yüksek oldugu için de ölmeden önce yaralanan arkadaşlarıma ilk yardım yaparak oyuncu sıralamasıın ilk 10'unda çogu oyunu bitirerek rütbe atlayabilidim.

Bu bakımdan benim gibi Aim'i olmayan oyuncular için de bir alternatif olmayı başarıyor.



Yere düştüm ve kurtarılmayı bekliyorum. Ancak Tank birazdan üzerimden geçecek ve asfalta kazınacağım.

4 kişilik timler dedik, kişisel sıralamada ne kadar yükselseniz de tim sıralamasına girmek için iyi oyuncularla girmek gerek. Kişisel sıralamada ilk 10'da olan bir oyuncuyum ama Tim'im sonuncu falan. Takım arkadaşlarım leş leş leş.

Karakterini bilmeyen koşup kafasından vurulan mı dersiniz, dibinde oldugum halde bana ilk yardım yapmaktan çekinen mi , sis bombası oldugu halde bomba atmayıp saklanan mı daha neler neler.

Ancak size en berbat şeyi söyleyeyim, Yukarıda anlattıgım kişiselleştirmeler var ya heh onlar araçlara ve helikopterlere de yapılabiliyor. Yani bazı oyuncular esasında oyunu Tankçı ve pilot olarak tamamlıyorlar.

Buraya kadar tamam, peki benim takımımda Anti-Vehicle olarak oynaması gereken adamlar RPG atmasını bilmeyince ne oluyor, oyun kaybediliyor.




Girdiğim bir oyunu çok kısa sürede kaybettik, çünkü dağlık bir arazi ki şekilde görüldüğü üzere yükseltileri olan bir yerde iyi tankçıları geçmeden üslere giremezsin. Yani bunu bilmen için komando olmana gerek yok. Ama şu füzeyi at artık at. Şu tankları patlat be adam.



Bir de helikopterler var. Adam Hava kuvvetlerindeki gibi havada manevra yaparak üs girişini tarıyor. Sen bariyer arkasında saklanıyorsun.

Güzel oyuncu arkadaşlarım, alacksın füzeyi atacaksın hedefe, şu şekil booom ! efekti istiyorum.Artık o kadar sıkıldım ki operatorümü değiştireyim dedim bunlar mı atamıyor yoksa füzelerde mi sıkıntı var diye deneyesim geldi :D



Ya bunu yapacaksın ya da o Operatör'ü değiştireceksin, Sert görünüşlü kel adamlar yerine oynayabildiğin skinny girl alacaksın




Bu da böyle bir tecrübemizdir

(yazar: yazar cizer)

Şu tape'yi bi izleyelim de CS kolay. (bkz: swh)

Sevdiğin halde sevilmezsin, sevilmediğin halde hala umut verir.
Umutlandıgın için ayrılmayı düşünmezsin, kesin bir dille evet cevabı almadıgın için de ilişkiyi ilerletmeye korkarsın.
Oyle ki ailenle tanışır, arkadaşlarınla tanışır, çünkü bunu yapan kişi esasında aile özlemi çekmektedir. Kötü bir babanın yaşattıgı travmalarla yüzleşiyordur.Esasında seni değil aileni beğenmiştir.Sen onun iyileşmesini sağlayan yara bandısındır artık.
Öyle safça seversin ki sarmaya kıyamazsın,cinsellik falan aklından geçmez ama çoktan o seni kıyma makinesine atmıştır.
Mesajlarına dönülmez, azarlanmaya başlarsın. Basit bir iletişim isteğin tartışma nedeni olur.
Gün gelir samimiyetin etkisi ile sohbette kendini kaybeder, kendi ağzıyla nasıl arkadaşının sevgilisinde gözü oldugunu, 1 yıldır tanışmak için planlar kurdugunu ve başardıgını 5 saniyecik zamanda anlatır.

Kıyma makinesinden çıkış anıdır. Artık sen sen değilsin, işlenmeyi bekleyen parça parça olmuş bir hammaddesindir. Bu hammadde ile yapman gereken, tavada pişmek ve köfte olmaktır. Öyle güzel kokmalı ve lezzetli olmalısın ki seni makineye atıp parçalayan kasap bile kokuna gelmeli,neyi kaçırdığını ailene anlatmalı ve pişman olmasıdır.

İşte o gün intikam günüdür.

*“Beni unuttuğunu ve hayatına devam ettiğini düşünebilirsin. Ancak benim unutmam, senin için en ağır ceza olacak. Çünkü en güçlü intikam, yokluğumun sana hissettireceği yalnızlık ve pişmanlık dalgasıyla yüzleşmendir. Bir daha varlığımın sıcaklığını hissetmek için yıllarını versen bile yetmez.”

O kadar önemli bir meslektir ki bir dünyanın gidişatını yönlendirme gücüne sahiptir.

Digiturk (D) , Kartal (K)

*Telefon Çalar,Ekranda 473 73 73 yazmaktadır*

K- Efendim ?
D- İyi günler efendim digiturk genel merkezinden arıyorum adım Emre, Erol bey müsaitseniz size yeni paketlerimizden bahsetmek istiyorum ?
K- Erol bey geçen sene vefat etti, aradıgınız numarayı da sisteminizden silinmesini istemiştim, digiturk hesabımız da kapatıldı.
D- Efendim başınız sağolsun, hesap hala açık gözüküyor isterseniz sizin adınıza devredel.........

K- Ya s000 - Dıt Dıt Dıt Dıt

Ölmüş adama paket satmaya çalışan kafaya sahip bir firma. Bir değil iki değil.

Ortak olarak ofis açtıgımız için son iş günü diye bir kavram artık kitabımda yok. Hatta daha verimli çalışmanın yanında daha istekli şekilde daha uzun süreler çalışıyorum.

500. Entry'sini yazmış yazardır.

Artık yalama olması

Günaydınlar

iyi geceler.

Yahu parayı,gayrimenkulleri kime bırakacağız ? bu kadar şey akrabalara mı gitsin ?! , pardon akraba demişim , AKBABA.

**Üst Edit : Aşağıda yazdıgım entrydeki bahse konu ekşi sözlük entry'si hukuka aykırı oldugu için Perva Sözlük yönetimi tarafından sildirildi. Hukuki çalışmaların devam ettiği söylendi.Yorumları okuyabilirsiniz.**
------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Pervasözlük'ü bir forumdaki banlanan hesaplar kısmında okuyup merak edip geldim. Reklam internet ortamında her zaman yapılan bir şey. Mesela ben de kendi topluluğumda izinsiz reklam yapanları banlarım.İzin alanlarla ise karşılıklı reklam yaparız. Burada bulundugum 2 ayda da - 2 ay oldu mu emin değilim- oldukça eğlendim ve yıllar sonra admin olarak değil de üye olarak katkıda bulundugum bir yer oldugu için mutluyum.

Gün içinde sosyal medya hesapları başlıgına denk geldim ve ufak bir google araması ile ekşide su entryye geldim.

Bu arkadaşın ekşi hesabındaki 47 entry'nin tamamı tek cümlelik kısa entryler. Sadece Perva hakkındaki iletisi bu kadar uzun. Esasında önceki iletilerin tamamını okudugumda AKP trollü mü yoksa ergen trollü mü anlayamadıgım bir profil çiziyor. Zaten bir kısım iletiler 2014 bir kısmı ise 2024 te atılmış.




(yazar: yazar cizer) hakkında sıkıntılı iddiaları var. İncel gruplarında olup panelci olmakla suçluyor.Kadın düşmanı diyor. Zarif sözlük diye bir yerin varlıgından bahsediyor ki yine ufak bir google araması ile 2010'lardan kalma avaz sözlük ve zarif sözlük'ün kalıntıları duruyor. Hatta yine aynı dönemde aynı isimli Perva sözlük diye bir yer de açılmış. Adminin yaşını tam bilmiyorum ama 30' olsa 11 sene önce 19 yaşında olur. Ve o yaşlarda elbet deneme yapmış olması muhtemel. Herkes gibi bu işlere meraklı olanlar ufak denemeler yaparlar. Kitle de edinirler.

Şu ifadesi ilgi çekici "" hakkında daha bir dünya bok biliyoruz da buraya yazmak sıkıntı yaratabilir. gerekli yerlere raporluyoruz, soruşturma genişlediğinde lavuğa da dokunacak ucu.""

İllegalite manası vererek üstü kapalı tehditkar mesaj da veriyor. Üstelik lavuk diyerek aşağılaması da cabası.

Entry'si şu ifade ile bitiyor. edit : elimde videosu da var, meraklılarına atabilirim.

Gercekten mide bulandirici.Bir insani karalamak bu kadar kolay demek ki..

O biraz da inancına bağlı.

Lise 1 : Fen lisesi, okul birincisiyim, küçük yer herkes tanıyor, 2 kız arkadaşım var.
Lise 2 : Genel Lise, okul yıkık, yapım aşamasında oldugu için ilkokul sınıflarında okuyoruz,büyük şehir,sınıfın çogu cemaatçi-sınıfta kız yok
Lise 3 : İmam hatip lisesi, okul yapıldı ama bu okulu imam hatip yapalım dediler. Bizi de imam hatip diye kaydettiler. Sınıfım dağıldı, yenilerin dersle alakası yok, zaten artık arkadaş olma niyetim de yok,2 arkadaşım var sadece.-kız var ama açılmıyorum.
Lise 4 :Lise hayatına Fen diye girdim imam hatip diye mezun oldum. 2 arkadaşımdan biri mal oldu depresyon falan. Diğeri cemaatin desteği ile moğolistan'a okumaya gitti. Kız vardı ama arkadaş kaldım. Zaten son sınıf başka şehirlere gideceğiz dedik. Lise bitti arkadaş sayısı 0
Dershane: Zaten sınavlarına dışarıdan kaydoldugum bir yerdi. Artık beni tanıyorlardı. %100 burs kazandım. C -B-A derken en son derece sınıfına girdim. 10 kişilik sınıfta arkadaşlık'ın a 'sı yoktu. Orası da kuru kuruya geçti gitti.

Biz eşitlik istiyoruz deyince hükümet bizi fakirlikte eşitledi.
tişikkirler.

Hayırlı olsun.