marla

Zehir anlamına gelen Arapça kökenli kelimedir. Yol kenarlarında görüntüsüne bayıldığım zakkum da aynı kelime kökeninden türemiştir. Bu güzel görüntüye sahip zakkum da zehirlidir. Zakkumun cehennemde bulunduğuna ve cehenneme gitmiş olan kişilere yedirileceğine inanılır.
Memati nickli yazar tarafından ukde bırakılmış.

Engin Günaydın'dan başkası oynasaydı bu kadar başarılı canlandırabilir miydi emin değilim. Kendisi de bir nişantaşı çocuuu olan bir burhan altıntop kolay yetişmiyiii.

Siz diye hitap ettiğim insanın ısrarla sen dili ile karşılık vermesi, karşımdaki insanın konuşurken bana temas etmesi, haddini bilmeden konuşulması, bağırarak konuşulması, çok konuşulması, boş konuşulması, bazı insanların sadece konuşması .
Tüm bu konuşma faaliyetlerinin yanında beni deli eden davranış yemek yerken ağzını şapırdatan insanlar. Daha fazla gıcık olduğum bir şey var mı emin değilim. Tiksinti ile karışık gıcık olma hali. Anladınız işte ne demek istediğimi.

Yapılamayan, gerçekleşmeyen bir şeyin içimizde yara gibi kalması, içimize dert olması anlamına gelir.
Sözlükte ise anlamı bu kadar dramatik değil neyse ki. Yazmak istediğim veya sadece aklıma gelen başlıkları vakit bulundukça yazılmak üzere ukde bırakıyorum. Bugün de öyle yaptım. Az çok demeyelim, bir iki el atalım. Bırakılmış olan ukdeleri kendi dilim döndüğünce yorumlamayı seviyorum. Daha çok ukde olsa diye düşünmedim değil aslında.

Ülkemizde soysuzlar çetesi ismiyle gösterime girmiş 2009 yapımı Quentin Tarantino filmidir.
Tarantino bu filmde ikinci dünya savaşı dönemini anlatır. Alman ss subayı Hans Landa rolünde Christoph Waltz var. Film onun yahudi bir aileyi sakladıkları bodrumda katletmesi ile başlıyor. Yahudi aileden kurtulan tek kişi ise Shosanna olur. Hans Landa onun kaçmasına izin verir diyelim.
Alman askerlerine korku vermek için kurulmuş olan soysuzlar çetesi'nin başında ise Aldo Raine yani Brad Pitt vardır. Çete öldürdükleri alman askerlerinin kafa derilerini yüzerek dehşet salmayı amaçlar. Tüm kahramanlarımızı tekrar bir araya getiren yer ise işgal altındaki paris olacaktır. Çekilen bir nazi propaganda filminin gösteriminin yapılacağı sinema salonu tüm düğümün çözüldüğü yer olacaktır.
Senaryo ve görselliği ile son derece iyi, bol ödüllü bir Tarantino filmidir. İzlenilesi.

Pulp fiction sonrası Tarantino sabahı mı? Neden olmasın.
Ülkemizde zincirsiz ismiyle gösterime girmiş 2012 yapımı Quentin Tarantino filmidir. Konusu ve diyaloglarının yanında görselliği ile de muhteşem bir filmdi.
Artık bir klasik haline gelmiş yıldızlar geçidine bakalım. 1800'lü yıllar amerikasında eşi de kendisi de birer köle rolünde Jamie Foxx vardı. Django'ya yardım edip ona özgürlük vaadeden King Schultz rolünde ise Christoph Waltz vardı. İkisinin de oyunculuğu oldukça başarılıydı. Bitti mi, tabii ki hayır. Leonardo DiCaprio ve Samuel L. Jackson da bu filmde yer alıyor. Leo yani Calvin Candie güneyli acımasız bir adam ve django'nun eşi Broomhilda'nın sahibi. Kendisi de bir siyahi köle olmasına rağmen Calvin Candie'ye son derece bağlı uşak rolünde ise Samuel L. Jackson var.
Aksiyonu ve şiddeti bol, konusu iyi ve görselliği tabii ki muhteşem bir filmdi. İzlenilesi.

death nickli yazar tarafından ukde bırakılmış.
Ülkemizde ucuz roman adıyla gösterime girmiş 1994 yapımı muhteşem Quentin Tarantino filmidir. Filmde iki tetikçiyi John Travolta ve Samuel L. Jackson oynamıştır. Kadroda birçok ünlü ismin yanında Uma Thurman ve Bruce Willis de var, tam bir yıldızlar geçidi. İşlerin bir anda kaosa sürüklendiği, şiddet dozunun arttığı Tarantino filmlerinin başarılı bir örneği. Eski olsa da mutlaka izlenmesi gereken bir kült film.

Moda takıntısı olmayan, zamansız giyinen ve bir tarza sahip olan insanlar için gayet mümkün olan durum. Basic ürünler eğer kumaşı kaliteli ise uzun zaman giyilebilir. Çalıştığım iş görsel olarak da derli toplu olmayı gerektiriyor, ister istemez belli bir tarzı var. Bu yüzden aldığım kıyafetleri uzun süre kullanabiliyorum.

Roman 1945 yılında yayımlanmıştır. Yani 1940'lı yıllar stalin rejimini eleştiren bir hiciv romanıdır.
Eserdeki eğitim, bilim ve kültür temsilcisi olan domuz snowball troçki'dir. Çiftlik ele geçirilip insandan alındıktan bir süre sonra snowball fikirleri yüzünden çiftlikten kovulur. Rus devrimi sonrasında ülkeyi terk etmek zorunda kalan troçki ile snowball kader arkadaşlarıdır.
Romandaki Domuz napolyon ise stalin'dir. Tüm kötü gidişatın sorumlusu olarak bir zamanlar yol arkadaşı olan snowball'ı gösterir. Çiftlik hayvanlarına özgürlük vaadiyle çıktığı yolda baskıcı bir diktatöre dönüşür.

Evde olmadığımda özlüyorum yahu, ötesi yok. Çocuklarının fotoğraflarını, videolarını insanların zorla gözüne sokan analar gibi davrandığımı fark ettim. Çevremdeki herkes kızımı görmek ve çoook tatlııığğğ demek zorunda.

Meyve veya kurutulmuş halini sevmesem de henüz bebek haliyle yapılan reçelini sevdiğimdir.

Liseye başladığım yıl tahtada yazılanları göremediğimden beri sadece zorunlu hallerde kullanıyorum. Uzaktaki yazıları okumak, film izlemek gibi haller dışında kullanmamayı tercih ediyorum. Uzaktaki insanları görüp tanımak gibi bir derdim yok. Beni fark etmedin sitemini çokça duyuyorum sadece.

Hapşırdığım zaman genelde o neydi, hapşırdın mı sorusunun muhatabı oluyorum. Kedi sesine benzeten de oluyor. Her defasında üç defa hapşırdığım için Kurtlar vadisi hayranı bir iş arkadaşım bana Polat diyordu . Güneşe çıktığımda, naneli sakızı ağzıma ilk attığımda ve üşüdüğümde iççii diye üç defa hapşırırım. İmza hareketim.

Günün on altı saati yemek yemeden sadece sıvı tüketilen, kalan sekiz saatte ise iki öğün beslenilen diyet biçimidir.
Yaz döneminde bir arkadaşım bu yöntemle fazla kilolarından kurtuldu. Tabii ki yemek yemenin serbest olduğu zaman diliminde de karbonhidrat alımına dikkat ettiğini, sebze ağırlıklı beslendiğini söyledi.
Aralıklı oruç bana çok sağlıklı gelmiyor nedense. Aç olduğun halde yiyememek, kendini kısıtlamak ne kadar doğru bilmiyorum. Az ve sık beslediğimde zaten yoğun bir açlık hissetmemiş oluyorum. Uzun süre aç kalmanın yağ yakımı açısından faydalı olduğu söyleniyor. Açlık sinirini ne yapacağız? Bilemiyorum Altan, bana göre değil hiç bu tür şeyler.

death nickli yazar tarafından ukde bırakılmış.
1994 yılında kurulmuş olan alternatif Rock grubudur. Grubun ilk albümü olan placebo ise 1996 yılında yayınlanmıştır. Şarkılarının bu denli sevilmesinin solist Brian Molko sayesinde olduğunu söylemek sanırım yanlış olmaz. Çok farklı, etkileyici bir tınısı var sesinin.
Placebo'nun geçtiğimiz hafta İstanbul'da konserleri vardı. Grubun ülkemizde seveni ve dinleyeni de oldukça fazla. Rob the bank şarkılarının klibini izleyin derim, yabancılık çekmeyeceksiniz .

Bundanım da olsun istiyorum. Yazalım bakalım.

Gribi ağır geçirmenin cinsiyetle bir ilgisi olduğunu düşünmüyorum. Bağışıklık sistemimizin grip öncesi dönemde ne kadar güçlü olduğuyla, beslenme biçimimizle alakası var biraz da.
Başlığa geri dönersek; daha nazlı olmaları?

Sözlükte başka liste yapıldı mı bilmiyorum, varsa da nickimi görmedim. Yine bir listeye girememiş olmak üzdü.

Afrika kıtasını her yönden sömürerek bir medeniyet inşa ettiklerini bilmeyenler için geçerli olan yanılsama olabilir. Kölelik ve sömürgecilik tarihine dair okunacak binlerce kitap veya makale var. Bilgi sahibi olunabilir. İnsanları köleleştirip topraksızlaştırdıkları yetmezmiş gibi afrikalı ve uzakdoğulu insanları sergiledikleri insan hayvanat bahçeleri kurmuşlardır. Bunlardan sonuncusu ise ancak 1958 yılında Belçika'da kapatılmıştır. Bunu ukde bırakayım en iyisi, neyse devam. Heidi çizgi filmini sanırım bilmeyen yoktur. Hani şu çıplak ayakla alplerde koşup oynayan kız. Çok medeni İsviçre tarihinde bu çıplak ayaklı kimsesiz çocuklar neredeyse 1960'lı yıllara kadar köle olarak çiftliklere verilmiştir. Köle çocukların kendi aktarımlarıyla yaşamına dair bir yazı okumuştum. İnanılmaz bir ihmal ve istismar döngüsünü anlatıyordu.
Özetle; bir fikre sahip olmadan önce okumak, araştırmak önemlidir. Kendi toplumumuzu sadece karalamak için başka toplumları medeni ilan etmeye gerek yok. Aynı karanlık noktalara, utançlara Batı da sahip.

Gösteri amacıyla bir şovun parçası olarak drag queen taklidi yapan kadınlar için kullanılan ifadedir.