succulent

Ağıza pelesenk olmuş bir özürün kimseye affetirici bir etkisi yoktur.

Usta olmuşum da 5 dk da çözüvermişim.

Aynı yediğim bir şeyin kalorisini almaya değer mi diye düşündüğüm gibi zamanımı harcayacağım şeyinde hesabını yapıyorum. Bir yatırım tavsiyesi elbet olamaz ama durum değerlendirmesi yapmak, işleri planlamak, sıraya koymak, kendimiz için gereksiz olanı ayırt edebilmek zamanı daha kolektif kullanmayı sağlar.

An itibari ile geldiğim sözlük seviyesi. Diğerleri gibi bununda hakkını vermek için ateşi hazırlamaya gidiyorum. Şişlerinize sucuklarınızı takıp gelin. Sucuk ekmek yaparız. Üstüne de marshmallow pişirip, piştikten sonra ne kadar lezzetli olduğunu tartışırken felsefe yaparız.

Yağmur suyunun denize karışması olayı. Bu dağlara tepelere yağdığında da deniz seviyesinde aynı şekilde yolunu denize çizer. O çamurlaşan toprak denize dökülür. Denizin rengi değişir. Kıyıları bildiğin toprak rengi olur.

İnsanlığın varolduğu ilk zamana gitmek isterdim. Nasıl varolduk da bu hale geldik hepsini aşama aşama görmek isterdim.

Geleceği görmek ne kadar mümkün değilse de bunu anlatmak ihtiyacı hissettim. Bazen hissederiz yada malum olur.
Ocak ayında 8 şehit vermiştik, bundan 1 hafta sonra sabah babama dedim ki 9 şehit daha vermişiz. Sonra birden boşluğa düştüm ben bu bilgiyi nerden aldım, nasıl böyle bir şey söyledim. Googleden haberlere bakıp böyle bir bilgi olmadığında hem içim rahatlamış hem de nereden çıkardım ben bunu diye düşünürken rüyamda görmüş olabileceğimi düşündüm. Çok geçmedi 1 hafta sonra tam 9 şehit verdik ne bir eksik ne bir fazla. Bunu nasıl düşündüm nasıl böyle bir şey oldu anlamıyorum ama oldu işte. Bazen kendimden korkuyorum. Bu başıma başka zamanlar da farklı farklı geldi çünkü.

Nemli ve sıcak hava ile soğuk havanın seri bir şekilde yer değiştirmesi ile olur. Dönen şiddetli rüzgarlar olarak da tarif edilebilen hortum, öncelikle gökyüzünde meydana gelir ve ardından yeryüzüne doğru spiral şeklinde iner.
Bu konuya neden değindiğime gelecek olursak, bu doğal afeti birerbir geçtiğimiz kış yaşadığım için tecrübemi paylaşmak istememden.
Bu bir doğal afet olmak ile birlikte vurduğu yerde inanılmaz bir hasar bırakmakta.
Geçtiğimiz aralıkta tüm gün iç sıkıntısı ile geçirdiğim bir günün akşamında saat 8 suları birden bir sarsıntı meydana geldi sanki deprem oluyor gibi, camlar yerinden sarsıldı. Ve saniyeler içinde elektrik kesildi. O an dışarıdaki felaketin ne olabileceğinden hiç haberimiz yoktu. Hemen telefon görüşmeleri durumun vahameti nedir ne değildir, korku ve endişe ile bahçeye çıktım. Bahçede 3-4 ağaç ortadan yarılmış bahçedeki bazı alanları zaptetmiş durumdaydı. Keşif için sokağın ilerilerine gittiğimizde ise uçan çatıların yolları kapadığı, devrilen ağaçların elektrik direklerine hasar verdiğini görebiliyorduk. Tabii felaketin bıraktığı hasar gündüz olmasıyla daha çarpıcı şekilde ortaya çıktı. Yaklaşık 1x5 km ilk bir alanda yıkılmadık bina kopmadık ağaç gövdesi kalmamıştı. Kimileri bu felakete evinde yakalanmış kimisi de burda olmadığı için şanslı sayılmıştı. 24 saat elektrikler gelmedi çünkü trafo da hasar görmüştü. Ve oluşan felaketin açtığı derin yaralar uzunca bir süre toparlanamadı. Biz de şu kısacak ömrümüzde hortum felaketi de yaşamadık diyemiyoruz artık. Başıma bu da mı gelecekti sözünü bir güzel yutup, başımıza her şey gelebilir fikriyle yaşıyoruz hayatı.

Uyurken kaçan hayat benim hayatım olmadığı için beni bağlamayan kaçmadır. Ben uyurken kaçacak başka hayatlarda beni irdelemez.

Yap işlet devret mantığına dayalı yapılmış, devletin özel kurumlara yaptırdığı ve karşılığında her sene ücret ödediği hastaneler. Buna bağlı olarak döner sermayesi bu ödemelere gider. Türkiye'de doktor da kalmadığı için içindeki her birimde yeterli doktor da yoktur.

Herkes işte bu yüzden Roci eski haline dönmese daha iyi olur diye kendi aralarında konuşuyorlardı. Ama hesapsahibi haklıydı rocinin değişmesi gerekiyordu.

Ama bunun için hesapsahibi'ninde rızası gerekiyordu. Acaba habercinin düzelme yöntemi Roci'de de işe yarar mıydı? Bir tokat daha yese kendine gelir miydi? Ve herkes bu olsun istiyor muydu?

Babamla ilk rakımı 13 yaşında içtim. İlk içtiğim içkiyi babamla içtim yani. Artık içemiyoruz ona yasak. Biz içerken oturup izliyor canım benim.

Elindeki dizüstü bilgisayarı ile hemen arayüze girdi. Rocinin nickini değiştirip hesapsahibi2 yaptı ve yanında da bir paket amigo fındık getirmişti. Ağaçta bekleyen haberciye uzattılar. Haberci fındığı alıp hemen bir çırpıda yedi.

Sinir krizine giren succulent anlamsızca kahkaha atıp gülmeye başladı. Bu sözlük ahalisinin de sinirlerinin gerilmesine sebep oldu. Her şey Arap saçına dönmüştü ve nasıl çözüleceği konusunda hiçbir fikirleri yoktu.

Roci'nin evli olduğu geldi aklına “harem mi kuracaksın lan pe.venk diye haykırdı” succulent. İyice çıldırmıştı, zaten artık kafayı da yemek üzereydi. Şak diye bir tokat indirdi Roci'ye. Olduğu yerde yıkılan Roci birden hesapsahibi gibi davranmaya başladı.

Evet haberci artık ağacın tepesindeydi ama şimdi de rociliği tutmuştu amigo markalı fındık getirmezseniz atlamam ki atlamam ki deyip herkesin sinirlerini bozdu.

Rocinante ne zaman gelmişti hastaneye onu götürmemişti succulent her yerden çıkmayı nasıl da başarıyordu. Doktor habercinin bu Roci benzerliği için tek bir kurtulma şansı var dedi. O da tekrar ağaçtan düşmek.

En sonunda doktora ulaştı. Olanları anlattı ve hemen hastaneye doğru yöneldi. Gider gitmez doktor onları karşıladı. Hepsi geçecek diye bir yandan da arkadaşını teselli ediyordu. Zira durum vahimdi.