Cevizin tarihi 3.000 YILDIR ANADOLU'DA. Arkeolojik araştırmalarda, Anadolu'da yaşayan insanların en az 3.000 yıldır cevizi tanıdıkları ve meyvesinden, kabuklarından, dallarından hatta yapraklarından yararlandıklarına dair izlere rastlanmıştır.
Juglans cinsi içerisinde günümüzde özellikleri belirlenen 18 türden en önemlisi ve üstün meyve kalitesi ile ceviz denildiğinde ilk akla gelen, “Anadolu cevizi”, “İran cevizi” ve “İngiliz cevizi” olarak da adlandırılan J. regia'dır. Cevizin anavatanı, bazılarına göre İran'ın Ghilan bölgesi, bazılarına göre ise Çin'dir.
Günümüzde cevizin bilimsel adı olarak kullanılan Juglans kelimesi, Jovis Glans'dan(Jüpiter'in meyvesi) türetilmiştir.
Cevizin başlıca faydaları;
Beyin sağlığını korur, hafızayı güçlendirir,
Omega-3 yağ asitleri ve antioksidan açısından zengindir,
Kalp sağlığını korumaya yardımcı olur,
Bağırsak sağlığını destekler,
Kanser riskini azaltabilir,
Sperm kalitesini artırır,
Yüksek vitamin ve mineral desteği sağlar,
Depresyona karşı etkilidir,
Uykuyu düzenlemeye yardım eder,
Vücuttaki inflamasyonu azaltır,
Diyabet riskini düşürür,
Kilo kontrolünü sağlamaya yardımcı olur,
Kan basıncını düşürür,
Sağlıklı bir şekilde yaşlanmayı destekler,
Cilt sağlığını korur,
ceviz
Cevizi Tarhana (Kahramanmaraş) ile çok severim. Aynı zamanda kahvaltıda da çok güzel oluyor. Ekmek arasına da aşırı iyi olur. Çay ile çok severim.
Cevizin beyine faydalı gelmesine şaşırmadım nedense :)
Ek olarak cevizin ufak bir zararını söyleyeyim çok fazla taze ceviz yemek dudağınızı yakabilir.
Ek olarak cevizin ufak bir zararını söyleyeyim çok fazla taze ceviz yemek dudağınızı yakabilir.
Evet çocukken cami bahçesindeki cevizleri toplayıp satarken yemeye karar verdiğin için bu acı deneyim ile karşılaşmıştın :)
O zamanlar allah beni cezalandırıyor sanıyordum :)
:) kıyamam sana
aman diyeyim, ağaçtan topladığınız haliyle yani üzerindeki yeşil dış zarla elinizde lateks eldiven falan yokken haşır neşir olmayın. öyle böyle boyamıyor, zor arıtırsınız. demedi demeyin.
Bir şey olmaz keşke ceviz ağacı tarlam olsa da ellerim kirlense 🥹
Kına gibi giriyor ele biliyorum
@ephemeraltime ne bu kabuğa bulaşaydım ne de öyle yazaydım demeyesin sonra :)
bu arada adını yazana kadar tırnaklarım uzadı. umarım kendinitavuksanankartal'a da laf yetiştirmek zorunda kalmam :))
bu arada adını yazana kadar tırnaklarım uzadı. umarım kendinitavuksanankartal'a da laf yetiştirmek zorunda kalmam :))
😅😅😅
Rahmetli kedimin ismi.
Erkekti kendisi. Bu durumla ilgili gülümseten hatıramız bile var:
Mart ayına yakın bir zamandı. Kendinisini kısırlaştırmadan önce bir dişinin peşine takılıp uzunca bir süre ortadan kaybolmuştu. İlk günlerde yokluğunu normal olarak kabul etsek de gün geçtikçe onun için endişelenmeye başlamıştık. Kayboluşun üçüncü gününde kahvaltı için ekmek almaya çıkmış ve gözümün ucuyla da onu arar olmuştum. Ekmekleri aldıktan sonra dönüş yolunda elimdeki ekmek poşetiyle bir ara ismini bile zikrettiğim oldu, “ceviz! ceviz!” diye. Sokağını arşınladığım apartmanlardan birinin camından orta yaşlı bir abla, “kardeş kilosu kaça?!” diye seslenince. Ufak bir dumura uğramışlıkla şaşakalmış ne diyeceğimi bilememiştim. Gayrı ihtiyari elimdeki ekmek poşetini yukarı doğru kaldırmış zor bela “ekmek bu abla!” diyebilmiştim. Camdaki abla şaşkın içeri girerken, ben de şaşkın ilerlemiş ve bu komik duruma Ceviz evin yolunu bulduktan çok sonra iri kahkahalar atarak gülebilmiştik…
Şimdi olduğu gibi hatırladıkça buruk bir sevinçle anarım, Cevizi…
Ceviz ve ben :)
Erkekti kendisi. Bu durumla ilgili gülümseten hatıramız bile var:
Mart ayına yakın bir zamandı. Kendinisini kısırlaştırmadan önce bir dişinin peşine takılıp uzunca bir süre ortadan kaybolmuştu. İlk günlerde yokluğunu normal olarak kabul etsek de gün geçtikçe onun için endişelenmeye başlamıştık. Kayboluşun üçüncü gününde kahvaltı için ekmek almaya çıkmış ve gözümün ucuyla da onu arar olmuştum. Ekmekleri aldıktan sonra dönüş yolunda elimdeki ekmek poşetiyle bir ara ismini bile zikrettiğim oldu, “ceviz! ceviz!” diye. Sokağını arşınladığım apartmanlardan birinin camından orta yaşlı bir abla, “kardeş kilosu kaça?!” diye seslenince. Ufak bir dumura uğramışlıkla şaşakalmış ne diyeceğimi bilememiştim. Gayrı ihtiyari elimdeki ekmek poşetini yukarı doğru kaldırmış zor bela “ekmek bu abla!” diyebilmiştim. Camdaki abla şaşkın içeri girerken, ben de şaşkın ilerlemiş ve bu komik duruma Ceviz evin yolunu bulduktan çok sonra iri kahkahalar atarak gülebilmiştik…
Şimdi olduğu gibi hatırladıkça buruk bir sevinçle anarım, Cevizi…
Ceviz ve ben :)
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?