Kimi çayı haşlama kimi demleme yöntemiyle yapıyor kimide soğuk suyla demliyor. Size göre doğru yöntem nedir? Ben çayın üstüne kayanar suyu döker bir süre ateşe gösteririm mesela.
Çay demleme, öncesi ve sonrasıyla komple ele alınması gereken bir eylemler bütünüdür, kişiye göre değişkenlik gösterebilir. Çay günlük hayatınızda önemli bir yer işgal ediyorsa ki böyle işgale can kurban, beklentileriniz doğrultusunda kendi ritüelinizi oluşturunuz. Benim ritüelim aşağıdaki gibidir (istediğiniz gibi eğip bükün kendinize uydurun. Ama son tahlilde lütfen ama lütfen ince belli cam bardakta için):
Çay seçimi: İşte bu kısım önemli, öncelikle kendi damak zevkinize uygun bir çayda karar kılmanız lazım. Buldunuz mu? Tamamdır, buldum! Artık hayatta değiştirmem demeyin, büyük konuşmayın. Zira zamanla zevkiniz veya karar kıldığınız markanın kalitesi değişebilir (her ikisini de deneyimledim). Markalar arası geçişlerimin son durağı Tirebolu 42 idi, iyiydi güzeldi, gayet ortalama üstüydü, ama işte o da bir yere kadar. Sonrasında karmaya geçtim. Bergamot aromalı siyah çay, Filiz çay ve kaliteli bir kaçak çayı uygun oranlarda ki bu sırayla %30 %30 %40, miktarlı olarak karıp hava almayacak şekilde yaklaşık yarımşar kiloluk torbalara istifliyor ve bir kaç ay kullanıyorum.
Demleme: cayi Öncelikle çelik delikli bir süzgeçte hızlica soğuk suyla yıkıyorum. Bu yıkama suyun altına öylece tutup bekleme şeklinde olmuyor tabii. Suyun altında çok hızlı dairesel hareketlerle santrifüj etkisi oluşturup en kısa sürede toz ve cayin rengini bozacak partiküllerden arınmasını sağlıyorum. Su kesinlikle soğuk olacak ve işlem su temasından itibaren bir kaç saniyeyi geçmeyecek. Sonra demliğe koyup bu arada kaynatmış olduğum suyu kenardan usulet ve suhuletle ekliyorum (suyu birden boca edip çayın kimyasını bozmayın, etkileşim yavaş olmalı). Sonrasında çaydanlıkta azalan suya yeteri kadar ekleme yapıp altını kısarak (termostat mevcudiyeti münasebeti ile kısma işlemini elektrikli çay makinelerinde dikkate almayınız) 20 dakika demlenmeye bırakıyorum.
Tüketme: Bundan sonrası kolay, geriye keyfini çıkarmak kalıyor. Ben nasıl mı çıkarıyorum? İnce belli cam bardakta, demli, şekersiz ve soğutmadan. Ben çok içiyorum ama siz benim gibi ipin ucunu fazla kaçırmayın, zira fazlasının kansızlık yaptığı sıkça dillendiriliyor. Ha bir de içmeye başlayınca en fazla 1 saat tüketin, sonrasında çay acımaya başlar. Gerçi demleme kısmında yazmadım ama onun da bir nebze çözümü var. 20 dakikalik demlenme suresinin sonunda çayın posasını demlikten çıkarırsanız (ki süzgeç kullanıyorsanız bu çok kolay olacaktır) sorunun çözümüne önemli katkı sağlar.
Sonrası: Çayı içtiniz, mutluluk hormonlarınızı salgıladınız, yetmez. Bir de kalkın bir zahmet o demliği temizleyin kararma yapmasın. Bir sonraki ritüele kadar temiz pak beklesin sizi. Ve o demlikte bitki çayı, ıhlamur vb. diğer ürünleri kaynatmayın, bunu kendinize yapmayın, yazık. Kolay gitmiyor o koku.
Son Söz: Bol bol çay içeceğiniz neşeli, keyifli ve daha da önemlisi sağlıklı bir ömrünüz olsun. Çay getiren torununuz torbanız bol olsun. Amin.