ağzımdan öyle bir şey kaçırdım ki uyuyan insanı uyandırdım.
bir sözün bu kadar etkili olabileceğini hiç düşünmemiştim. yüksek sesle düşünmüşüm.
offf offf... bir anda aklımdan geçen basit bir düşünceyi dalgınlıkla ifade etmenin sonucu bu kadar ses getirmemeliydi.
birkaç gün etkileri devam edecek sanırım.
kendim ettim kendim buldum....
bir yazının uzun ya da kısa olmasında daha çok yazının kendisini okutması önemlidir.
yazıların kimi bilgi içerikli olmasıyla kimi anlatım tarzıyla kimi esprili yanıyla kimi de içerdiği mesajla okuyanı etkisi altına alır.
aradığım ya da ilgilendiğim bir konuda detaylı ve bilgi dolu yazılar görmek tercihimdir.
bazen bir konuyu araştırıyorum. yazıda aradığım bir şey geçiyor; ancak kestirilip atıldığı için bilginin
derinliğine ulaşamıyorum. orada detaylı bir bilgi zihnimi aydınlatacak ama olmuyor.
uzun yazılarda tek şikayet ettiğim nokta paragraf kullanılmaması.
internette hiç paragraf yapılmamış yazıları okuyamıyorum. istediğim bilgi olsa da çok akıcı yazılmış olsa da okuyamıyorum.
yazıların okunmasında birinci koşul; paragraf yapmak. bol bol yapın lütfen.
çekinmeyin. imlecinizi noktanın yanına koyun ve entry tuşuna basın. bu kadar kolay.
yazıların kimi bilgi içerikli olmasıyla kimi anlatım tarzıyla kimi esprili yanıyla kimi de içerdiği mesajla okuyanı etkisi altına alır.
aradığım ya da ilgilendiğim bir konuda detaylı ve bilgi dolu yazılar görmek tercihimdir.
bazen bir konuyu araştırıyorum. yazıda aradığım bir şey geçiyor; ancak kestirilip atıldığı için bilginin
derinliğine ulaşamıyorum. orada detaylı bir bilgi zihnimi aydınlatacak ama olmuyor.
uzun yazılarda tek şikayet ettiğim nokta paragraf kullanılmaması.
internette hiç paragraf yapılmamış yazıları okuyamıyorum. istediğim bilgi olsa da çok akıcı yazılmış olsa da okuyamıyorum.
yazıların okunmasında birinci koşul; paragraf yapmak. bol bol yapın lütfen.
çekinmeyin. imlecinizi noktanın yanına koyun ve entry tuşuna basın. bu kadar kolay.
çok ilginç bir rüya gördüm.
garip, tuhaf bir rüyaydı.
senaryolaştırılsa abd yapımı gizem-bilim-kurgu türünde güzel bir film olurdu kanaatindeyim.
stephen king'in korku türünde olan kitapları değil de hani bilim-kurgu türündeki 'şeffaf' isimli kitabına benzer bir konuya sahipti. yalnız rüyamda uzaylılar yoktu ve kitaptaki jölemsi bir madde yerine farklı bir şey vardı. biraz da Bird Box tadında bir rüyaydı. bulunduğum mekan, atmosfer gizemli ve ilginç şeylere gebeydi.
garip, tuhaf bir rüyaydı.
senaryolaştırılsa abd yapımı gizem-bilim-kurgu türünde güzel bir film olurdu kanaatindeyim.
stephen king'in korku türünde olan kitapları değil de hani bilim-kurgu türündeki 'şeffaf' isimli kitabına benzer bir konuya sahipti. yalnız rüyamda uzaylılar yoktu ve kitaptaki jölemsi bir madde yerine farklı bir şey vardı. biraz da Bird Box tadında bir rüyaydı. bulunduğum mekan, atmosfer gizemli ve ilginç şeylere gebeydi.
bu başlıktan sonra artık yazabiliyorum.
tolstoy ve dostoyevski'de de zorluk çekiyordum. nietzsche sayesinde onları da aradan çıkardım.
artık yazabiliyorum. biraz geç oldu ama....
not: bakmadan bu isimleri yazdım bir hata varsa bilin ki hala yazamıyorum demektir.
tolstoy ve dostoyevski'de de zorluk çekiyordum. nietzsche sayesinde onları da aradan çıkardım.
artık yazabiliyorum. biraz geç oldu ama....
not: bakmadan bu isimleri yazdım bir hata varsa bilin ki hala yazamıyorum demektir.
yazarın her dönem popülerliğini koruduğu 'kürk mantolu madonna' ile 'içimizdeki şeytan' isimli
kitaplarını okudum. yazarın aslında diğer kitaplarını okumayı düşünsem de olmadı. belki bir gün okurum. bu okuyamama sendromundan çıkarsam tabii...okurum desem de sırada okumak istediğim çok kitap var.
onlardan sıra gelir mi pek emin değilim.
kitaplarını okudum. yazarın aslında diğer kitaplarını okumayı düşünsem de olmadı. belki bir gün okurum. bu okuyamama sendromundan çıkarsam tabii...okurum desem de sırada okumak istediğim çok kitap var.
onlardan sıra gelir mi pek emin değilim.
yazmak; çok işe yarayan bir yöntem.
20 dakika yazarak yaptığım çalışma kafama taktığım bir konuda çok etkili oldu. keşke bunu süreklilik haline getirebilsem.
20 dakika yazarak yaptığım çalışma kafama taktığım bir konuda çok etkili oldu. keşke bunu süreklilik haline getirebilsem.
ben toprak ana'nın oğlu rütbesi gelince ne yapacaksınız? onu düşünüyorum.
benim için hava hoş. ben 3. seviden yukarı pek çıkamayacağım gibi görünüyor.
özellikle @marla'nın o seviyeye gelince yazacaklarını merak ediyorum.
benim için hava hoş. ben 3. seviden yukarı pek çıkamayacağım gibi görünüyor.
özellikle @marla'nın o seviyeye gelince yazacaklarını merak ediyorum.
Gerçekten bu seviye var mı :)) inanamadım bir an ama bu seviyeye ulaşmadan da yazabilirim.
:) maalesef var. 'perva sözlük rütbe sistemi' başlığında tüm rütbeler sıralanmış.
merakla bekliyorum yazacaklarını :)
merakla bekliyorum yazacaklarını :)
Yazdım 😅
:) çok güldüm yazına, çok güzel olmuş yazı. çok teşekkür ederim. :))
:d çok sevindim o halde
pek çok kitabını okuduğum bir yazar.
yazarın beni en çok etkileyen kitabı Roger Ackroyd Cinayeti'dir.
onun en bilinen en meşhur ve pek çok filme ilham olan 'on küçük zenci' isimli eserini de beğenmiştim. yalnız bu kitabın isminin değiştirilmiş olduğunu yeni öğrendim.
yazarın beni en çok etkileyen kitabı Roger Ackroyd Cinayeti'dir.
onun en bilinen en meşhur ve pek çok filme ilham olan 'on küçük zenci' isimli eserini de beğenmiştim. yalnız bu kitabın isminin değiştirilmiş olduğunu yeni öğrendim.
sözlükte çılgınlıklar başlıyor, herkes coşuyor, herkes birbirine sataşıyor falan filan demek istesem de
öyle bir şey yaşanmıyor. sakin, normal seyrinde devam ediyor her şey.
çocuk olsaydık belki yaramazlık yapabilirdik sanırım.
not 1: belli saatlerde admin görünmüyor.
nereden biliyorum? hepinizden daha fazla online olduğum için bunu görebiliyorum.
biraz daha online olursam sanırım yazarların sözlükle ilgili tüm alakalarını çözeceğim.
not 2: bu sözlük bağımlılığından ben nasıl kurtulacağımı onu bulsam iyi olur. bu gidişat benim için hiç iyi değil.
yapacak çok şeyim var ancak....
öyle bir şey yaşanmıyor. sakin, normal seyrinde devam ediyor her şey.
çocuk olsaydık belki yaramazlık yapabilirdik sanırım.
not 1: belli saatlerde admin görünmüyor.
nereden biliyorum? hepinizden daha fazla online olduğum için bunu görebiliyorum.
biraz daha online olursam sanırım yazarların sözlükle ilgili tüm alakalarını çözeceğim.
not 2: bu sözlük bağımlılığından ben nasıl kurtulacağımı onu bulsam iyi olur. bu gidişat benim için hiç iyi değil.
yapacak çok şeyim var ancak....
Yeni bağımlılığınız hayırlı uğurlu olsun
çok teşekkür ederim.:) bir bağımlılıktan kurtulurken diğeri başlıyor, anlamış değilim.
Çocukluğuna inmek lazım :)
kendi üzerimde çalışma yapıyorum, yap yap bitmiyor, çocukluğuma daha ulaşamadım. o noktaya geldiğimde bu işi çözecem ben biliyorum. :)
Çocukluk bu kadar uzakta kaldıysa yaş 70 falan olmalı
:) yok o kadar değil. ama bu yavaşlıkla o yaşıma gelince bunu çözeceğim gibi geliyor. o yaşlarda da yaşar mıyım bilemiyorum.
:) hiçbir şeyi öğrenmeden dünyadan göçeceğiz bir gün
çok doğru söylüyorsunuz gerçek bu maalesef
O yüzden de belki bağımlılıklarla mücadele etmek yerine o özelliklerimizi de hayatımıza entegre ederek yaşamaya devam etmeliyiz :))
insan kendi içinde bir şeyi çözmeye çalışırken kaybolabiliyor, bazen birisinden duymak çok daha iyi oluyor. çok teşekkür ederim . :))
Evet çünkü bazen bizim beynimiz hallaç pamuğuna dönüyor ve dışardan bir ses kendine getirebiliyor.
entry'lerde aşağıdaki görselde olduğu gibi ikinci bir kalp simgesi çıkıyor.
onu tıkladığınızda kimler favorilemiş görebiliyorsunuz.
onu tıkladığınızda kimler favorilemiş görebiliyorsunuz.
kişinin sevdiği ya da ihtiyacı olan bir ürün, eşya, aksesuar vb. olabilir.
benim gibi palyaço almayın sakın. bununla ilgili bir anımı unutamıyorum.
gerçekten anlayamıyorum, salıncakta oturmuş sevimli minik bir palyaço ne kadar korkunç olabilir ki....
off o zamanlar düşünemedim tabii. o kadar korku filmi izlememe rağmen insanların bu tür bir karaktere antipatisi olabileceğini nasıl düşünemedim. bazen hayret ediyorum kendime. duyarlı birisiyimdir aslında, bazen bağlantı kuramıyorum işte.
benim gibi palyaço almayın sakın. bununla ilgili bir anımı unutamıyorum.
gerçekten anlayamıyorum, salıncakta oturmuş sevimli minik bir palyaço ne kadar korkunç olabilir ki....
off o zamanlar düşünemedim tabii. o kadar korku filmi izlememe rağmen insanların bu tür bir karaktere antipatisi olabileceğini nasıl düşünemedim. bazen hayret ediyorum kendime. duyarlı birisiyimdir aslında, bazen bağlantı kuramıyorum işte.
dün sözlükte erişim problemi yaşanmadan önce bir entry'mi sildiğimi zannediyordum.
şu an entry'nin yerinde olduğunu görünce çok şaşırdım.
uykusuzluktan sildiğimi sanıp entry silmemişim sanırım.
ben de perva gibi bazen error pardon hata veriyorum.
t: dün sabah gerçekleşen sözlük erişim sorunu.
şu an entry'nin yerinde olduğunu görünce çok şaşırdım.
uykusuzluktan sildiğimi sanıp entry silmemişim sanırım.
ben de perva gibi bazen error pardon hata veriyorum.
t: dün sabah gerçekleşen sözlük erişim sorunu.
Oda bir şey mi bazen rüyamda sayfalarca entry giriyorum uyanıyorum sözlüğe bakıyorum uykumda girdiğim o kadar entry boşa gitmiş.
:) sizin ki de güzelmiş. rüyalarınızda bile çalışıyorsunuz demek. tabii emeklerinizin boşa gitmesi pek iyi olmamış.
çok sık yaptığım eylem.
siz daha benim taslaklara ne destanlar yazdığımı görmüyorsunuz.
arada işte bunlardan birkaçını yayımlarken buluyorum. maalesef yazarken ki halimle yazdıktan sonraki
düşüncem farklı oluyor. yazıyı yayımladıktan sonra nedense entry'mi tekrar okuduğumda farklı bir gözle değerlendiriyorum; ya bana çok saçma geliyor ya ne gerek vardı bunu yazmaya diyorum ya da çok samimi buluyorum. yazdıklarım ne ciddi olmalı ne de samimi...
siz daha benim taslaklara ne destanlar yazdığımı görmüyorsunuz.
arada işte bunlardan birkaçını yayımlarken buluyorum. maalesef yazarken ki halimle yazdıktan sonraki
düşüncem farklı oluyor. yazıyı yayımladıktan sonra nedense entry'mi tekrar okuduğumda farklı bir gözle değerlendiriyorum; ya bana çok saçma geliyor ya ne gerek vardı bunu yazmaya diyorum ya da çok samimi buluyorum. yazdıklarım ne ciddi olmalı ne de samimi...
Kendiniz olun. Emin olun sizleri yargilamiyoruz. Kimse bilmiyor ama pervayi zaman ailemden birisi görüyorum. İşte gün içinde diyorum ki hemen sözlükte bundan bahsedeyim.
aslında yargılanmaktan çekinmiyorum, yazdıklarımın çok eleştirilecek yönü olmadığını da biliyorum. yalnız şöyle bir şey var yazmama konusunda kendime çok baskı yapıyorum. bir siteye fazla bağlanmak istemiyorum. kendime yaptığım bu baskılar sonucu en olmadık başlıklara yazarken buluyorum kendimi. tabii bu da kendi içimde çelişkiler yaşamama sebep oluyor.
Anladım, bu benimde yaşadığım bir sorun ama artık akışa bıraktım.
28 eylül 2025 yılında bu notu okumak için buraya bakmayı unutma.
hedeflerini, planlarını ne kadar uyguladığını bu tarihte bir
gözden geçir bakalım tamam mı? söz mü?
yine aynı yerdeysen sana diyecek bir sözüm yok. zaten yapacak bir şey de yok.
sevgiler, saygılar....
hedeflerini, planlarını ne kadar uyguladığını bu tarihte bir
gözden geçir bakalım tamam mı? söz mü?
yine aynı yerdeysen sana diyecek bir sözüm yok. zaten yapacak bir şey de yok.
sevgiler, saygılar....
İşkence gibi bir durumdur.
Hayatimda ilk defa telefondan baslik aciyorum.
Bu bir ilk benim icin. masaüstünde sozluk 522 hatası verince cep telefonundan girmek mecburiyetinde kaldım.
Tabii Telefon klavyesini turkce karakterli olarak ayarlamamis olmam baska bir sıkıntıyı da beraberinde getiriyor.
Boyle zorlu bir süreçte tek iyi tarafı kisa yazmak zorunda olmanız sanirim.
Hayatimda ilk defa telefondan baslik aciyorum.
Bu bir ilk benim icin. masaüstünde sozluk 522 hatası verince cep telefonundan girmek mecburiyetinde kaldım.
Tabii Telefon klavyesini turkce karakterli olarak ayarlamamis olmam baska bir sıkıntıyı da beraberinde getiriyor.
Boyle zorlu bir süreçte tek iyi tarafı kisa yazmak zorunda olmanız sanirim.
Merhabalar öncelikle pc deki 520 hatasının sebepini sizden kaynaklı olabilir çerezleri temizleyebilirsiniz.
Ve mobilde arayüz değişiminden sonra browserden kullanım daha kolay olacak
Ve mobilde arayüz değişiminden sonra browserden kullanım daha kolay olacak
Merhaba, iki gündür karsilastigim sorunlar benden kaynaklanıyor olabilecegi Aklima geldi aslinda; ancak dikkate almadım bu seçeneği. Cerezleri temizledigimde umarim düzelir. Cok teşekkür ederim admin bey.
hocam çerezleri temizledim, düzeldi gerçekten. sağ olun var olun.
2003 yılında gösterime girmiş; gizem, gerilim, polisiye türünde Güney Kore yapımı bir film.
türkçe ismiyle 'Cinayet Günlüğü' olarak karşımıza çıkıyor..
gerçek olaylardan uyarlanmış, seri katil temalı bir yapım.
güney kore'nin ilk seri katil vakasından ilham alınmış. açıkçası gerçek yaşamda olan bir olay bazen filmlere tam aktarılamadığı için ya da sahneler arasında kopukluklar olduğu için pek izleyesim olmasa da filme şans verdim.
klasik bir seri katil filmiyle karşı karşıyayız diyebiliriz. bu yönüyle hayal kırıklığına uğratmayacağını düşünüyorum; ancak filmin sonu için aynı şeyi diyemeyeceğim.
neden mi?
bundan sonrası spoiler içerir:
filmin çekildiği dönemlerde gerçekte katil bulunamadığı için filmde de bunu göremiyoruz. filmin maalesef en kötü yanı bu. tabii ben merak edip biraz araştırdım. 2019 yılında dna sonuçlarıyla seri katil bulunmuş. zaman aşımı nedeniyle filmde bahsedilen suçlardan yargılanamasa da başka bir suçtan dolayı hapis yatıyormuş.
bu konuyu internette araştırırken dikkatimi çeken detaylardan biri de filmdeki şüpheliyle gerçekteki katilin birbirine çok benziyor olması.
koreliler birbirine benziyor diyebilirsiniz; ancak öyle değil. tipik bir koreli değil de fcildi, duruşu ve göz yapısı farklı bir insan seçilmesi oldukça şaşırtıcı.
türkçe ismiyle 'Cinayet Günlüğü' olarak karşımıza çıkıyor..
gerçek olaylardan uyarlanmış, seri katil temalı bir yapım.
güney kore'nin ilk seri katil vakasından ilham alınmış. açıkçası gerçek yaşamda olan bir olay bazen filmlere tam aktarılamadığı için ya da sahneler arasında kopukluklar olduğu için pek izleyesim olmasa da filme şans verdim.
klasik bir seri katil filmiyle karşı karşıyayız diyebiliriz. bu yönüyle hayal kırıklığına uğratmayacağını düşünüyorum; ancak filmin sonu için aynı şeyi diyemeyeceğim.
neden mi?
bundan sonrası spoiler içerir:
filmin çekildiği dönemlerde gerçekte katil bulunamadığı için filmde de bunu göremiyoruz. filmin maalesef en kötü yanı bu. tabii ben merak edip biraz araştırdım. 2019 yılında dna sonuçlarıyla seri katil bulunmuş. zaman aşımı nedeniyle filmde bahsedilen suçlardan yargılanamasa da başka bir suçtan dolayı hapis yatıyormuş.
bu konuyu internette araştırırken dikkatimi çeken detaylardan biri de filmdeki şüpheliyle gerçekteki katilin birbirine çok benziyor olması.
koreliler birbirine benziyor diyebilirsiniz; ancak öyle değil. tipik bir koreli değil de fcildi, duruşu ve göz yapısı farklı bir insan seçilmesi oldukça şaşırtıcı.
bugüne kadar hiç yapmadığım aktarma durumu.
üye olduğum her sitede Ayni basliklara rastladığımda fikirlerimi, bilgilerimi o anki duygu ve düşüncelerimle yeniden yazmışımdır.
gerçi hep aynı başlıklara yaza yaza gına gelmiş olmalı ki tükenmişlik sendromu yaşıyorum. artık yazamıyorum.
aslında benim başka bir sozlukte sildiğim yazilarım var, buraya tasiyabilirim mesela. Sorun olmayacagini bilsem de bunu yapmıyorum. büyük konuşmak istemem, iyi bir gerekçem olursa tabii ki taşıyabilirim. bunda bir sakınca görmüyorum.
sadece yeni yazılan bir yazı ile eski bir paylaşım arasında nedense bir fark oluyor. çok ilginç.
bir siteden diğerine yazılarını taşıyan yazarlara çok denk geldim. yazıları seri olarak sözlüğe taşımaları sitenin iyiliği için olsa da bir anda bu kadar yüklenmeleri pek hoş durmuyor. her gün bir iki paylaşım yaparak bunu diğer günlere yaymaları hem sözlük için hem de okuyucular için daha iyi olacağını hep düşünmüşümdür.
üye olduğum her sitede Ayni basliklara rastladığımda fikirlerimi, bilgilerimi o anki duygu ve düşüncelerimle yeniden yazmışımdır.
gerçi hep aynı başlıklara yaza yaza gına gelmiş olmalı ki tükenmişlik sendromu yaşıyorum. artık yazamıyorum.
aslında benim başka bir sozlukte sildiğim yazilarım var, buraya tasiyabilirim mesela. Sorun olmayacagini bilsem de bunu yapmıyorum. büyük konuşmak istemem, iyi bir gerekçem olursa tabii ki taşıyabilirim. bunda bir sakınca görmüyorum.
sadece yeni yazılan bir yazı ile eski bir paylaşım arasında nedense bir fark oluyor. çok ilginç.
bir siteden diğerine yazılarını taşıyan yazarlara çok denk geldim. yazıları seri olarak sözlüğe taşımaları sitenin iyiliği için olsa da bir anda bu kadar yüklenmeleri pek hoş durmuyor. her gün bir iki paylaşım yaparak bunu diğer günlere yaymaları hem sözlük için hem de okuyucular için daha iyi olacağını hep düşünmüşümdür.
ne zaman online listesinde nickimi görsem bu kim? diyorum.
sonra kafama dank ediyor:
-'aaaa benmişim,' diyorum.
bir türlü alışamadım bu kullanıcı adıma.
aslında bu ikinci hesabım. diğerini kullanmıyorum.
admin bunun farkında değildir umarım.
sonra kafama dank ediyor:
-'aaaa benmişim,' diyorum.
bir türlü alışamadım bu kullanıcı adıma.
aslında bu ikinci hesabım. diğerini kullanmıyorum.
admin bunun farkında değildir umarım.
Bilemiyorum altan bilemiyorum :d
hocam yoksa başından beri biliyor muydunuz?
Bu yeni hesabı açtığınız dönem serbestti ne diyebilirim ki
*komedi türünde ya da ilham veren filmler-diziler-videolar izlemek,
*yazmak,
*dans etmek vb.
bu sıralar polisiye-gizem-gerilim türünde dizilere sardığım için moralim bozulduğunda bu yönde bir dizi bulup izliyorum.
bazen dans ediyorum. bazen yazıyorum.
*yazmak,
*dans etmek vb.
bu sıralar polisiye-gizem-gerilim türünde dizilere sardığım için moralim bozulduğunda bu yönde bir dizi bulup izliyorum.
bazen dans ediyorum. bazen yazıyorum.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?
gerçekten öyle. en hassas konuda bir pot kırdım.
@alaskan crab için özet geçeyim, umarım başarabilirim.
çok alemsiniz. bugün bende bir şey var sanırım:))