bu duyguyu tarif etmem için empat olmak konusundan girip bunun daha ilerisi olan başkasının yaşadığını yaşamak konulu uzun bir yazı yazmam gerekiyor.
şu an bunu yazacak ne isteğim ne de enerjim var.
umarım duygularımı biraz da olsa ifade edebilmişimdir.
roci bir gün beğeni yağmuruna tutmuştu beni; tam o zaman görecektim ki bu kadar sayıyı maalesef
sözlük dondu, sözlüğe giremiyorum. site o kadar beğeniyi kaldıramamış da olabilir tabii.
bu kadar şansızım işte. bu bildirimleri bir arada görmek hayal oldu,
işte böyle acı dolu bir anım da var.
sözlük dondu, sözlüğe giremiyorum. site o kadar beğeniyi kaldıramamış da olabilir tabii.
bu kadar şansızım işte. bu bildirimleri bir arada görmek hayal oldu,
işte böyle acı dolu bir anım da var.
Kanki o zaman 30 entry'in yoktu daha. Olsa çözerdim ben o işi. Ha bir ara yine şaaparım ben, merak etme sen.
:)) kanki ya sen ne iyi birisin. bu site senin gibi iyilik melekleriyle dönüyor :))
beğeni ve favori birlikte olunca 15 tane entry otuz ediyor kanki, neyse öyle değilse de içim rahatladı, bi şey kaçırmamışım demek ki :))
beğeni ve favori birlikte olunca 15 tane entry otuz ediyor kanki, neyse öyle değilse de içim rahatladı, bi şey kaçırmamışım demek ki :))
onlardan biri de benim.
diğer sitelerde bu tür başlıklara çok yazmıştım buraya yazmamam çok kötü olmuş.
benim yaşımın küçük olduğunu sananlar olabilir, değilim.
şu an çok sinirlendin bu başlığı görünce, çoook kızgınım,
istemiyorsanız giderim bu siteden.
diğer sitelerde bu tür başlıklara çok yazmıştım buraya yazmamam çok kötü olmuş.
benim yaşımın küçük olduğunu sananlar olabilir, değilim.
şu an çok sinirlendin bu başlığı görünce, çoook kızgınım,
istemiyorsanız giderim bu siteden.
bir kedim bile yok anlıyor musun hadi gülümse şarkısını dert etmenize sebep olacak bir durum.
kedisi olmayan ender kişilerden biriyim. , bir tane robot kedi almayı düşünüyorum. umarım pahalı bir şey değildir.
bebekken böyle turuncu kedimiz varmış, beşiğime gelip uyuyormuş. öyle anlatıyorlar.
şimdi kedi görsem ben ondan kaçarım o da benden. o kadar korkuyorum.
sadece kedilerden değil, kuşlardan, kelebeklerden...dokunamıyorum sanki çok hassaslar gibi geliyor.
bu konuda çok muzdaribim. yıllar önce bilmem kaç senesi bir gün arkadaşımın babaannesine gittim bir kedi var, bana yaklaşıyor ben kaçıyorum, artık nasıl sesler çıkarıyorsam, kedi bana dokunmak istiyor, ben de ürktüğüm için kaçıyorum. arkadaşım bana bir tuhaf bakışı vardı, hiç unutmam, o günden sonra korktuğumu çaktırmamaya çalışıyorum.
ama ben olsaydım arkadaşım korktuğunda o kediyi uzaklaştırırdım.
kedisi olmayan ender kişilerden biriyim. , bir tane robot kedi almayı düşünüyorum. umarım pahalı bir şey değildir.
bebekken böyle turuncu kedimiz varmış, beşiğime gelip uyuyormuş. öyle anlatıyorlar.
şimdi kedi görsem ben ondan kaçarım o da benden. o kadar korkuyorum.
sadece kedilerden değil, kuşlardan, kelebeklerden...dokunamıyorum sanki çok hassaslar gibi geliyor.
bu konuda çok muzdaribim. yıllar önce bilmem kaç senesi bir gün arkadaşımın babaannesine gittim bir kedi var, bana yaklaşıyor ben kaçıyorum, artık nasıl sesler çıkarıyorsam, kedi bana dokunmak istiyor, ben de ürktüğüm için kaçıyorum. arkadaşım bana bir tuhaf bakışı vardı, hiç unutmam, o günden sonra korktuğumu çaktırmamaya çalışıyorum.
ama ben olsaydım arkadaşım korktuğunda o kediyi uzaklaştırırdım.
Ben korkmaktan değil sorumluluğunu almak istemediğim için istemem .
tabii bir de sorumluluk kısmı var, çok haklısınız. ben korkmaktan sorumluluk kısmına geçemedim. bir gün su kaplumbağası gelmişti eve, bakamayacağımı bildiğim için onunla ilgilenebilecek kişilere hemen göndermiştim. bende de öyle bir durum var aslında.
Korkmak da çok doğal, bence sorun yok :)) çocukken hayvanlarla temas etmemek, ebeveynlerden birinin de hayvanlardan korkuyor olması da etkili. Korkular da öğrenilebiliyor. Korkan insana da saygı duymak gerekiyor. Hayvanlara zarar verilmediği sürece sorun yok, herkes sevmek zorunda değil.
@marla çok teşekkür ederim güzel yorumun için. hayvanları seviyorum aslında ama uzaktan. korkumu yenmem için belki biraz alışma evresine ihtiyacım vardır, aynı ortamda sürekli bulundukça yavaş yavaş da aşabilirim belki korkumu bilemiyorum.
sevgiler ♥
sevgiler ♥
Bir dönem kedim vardı ama bahçe olmadıgı için ve genelde evde olmadıgım için onu yalnızlıga mahkum etmek istemedim.
Bahçesinde kediler olan bir komşuya verdim. En azından diğer kedilerle takılıp yaşayabilir diye.
Bahçesinde kediler olan bir komşuya verdim. En azından diğer kedilerle takılıp yaşayabilir diye.
ablam bana ara sıra kibarcık der, bir ara bana hanım kız diye hitap edenler oluyordu, annem keşke senin adını nazlı koysaydım derdi, artık nasıl bir izlenim veriyorum bilemiyorum.
Sen erkek değil miydin? Yine aklımda deli sorular
gerçekten mi beni erkek mi sanıyordun?
Evet
seni umarım hayal kırıklığına uğratmadın :))
Yok hayal kırıklığı demiyelim de kendini iyi kamufle etmişsin diyebiliriz. Yoksa benim için cinsiyetlerin bir önemi hiç olmadı :)
Sizon kadar kibar bir yazar görmedim mesela.
aslında bilinçli olarak kendimi kamufle etme çabası içinde olmadım.
ağlamaktan bahsettim, hint dizilerini annemle izliyordum dedim, biraz ipucu verdiğimi sanıyordum
ağlamaktan bahsettim, hint dizilerini annemle izliyordum dedim, biraz ipucu verdiğimi sanıyordum
Erkeklerde izliyor hint dizisi. Bir de ne biliyim erkekler ağlamaz mı? Bence ağlar yani ağlamalı
@yazar çizer gerçekten mi? bunu sanal ortamda da hissettirdiğimin farkında pek değilim. gerçi diğer sitede de nezaket sahibi olduğum yönünde geri bildirimler almıştım.
Ben kadın olduğunu biliyordum tamtam, eski nickini şu an hatırlamıyorum ama kadın olarak kodlamıştım seni :))
succulent ağlar erkekler de bunu yazmazlar diye düşünüyordum
Ve ayrıca kibarlık, nezaket konusunda haklılar :)) ❤️
@marla harikasın, çok iyi hatırlıyorsun, nickim kadın nickiydi.
@tamtam kesinlikle kibar birisin. Ah şu an bakış açımı değiştirmek zorundayım. Erkeksin diye hep mesafeli davranıyordum 🫢
çok teşekkür ederim @marla kalp kalp kalp
@succulent ne diyeceğimi bilemiyorum :))
:)) ben de ama alışırım zamanla 😅
:))
genellikle mutfakta yaptığım çalışmadır.
öyle hevesli öyle harika fikirler geliyor ki adeta coşuyorum.
özellikle bulaşık yıkarken zihnimin en çalıştığı zaman dilimi, o kadar güzel kararlara imza atıyorum ki...
mutfakta işim bitip de odama döndüğümdeyse adeta hafızamı kaybetmiş bir insana dönüşüyorum, bütün planlar yok oluyor, aldığım kararların kırıntısı bile kalmıyor. daha sonra dönüp baktığımda kendimi oyalayacak sıradan şeylerle günlük rutinlerle meşgul olurken buluyorum.
keramet mutfakta bence.
acaba odamı mutfağa taşısam mı diye de düşünmüyor değilim.
öyle hevesli öyle harika fikirler geliyor ki adeta coşuyorum.
özellikle bulaşık yıkarken zihnimin en çalıştığı zaman dilimi, o kadar güzel kararlara imza atıyorum ki...
mutfakta işim bitip de odama döndüğümdeyse adeta hafızamı kaybetmiş bir insana dönüşüyorum, bütün planlar yok oluyor, aldığım kararların kırıntısı bile kalmıyor. daha sonra dönüp baktığımda kendimi oyalayacak sıradan şeylerle günlük rutinlerle meşgul olurken buluyorum.
keramet mutfakta bence.
acaba odamı mutfağa taşısam mı diye de düşünmüyor değilim.
heyecanla okuduğum başlıklardan biri.
aşk acıları, göndermeler, ilan-ı aşklar, sitemler, haykırışlar her şey bu başlıkta oluyor.
yok yok...
aşk acıları, göndermeler, ilan-ı aşklar, sitemler, haykırışlar her şey bu başlıkta oluyor.
yok yok...
çok güzel bir şey olmalı, hiç yaşamadığım için nasıl bir şey olduğunu bilmediğim durum.
pardon pardon bundan önceki evimizde çok fazla karga vardı, bazen biri pencereme konar öyle bir cıvıldardı ki cıvıldamak da olmadı şimdi, bir bağrışı vardı ki ürperirdim.
not: konuyu biraz abartmış olabilir, olayları dramatize etmekte üstüme yok gibi.
ama karga ile anlattıklarım doğru.
pardon pardon bundan önceki evimizde çok fazla karga vardı, bazen biri pencereme konar öyle bir cıvıldardı ki cıvıldamak da olmadı şimdi, bir bağrışı vardı ki ürperirdim.
not: konuyu biraz abartmış olabilir, olayları dramatize etmekte üstüme yok gibi.
ama karga ile anlattıklarım doğru.
Dram severim😅😅
😅😅😂buna cok sevindim
😅😅😅 nickimi değiştiricem ben drama queen koyacağım
yok canım sen öyle değilsin, sadece bu türde okumaları seviyorsun
nayır nolamaz :)) sakın bunu yapma.
nayır nolamaz :)) sakın bunu yapma.
Dur ankete açtım çoğunluk ne derse o ben sonuçta halka mal olmuş bir yazarım
:)) o başlıktayım şimdi
Gördüm 😅
bu konuda tez bile yazabilirim.
o kadar hakimim. bir dönem annemle izliyorduk. o zamanlar daha kaliteli hint dizileri yayımlanıyordu televizyonda.
kaliteli dediysem de burada hint dizilerinin en iyisi kastedilmekte. tabii annem vefat ettikten sonra artık izleyemiyorum.
en son birkaç yıl önce zapping yaparken karşıma çıkan bir hint dizisi felaketti. bu dizi nasıl yayımlanıyor demiştim, kadının başına gelmedik şey kalmıyordu. çok fazla şiddet içerikli olduğu için pek değinemiyorum. sonra sanırım kaldırılmıştı dizi. birkaç saniye bakmam bile konuya hakim olmama yetiyordu.
şimdilerde de yayımlanıyor, biraz bakayım dedim bu dizi nasılmış diye... sorun sanırım dizinin işleniş biçiminde. tavandaki kocaman avize sallanmaktadır, aralarında hararetli şekilde konuşan bir grup erkeğin tam üzerinde avize düşecek gibidir.
dışlanan öz güvenli gelinimiz sallanan avizenin ipini tutmaya çalışır, kaçın diye seslenmek yerine tek başına gücü yettiğince tutmaya çalışır, arkasına bir bakar ki diğer kadınlar da ipin ucunu tutmuş kıza yardım ediyorlardır. hintlilerin kahramanlık olgusu bir başka.
tabii bu kahramanlık gösterisine erkekler nasıl tepki gösterdikleri daha ilginçtir, her şeyde suçu olduğu gibi bu avizeyi erkeklerin üzerine düşürmek isteyen yine o gelindir.
bir toplumu anlamak için diziler çok fazla şey anlatıyor size.
türk dizileri, hint dizileri, kore dizileri derken başka ülke dizisi arayışındayım. çin dizilerini izleyemiyorum, konuşmaları çok farklı. belki japon dizilerine yönelebilirim. izlediğim birkaç dizi fena değildi.
o kadar hakimim. bir dönem annemle izliyorduk. o zamanlar daha kaliteli hint dizileri yayımlanıyordu televizyonda.
kaliteli dediysem de burada hint dizilerinin en iyisi kastedilmekte. tabii annem vefat ettikten sonra artık izleyemiyorum.
en son birkaç yıl önce zapping yaparken karşıma çıkan bir hint dizisi felaketti. bu dizi nasıl yayımlanıyor demiştim, kadının başına gelmedik şey kalmıyordu. çok fazla şiddet içerikli olduğu için pek değinemiyorum. sonra sanırım kaldırılmıştı dizi. birkaç saniye bakmam bile konuya hakim olmama yetiyordu.
şimdilerde de yayımlanıyor, biraz bakayım dedim bu dizi nasılmış diye... sorun sanırım dizinin işleniş biçiminde. tavandaki kocaman avize sallanmaktadır, aralarında hararetli şekilde konuşan bir grup erkeğin tam üzerinde avize düşecek gibidir.
dışlanan öz güvenli gelinimiz sallanan avizenin ipini tutmaya çalışır, kaçın diye seslenmek yerine tek başına gücü yettiğince tutmaya çalışır, arkasına bir bakar ki diğer kadınlar da ipin ucunu tutmuş kıza yardım ediyorlardır. hintlilerin kahramanlık olgusu bir başka.
tabii bu kahramanlık gösterisine erkekler nasıl tepki gösterdikleri daha ilginçtir, her şeyde suçu olduğu gibi bu avizeyi erkeklerin üzerine düşürmek isteyen yine o gelindir.
bir toplumu anlamak için diziler çok fazla şey anlatıyor size.
türk dizileri, hint dizileri, kore dizileri derken başka ülke dizisi arayışındayım. çin dizilerini izleyemiyorum, konuşmaları çok farklı. belki japon dizilerine yönelebilirim. izlediğim birkaç dizi fena değildi.
insanın kendisini değiştirmesi ne kadar zor bir şeymiş.
değişmek için bazen içinizde sakladığınız o hüznü, yalnızlığı, acıyı görünür kılmanız gerekiyordur, işte bunu yapmaya başladığınızda maalesef başka bir sorun daha ortaya çıkıyor.
çevrenizdekiler kendinizdeki bu değişikliği üzerine alınıyor; onlardan vazgeçtiğinizi, onları önemsemediğinizi düşünüyor. aslında sadece yapmak istediğiniz iç dünyanızdaki olan bitenleri görüp değiştirmektir. o an sadece kendinize yönelmek istemişsinizdir. içinizdeki duygular bir adım geri çekilmeyi, yalnız kalmayı gerektirmiştir. o duyguları tüm bütünlüğüyle yaşayıp sonra da üzerinden atmak istiyorsunuzdur.
biraz tepkisizliğe biraz yalnızlığa biraz sadece izlemeye ihtiyacınız vardır.
neyse bu yol pek başarılı olmadı, başka bir yöntem deneme zamanı.
değişmek için bazen içinizde sakladığınız o hüznü, yalnızlığı, acıyı görünür kılmanız gerekiyordur, işte bunu yapmaya başladığınızda maalesef başka bir sorun daha ortaya çıkıyor.
çevrenizdekiler kendinizdeki bu değişikliği üzerine alınıyor; onlardan vazgeçtiğinizi, onları önemsemediğinizi düşünüyor. aslında sadece yapmak istediğiniz iç dünyanızdaki olan bitenleri görüp değiştirmektir. o an sadece kendinize yönelmek istemişsinizdir. içinizdeki duygular bir adım geri çekilmeyi, yalnız kalmayı gerektirmiştir. o duyguları tüm bütünlüğüyle yaşayıp sonra da üzerinden atmak istiyorsunuzdur.
biraz tepkisizliğe biraz yalnızlığa biraz sadece izlemeye ihtiyacınız vardır.
neyse bu yol pek başarılı olmadı, başka bir yöntem deneme zamanı.
İnsan olmak tam böyle bir şey işte. Kendinle uğraşıyorken bir de dışardakilerle uğraşmak gerekir. Tam bir cambaz oyunu gibi
ben pek başarılı olamadım bu oyunda. kimseyi rahatsız etmeden, çaktırmadan kendimle uğraşmaya karar verdim.
Ben de sen gibiydim. Kimseden bir şey isteyemez. Yardım istemez. Her şeyi kendim sırtlanmaya çalışırdım. Ama hayat öyle bir yer değilmiş. Paylaşmak ve yardım istemek de ayıp değilmiş. Hep kendimi yormuşum
ne güzel sen bunu fark edip kendini bu konuda değiştirmişsin
Değişim kaçınılmaz
:))
İstemek acizlik değildir. Hayatın temeli paylaşmaktır.
doğru söylüyorsun gerçekten, ben pek paylaşmayı sevmiyorum galiba
Zamanla seversin insan sıkışınca her şeyi sevebiliyor
zamanla severim umarım, teşekkür ederim sohbet için :))
Rica ederim :)
üye olduğum bir sitede öyle manipülatif bir insan tanımıştım ki bir yıl kendime gelememiştim.
o kişi sayesinde manipülatif kişileri hemen tanıyorum. aslında ne kadar zayıf yönünüz varsa
bu tür insanlar sizi o kadar güzel kullanmayı ve yönlendirmeyi biliyorlar.
işte bu kişi manipülasyonun en alasını bana uyguladı, ben ne kadar manipülatifsavar olsam da psikolojim buna dayanmadı.
bir insan sürekli yapacağı hamleleri düşünerek nasıl yaşıyor ve uyuyor anlayamamıştım.
en son bir yazarın bana mesaj atmasıyla kendime geldim. yazarlarla gizli gizli uğraştığını bana gelen o mesajdan anlamıştım.
açıkçası o kişinin düşünce biçimini, yaptıklarına tanık olmuş biri olarak bunu kaldıramamış olsam da zamanla bana çok faydası olmadı da değil. şoku atlattıktan sonra bana uygulanan her manipülasyon bu tür insanları tanımama yardımcı oldu diyebilirim.
manipülatif insanları yenemezsiniz, onlarla gireceğiniz her mücadelede kaybeden siz olursunuz.
en güzeli kendi eksik yönlerinize dönüp kendinizi değiştirmeye çalışmak. haaaa bir de o tür kişileri gördüğünüzde arkanıza bakmadan kaçın. tereddüt bile etmeyin. koşun, tüm gücünüzle....
o kişi sayesinde manipülatif kişileri hemen tanıyorum. aslında ne kadar zayıf yönünüz varsa
bu tür insanlar sizi o kadar güzel kullanmayı ve yönlendirmeyi biliyorlar.
işte bu kişi manipülasyonun en alasını bana uyguladı, ben ne kadar manipülatifsavar olsam da psikolojim buna dayanmadı.
bir insan sürekli yapacağı hamleleri düşünerek nasıl yaşıyor ve uyuyor anlayamamıştım.
en son bir yazarın bana mesaj atmasıyla kendime geldim. yazarlarla gizli gizli uğraştığını bana gelen o mesajdan anlamıştım.
açıkçası o kişinin düşünce biçimini, yaptıklarına tanık olmuş biri olarak bunu kaldıramamış olsam da zamanla bana çok faydası olmadı da değil. şoku atlattıktan sonra bana uygulanan her manipülasyon bu tür insanları tanımama yardımcı oldu diyebilirim.
manipülatif insanları yenemezsiniz, onlarla gireceğiniz her mücadelede kaybeden siz olursunuz.
en güzeli kendi eksik yönlerinize dönüp kendinizi değiştirmeye çalışmak. haaaa bir de o tür kişileri gördüğünüzde arkanıza bakmadan kaçın. tereddüt bile etmeyin. koşun, tüm gücünüzle....
daha güzel bir sözlük ismi bulunup bu siteye yönlendirilse çok daha iyi olur.
kimbilir ziyaretçi akını falan olur belki...o alan adı tutar, böylece bir taşla on kuş vurmuş olursunuz. tabiii kuşları vurmayalım.
google farklı alan adlarının bir siteye yönlendirilmesi konusunda nasıl yol izliyor acaba? olumsuz bir yaptırımı var mı? aklıma geldi birden. iyi bir şey yapalım derken siteye de zarar vermiş gibi olmayalım.
kimbilir ziyaretçi akını falan olur belki...o alan adı tutar, böylece bir taşla on kuş vurmuş olursunuz. tabiii kuşları vurmayalım.
google farklı alan adlarının bir siteye yönlendirilmesi konusunda nasıl yol izliyor acaba? olumsuz bir yaptırımı var mı? aklıma geldi birden. iyi bir şey yapalım derken siteye de zarar vermiş gibi olmayalım.
Bir ara verdiğimiz reklamları ve istatistiklerini sizinle paylaşırım üye çekmek adına elimizden geleni inanın ki yapıyoruz farklı çalışmalarımda olacak.
Bu siteye yönlendirdiğim kullanmadığım bir kaç domein var google olumsuz karşılamaz aslında yönlendirmeye dikkat bile etmez sadece trafik olarak direkt yerine yönlendirme geçer
Bu siteye yönlendirdiğim kullanmadığım bir kaç domein var google olumsuz karşılamaz aslında yönlendirmeye dikkat bile etmez sadece trafik olarak direkt yerine yönlendirme geçer
elinizden geleni yaptığınızı, bu konuda çalıştığınızın farkındayım admin bey. bu konuda bir şey diyemem.
google'nın anahtar kelime aracı var, oradan rekabeti az, aramalar çok olan anahtar kelimeleri ara sıra ukde bırakın, alanında uzman olan arkadaşlar yazabilirler. buradan da organik ziyaretçi çekebilirseniz çok iyi olur. tabii üye olmaları biraz zaman alır.
yönlendirmelerin olumsuz bir etkisi olmadığına sevindim. kolay gelsin.
google'nın anahtar kelime aracı var, oradan rekabeti az, aramalar çok olan anahtar kelimeleri ara sıra ukde bırakın, alanında uzman olan arkadaşlar yazabilirler. buradan da organik ziyaretçi çekebilirseniz çok iyi olur. tabii üye olmaları biraz zaman alır.
yönlendirmelerin olumsuz bir etkisi olmadığına sevindim. kolay gelsin.
sözlükte çok sık karşıma çıkan yazar.
bu nedenle ben de bu yazar hakkında bir şeyler yazma gereği hissettim.
pek çok kitabı filme uyarlanmış bir yazar.
çocukluğumda yazarın göz isimli kitabının uyarlandığı carrie adlı filmi izlemiştim.
çok etkilendiğim için ilerleyen yıllarda kitabını alıp okumuştum.
yazarın yazma sanatı adlı kitabı farklı bir türde olsa da çok beğendiğim kitaplar arasında. özellikle göz isimli romanında yer alan genç kızın gerçek hikayesini okuduğumda çok etkilenmiştim. bazı kitaplarının nereden esinlendiğini yer yer ele alsa da yazar, yazma konusunda çok fazla ipucu bulabileceğiniz güzel bir kitap.
sadist: psikolojik-gerilim türünde yazarın sevdiğim diğer kitabı. psikopat bir kadının yaptıklarını okuduğunuzda dehşete düşebilirsiniz. hassas bünyeler için okunması sakıncalı olabilir.
hatırladığım kadarıyla yazarın okuduğum diğer kitapları;
korku ağı, medyum, o, şeffaf, diriliş...
bu nedenle ben de bu yazar hakkında bir şeyler yazma gereği hissettim.
pek çok kitabı filme uyarlanmış bir yazar.
çocukluğumda yazarın göz isimli kitabının uyarlandığı carrie adlı filmi izlemiştim.
çok etkilendiğim için ilerleyen yıllarda kitabını alıp okumuştum.
yazarın yazma sanatı adlı kitabı farklı bir türde olsa da çok beğendiğim kitaplar arasında. özellikle göz isimli romanında yer alan genç kızın gerçek hikayesini okuduğumda çok etkilenmiştim. bazı kitaplarının nereden esinlendiğini yer yer ele alsa da yazar, yazma konusunda çok fazla ipucu bulabileceğiniz güzel bir kitap.
sadist: psikolojik-gerilim türünde yazarın sevdiğim diğer kitabı. psikopat bir kadının yaptıklarını okuduğunuzda dehşete düşebilirsiniz. hassas bünyeler için okunması sakıncalı olabilir.
hatırladığım kadarıyla yazarın okuduğum diğer kitapları;
korku ağı, medyum, o, şeffaf, diriliş...
nobel ödülü almış yazar Rabindranath Tagore'nın yazdığı eser.
hint dizileri başlığına yazarken oradan kitaplarına bir geçiş yapayım dedim.
1910 yılında yayımlanmış bu kitap dönemin Hindistan kültürünü, gelenek ve göreneklerini ve kast sisteminin etkilerini görmemiz açısından oldukça değerli bir kitap.
Jane Austen, charlotte bronte kitaplarındaki o atmosferi, ana karakterleri bu kitapta da bulabiliyorsunuz. tabii hindistan yaşamına göre uyarlanmış şekilde.
ben bu kitabı çok sevmiştim.
hint dizileri başlığına yazarken oradan kitaplarına bir geçiş yapayım dedim.
1910 yılında yayımlanmış bu kitap dönemin Hindistan kültürünü, gelenek ve göreneklerini ve kast sisteminin etkilerini görmemiz açısından oldukça değerli bir kitap.
Jane Austen, charlotte bronte kitaplarındaki o atmosferi, ana karakterleri bu kitapta da bulabiliyorsunuz. tabii hindistan yaşamına göre uyarlanmış şekilde.
ben bu kitabı çok sevmiştim.
kuruluş tarihini, ilk başlığını merak ettiğim sözlük.
sitenin yıl dönümünde havai fişek patlatılacak mı? ( yeni yılda da havai fişek görebilecek miyiz?)
sitenin yıl dönümünde havai fişek patlatılacak mı? ( yeni yılda da havai fişek görebilecek miyiz?)
Merhabalar efendim tam olarak 15.07.2024 21:25 tarihinde açıldı bu arayüzle. İlk başlık ve entryi ise silme kararı aldım.
İlk başlık perva sözlük
İlk entry: perva sözlük açıldı.
Ve 4. Entryme kadar video upload, entry özellikleri denemesiydi
İlk başlık perva sözlük
İlk entry: perva sözlük açıldı.
Ve 4. Entryme kadar video upload, entry özellikleri denemesiydi
Sitenin yıldönümünde havai fişek patlatırsak yanlış anlaşılır ama ertesi gün patlatabiliriz :=)
hocam lütfen sitenin yıldönümünde de ertesi gün de havai fişek patlatmayın. sadece yeni yılda olsa yeterli. bilgilendirme için çok teşekkür ederim.
Ben havai fişek olayına karşıyım tamtam :)) küçük tür kuşlar ani ve aşırı yüksek sesten dolayı kalp krizi geçirip ölebiliyorlarmış. Bir dakikalık eğlence için gerek yok canlılara zarar vermeye.
sevgili marla gerçekten çok haklısın, çok önemli bir bilgi paylaşmışsın. bundan sonra ben de karşıyım. entry'deki havai fişek isteğimi de geri alıyorum. umarım yetkililer senin yazdığını dikkate alırlar. sevgiler :))
:)) sevgili tamtam, bir destekçi daha bulduğum için çok mutlu oldum. Umarım yasaklanır tamamen
:)) umarım ♥♥♥
❤️❤️❤️
perva sözlük tarihçesi başlığı var ama maalesef boş
@marla @tamtam madem havi fişek doğaya zarar veriyor bizde güvercin neyim uçuruz sayenizde bir bilgi daha öğrendim
@aateria perva sözlüğün tarihini yazan siz kıymetli yazarlarımız olacaksınız :=)
@aateria perva sözlüğün tarihini yazan siz kıymetli yazarlarımız olacaksınız :=)
konuyu merak edip başlığı ukde olarak bırakmıştım ama axsionis saçma bir şey yazıp geçmişti, üzülmüştüm.
siz açılış tarihini üstte yazdınız, daha sonrasını bilmiyorum, biz ancak buraya geliş hikayelerimizi yazabiliriz :)
siz açılış tarihini üstte yazdınız, daha sonrasını bilmiyorum, biz ancak buraya geliş hikayelerimizi yazabiliriz :)
@asteri olabilir ilk ben yazayım bari :d
Edit: yanlış hesap
Edit: yanlış hesap
bir tcl programı.
doğum yapana kadar hamile olduklarının farkında olmayan kadınların hikayesini konu alıyor.
çok ütopik görünebilir; ama gerçek. kadınların sancıları başlamasıyla kimi yolda kimi evde kimi hastanede doğum yaptıklarında gerçeği öğreniyorlar. beni en çok etkileyen bölüm yolda sancısı tutan ve nedenini bilmeyen kadının bir yol kenarındaki tuvalette kendi kendine doğum yaparken görüntüleriydi.
bu nasıl olabilir diyebilirsiniz?
bazı kadınların hamilelik dönemleri; kaza, hastalık vs. sorunları yaşadıkları zamana denk geldiği için belirtileri rahatsızlıklarına yoruyorlar genelde, tabii bazılarında ise hiçbir belirti olmayabiliyor.
doğum yapana kadar hamile olduklarının farkında olmayan kadınların hikayesini konu alıyor.
çok ütopik görünebilir; ama gerçek. kadınların sancıları başlamasıyla kimi yolda kimi evde kimi hastanede doğum yaptıklarında gerçeği öğreniyorlar. beni en çok etkileyen bölüm yolda sancısı tutan ve nedenini bilmeyen kadının bir yol kenarındaki tuvalette kendi kendine doğum yaparken görüntüleriydi.
bu nasıl olabilir diyebilirsiniz?
bazı kadınların hamilelik dönemleri; kaza, hastalık vs. sorunları yaşadıkları zamana denk geldiği için belirtileri rahatsızlıklarına yoruyorlar genelde, tabii bazılarında ise hiçbir belirti olmayabiliyor.
Karın da şişmez mi ki? Hadi kilolu olduklarını düşünelim, içinde bir canlı var ve hareket ediyordur diye düşünüyorum
çok iştahları açıldığı için kilo almalarını çok yemeğe bağlıyorlar, bazılarında da gerçekten de
hiç belirti de olmuyordu hatırladığım kadarıyla. bir sitede bu başlığı açtığımda ülkemizde de nadir olsa da benzer vakalar olduğunu yazanlar olmuştu.
hiç belirti de olmuyordu hatırladığım kadarıyla. bir sitede bu başlığı açtığımda ülkemizde de nadir olsa da benzer vakalar olduğunu yazanlar olmuştu.
Gerçekten oldukça ilginç. Muhtemelen psikolojik ve fiziksel problemler de etki ediyordur.
kesinlikle psikolojik ve fiziksel yaşadıkları sorunlar anlamalarını zorlaştıran en önemli etkenler diyebiliriz.
*h.g. wells: yazarın eserlerini çok seviyorum; zaman makinesi, görünmez adam
efendi uyanıyor, Dr. Moreau'nun Adası, Dünyalar Savaşı
*Stefan Zweig: yazarın akıcı anlatımı beni en çok etkileyen özelliği;
sabırsız yürek ve satranç kitaplarını beğenmiştim.
çok fazla yazar var aslında ilk aklıma gelenleri yazdım.
efendi uyanıyor, Dr. Moreau'nun Adası, Dünyalar Savaşı
*Stefan Zweig: yazarın akıcı anlatımı beni en çok etkileyen özelliği;
sabırsız yürek ve satranç kitaplarını beğenmiştim.
çok fazla yazar var aslında ilk aklıma gelenleri yazdım.
biraz öncesine kadar üzgündüm.
bugün göz ağrısı geçmesi için yaptıklarım işe yarasa da bir süre sonra gözümü kapattığımda belli ufak bir yerde ağrı hissetmeye başladım bu kez, arpacık çıkacağının sinyallerini alınca hemen ikinci adım olarak mümkün olduğunca gözümü dinlendirmeye çalıştım.
şu an bu saatlerde neyse ki o da geçti.
ama nedense hüzün vardı içimde.
sağlık gibisi yok. şu an oh be demem gerekirken üzgünümdüm.
nedenini de bilmiyorum.
adminin bir başlığına sarmamla şu an kendime gülüyorum. admin gerçekten çok kibar bir insan, bir daha paylaşımlarına karışmayacağım. söz.
bugün göz ağrısı geçmesi için yaptıklarım işe yarasa da bir süre sonra gözümü kapattığımda belli ufak bir yerde ağrı hissetmeye başladım bu kez, arpacık çıkacağının sinyallerini alınca hemen ikinci adım olarak mümkün olduğunca gözümü dinlendirmeye çalıştım.
şu an bu saatlerde neyse ki o da geçti.
ama nedense hüzün vardı içimde.
sağlık gibisi yok. şu an oh be demem gerekirken üzgünümdüm.
nedenini de bilmiyorum.
adminin bir başlığına sarmamla şu an kendime gülüyorum. admin gerçekten çok kibar bir insan, bir daha paylaşımlarına karışmayacağım. söz.
Bugün hepimiz için hüzün günü sanırım
sen neden hüzünlüsün bakayım?
Bilmem geliyor arada bana
biraz önceki paylaşımını tekrar okudum, affetmek güzel, önüne bakmak da...
tabii sen hüzünlü şarkılar dinleme yine de, onun etkisi de olabilir
tabii sen hüzünlü şarkılar dinleme yine de, onun etkisi de olabilir
Yok bugün bir derinlere daldım. Çıkarım sabah uyandığımda
Çok geçmiş olsun. İyi ol hep :)
@succulent tamam o zaman geçici bir şey olmasına sevindim
@marla çok teşekkür ederim :)) sen de her zaman mutlu ve iyi ol.
ikiniz de en güzel şeyleri hak ediyorsunuz.
@marla çok teşekkür ederim :)) sen de her zaman mutlu ve iyi ol.
ikiniz de en güzel şeyleri hak ediyorsunuz.
Sen de öyle @tamtam
:))
buraya üye olduğumdaki ilk kullanıcı adım daha önce başka sitede kullandığım bir nickti.
ismimin sessiz harflerinden oluşuyordu.
çok benzer bir nick daha bu sözlükte olduğunu fark edince karışıklık olmasını istemediğim için ben de yeni bir nickle buraya yeniden üye oldum. yalnız ilk nickle bu sözlükte devam etseydim sanki benzer nickler türeyecek gibi geldi bana.
bu kez henüz 24 saat dolmamıştı ki ikinci nickimi görünce bir hata yaptığımı fark ettim, aceleyle değiştirmek zorunda kaldığım için aklıma gelen ilk kullanıcı ismini admine söyledim.
şimdi bunu da değiştirmek istiyorum; ancak kendime koyacağım isim konusunda bir fikrim yok.:))
biraz da üşeniyorum. belki de değiştirmem.
genelde kullanıcı isimlerimi b ya da m harfiyle başlamasını tercih ediyordum, bu siteye üye olurken bu takıntıyı bırakmaya karar vermiştim. maalesef kendi ismimin sessiz harflerinden oluşan nicki kullanmayı sevsem de burada mümkün olmadı.
üye olduğum diğer tüm sitelerde ilk kullandığım nick neyse hep onunla devam etmişimdir. ilginçtir ki bu sözlükte sürekli nick değiştirirken buluyorum kendimi.
ismimin sessiz harflerinden oluşuyordu.
çok benzer bir nick daha bu sözlükte olduğunu fark edince karışıklık olmasını istemediğim için ben de yeni bir nickle buraya yeniden üye oldum. yalnız ilk nickle bu sözlükte devam etseydim sanki benzer nickler türeyecek gibi geldi bana.
bu kez henüz 24 saat dolmamıştı ki ikinci nickimi görünce bir hata yaptığımı fark ettim, aceleyle değiştirmek zorunda kaldığım için aklıma gelen ilk kullanıcı ismini admine söyledim.
şimdi bunu da değiştirmek istiyorum; ancak kendime koyacağım isim konusunda bir fikrim yok.:))
biraz da üşeniyorum. belki de değiştirmem.
genelde kullanıcı isimlerimi b ya da m harfiyle başlamasını tercih ediyordum, bu siteye üye olurken bu takıntıyı bırakmaya karar vermiştim. maalesef kendi ismimin sessiz harflerinden oluşan nicki kullanmayı sevsem de burada mümkün olmadı.
üye olduğum diğer tüm sitelerde ilk kullandığım nick neyse hep onunla devam etmişimdir. ilginçtir ki bu sözlükte sürekli nick değiştirirken buluyorum kendimi.
Tamtam duyduğum en ilginç ve en tatlı nicklerdrn birisi keşke sizden önce benim aklıma gelseydi :d
hocam çok teşekkür ederim, isterseniz size verebilirim. :))
Yok sağolun hocam sonra admin nicklere çöküyor diye dedikodumuz çıkmasın :d
:)) admin bey bunu hiç düşünmemiştim.
evet öyle bir durum olabilir. zor durumda kalmanızı hiç istemem :))
evet öyle bir durum olabilir. zor durumda kalmanızı hiç istemem :))
Sevimli ve orijinal bir Nick bence de. değiştirilmesinin teklif dahi edilmemesi gereken türden :d
@hercule poirot çok teşekkür ederim. :) senin ve adminin bu olumlu geri bildirimlerinizden sonra değiştirmem artık. :d
ay savaşçısı.
eskiden çizgi film olarak ifade etsek de aslında o bir anime.
şuraya müziğini de bırakayım:
https://www.youtube.com/watch?v=ZcCXGFiZRMU
eskiden çizgi film olarak ifade etsek de aslında o bir anime.
şuraya müziğini de bırakayım:
https://www.youtube.com/watch?v=ZcCXGFiZRMU
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?