confessions

hesapsahibi

1. nesil Yazar - 11. Seviye Gizli yoldaş - Yazar

  1. toplam entry 487
  2. takipçi 10
  3. puan 20508

kendine fiziksel zarar vermek

hesapsahibi
istemsizce yani kazaen ise muhtemelen pek çoğumuz en az bir kez deneyimlemiştir. ancak başlıktaki vurgu ve altındaki girdi akıllara mazoşistlik kavramını getirmektedir. aslında mazoşizm, acı çekerek ya da aşağılanarak cinsel zevk almaktır. ancak genel kullanımda, cinsel sapkınlık anlamından bağımsız olarak direkt acı ve sıkıntıdan keyif almayı tanımlamak için de kullanılmaktadır. nerden baksan problemli bir durumdur.

ev taşımak

hesapsahibi


çocukluğumdan itibaren bekarlığımın son anına kadar öğretmen ailesi olarak 7 ev değiştirdiğimizden herhangi bir yere aidiyetim olmadı. bu değişiklikleri ailenin bir yaşam biçimi olarak kanıksadığımdan olsa gerek, arkadaşlardan ayrılma, yeni arkadaşlar edinme, yeni bir çevre oluşturma eylemi benim için herhangi bir travma yaratmadığı gibi aksine gayet kolay uyum sağladım. kaldı ki bu değişiklikler vesilesi ile sosyoekonomik seviyeleri farklı semtlerde ikamet ettiğimizden, her tabakandan insan tanımanın kişisel gelişimime önemli ölçüde katkı sağladığını düşünüyorum.

evlendikten sonra da enteresan bir tesadüfle yine tam 7 ev değiştirdim.

ev taşıma, uygun nakliye firmasının bulunması, ustaların birbiriyle koordineli olarak ayarlanması, elektrik, su, doğalgaz gibi servislerin kapatılması ve açılması gibi pek çok alt kırılım içerir. eskiler bir taşınma üç yangına bedeldir der ama ben bu benzetmeyi hep abartılı bulmuşumdur. taşınmalar maddi, manevi yorucu olmakla birlikte, bir plan ve program dahilinde yapılırsa daha az örseleyecektir. ayrıca evdeki safralardan kurtulma imkanı da tanıyacağından, minimalist bir insan olarak taşınma hengamesinin en sevdiğim tarafı budur.

yabancı kitapları okurken zorlanmak

hesapsahibi
yabancı yazarların yazdığı romanları okurken isimler nedeniyle zorlanmak mümkündür. bunun uç örneği olarak rus romanları verilebilir. neredeyse kitabın üçte birine gelmişsindir, isimleri anca oturtmuş ya da oturtmak üzeresindir, sonra hop bir isim daha çıkar karşına, bu kim ki diye çözmeye çalışırken nice sonra anlarsın ki bu yeni isim aslında oturtmaya daha yeni muvaffak olduğun, kitabın ana karakterlerinden birinin diğer adıdır. okuma işi sudoku çözme eylemine dönüşür yazar sayesinde.

yavaş yavaş nihilizme kaydığını hissetmek

hesapsahibi
hayatın özünde bir anlam taşımadığını düşünenlerin oluşturduğu bir akım. geleneksel değerlere, ahlaki dayanaklara ve normlara karşı eleştiri içerir. turganyev'in babalar ve oğullar'ı, nihilist görüşe sahip esas oğlanın bu görüşleri nedeniyle yaşadığı kuşak çatışmasını çok güzel işlemiştir. başlığa dönecek olursak Nihilizme kaymak biraz kolaya kaçmak olur gibi geliyor bana. Hayatın mutlaka bir anlamı vardır, inşallah bir gün bu anlamı bulup cümleten rahata ereriz.

112

hesapsahibi
acil bir durumda Vakit kaybetmeden 112'yi Aramak önemli. yaşanan sıkıntının içeriği ile ilgili olarak çağrımız sağlık, polis, jandarma, itfaiye gibi ilgili birimlere aktarılacaktır.
Durumu sakin ve net bir şekilde aktarmalıyız. Örneğin bir yaralı söz konusuysa o anki durumunu ve yaşamsal fonksiyonlarını net bir şekilde tarif etmeliyiz. Konumu ve yol tarifini aktarmalıyız. Operatörün soracağı sorulara Doğru cevaplar vermeliyiz. Bütün soruları cevaplamadan hatta karşı taraf kapatabilirsiniz demeden telefonu kapatmamalıyız. Tek bağlantı noktası biz olduğumuzdan, oradan geçerken hayrına arayan biri olsak dahi yardım ulaşmadan olay mahallini terk etmemeliyiz. farklı zamanlarda İki kez arayan konumunda oldum. Bir kişiyi maalesef kurtaramadık (5. kattan atlayarak intihar eden bir kişiydi), diğeri şeker komasıydı (hipoglisemi) ve çok şükür hayatta.

murphy kanunları

hesapsahibi
bu kurallardan özellikle biriyle çok dertliydim.

"Bir şeyin çalışmadığını ispat etmeye kalkarsan, o şey mutlaka çalışacaktır."

bt destekli Software uygulamalarımızdan birkaçında sık yaşadığım bir durumdu.

Çalışan program birden bloke oluyor. e biz de cd tray'i (evet vardı bir zamanlar) kahve fincanı altlığı niyetine kullanacak kıvamda bir kullanıcı değildik şükür. cache temizle, java güncelliğini kontrol et, programı resetle, bilgisayarı kapat aç vb Her türlü senaryoyu deneyip ondan sonra talep açıyoruz bt'ye.

sonra ne oluyor? bt'ci geliyor. açalım hocam. tamam açalım. hop program ışık hızıyla açılıyor. sonra çocuk “ulan nasıl insanlarsınız, bir halttan anlamıyorsunuz” bakışını atıp, nezaketle olur hocam öyle deyip gidiyor. sana da sinirden spazm geçirmek kalıyor.

yol hipnozu

hesapsahibi
evet var böyle bir şey. Sene 2008 çok yoğun ve uzun bir iş gününün bitiminde ki bu saat gece 23:00'tü, otoparka inip arabaya atlayıp direkt Fethiye yoluna koyuldum (istanbul'dan). Susurluk'ta iki saatlik uyku ve yola devam. Hemen hemen non-stop Fethiye'ye birkaç saat kala tek geçişli bir köprüye yaklaşıyordum. köprüye giriş yapmış bir araç geliyor, Ben de sürmeye devam ediyorum. köprüye girmemem, yavaşlayıp sağda aracın geçişini beklemem lazım. Ama ben göre göre köprüye doğru sürmeye devam ettim. yukarıda tariflendiği üzere göz görüyor, beyine iletiliyor, yorumlama kısmı sizlere ömür. neyse Allah yardım etti bir şekilde son Saniyede kendime gelip acı bir Frenle köprü Korkuluğuna birkaç santim kala durdum.

Sözün Özü molasız uzun süre direksiyon sallamak bir erkeklik göstergesi değildir arkadaşlar. Siz Siz olun en fazla birkaç saatte bir (ideali 2 diyor otoriteler) mutlaka kendinize gelmenize, beyninize temiz oksijen gitmesine yetecek şekilde molaları verin. yol hipnozu olmayın.

al pacino

hesapsahibi
ana kalem aktörlerimdendir, belki de birincisidir. scent of a woman'daki disiplin duruşması sahnesinde yaptığı konuşmanın eşi benzeri yoktur. muhteşem ötesidir.

merak eden “scent of a woman final speech” yazıp izleyebilir.

empati

hesapsahibi
empati aslında bir insanın, diğer kişilerin kendisinden farklı duygu ve düşüncelere, inançlara sahip olabileceğini anlama ve bunu kabullenme kapasitesidir. eğitimle geliştirilebilir.

kendi görüşlerine (ya da çevresi tarafından kendisine dikte edilen görüşlere) körü körüne bağlı ve diğer tüm görüşleri süzgecinden geçirmeden reddeden bir bünye fanatizmin kucağına düşmüştür. ırkçılık, yobazlık (sadece dini anlamda kastetmiyorum seküler kesimde de yobazlar tanıdım) fanatizmin en temel örnekleridir. fanatik bir bireyden de empati yapmasını bekleyemezsiniz. özetle empati candır. zeki ve duyarlı insan özelliğidir.

insan ne ile yaşar

hesapsahibi
çok uzun zaman önce okumuştum. tek bir hikaye değil dört beş kısa hikayeden oluşuyordu yanlış hatırlamıyorsam. üzerine pek çok okuma yaptığımdan net hatırlayamasam da keyifli bir okuma olduğunu hatırlıyorum.

okuma alışkanlığı kazanmak isteyenler için bu ve bunun gibi kısa hikayeler barındıran kaliteli eserleri tavsiye ederim. rus yazarları zaten tavsiye ederim. dostoyevski vazgeçilmezimdir mesela. ilk kitabı insancıkları bir okusanız bırakamazsınız, gerisi gelecektir. keza turganyev'in babalar ve oğullar'ı… çok keyif almıştım. okuyun işte, okumaktan zarar gelmez.

yazarların askerlik anıları

hesapsahibi
pkk terörünün ocaklar söndürdüğü, çoluk çocuk sivil asker dinlemediği zamanlar. doğuda bir sınır ilinin merkez komutanlığında j. asteğmen olarak son dönemlerim. teskereye kalmış bir kaç hafta. diğer asteğmen arkadaşla dönüşümlü olarak havaalanında inzibat nöbeti tutuyoruz 4-5 asker kardeşimizle. haftada bir kaç kez şehit cenazesi yolluyoruz askeri uçakla baba evine (bunlardan biri de tuzla piyade okunundan devremdi nur içinde yatsın)

yine bir gün istanbul'dan tarifeli uçak geldi, siviller indi. biz tabii pür dikkat. ben ön tarafta sıkıntıya mahal bir durum olur mu diye terminale girenleri gergin gergin süzüyorum, arkada 2 er x-ray'in başında gelen ve gidecek olan erlerin bavullarını kontrol ediyor (hatıra falan diye götürülmeye çalışılan mermi, postal vb. mühimmata el koyup tutanakla kaydediyoruz). diğer ikisi çıkış kapısında çapraz tutuş bekliyor.

bir ara komutanım diye aniden seslendi çıkış kapısındaki, arkamı döner dönmez uzun boylu fırça saçlı bir sivilin boğazından ittiğini gördüm askeri. sivil de olsa anladım tabi rütbeli olduğunu. koşar adım gittim yanlarına:

-ne oluyor burada?
- komutanım, komutanımız yanındaki askeri de götürmek istiyormuş kendi aracıyla birliğe.
- kendinizi tanıtın.
- ben binbaşı bilmem kim. bu çocuk da benim askerim, götürüyorum.
- öncelikle yaptığınız hareket yanlış, bunca sivilin içinde askeri darp etmeniz uygun değil, şu an sivilsiniz herkes ne bilsin sizin rütbeli olduğunuzu?
- sen bana neyin yanlış neyin doğru olduğunu söyleyemezsin.
-söylerim komutanım, ben burada merkez komutanı…..'yı temsil ediyorum. ve bu askeri bize teslim edeceksiniz. biz de alaya bırakacağız ve ilk askeri konvoyla birliğinize gelecek. kurallar net. siz de biliyorsunuz.
- öyle bir şey olmayacak, gidiyoruz biz.

(sular ısınmaya başladı ben de zıvanadan çıkmaya)

dışarı çıktılar ve az ilerde duran binbaşının kendi aracına bindiler. kapıda ve x-raydeki askerlere beni takip edin talimatı verdim. aracın yanına gelince siz ikiniz aracın önüne, siz ikiniz aracın arkasına sıfır mesafe çapraz tutuş marş marş dedim. yerlerini alınca da milim kımıldayanın askerliğini yakarım yemin olsun dedim (aslında o sinirle çok sağlam küfür ettim de yazamıyorum şimdi buraya, yumuşattım) . kral çocuklardı hepsi bir ağızdan bir emredersiniz komutanım patlattılar.

binbaşı bir gaz verdi ileri gitmeye çalıştı geri gitmeye çalıştı. baktı olmayacak durdu. epey bir yanındaki götürmeye çalıştığı askerle konuştu, sonra cebinden bir şeyler çıkardı verdi ve arabadan indirdi. sonra yüzüme bakmadan gitti. tabii ben çocuklara rahat, çekilin talimatı verdikten sonra.

allahtan çocukların üstlerine sürüp gitmeye çalışmadı, zira tekerlere ateş emri verecek kadar zıvanadan çıkmıştım. durduk yere askeri mahkeme şu bu askerliği uzatırdık.

sessiz sedasız şafak sayan bir asteğmen olarak bir binbaşıyla hem de böylesine takışacağımı rüyamda görsem inanmazdım.

eve döndükten bir hafta sonra da alay komutanına eşlik etmek için beklediğimiz noktada canlı bomba patladığını izledim haberlerde. allahtan kızın kafa iyi olduğundan süreyi tam hesap edemeyip komutanın çıkışından 10 dk önce patlatmış kendini. bizimkiler de zırhlıda beklediklerinden bir şey olmamış.

çok zor günlerdi. bu vesile ile şehitlerimizi rahmetle anıyorum. bu vatanın aslan parçaları bitmez. bitiremediler, bitiremeyecekler.
20 /

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol