beni radyo tiyatrolarıyla nostalji komasına sokmuştu, huzur içinde uyusun.
Philip Morris tarafından üretilen ve "i Quit Ordinary Smoking" (sıradan sigarayı bıraktım) ifadesinin baş harflerinden türetilen tütün ürünüdür. iQOS, geleneksel sigaraya bir alternatif olarak çıkarılmıştır ve içerisinde eser miktarda ince kesim sarılmış tütün bulunan bir çubuğun, yakılarak değil, ısıtılarak tüketilmesi prensibine dayanır. Bu yöntemle tütün yüksek ısıda yanmadığı, sadece ısıtıldığı için daha az karbonmonoksit, zifir ve kağıt yanığı oluştuğu rivayet olunur.
İlk kullanıldığında kullanıcıya "Bu da ne?" dedirten bir his verse de, zamanla "İyi ki buna geçmişim" noktasına getirir. Tütün tarafı açık olan Heets modelinden, her iki tarafı da kapalı olan Terea modeline geçildiğinde, Heets'teki nahoş koku da ortadan kalkar.
iQOS'un sigaraya göre avantajları:
Daha az zararlı madde çekiyor olma ihtimali (Henüz otorite tarafından tescillenmedi).
Koku, kül, izmarit gibi dertlerin olmaması.
Dezavantajları:
Geleneksel sigaraya göre daha pahalı olması,
Isıtıcı modül nedeniyle bir yatırım bedeli gerektirmesi,
Modülün sürekli şarj edilmesi gerekliliği,
Türkiye'de satışta olmaması.
son tahlilde sigara sağlığa zararlıdır. bırakma aşamasını hafifletme adına geçiş döneminde iqos kullanılabilir ama, nihai amaç tümden bırakmak olmalıdır.
İlk kullanıldığında kullanıcıya "Bu da ne?" dedirten bir his verse de, zamanla "İyi ki buna geçmişim" noktasına getirir. Tütün tarafı açık olan Heets modelinden, her iki tarafı da kapalı olan Terea modeline geçildiğinde, Heets'teki nahoş koku da ortadan kalkar.
iQOS'un sigaraya göre avantajları:
Daha az zararlı madde çekiyor olma ihtimali (Henüz otorite tarafından tescillenmedi).
Koku, kül, izmarit gibi dertlerin olmaması.
Dezavantajları:
Geleneksel sigaraya göre daha pahalı olması,
Isıtıcı modül nedeniyle bir yatırım bedeli gerektirmesi,
Modülün sürekli şarj edilmesi gerekliliği,
Türkiye'de satışta olmaması.
son tahlilde sigara sağlığa zararlıdır. bırakma aşamasını hafifletme adına geçiş döneminde iqos kullanılabilir ama, nihai amaç tümden bırakmak olmalıdır.
askerlikte, ekipmanların bakımında izlenmesi gereken adımların baş harfleri olarak hafızama kazınan kelime:
- gözle kontrol,
- elle kontrol,
- sıkma (ekipman bağlantıları)
- temizleme,
- ayar,
- yağlama.
- gözle kontrol,
- elle kontrol,
- sıkma (ekipman bağlantıları)
- temizleme,
- ayar,
- yağlama.
doğan grubunun yayınladığı, liberal/sol kanatta boy gösteren günlük gazeteydi. yaklaşık 20 yıl basıldıktan sonra 2010'ların ortalarında tarihin tozlu sayfalarında yerini aldı.
doğru yoldadır, yakında crocs da giymeye başlayıp işin nirvana'sına ulaşacaktır. şakasını yaptık, rahatladık. şimdi ciddi kısmına geçebiliriz:
estetik kaygılar bir tarafa bırakılıp, pragmatik açıdan yaklaşıldığında dünyanın en giyilesi terliğidir. Çok hafif ve çok rahattır. Sağlık emekçileri saboyu bırakıp Buna transfer olalı epey zaman olmuştur.
edit: başlıkta yapılan düzeltme sonrası ilk paragraf geçerliliğini yitirmiş olup, ikinci paragraf hala yürürlüktedir.
estetik kaygılar bir tarafa bırakılıp, pragmatik açıdan yaklaşıldığında dünyanın en giyilesi terliğidir. Çok hafif ve çok rahattır. Sağlık emekçileri saboyu bırakıp Buna transfer olalı epey zaman olmuştur.
edit: başlıkta yapılan düzeltme sonrası ilk paragraf geçerliliğini yitirmiş olup, ikinci paragraf hala yürürlüktedir.
allah allah! üzülünce mi içiliyordu o? bana kimse bir şey demedi? ben hep saf saf keyifliyken tüttürüyordum. neyse daha başlarken mavi ekran verdiğimden bu başlığa benden hayır yok. size başarılar.
felsefe yapmayı da pek sevmem ama muhtemelen söylenmemiş olandır. Birine iyi veya kötü bir söz Söylüyorsan, İletişim vardır değer veriyorsundur. Özellikle ayrılmanın eşiğine gelmiş evliliklerdeki ölüm sessizliği bunun en güzel örneğidir.
Yapmaya niyet ettiğin yemeğin herhangi bir bileşeninin o an evde olmadığının farkına varmak.
bilinç olmadıktan sonra ne önemi var ki. Vazo falan kafanıza göre ne istiyorsanız yapın geçsin.
tuvaletten yeni çıkmışsındır, o eli gayet güzel layıkıyla yıkamışsındır. Ama tek yaprak peçeteyle sildiğinden nemli kalmıştır ve çıkar çıkmaz daha ofisine geçmeden bir süredir görmediğin bir meslektaşınla karşılaşırsın ve elini sıkman gerekmektedir. Sıksan bir dert sıkmasan ayrı dert. İşte o an o kahrolası elin temiz de olsa nemli olmasına lanet edersin.
kişinin meşrebine göre değişir. Benim için yanımda hiç ama hiç kimse olmadan sadece ve sadece kendi kendime vakit geçirmektir. Ne mi yaparım? Hiç fark etmez yeter ki tek başıma olayım. Ya Netflix'te uzun süredir ertelediğim bir diziyi açarım, ya okumakta olduğum kitaba devam ederim, ya da internette aklıma takılan bir konuyu Araştırırım.
ya korunun, ya da niyeti bozduysanız gelince adam gibi yetiştirin. sonra salıyorsunuz sokağa avazı çıktığı kadar bağırıyor. evlerden uzak.
- hadi hafta arası alıştık işiniz gücünüz var. ama hafta sonları da mecburiyetiniz olmadığı halde 4-5 saat ortadan yok oluyorsunuz, deli etmeyin adamı oturun oturduğunuz yerde.
hanımın büyük dayısı. Tarif etmem mümkün değil. Bir keresinde Dayanamayıp demiştim, dayı sen Vodafone'a boşuna para ödüyorsun. Hattını iptal ettir. Aramak istediğin kişiye ne söylemek istiyorsan direkt söylersin, baz istasyonuna gerek yok. O gideceği yere gider diye.
yok abi. bildiğin genetik. küçük dayı da pek farklı değil. allahtan hanım baba tarafına çekmiş.
😊
Genelde bağırarak konuşma fakirlik belirtisi olarak kabul edilir. (En azından benim için) özelde durum elbette farklı olabilir.
bunların yuvası bakırköy meydan herhalde. 5 kere geçsem 3 ünde görüyorum ve hızlanarak tam ters yönden uzaklaşıyorum.
ilk olarak amerikalı aktör rock hudson'un açıklamasıyla haberimiz olmuştu. yine bu nedenle hayatını kaybetti ama, tüm dünyada bir farkındalık yaratmıştı.
uzun bir süre önce, önemli bir kurumun kilit bir biriminde, uzmanlığım gereği destek için birkaç haftalığına Görevlendirilmiştim. Tabii çok daha öncesinde bir güvenlik soruşturması yapılacağı bildirilmişti. Ben de ne olabilir ki demiştim kendi kendime. büroda oturan eleman, Facebook'ta dolaşmaktan Fırsat bulduğunda iki tıklayıp sicilime bakacak, sonra şefine abi Bu salaktan bir zarar gelmez, kırmızı ışıkta bile geçmemiş diyecek, sonra da yukarıya raporlayacaklar.
Neyse ben unuttum gitti, görev de yaklaşıyor ama daha var. Bir gün hanımla sitenin otoparkına girmek üzereyken yavaşladım, gözüm soldaki güvenlik kulübesine kaydı. Güvenlikçi çocuk yanında dikilen er kişisine beni işaret Edip bir şeyler söyledi.
Er kişisi diyip geçtim ama biraz tarif etmek isterim. Abi bildiğin Kolombiya mafyası. Üstünde rengi kaçmış siyah deri bir ceket, gözünde koyu renk muhtemelen çakma sarı metal çerçeve ray-ban güneş gözlüğü, ağzının kenarında külü uzamış ve düşmek üzere olan bitti bitecek bir sigara, hafif uzun, uçları Rayban gözlüğün üst kısmını Örten düz simsiyah saçlar. kirli kıvamını bir kaç gün geçmiş sakallar. Duruş desen sağ omzuyla kulübenin duvarına yaslanmış, kollar kavuşturmuş italik bir duruş. dedim ne oluyoruz? hollywood film seti buraya mı geldi?
Neyse, karizmanın vücut bulmuş hali olan er kişisi, omzuyla kendini ittirip dikey pozisyona geçti. havalı bir kaç adımla arabaya yaklaşıp eliyle camı açar mısın işareti yaptı. açtım ve buyrun dedim. biraz konuşabilir miyiz dedi.
hanım da göreve gideceğimi biliyor ama güvenlik soruşturması falan haberi yok, işiyle ilgili her bir haltı hanımına anlatanlardan olamadım. neyse ki o benden de serinkanlıdır. tencere kapak durumundayız yani. hanıma döndüm sen çık eve, ben geliyorum dedim. çıkınca iki takım iç çamaşırı, pijama ve havlu hazır et dedim. silivriler falan havada uçuşuyor o ara :) neyse gülüştük ve o devam etti.
ben arabadan indikten sonra daha sormadan arkadaş kimliğini çıkarıp soruşturma için geldiğini beyan etti. Ve sadece “burada mı oturuyorsunuz” dedi. Evet dedim. Tamam teşekkür ederim dedi. vurgusundan konuşmanın sonlandığına kanaat getirdim ve Sadece bunun için yoruldunuz buralara kadar dedim. Problem yok bana da değişiklik oldu dedi ve gitti.
eve çıkınca öğrendim ki abi benden önce baba evine gidip orayı da şenlendirmiş. anacığımı yatıştırmak için biraz çaba sarf etmem gerekti tabii.
başlığı görünce aklıma geldi, yazayım dedim.
Neyse ben unuttum gitti, görev de yaklaşıyor ama daha var. Bir gün hanımla sitenin otoparkına girmek üzereyken yavaşladım, gözüm soldaki güvenlik kulübesine kaydı. Güvenlikçi çocuk yanında dikilen er kişisine beni işaret Edip bir şeyler söyledi.
Er kişisi diyip geçtim ama biraz tarif etmek isterim. Abi bildiğin Kolombiya mafyası. Üstünde rengi kaçmış siyah deri bir ceket, gözünde koyu renk muhtemelen çakma sarı metal çerçeve ray-ban güneş gözlüğü, ağzının kenarında külü uzamış ve düşmek üzere olan bitti bitecek bir sigara, hafif uzun, uçları Rayban gözlüğün üst kısmını Örten düz simsiyah saçlar. kirli kıvamını bir kaç gün geçmiş sakallar. Duruş desen sağ omzuyla kulübenin duvarına yaslanmış, kollar kavuşturmuş italik bir duruş. dedim ne oluyoruz? hollywood film seti buraya mı geldi?
Neyse, karizmanın vücut bulmuş hali olan er kişisi, omzuyla kendini ittirip dikey pozisyona geçti. havalı bir kaç adımla arabaya yaklaşıp eliyle camı açar mısın işareti yaptı. açtım ve buyrun dedim. biraz konuşabilir miyiz dedi.
hanım da göreve gideceğimi biliyor ama güvenlik soruşturması falan haberi yok, işiyle ilgili her bir haltı hanımına anlatanlardan olamadım. neyse ki o benden de serinkanlıdır. tencere kapak durumundayız yani. hanıma döndüm sen çık eve, ben geliyorum dedim. çıkınca iki takım iç çamaşırı, pijama ve havlu hazır et dedim. silivriler falan havada uçuşuyor o ara :) neyse gülüştük ve o devam etti.
ben arabadan indikten sonra daha sormadan arkadaş kimliğini çıkarıp soruşturma için geldiğini beyan etti. Ve sadece “burada mı oturuyorsunuz” dedi. Evet dedim. Tamam teşekkür ederim dedi. vurgusundan konuşmanın sonlandığına kanaat getirdim ve Sadece bunun için yoruldunuz buralara kadar dedim. Problem yok bana da değişiklik oldu dedi ve gitti.
eve çıkınca öğrendim ki abi benden önce baba evine gidip orayı da şenlendirmiş. anacığımı yatıştırmak için biraz çaba sarf etmem gerekti tabii.
başlığı görünce aklıma geldi, yazayım dedim.
yönetimden rica etsek başlığı düzeltebilirler mi? yanlış yazılmış melemen olacak :)
var var! gülmeyin! buna melemen diyen tayfa da var.
var var! gülmeyin! buna melemen diyen tayfa da var.
İlk cümleyi okuyunca direkt başlığa baktım ☺️ melemen de kabul olurdu bence.
şu ütülükleri yarına bırakmasaydım iyiydi.
klasik beyaz yakalı rüyası. Saygı duyarım ama ben almayayım.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?