confessions

kilimciye kalem satan aklı noksan

1. nesil Yazar - 3. Seviye Kalfa - Yazar

  1. toplam entry 47
  2. takipçi 6
  3. puan 6160

deep web

Yazar cizer
Türkçeye derin internet olarak çevrilen karanlık ağ olarak da bilinen internetin karanlık yüzü olan onion siteleridir.

Tor şifreleme sistemi ilk olarak fbi'ın istihbarat sisteminde izlenmemek maksatlı kullanılmış ancak bu program dışarıya sızınca art niyetli kullanımlara açılmıştır. Onion siteleri sürekli ip değiştiren ana sunucunun bilgisini paylaşmayan web siteleri/yazılım dır. Adresleri klasik olarak pervasozluk.com.tr şeklinde oluşmaz 2040fhakfkancmxrandom.onion şeklinde oluşur bir tarayıcıda index almaz bazı siteler hidden wiki de bulunabilsede çoğu kayıptır ve sadece bu bağlantıya sahip olanlar girebilir. Dediğimiz gibi index almazlar.

Hemen hemen her sitesi basit scam, dolandırıcılık, ve virüslü sitedir.

Ancak uyuşturucu ticareti, silah ticareti, uygunsuz içerik ticareti gibi maksatlarla da kullanımaktadır. Ve ödeme yöntemleri genelde btc dir.

Gelelim onion siteleri yada kullanıcıları bulunur mu? Evet günümüzde süper bilgisayar olarak adlandırılan şifre kırıcılar saatler içerisinde web sitelerinin yerini sahibini kullanıcıların ip adresini tespit edebilmekte. Rusya ukrayna savaşından sonra fbı ve interpol tarafından bir çok rus onion sitesi patlatılmıştır.

İlk başta dediğim gibi kodlayan fbı istedikleri zaman çözerler ancak işlerine gelmiyor.

kargalar (şarkı)

Yazar cizer
Hayki'nin değeri bilinmeyem kaliteli parçasıdır.
gece gündür bir oldular yandırdılar beni kargalar bülbül oldular kandırdılar beni
https://music.youtube.com/watch?v=AZUeyZsw3bo

Şarkı sözleri:
Kendi ateşimle yandım, ateşimle yandım
Ceplerimde mal yanımda dostlarım da vardı
Yetmedikçe sattım ve böyle gider sandım
Ufaldım, ufaldım mikrofon kapandı
Bütün gece sabahlayıp gündüzünde yattım
Ne yedim ne içtim anca sarıp sarıp yaktım
Herkesi tuttum da bi' tek kendimi bıraktım
Kafam dönerse bu pisliğe katlanırım sandım
Bana inanmıştı annem, daralmıştı vaktim
Kararmıştı ruhum, bırak giden gitti zaten
Çoğaldıkça yalnızlaşıp bulandıkça midem
Uzaklaştı, anlamadı kardeş bile halden
Düşman oldu arka, bülbül oldu karga
Bir bodrum katta yaşadım soğukta
Ciğerlerim rutubet ve küften hastalandı kanka
Uyandım bi' hastanede gözlerim tavanda
Gece gündüz bir oldular
Yandırdılar beni
Kargalar bülbül oldular
Kandırdılar beni
Gece gündüz bir oldular
Yandırdılar beni
Kargalar bülbül oldular
Kandırdılar beni
Yatağımda kanlar, başucumda kadın
Tükürmüştüm artık bütün zehrinizi tadıp
Düşündüm düşündüm bana ettiğinizi yazık
Kısılmıştı sesim suç benimdi asıl
Önce bıraktım dumanı bu toparlar kafamı
Çıktığımda özlemiştim hakkaten yaşamı
Tutmam gerek bi' kaç sözü korkmadan başarıp
Belki korkak arkadaşlar gibi ülkeden kaçarım
Güneş yaksın diye beni onu karşıladım sabah
Özlemiştim hırsımı da yazdı elim tamam
Bu kez babam bile oğlum diye gülümsedi bana
"Borçlar" dedi, "ödenmeyi bekliyo'lar" ama ahh
İşliyordu zaman, istiyordum geri
Kaybettiğim ne var ne yok alacaktım yemin
Bitmiyor bu savaş önce topladım evimi
Sonra krediyle stüdyomu kuracaktım tabi
Ailem ve evim, köpeğim ve kedim
"Onlar için hayatta kal, bırakma" dedim
Şimdi sahnedeyim üstelik eskisinden emin
Bütün kargalar da uçup gitti ben dönünce geri
Gece gündüz bir oldular
Yandırdılar beni
Kargalar bülbül oldular
Kandırdılar beni
Gece gündüz bir oldular
Yandırdılar beni
Kargalar bülbül oldular
Kandırdılar beni
Gece gündüz bir oldular
Yandırdılar beni
Kargalar bülbül oldular
Kandırdılar beni
Gece gündüz bir oldular
Yandırdılar beni
Kargalar bülbül oldular
Kandırdılar beni
2
camus camus
pmc döneminden sonra pek dinlemedim ne yalan söyleyeyim ama bu hoşuma gitti teşekkürler önerin için.
Yazar cizer Yazar cizer
@camus teşekkürler efendim

linux

paspal
20 senedir aynı muhabbetler oyun yok ama linux için yazılan oyunların sayısı artıyor adobe yok ama muadil programlar var komut yazmaya alışırsanız süper vs o arada windows beleş olmuş yapay zeka almış başını gidiyor falan
2
nobody nobody
Ragebait.
paspal paspal
jsjdjsksjs 3 kişinin kullandığı şeye ne reycbeyti fkfkdkdkdk

gececi yazarlar

Yazar cizer
Derin duyguların insanlarıdır.

Bu şiir benden tüm gececi yazarlara gelsin.

Geceler bana yeter
Gündüzler sizin olsun
Üzülmek azığımdır
Sevinçler sizin olsun
Yalanlar benim
Doğrular sizin
Sevilememek benle
Sevilmek sizinle olsun.
Güneşin battığı yerde ben
Doğduğu yerde siz olun.
Umutsuzluklar benim
Umutlar sizin olsun
Madem ki gidiyorsunuz
Giderken götürün hayallerimi
Alın, onlarda sizin olsun! .

cinsellik benim için dokuzuncu plandadır

ayi
Benim bu marshlow un ihtiyaçlar piramidi ile de alakası yok.

Benim kafamda 500 tane şey var amele gibi önüme gelene yürüyeyim, falan gibi dertlerim bekarken de yoktu şimdi de yok.

Evliyim cinsellik hayatımda olmazsa olmaz lakin ihtiyaçlar hiyerarşimde ilk 10 da bile değil. Ne eksik ne fazla.

kız kardeş

777
keşke bir tanecik de olsa sahip olsaydım dediğim aile ferdi. benim en değerli arkadaşım olurdu herhalde. abi ve erkek kardeşlerle hayat çok zor geçiyor… hepsini karşıma aldım alıyorum, kendi doğrularım ve yanlışlarımla da yalnız kalıyorum. kız kardeş olsaydı farklı olabilirdi belki diye düşünmeden edemiyorum tabii.

üstâd kadir mısıroğlu ve kemalizm

marla
Başlığı açan yazarımız fesli delinin Atatürk ile ilgili leş düşüncelerine yer vermiş. Açıkçası işgal altındaki bir ülke için ömrünün büyük bir kısmını savaşlarda geçirmiş, bu ülke insanını emperyalist işgale karşı savunmuş birinin değerini bu leş düşünceler azaltır mı? Bana göre hayır. Üstad yerine fesli deli diyeceğim kişinin bazı ifadeleri:
"Keşke Yunan galip gelseydi, ne hilafet yıkılırdı ne şeriat kaldırılırdı."
"10 Kasım'da saat 9'u 5 geçe kenefe gidin. "
"Şeriat gelsin de, isterse Türkiye batsın, ben razıyım. "
Daha fazla yorum yapmak istemiyorum.

hüseyin baradan çekilin aradan

bythemali
1965 yılına ait aram gülyüz'ün yönettiği türk ve dünya sinemasında başrol oyuncusunun adını taşıyan ilk film olma özelliğine sahip eğlenceli bir filmdir. filmin başrollerinde adındanda anlaşılacağı üzere hüseyin baradan, suphi tekiner, gönül yazar, suzan avcı ve saadettin erbil yer almaktadır.

filmin konusuna gelecek olurdak:

çöpçü hüseyinîn hikayesidir bu uykusunda söylediği uydurduğu bestelerin arkadaşları tarafından satılması, sonra mafyanın hüseyinin peşine düşüp onu kaçırıp işkence yapıp onu uykuya daldırmak istemeleri ile oluşan komik olaylar silsilesidir. işkence sahneler pek komiktir gıdıklamak olsun, hüseyinin karşısında sucuklu yumurta yemek olsun.

taş bebek lakaplı gönül yazar ama filme güzelliği ile suzan avcı damga vurur. saadettin erbil komik mafya babası rolü ile kırar geçirir. kucağında sürekli taşıdığı cücesi ise filme ayrı bir tat katar.

filmde kullanılan şarkıları hüseyin baradan ve gönül yazar (filmde zaten ünlü bir ses sanatçısını oynuyor) seslendirmesi ayrı bir tat vermiştir filmle aynı isimli şarkı ise pek lezizdir.

filmin giriş şarkısı pek bir güzeldir, dinlenmesi gerekir tekrar tekrar.

donovan's reef

bythemali
1963 yılına ait eğlenceli bir macera komedi filmi . filmin yönetmeni 4 oscar sahibi john ford. başrollerde ise john wayne,lee marvin ve elizabeth allen yer almaktadır.

filmin konusuna gelecek olursak:

eski donanma subayları şimdinin ise emeklileri olan (john wayne ve lee marvin) cennet gibi bir adada donovan'ın yeri isimli bir yerde rahat ve huzurlu bir şekilde günlerini geçirmektedir ta ki bostonlu güzeller güzeli bir kadının (elizabeth allen) adaya gelmesine kadar. kadının niyeti kendisine büyük bir miras bırakan ve kendisini şirketin yönetim kurulu başkanı yapan fakat hiç bilmediği babasını bulmaktır. babası ise adanın en zengini ve en çok düşman sahibi ve kızlarına göz kulak olma görevi vermiştir. film sonu ise elbette aşka bağlanır. john wayne ve elizabeth allen'in tekne yolculuğu sahneleri ise ayrı komiktir hele yüzme yarışları....

klasik komedi mecara örneği olan bu filmde john wayne'den daha çok lee marvin oyunculuğu ile dikkat çekmektedir. ayrıca elizabeth allen ise çok güzel bir kadındır neden daha çok yapımda yer almadı diye sorgulatır insana.

barefoot in the park

bythemali
neil simon üstadın muhtşem kaleminden çıkan broadway klasiğinin yine kendisinin beyaz perdeye uyarlaması ve gene saks'ın yönetimi ile ortaya çıkan 1967 tarihli sevimli bir romantik komedi fimidir. başrollerde robert redford, jane fonda yer alır.

filmin konusuna gelecek olursak:

yeni evlenen koyu cumhuriyetçi geleneklerine sonuna kadar bağlı bir genç avukatla (robert redford), kafadan hafif kırık, azgın, aşırı özgür ve asi ruhlu eşinin (jane fonda) balayı ve ilk evlilik günlerini mizahi bir dil ile ele alıyor. redford rolünden kaynaklı silik bir performans ortaya koyuyor karakterinin gerektirdiği gibi . jane fonda ise adeta filmi alıp götürüyor ve izlerken çatlaklığını sonuna dek hissetiriyor. çatlak komşu victor velasco (charles boyer) ise şahsi fikrimce filmin en mükemmel detayı her sahnesinde bunu sonuna kadar hissetiriyor. filmin başlarındaki merdiven meselesi ve otel odasında geçen sahnelerde ise sesli kahkaha atabilirsiniz. film çok hızlı başlayıp sonlara doğru düşse bile izlenilmeyi sonuna kadar hak eden bir film. romantik komedi sevenlerin kaçırmaması gereken bir film.

a man for all seasons

bythemali
thomas more'un hayatının son döneminden bir kesiti izleyicinin gözüne gerçekçilik algısı ile sokan fred zinnemann'ın yönettiği daha önce tiyatroda'da more'a hayat veren paul scofield'in baş rolünü oynadığı 1966 yapımı 6 dalda oscar ödülü sahibi mükemmel bir filmdir.

kısaca konuya gelirsek:

hiç sevmediği ölen kardeşi arthur'un eşi ve ispanya kralının kızı aragon'lu catherine'den erkek çocuk sahibi olamayan ingiltere kralı 8.henry, uğruna ülkesini vatikan'dan ayırdığı ve yeni bir din ve kilise icat ettiği genç güzel anne boleyn ile evlenip tahtına veliaht bırakmak ister. henry'nin en yakın arkadaşı ve akıl hocası , devlet görevlisi ve önemli düşünür thomas more ise koyu bir katolik inancına sahip olduğu için bu evliliğe şiddetle karşı çıkar. katolik klisesinden ayrılmanın esas nedeni 8. henry'nin catherine'den boşanması ve anne boleyn ile olan evliliği gibi dursa da gerçek sebebinin thomas more'un da karşı savaş verdiği ingiliz kralının kilisenin en yetkili kişisi olmasıydı. bu hareketle 8.henry tartışmasız bir otoriteye ve güce sahip olup kendisine karşı gelebilecek bir kişi ve kurum kalmayacaktı. kral kazanır filmin sonunda olan ise thomas more'un canına olur.

filmde more'un 8.henry'nin en sevdiği kişiden baş düşmanlığına gidişini ilmek ilmek izliyoruz.
more aslında kendi inandığı doğrulara ters düşen her şeye karşı çıkar ama bahsedilen doğrular hukuk değil daha çok dini doğrularıdır.

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol