confessions

ragazzo solo ragazza sola

1. nesil Yazar - 3. Seviye Kalfa - Yazar -

  1. toplam entry 81
  2. takipçi 6
  3. puan 6386

incel

ragazzo solo ragazza sola
Kendi psikolojik sorunlarını ve yetersizliklerini çözmeye çalışmak yerine internette ağlanan ve saçma sapan mizojinist yaklaşımlarını sıçan sünepe erkek topluluğu idi. Birbirlerini gazlaya gazlaya şimdilerde sadist, manyak ve katil olmaya başladılar galiba.

Buradan tüm incellere seslenmek istiyorum:
Bak canım kardeşim, ben rahatlıkla "kezban" diye yaftalanabilecek, ortalama güzellikte bir türk kadınıyım. 10 senedir sevgilim yok. Ve 100 tane kukum olsa birini bile sana vermem.

Bunun sebepleri de hiç senin sandığın gibi değil. Hayatımda hiç zengin erkek arkadaşım olmadı. Her yere metro ve otobüsle gittik. Araba, para hikaye. Hayatımda hiç kaslı ve baklavalı ve adonisli sevgilim de olmadı. Yani o da hikaye. Hayatımda hiç "çok yakışıklı, aman allahım, herkes ona hayran" bir sevgilim de olmadı, hatta genelde bu oğlanlar çirkin de bulunurdu. Ama yine de ortalama bir türk kızı ile ilişki yaşamayı başarabiliyorlardı. Bir düşün bakalım acaba niye?

Sen öz bakımdan bihaber, götünden çıkardığı parmağını 3 saniye sonra burnuna sokabilen bir embesilsen ve hayattaki en aktif eylemin bilgisayar oyunu oynarken işaret ve orta parmaklarını kıpraştırmak ve sağ elinle mouseu sağa sola sürüklemekse bir kadın seni tam olarak ne yapsın? Bütün bunlara ek olarak iki kelimeyi bir araya getiremiyorsun. Bir de üstüne "insel" diye bir şey öğrenip, kendine 15 yaşında ergenler gibi onun üzerinden kimlik devşirip bunu da yüzümüze sıvama peşine düşüyorsun. Tabii ki de bilgisayar başında 31 çekeceksin, buna eşeysel seçilim denir arkadaşım. Sen sanıyosun ki mağara zamanında saçından tuttuğunu s.kebiliyodun, şimdi niye öyle değil diye ağlanıyosun. Ama yok doğada bile yoktur bu. Çiftleşmek isteyen erkek dişiyi etkiler. Nokta. Şu anlattığım profilin nesi etkileyici peki?

Yahu hadi paran pulun yoktu terapiste gidemedin. Kitap da mı okuyamadın be çapsız sığır? Hangi mağarada yaşıyorsun? Pdf de mi indiremedin? Sik sik orda burda "cum bucket" esprileri yapacağına iki gıdım psikoloji iki gıdım felsefe okusaydın bu halde olmazdın belki?

Ya bu arada ben burda yaşça büyük incellere kin kusuyorum. Yemin ederim lise çağlarında bunlara inanan oğlanlara çok üzülüyorum ya.

Yavru incellere de şunu söylemek isterim, dünyada her şeyin alıcısı vardır çocuklar. Yemin ediyorum bok satmaya kalksanız onu bile satacak birilerini bulursunuz. Ama şu profilin bir alıcısı olamaz...

2 saniye düşünün, bu anlattıklarımı bir kadına uyarlayın ve kendinize sorun: böyle bir kadınla birlikte olmak ister miydim? İstemezsiniz. Zaten sizin derdiniz de hiçbir kadınla birlikte olamamak değil, beğendiğiniz kadınlarla birlikte olamamak. Yoksa ne yazık ki fiziksel veya psikolojik anlamda çok çaresiz, çok yıkık ve ilgiye, sevgiye hasret kadınlar da var. Ama şansınızı onlarla denemezsiniz. Çünkü sizin bile standartlarınız vardır. Dolayısıyla kadınlara standartları var diye düşmanlık beslerken, insanoğlunda sık görülen bir ikiyüzlülük ile kendinizi hemen ayırıverirsiniz. Çünkü sizin her şeye hakkınız var çünkü çükünüz var, öyle mi?

Yol yakınken bu sevdadan dönün ve kendinizi geliştirmenin yollarını arayın. Ablanızdan size taktik, iyi bir müzik zevki bile kız tavlamak için yeterlidir. Çapsız dallama abilerinizin kendi yetersizliklerine, sığlıklarına ve salaklıklarına uydurmaya çalıştıkları gerçekliği olmayan abidik gubidik kılıfa da destek ve malzeme olmayın.

Teşekkürler.

2
marla marla
Konuya dair okuduğum en iyi yazılardan biri. Ergenlik çağından itibaren ders olarak anlatılmalı :d
ragazzo solo ragazza sola ragazzo solo ragazza sola
Vallahi çok öfkeliydim 2-3 gündür. Başlığı görünce buralarda patladım. Herhalde bir incel görsem ben de kendime hakim olamayıp sivri bir topuklu ayakkabının topuğu ile vurmak suretiyle pekmezini akıtacağım. Bende artık sabır, takat, güç kalmadı toksik ruh hastasının hiçbir cins ve türüne... :d

dördüncü duvarı yıkmak

ragazzo solo ragazza sola
Dördüncü duvarı yıkmak veya dördüncü perdeyi yıkmak daha çok sinema söz konusu olduğunda karşılaştığım bir terimdi. Ancak ilk kez denis diderot tarafından tiyatro oyunları için kullanılmış. Edebiyatta da örnekleri vardır. Mesela çok bilinen dövüş kulübü 'nde, filmde de kitapta da anlatıcı karakter anlatıyı bırakır, okura / seyirciye döner ve direkt olarak ona bir şey söyler.

Bunun en rahatsız edici örneklerinden biri benim için michael haneke'nin funny games'i. İnsan psikolojisini çok iyi anlayan, felsefe eğitimi de almış feci zeki bi herif olduğu için bunu insanı en rahatsız edecek şekilde yapmayı çok iyi becermiş, perdedeki şiddete seyirciyi de başarılı bir şekilde dahil etmişti. Üstelik kurban olarak değil, suçlu olarak.

duygusal açlık

ragazzo solo ragazza sola
tamtam ukdesidir.

Açlık normal koşullarda fizyolojik bir süreçtir. Yavaşça artar ve başat koşul giderilmesidir, ne ile giderildiği değil. Midenin boşalması, enerjinin tüketilmesi ile hissedilir. Doyma durumu da pek çok canlı için en önemli haz mekanizmalarından biridir.

Haz alma durumu enteresan. Farkındaysanız yaşamı mızı sürdürmemizi sağlayan eylemlerden inanılmaz haz alırız. Boşaltım gibi, seks gibi, yemek yeme gibi.

Dopamin salınımı ile ilişkilendirilmiştir. Modern dünyada dopamin bağımlılığı gibi bir kavramdan bahsedildiğini duymuşsunuzdur. Bu dopamin salınımını başka pek çok şey uyabilir: oyun oynamak, bir şeyler izlemek, öğrenmek, sanatla uğraşmak ve hatta ilgi görmek.

Ancak en önemli olanlardan biri temel ihtiyacımız da olan yemek yemektir. Bu sayede, açlık hissi psikolojimizden de etkilenmeye başlar. Kişiler yemek yemenin veya yeme menin verdiği hazzı keşfedince işler biraz değişir.

Duygusal açlık, fizyolojik olarak aç olmamızı gerektiren bir durum olmasa bile dopamin ihtiyacının da etkisi ile açmış gibi hissetme halidir. Obezite gibi kilo alımı getiren şeyler söz konusu olduğunda bu durumun üzerinde çokça durulur. Ama bence bunun tersi de mümkün, duygusal tokluk yani. Ya da aynı şekilde "duygusal açlık." Çünkü bazı insanlar da hazzı yeme dürtüsüne karşı çıkmakta bulurlar.

Kısacası açlık halinin duygulara göre düzenlenmesidir. Aşerme benzeri bir davranış görülebilir: kişinin spesifik bir marka çikolatayı inanılmaz derecede istemesi ve başka bir yiyeceği kabul etmemesi gibi. Bu durumlarda yediğimiz yiyeceklere bakarak duygu durumumuz ve hislerimiz hakkında çıkarım yapılabileceğini düşünen uzmanlar vardır. Yoğurt yemek istemek başka bir ihtiyacı dışa vurur iken, patates kızartması yemek istemek belki bambaşka bir hissi ifade eder.

Bu konuda bazı kitaplar var, birisi şu:



Ben okumuş ve yararlı bulmuştum.
Bakmak isteyebilirisiniz.

annelerin sihirli güçlerinin olduğu gerçeği

ragazzo solo ragazza sola
-Asla bulamadığınız bir nesneyi şıp diye bulmak. Hem de uluorta bir yerde.
- kendinden sonsuzca ödün verme yetisi. Bu bi lanet sanırım aynı zamanda.
- antimikrobiyal olmak. Mikrop geçirmiyor bunlar. Bunlara mikrop işlemiyor. Ölecek kadar hasta değillerse bi şeylere koşturmaya devam ediyorlar.
-evin duygusal sibobu olmak. (Her anne için geçerli değil.)

postmodern çağda keriz silkeleme yöntemleri

ragazzo solo ragazza sola
İ ching'i yani nam-ı diğer "değişimler kitabı"nı 1490 liraya satmaya kalkışmaktır...



Çok garip bir dönemde yaşıyoruz. Garibim niçe, şimdiki kullanımıyla da çok alakalı olmayarak "tanrı öldü, onu biz öldürdük" diyo ya filmde havalı havalı. Cidden bi noktada/ bi bağlamda öldürdük. Yerine de doğru dürüst bi bok bulamadık koyacak.

Tanrının yerine koyduklarımız:
-sığ spritüellik
-sığ kişisel gelişim
-sığ estetik algısı
-sığ entelektüelite
-sığ elitizm
Neticede fanatizm aslında yani. Garip garip konularda bize hızlıca dopamin salgılatacak fanatizmler.

Birileri de bunu mükemmel kullanıyor. Zaten fanatiği olunan her şeyi kullanacak birileri her zaman çıkmıştır. Acımıyorum da artık... Yoga kampından çıkıp ukala ukala detoks suyu tarifi veren doğal ve sağlıklı yaşam fetişistlerinden, karmik yaraları sarma atölyesi falan tarzı sikindirik bi şeyden çıkıp ahlak öğreten bağnazlardan, 5 kez otostop çekti diye "hayat yolda ağbii 5 günde 9278747374 km yol yaptım ve gerçekten yaşadığımı hissettim" diyip otostopta şoförle muhabbet etmek yerine osura osura uyuyan hobolardan, "her şey boş, hayat çok boş, yaşamak için neden göremiyorum" diye kafa siken ama bi türlü de ölemeyen nihilistlerden ikrah ettim artık. Çokça karşılaştığımı da anlamışsınızdır...

Neyi avaz avaz bağırıyosa bu salaklar, onu o kadar yüzeyde yaşıyo ya. Derinleşemedikçe konuşuyorlar... Gerçekten ağızlarına yemek kaşığı ile bi tane vurmak istiyorum... Bazen suratları kayboluyor dev bir kıpırdayan ağıza dönüşüyorlar...

Astroloji eğitimleri, abidik gubidik aydınlanma kampları, çakra dengeleme seminerleri ve 1490 liraya satılan i ching bu yöntemlere örnek verilebilir evet...

Yemin ederim alış veriş bağımlısı olup 760 tane ayakkabı biriktiren insana şu kendini aydın sanan dallamalardan daha çok saygı duyuyorum... Tüketimin bu türlüsü de anasının şeyi artık yani...

kadınları anlayamamak

ragazzo solo ragazza sola
Anlayamadığınız noktalarda sorabilirsiniz aslında.
Genel olarak insanlarla anlaşmanın yolu bu olabilir.
Ben de erkekleri anlamıyorum. Söylenenler de doğru. Bazen kendimi de anlamıyorum. Bu olur, bazen insanlar kendilerini de anlayamayabilir. O zaman da kendileri ile iletişim kurmaları gerekir.

Artık ormanda bizon avlamadığımız için iletişimi şu amaçla kullanıyoruz: birbirimizi anlamak. O zaman da bu amaçla kullanıyorduk tabii ama dertler daha somuttu. Şimdi daha soyut yerlerde geziniyoruz.

Bir psikiyatrist bana her türlü mental rahatsızlığın bir noktada düşünmeyi reddetmekle ilgili olduğunu söylemişti ve çok haklıydı.

İnsanları anlamak da anlamayı reddetmekle alakalı. O insan üzerine düşünmemekle. Ve bazen karşımızdaki insan anlaşılmak istemez. Anlaşılmamak onun kendisini korumasının ya da biricikliğini kendine ispatının bir yolu olabilir. Nedeni çok da mühim değil. Onu ilgilendirir. Bizim anlamamız gereken onun anlaşılmak istemeyişidir. Bunu anlamak ve kabullenmek çok temel sorunları çözer.

gibi dizisi replikleri

ragazzo solo ragazza sola
-benim zevklerim sizin nezdinizde makul bir zemine oturmak zorunda değil.

-kardeşim ben senin yılgın bir hoşgörüyle beni benimsemene mi kaldım?

-oğlum, adam sana ananı s*keyim dedi lan ilkkan. Yani bunun daha ötesi ne? Bu nereye varacak ben bilmiyorum yani...
(...)
İlkkan sen bu sınırı çok geriye koymuşsun ya. Bi insanla yollarını ayırmayı "ananı s*keyim" lafı üzerine değerlendiremezsin. Bunun bi öncesi vardır ya.

ekşi sözlük

ragazzo solo ragazza sola
Hiçbir zaman ısınamadığımdır.
Ne kadar hayat konusunda tatminsiz dalyarak varsa toplanmış bir şeyler zırvalıyor oralarda gibi geldi hep. Ekşi personası ile gerçek kendiliği azıcık da olsa örtüşen 1 kişi tanımadım.
3
succulent succulent
Yıllarca ekşi sözlükte okudum bir süre yazdım. Yazardım. Orda bir tane normal insan varsa o da gerçekten abidesi dikilecek kadar az.
ragazzo solo ragazza sola ragazzo solo ragazza sola
Ahahaha ben yazarlık yapmadım hiç. Sadece okumak yeterli oldu :D
succulent succulent
:)) içinde bulununca daha iyi anlıyorsun

çocuktur yapar

ragazzo solo ragazza sola
Doğrudur, çocuktur yapar gerçekten. Ama neyi mesela?
Çocuğum bakkaldan çikolata çalarsa gider adama parasını öderim. Çocuktur yapar da derin. Ama kendime derim. Çocuğuma demem. Yaptığının yanlış olduğunu anlayana kadar da yılmam.

Çocuğunun "her yaptığı" için çocuktur yapar diyen ve bunu çocuğa da diyen / hissettiren ebeveynler yüzünden biz bu gün "ay narsist bu allah kahretmesin hayatımın içine sıçtı" falan diyoruz. Tabii ki hepsi narsist değil bir kısmı sadece bencil. Ama narsisizm de biraz buna da bağlı, her şeye hakkı olduğunu sanarak büyümekte. İnce bi ayar var ebeveynlikte. Onu tutturmak lazım.

bipolar bozukluk

ragazzo solo ragazza sola
Herkesin en az bir exinin sahip olduğu hastalıktır :d

Şaka bir yana ben de bilgi vermek isterim. Genetik temelleri olduğu düşünülen ve biyolojik bir yanı olan bir hastalıktır. Hastalara "ilaçları bırak, kendin halledersin, insanın doktoru kendisidir, sen depresyonda değilsin boş zamanın çok, yürüyüş yap, hobi edin" gibi abuk sabuk tavsiyeler vermek veya mani dönemindeki halini şımarıklığa bağlamak, sizi dinledikleri bir durumda onlar için zararlı olacaktır. O yüzden herkes bi terapistliğe soyunmasın lütfen. Muhteşem fikirlerinizi kendinize saklayın.

Kişi için de çevresindekiler için de en zor dönem hastalığın başladığı ancak tanı almadığı dönemdir. Bu kişiler genellikle çevresindeki insanlar için bir tehdit oluşturmaz. Ancak onu seven kişiler tabii ki zorlanabilir bu süreçte duygusal olarak.

İki uçlu duygudurum bozukluğu olarak da bilinir ve gerçekten de iki uçta çok yoğun hissetmek olarak tanımlanabilir ama bu kadar basit değildir. Hastalığın sadece depresif - manik olarak iki evresi yoktur, tam olarak lunaparktaki gondol gibi değildir yani. Stabil bir dönem, hipomanik dönemler söz konusu olabilir. İnsanların "gayet normal" olduğu süreçler olur yani, bu da bilinçsiz kişileri "ay canım son derece normal canı istediğinde, abartıyor, bi şeyi yok" gibi bir yanılgıya sürükleyebilir.

Manik dönem genelde uyku ihtiyacında azalma, enerjide artış, hiperaktif davranışlar, düşüncelerde hızlanma ve aşırı neşe hali olarak karakterize edilse de semptomlar hem manide hem depresyonda hastadan hastaya değişebilir.

Mani aynı zamanda tahammülün azalması, obsesif halin artması, yoğun bir anksiyete ve öfke ile de kendini gösterebilir. Bunların bi kısmı ya da hepsi depresif atakta da söz konusu olabilir.

Ani duygu değişimleri gibi algılanması nedeniyle borderline kişilik bozukluğu ile karıştırılır. Bazı farklar var. Birisi kişilik bozukluğudur, birisi değildir, ilk fark bu glsjkf. Bkbde duygular hızlı değişebilir ama bipolar bozuklukta bu aniden sevinmek, üzülmek, öfkelenmek gibi değil de, günün bir kısmında çok neşeliyken atıyorum akşamüzeri bir neden olmaksızın çökkün hissetmek gibidir daha çok. Duygular kumandayla tv kanalı değiştirmişsiniz, zap yapıyormuşsunuz gibi değişmez. Bkbde nasıl bu duygu değişimi tam olarak bilmiyorum.

Bipolar bozuklukta genellikle kişilerin algısı ve bakış açısı sabittir. Bir öz denetim sorunu olduğunda bile mantığı bir parça devrededir. Sadece çok fazla duygudan ona pek kulak veremiyordur. Bir delilik durumu değildir yani. Dolayısıyla sizin hakkınızdaki düşünceleri dünden bu güne değişmez. Bkbde ise bu gün size hayranken yarın sizden iğreniyor gibi davranması söz konusu olabilir. Karşıdakini değersizleştirir.

Bipolar bir insan kişiliği nedeniyle kinci ve kötü biri olabilir ama bu bipolar olması ile alakasızdır. Bkbde ise bu bir kişilik bozukluğu olduğu için intikam alma, kin gütme, haset gibi duygular daha yaygındır. Bir narsistin narsist olmasıyla alakalı davranış paternleri nasıl az çok belli ise, borderline kişi için de bir davranış paterni vardır. Bipolar bozuklukta da kişinin başka kişilik sorunları da olabilir ama 2 farklı sorunun bir araya gelmesi durumu söz konusu olabilir.

Kendine zarar verme davranışı bipolar bozuklukta genellikle manipülatif değildir ve ölüme yöneliktir. Bkbde kendini cezalandırma, dikkat çekme, kişileri manipüle etme gibi motivasyonlar söz konusu olabilir.

Depresif dönemler çok ağır geçebilir. Öz bakım inanılmaz aksar. Kişi kendisini duş alamayacak ya da karnını doyuramayacak kadar bitkin hissedebilir. Böyle birine çık biraz koş ya demek akıllıca olmuyor yani.

Bazen paranoya, kuruntular ve psikotik belirtiler söz konusu olabilir. Bunlar maniye ya da depresyona eşlik edebilir. Renklerin daha parlak, seslerin daha yüksek algılanması, kişilerin kendisine zarar verebileceği korkusu, büyüklük hezeyanları (kendini peygamber sanma vs gibi) söz konusu olabilir.

Bir videoda bir hekimin "bipolar bozukluk hastalarından en sık duyduğum şey, keşke bunun yerine kanser olsaydım cümlesi oluyor" dediğine denk gelmiştim. Gerçekten de böyle bu.

Çok tipik belirtileri net bir şekilde göstermediğinizde kolayca teşhis alamayabilirsiniz. Teşhis almanız durumunda hekim ilaç tedavisini mutlaka gerekli görür. Bipolar bozuklukta ömür boyu ilaç kullanılması gerektiği yaygın bir yanlıştır. İlaç kullanmayı hekim onayıyla bırakabilen hastalar olduğu gibi, gerçekten de hayat boyu ilaç kullanmak durumunda olan hastalar da olur.

Havalı bir şey değildir. Sizi cool falan yapmaz. Aksine rezil olduğunuz pek çok an yaşarsınız ve sonradan hayli utanç duyabilirsiniz. Olduğunuzdan daha yaratıcı veya zeki kılmaz. Psikiyatrik hastalıklara özenen çok fazla insan var ve nedeni olduklarından daha iyi ve daha farklı bir şey olmayı istemek. Daha cazip, daha sıradışı vs. Arkadaşlar öyle bir şey olsaydı bu, insanlar tedavi olmaya kalkmazdı, manyak mısınız?

Son olarak hastanın semptomlarının farkında olması süreci yönetmesi açısından önemlidir. Kendini gözlemlemesi ve ne olduğunda ne oluyor algılayıp hekimi ve yakınlarını bilgilendirmesi işleri bir hayli kolaylaştırır. En başlarda bunu kestirmek kolay değildir ama seneler sonra bile tam anlamıyla ön görmek mümkün olmayabilir ve sürprizler yaşanabilir. :d ama tecrübeli ve dikkatli hastalar çoğunlukla henüz atak yaşamadan atak yaşayacağını öngörüp önlem alabilir.

Bununla yaşayan / mücadele eden kişilerin bunu romantize veya dramatize etmemesini öneriyorum. En nihayetinde bir sorun evet ama dünyanın sonu da değil. Ne kadar çabuk kabullenip ne kadar çabuk adapte olurlarsa yaşamları o kadar hızlı düzene girecektir.

erkek ile kadının arkadaş olması

ragazzo solo ragazza sola
Olabilir. Ama çeşitli koşullar var.
Zaman geçirme sıklığından ziyade geçirilen vaktin niteliği önemli sanırım. Paylaşımın derinliği veya tatmin ediciliği duygusal hisler beslemek açısından çok tetikleyici oluyor.

Hayatıma dair, düşüncelerime dair ve okuduklarıma dair bir çok şey paylaşabildiğim ve beni aynı şekilde besleyen hiçbir arkadaşıma düşmediğim olmadı.

overthink

ragazzo solo ragazza sola
Otu boku çokça düşünme durumu.
Aslında çocukluk çağı travması karşısında bir savunma mekanizması olduğu düşünülür. Kaotik ve tutarsız bir evde büyüyen çocuk, kendini güvende tutabilmek adına olabilecek senaryoları düşünüp önlem almaya çalışır denir.
Benim de muzdarip olduğumu bu sabah farkettiğim durumdur. Kafam hep böyle çalıştığından 30 yaşına kadar normal dışı bir şey olduğunu düşünememiş hatta kendimde de görememişim. Hiç de anlamazdım bunu yaşayanları, ay neyi bu kadar düşünüyor olabilir ki derdim. Meğerse yaşama dair olasılıkları düşünüyormuş, kendim de düşünüyormuşum gkndlfjd.

Tabii çocukluk döneminde bir nebze işe yarar dursa da yetişkinlikte ve gerçek ve geniş yaşam karşısında ciddi bir ayakbağıdır. Yaşamın olasılıkları sonsuz, hepsini ön görüp önlem almak imkansızdır. Dolayısıyla özellikle belirsizliğin yoğun olduğu durumlarda kişiyi anksiyete nöbetlerine sürükler. Başka da bi işe yaramaz.

Kişiler bazen bunu çok yönlü düşünmekle karıştırıyor veya derin ve anlamlı düşünmekle. Değil kardeşim. Tam anlamı ile manyakça düşünmek, anı yaşayamamakla alakalı.

Meditasyon öneriyorum kendime ve tüm ovırtinkırlara. Meditasyonun olayı ommmm diyip oturmak değil. Telkinlerle zihninizi sürekli bedeninizde tutmaya çalıştığınız egzersizler önemli ve faydalı. Nefesine veya kalp atışlarına odaklanmaya çalışırken düşünceler arka planda aksa bile onlara kapılmamayı ve sadece izlemeyi başararak en azından anksiyete nöbetinden yırtabiliyosun.
3
succulent succulent
Bir kitap okuyorum şimdi bazı durumlara karşı bakış açımı değiştirdi tavsiye ederim . Bilinçaltının gücü belki okumuşsundur ama okumamış olduğunu var sayarak yazıyorun
ragazzo solo ragazza sola ragazzo solo ragazza sola
Okumadım. Teşekkür ederim, listeme ekleyeyim:)
succulent succulent
Rica ederim :)

ön yargı

ragazzo solo ragazza sola
Koruyucudur.
Hayatta sahip olduğumuz şeylere sahip olmamızın bir nedeni var. Muhtemelen evrimsel süreçte çokça işimize yaradı o düşünce kalıpları. Şu an biz onları "kötü" diye etiketlesek de. Şüphe gibi, yalan gibi, manipülasyon yeteneği gibi. Kimisi biyolojik kimisi sosyal evrimimizde avantaj sağladı bize.

Birisi hakkında önyargılı olmamak imkansızdır. Ya da bir şey hakkında. Daha onu gördüğümüz anda zihnimizde bir fikir oluşur, henüz denemeden. Bu fikir olumsuz ise buna "önyargı" der ve kötülerler. Ama bu fikir olumluysa? Hakkında pek de bir fikrimiz olmayan bir şeye duyduğumuz sempati de spektrumun öteki ucu değil mi? "Olumlu ön yargı" yani.

Ön yargılarımı severim. Ön yargılarımla mutluyum. Ayrıca her zaman "gerçek fikirlerimi" edinmek ve toparlamak için de kendime zaman veririm.

Kötü olan ön yargılar değil, onlara saplanarak olabilecek en objektif değerlendirmeyi yapmaktan aciz kalmak. Onları mutlak gerçek olarak kabul etmek.

perva sözlük dertleşecek insan veri tabanı

ragazzo solo ragazza sola
Benimle dertleşmeyin arkadaşlar.
Ben olmuşum dert.
Herkesin derdini dinlemekten ikrah ettim. "Seni yakın görüyorum" diye diye, hayır da diyemediğim için gelen geçen dert boşalttı üstüme.
Bundan sonra dert dinlemek ücrete tâbi. Nedir bu ücret? Belirli bir yakınlık samimiyet, anlayış, ortak bir paydada buluşma vs. Herkesin derdini dinleme devri bitti.

Başlığa niye yazıyorsun o zaman hıyar derseniz, ben de kriter siparişi vermek isterim:
-yalnızlıkla alakalı felsefi buhranlar
-varoluş krizleri
-anlam yitimi ile hayatta kalma (rehberi gısjkf)
-edebiyatla alakalı paylaşımlar/ sohbetler
-filmbuddylik (film izleyemiyorum teşvik edici olur belki) gibi şeyler için ulaşabilirsiniz bana.

Gerçekten tanıdığım insanların bile aşk hayatlarındaki problemlerle ilgilenmiyorum, tanımadıklarımla hiç ilgilenmiyorum.

kitap okuma alışkanlığı

ragazzo solo ragazza sola
Çocukken kazanılırsa tadından yenmez olandır.
Gözlemlediğim kadarıyla çocukluğunda bu alışkanlığı edinmiş insanlar istikrarlı bir şekilde okumaya devam ediyor. Tabii ki bir duraklama dönemi falan olabilir. Tüm yaşam boyu sürmeyebilir. Ama bıraksalar da dönüyorlar bir şekilde.
Bu alışkanlığı büyüdükten sonra kazanmaya çalışan insanlar biraz zorlanıyor sanki. Sıkılıyor bunalıyorlar, çabalasalar da adapte olamayabiliyolar. Bir kitap okuyup çok sevdikten sonra ona paralel başka kitapları keşfedemeyebiliyorlar vs.

perva sözlük itiraf

ragazzo solo ragazza sola
Ben bir estetik faşistiyim, özellikle kadınlarda...
Yüze yapılan estetik değil.

Yaşadığım ilde öyle kötü giyiniyorlar ki...
Ay kendim de harika giyiniyor değilim bu arada ama bu kadar da başarısız olduğumu düşünmüyorum.

Her şeye anlayış gösterebiliyorum. Gerçekten. Bi noktaya dek glsjlfkd.
Ama bu moda katline tahammül edemiyorum.

Abla sen o leopar desenli pantolonla parlak gümüş topuklu sandaleti nası birleştirip aynı zamanda ayak tırnaklarını cavlak pembeye boyarsın ve kafanda platin sarısı dibi gelmiş saçların var iken bunu yaparsın ya?

Bacım giydiğin neredeyse iç giyim kategorisinde yer alacak dantelli büstiyerin altına o deri mini eteği giyip ağır bir göz makyajı ve kıpkırmızı dudaklar ile ortada salınıp da nası havalı olduğunu düşünebiliyosun? Üşenmeyip maşa da yapmışsın ve pavyonda da değiliz anasını satim ya canlı müzik adı altında bize işkence eden boktan bi bardayız...

Böyle dramlarım var benim. En son tırnaklarımı yapan kadına kendi içimden gri leopar desenli jeanini hiçbir risk almaksızın gri fitilli atletle inanılmaz sıradanlaştırdı diye bilendim mesela. Çünkü çok güzel pantolondu... Tırnaklarımı bok gibi yapması bile o pantolonu katletmesi kadar koymadı...
2
succulent succulent
Göz kanatır. Kendini birden nerdeyim ben diye bir sorgularsın.
ragazzo solo ragazza sola ragazzo solo ragazza sola
Kanatıyor...

azra kohen

ragazzo solo ragazza sola
Ay başıma ne gelecekse gelsin, başka bir şarlatan da bu kadındır gerçekten...

Okudunuz mu fi, çi, pi'yi? Biriyle takılıyodum vakti zamanında. Kendi kaotik manyaklığı içinde ortalama bi deliydi ve eğlendiriyordu beni. Gel yarim ol, sevdalım ol dedi de, aden'ı önerdi diye olur diyemedim, aradığınız ragazzoya şu anda ulaşılamıyor dedim.

Kabız, iç şişiren, didaktik karakter monologları ve ortalama insanı 9 sayfa aşağılayışları göz önüne alınırsa bunun bi değişik versiyonu ayn rand işte. Ama ayn rand bunun kadar korkunç değil, bi de kalemi daha iyi.

https://youtu.be/hzKSTrRZYbU?si=gZchMqDuSSh2tnFp
Hemen karşıma çıkan ilk kırk küsur dakikalık videoyu buraya iliştiriyorum. Kalbi dayanan buyurdun izlesin. Beni de dava etmezsin umarım azra, malum parti mensubu malum kişiler bir, sen iki.

Habitatın bozulduğu yerde habitatı düzeltmek için bence de dava açmak lazım ama bizi her eleştirene değil. Ay allah vermeye bir açık bulmasın, şurada "salak bu kadın" desem hakaret davası falan açar. Neyse ki aklım var da demiyorum.

Bu hanımefendi de davranış bilim okumuş ecnebi memleketlerde. Ne bu davranış bilimi allaşkına ya, hala demediniz?

Bir insan kendi mesleğini, meslek tanımını falan bilir. Psikolog mu değil mi hala anlamadık. Terapi veriyor mu vermiyor mu şaibeli. Ay oturtup karşımıza pohpohlayıp duruyoruz bu insanları.

Garip garip fikirleri var. Tohum büyüt, toprağa dokan gibi fantezileri var. Arkadaşım insanlar aç aç, senin gibi terasında permakültür yapamıyorlar çünkü terasları yok. Nasıl bir coğrafyada yaşıyoruz bir tek ben mi farkındayım? Bu insanları buraya kendi halinde aristokrat bir cüce gezegenden mi bırakıyorlar? Bi davranış bilimi, bi de bu. Bilen varsa söylesin. Benim bildiğim tek davranış bilimi etoloji.

Ağzını bir açıyor psikolojiden kuantum fiziğine, enerjiye sinerjiye ve beslenmeye ve tarıma ve sosyolojik tarihimize dek her şeye uzanıyor. Ne anlatıyor deseniz hiçbir şey de anlatmıyor. Az biraz okuyorsanız bilmediğiniz bir şey öğrenmeniz imkansız. Az birazdan fazla okuyorsanız bilim diye sattığı her şeyin çelişik oluşunu fark edebilirsiniz. Rabbim bizi entelektüelin de böylesinden korusun artık ya... Şunu da bırakmadan edemeyeceğim özür dilerim:



Hayatta en sevdiğim görsellerden biri bu. Ötekini de vakti gelince paylaşırım.

Nasıl bir özgüven bunlar anlamıyorum. Nasıl bu kadar her şeyi bilip bıdı bıdı hiç bir an bile şüpheye düşmeden konuşuyorsunuz? Nasıl mümkün olabiliyor bu?

Bize bilmediğimiz ne veriyorsun azra allahaşkına? Tam olarak nası bi katkı? Güzeller güzeli serenay sarıkaya ile dünya yağuşuklısu mehmet günsür'ü cilveleşirken görebilme şerefine nail olmamız dışında ne?

Ne için var olduğumuz, ne üzere dizayn edildiğimiz, hayat ereklerimiz falan hep belli bu kadında. Karakter kartları şeklinde hepimizi hazırlayıp eline versek, kitaplarındaki tuhaf kurgular gibi hayat içinde oynatacak bizi.

Yoruluyorum bu insanlar konuşurken. Gerçekten ruhum sıkılıyor. Buralarda mı demiştim bilim de sanat da herkese ulaşmasın diye? Azra kohen'e ikisi de bi şekilde ulaşmış ve fantezileri doğrultusunda maymun edilmiş... Umarım halim böyle olacaksa bana daha fazla uğramaz gerçekten ya...

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol