ilginç şekilde kullanmayan yazarları gördüğümüz ve önemine binaen güzelce tarihinden kısaca bahsetmek istediğim yazının daha iyi anlaşılmasını sağlayan duraklardır.
efendim bu işaretlerin tarihi milattan öncelere kadar dayanan bir sürece sahiptir. ilk kez aristarkhos tarafından kullanılmaya başlayan işaretlerimizin kullanılmasının asıl nedeni o eseri çevirecek kişilerin bu eseri anlaşılır kılması. bu sebeple eser sahibiyle ya da aracıyla görüşüp duruma göre eseri çevirirlerdi.
tarihe baktığımızda da bu işaretleri ilk araştıran kişi suetonius adlı bir bizanslıymış ve döneminde 21 tane olduğunu bulmuş.
genel anlamda ilk kullanımı özellikle tiyatro eserlerinde olmuş. bunun sebebiyse seyircinin oyunu anlamasını sağlamak ve eserin etkileyiciliğini koruyarak seyircide etki uyandırmak. böylece antik yunan tragedyalarından ilerleyerek 11. yy ingiltere sınırlarına kadar giden noktalama işaretleri burada şarkılardaki durakları belirtmek için kullanılmış.
tarih zamanı bize ilerlemeyi gösterirken yüzyılları geçirmiş ve adına rönesans dediğimiz bir dönem ortaya çıkarak bu işaretlerin öneminin anlaşılmasını sağlamıştır. böylece noktalama işaretleri venedikli aldus manutius ve torunu aldus manutius tarafından sınıflandırılarak standart hale getirilmiştir. yetmemiş noktalı virgül ve italik yazıyı da noktalama işaretlerine kazandırmışlar.
seneler ilerlerken hepinizin tahmin edeceği matbaa denen ve aslında yüzlerce yıl önce yapılmaya başlanan ama avrupa'da yüzyıllar sonra ortaya çıkan teknik daha çok kitabın basılarak noktalama işaretlerinin önemini arttırdı. kesin kurallara bağlanması 19. yy'ı bularak bugün oluşturduğumuz sistemin köklerini sağlamlaştırdı.
bugün hepimizin kullandığı sıradan işaretler olmasına rağmen bazıları kullanmamakta ısrar etse de önemi çok büyük. bunun sebebi de sanırım türkiye sınırlarında çok geç kullanılmaya başlanması. bizde noktalama işaretlerini ilk kullanan hepimizin edebiyat derslerinden bildiği şinasi idi.
türklerde tanzimat döneminin etkisi düzyazıya geçiş bunu zorunlu kılmaya başladı ancak şiirlerde kullanılmaya başlanması biraz daha zaman istedi. tevfik fikret ve recaizade mahmut ekrem gibi yazarlarımız bu işaretleri yerli yerinde kullanarak önemini göstermiştir ve cumhuriyet yıllarında da daha da önemli görülerek sayıları arttırılmış ve kullanımı anlatılmıştır.
alıntı
"dr. faysal okan atasoy, “noktalama işaretlerinin tarihi” adlı makalesinde bu soruya cevap veriyor. buna göre, batı kültüründe noktalama, okuyucunun sorumluluğundadır. çünkü okuyucu, aynı zamanda yorumcu olarak görülmüştür. bu bakımdan metni anlamak ve yorumlamak okuyucunun bilgi ve yorum gücüne bırakılmıştır. noktalama işaretleri geliştikçe, metni anlama yükü okuyucudan kalkmış; metni doğru anlatma sorumluluğu yazara yüklenmiştir."
alıntı
kaynak 1 ve 2
siyah anka
1. nesil Yazar - 13. Seviye Güneş Muhafızı - Yazar
- toplam entry 410
- takipçi 11
- puan 24721
türkiye'de patara limanında sergilenen antik dünya gemisidir.
geminin önemi, mısırlı denizcilerin kamıştan yaparak nasıl karadeniz sularına ulaştığını anlamak için yapılan gemi deneysel arkeoloji alanında bir çalışmanın yapılmasını sağlayarak antik dönem hakkında bilgi edinmemizi sağlamasıdır. türkiye sularında olması oldukça sevindirici. bu arada hep burada artık.
5 sene önce haberi yapılmış. buyurun
geminin önemi, mısırlı denizcilerin kamıştan yaparak nasıl karadeniz sularına ulaştığını anlamak için yapılan gemi deneysel arkeoloji alanında bir çalışmanın yapılmasını sağlayarak antik dönem hakkında bilgi edinmemizi sağlamasıdır. türkiye sularında olması oldukça sevindirici. bu arada hep burada artık.
5 sene önce haberi yapılmış. buyurun
bilim kurgudan zerre hazzetmeyen biri olarak aşırı sevdiğim bilim kurgu kralı h g wells kitabıdır.
yalnız kitabın kendisinden spoiler yemek istemiyorsanız dipnotları okumayın. ben okudum ve pişman oldum. çok isterseniz dipnotları sonra okuyun.
öncelikle bir deniz gezisi sırasında bir adaya düşen kahramanımız adanın gerçekliğini öğrenerek sindirmeye ve aklını kaçırmamaya çalışıyor. sonrasında olanlar ise büyük sürpriz. bir adaya düştüğünüzde bir bilim insanı varsa karşınızda ne hissederdiniz?
bilim bizi nerelere getirir? nerelere varabiliriz? 1800'lerde bunu düşünebilip hayal etmek ve yazabilmek için iyi bir hayal gücü tek geçer şart mıdır tartışılır. kitap dönemine göre oldukça ilginç ve ciddi etkileri olmuş bir kitap.
diyeceğim şu ki biyoloji seviyorsanız seversiniz bu kitabı ki ilk defa bilim kurguya ısındığım kitaptır.
yalnız kitabın kendisinden spoiler yemek istemiyorsanız dipnotları okumayın. ben okudum ve pişman oldum. çok isterseniz dipnotları sonra okuyun.
öncelikle bir deniz gezisi sırasında bir adaya düşen kahramanımız adanın gerçekliğini öğrenerek sindirmeye ve aklını kaçırmamaya çalışıyor. sonrasında olanlar ise büyük sürpriz. bir adaya düştüğünüzde bir bilim insanı varsa karşınızda ne hissederdiniz?
bilim bizi nerelere getirir? nerelere varabiliriz? 1800'lerde bunu düşünebilip hayal etmek ve yazabilmek için iyi bir hayal gücü tek geçer şart mıdır tartışılır. kitap dönemine göre oldukça ilginç ve ciddi etkileri olmuş bir kitap.
diyeceğim şu ki biyoloji seviyorsanız seversiniz bu kitabı ki ilk defa bilim kurguya ısındığım kitaptır.
işi garantiye almayan bir yöntem.
hiçbir halta odaklanamıyorum yine. arşa çıkış durumda. umarım kısa sürede çözülür de rahatlarım ama biliyorum ki olmayacak. hiçbir halt da kar etmiyor bu probleme.
kpss illetinden dolayı uğraştığım ama sadece 6-7 saate kadar çıkabildiğim süredir. yine de kendimi toparlarsam en azından yazılım ve ingilizce için bu kadar süre çalışmak istiyorum. 2 sene sonra gireceğiz kpss illetine artık. mesleğimi yapabilmek için çektiğim çileye bak.
bir yabancı bir türk olarak söyleyebileceğiniz başlık.
jack london ve hüseyin nihal atsız benim kalbimde ayrı yeri olan iki yazardır.
jack london ve hüseyin nihal atsız benim kalbimde ayrı yeri olan iki yazardır.
Jack london'a bayılırım
evet iyi yazar.
ahmet arslan eseridir.
presokratik dönemden başlayarak islam felsefesine inen 5 kitaptan oluşan bir seridir.
ilk kitap sokrates öncesi filozoflardan başlayarak sofistlere kadar ilerler. tabi ki de ilk durak thales ile başlar.
ikinci kitap sofistlerden platon'a kadar uzanır.
üçüncü kitap aristoteles üzerine yazılmıştır.
dördüncü kitap epikürosçuluk, stoacılık ve septikler üzerinden geçerek yeni platonculuk ile hıristiyan alemine giriş yapılır. onların düşüncelerine ışık tutulur.
beşinci kitap ise ortaçağ islam felsefesine ve o dönemdeki okullarına ayrılış en geniş kitaptır.
küçük değil büyük bir yolculuğa adım attıran bu seri özellikle yazarımızın uzmanlık alanıyla bitmesiyle aslında ortaçağ dönemindeki düşüncelere de küçük bir giriş yapmamızı sağlar.
yeni okumaya başladığım ve uzun bir süre bitmeyecek eser. her filozofun zamanı geldiğinde bulabildiğim tüm eserlerini okuyup dönemlerini ve kendilerini araştıracağımdan sanırım sadece bir kitabın bitmesi bir seneyi bulacak. en çok merak ettiğim dönem ilkçağ zamanları.
ehh bana katılacak olan varsa buyursun gelsin. macera başlıyor.
presokratik dönemden başlayarak islam felsefesine inen 5 kitaptan oluşan bir seridir.
ilk kitap sokrates öncesi filozoflardan başlayarak sofistlere kadar ilerler. tabi ki de ilk durak thales ile başlar.
ikinci kitap sofistlerden platon'a kadar uzanır.
üçüncü kitap aristoteles üzerine yazılmıştır.
dördüncü kitap epikürosçuluk, stoacılık ve septikler üzerinden geçerek yeni platonculuk ile hıristiyan alemine giriş yapılır. onların düşüncelerine ışık tutulur.
beşinci kitap ise ortaçağ islam felsefesine ve o dönemdeki okullarına ayrılış en geniş kitaptır.
küçük değil büyük bir yolculuğa adım attıran bu seri özellikle yazarımızın uzmanlık alanıyla bitmesiyle aslında ortaçağ dönemindeki düşüncelere de küçük bir giriş yapmamızı sağlar.
yeni okumaya başladığım ve uzun bir süre bitmeyecek eser. her filozofun zamanı geldiğinde bulabildiğim tüm eserlerini okuyup dönemlerini ve kendilerini araştıracağımdan sanırım sadece bir kitabın bitmesi bir seneyi bulacak. en çok merak ettiğim dönem ilkçağ zamanları.
ehh bana katılacak olan varsa buyursun gelsin. macera başlıyor.
Postmodern döneme gelince haber verin, beraber devam edelim.
o bu dönem değil mi yav :D umarım gelebilirim. her şeyin temeli ilkçağ malum :) derrida, zizek, arendt, deleuze ve lacan okumayı çok isterim ama anlayabilir miyim bilmiyorum. temeli atarsam belki olur. yıllar alacak gibi bakalım.
felsefe tarihi, önemli tabi ama, sorunlar üzerinden de okunabiliyor felsefe tarihi, örneğin filozof filozof gitmek yerine, kendinize bir felsefi problem seçip, o problem üzerinden kimler ne demiş tarzında bir okuma, çok daha kalıcı oluyor. Sizin yöntem de gayet iyi tabi ama çok zaman alabilir, en azından bilinenlere bakarak, atlayarak gidilirse, sonradan karşınıza çıktıkça ve merak oluşursa geriye dönük okumalar yapılabilir.
evet mantıklı da benim aradığım problemde kimler yazmış nasıl bulabilirim? mesela zaman, ölüm, yaşam üzerine ayrı ayrı araştırma yapınca bayağı eser çıkıyor ama hangisini okuyacağımı da şaşırıyorum.
öyle nokta atışı, spesifik istediğiniz konularda bulamasanız da, belli başlı kadim problemler var, varlık problemi, etik problemi, varoluş problemi vb gibi. Onlar üzerinden gidilirse daha kolay olur. Tabi neyin ilginizi çekip neyin çekmeyeceğini de bilemediğiniz zaman, en baştan baka baka gitmek çok daha mantıklı, ilgi çekene yoğunlaşırsınız sonra.
neyin ilgimi çektiği ortada da hep referans verildiğinden baştan başlayayım dedim. genel şema çizen kitaplar da güzel ama artık detaya inmem gerekiyor. çok boşlamıştım felsefeyi. açıkçası bilgi kuramları da ilgimi çekse de birçok problem var. baştan başlamak o yüzden daha kolay geliyor yoksa kaybolurum kesin.
sistematik yaklaşım her zaman işe yarar doğru.
bakalım artık bırakmazsam 2025 haziran gibi ilkçağ biter sonra ortaçağ başlar diye düşünüyorum ama onun için de eco okumak lazım. umarım bırakmam.
nasıl bu kadar sevilip yendiğini anlayamadığım tatlıdır. güzeldir ama ağırdır. tatlıcı biri değilseniz benim gibi ağır gelir size. genelde arkadaşlarla bölüşüp yediğim olmuştur bir iki kere. bir keresinde tamamını yemiştim ama mahvetmişti beni.
müslüm waffle iyidir ankara içinde.
müslüm waffle iyidir ankara içinde.
hiçbir kitabın aklıma gelmemesi şokunu yaşadığım başlık. üstelik en yoğun okuduğum dönem çocukluğumdur.
o kadar da iyi kitaplar okumamışım demek ki. masallar var ama sayılmaz onlar ya da çizgi romanlar falan.
gerçi jules verne bile radarıma yıllar sonra girmişti sanırım çok şaşmamak lazım.
o kadar da iyi kitaplar okumamışım demek ki. masallar var ama sayılmaz onlar ya da çizgi romanlar falan.
gerçi jules verne bile radarıma yıllar sonra girmişti sanırım çok şaşmamak lazım.
bir taneme öğretmek için canımın çıktığı kelime. geçenlerde söylüyordu da devamı gelmedi. bu kış konuşturacağız umarım.
başlığa bağlı olarak yaptığım eylem. goygoysa pek yapmam.
eksilemek büyük olaysa benim gibi birinin gerekirse yerin dibine sokacağını bilmek tövbe ettirir herhalde. ters bir durumunda asla acımam valla. eksi verir miyim bilmiyorum çok ciddi sinirlenmem lazım ama garanti eleştiririm. bundan asla kurtulamaz. sırf bu yüzden bir forumun kapanmasına sebep olmuş biriyim ona göre. gerçi sebep bu değildi ama hak etti yönetici dediklerimi.
eksileyeni merak etmediğim gibi artılayanı da merak etmiyorum hatta hangi entrym artılanmış onu da bilmiyorum. önemli olmayan bir şey benim için. okunma daha önemli. okunuyorsam bana yetiyor.
Artılarken favlayarak herkesin kafasında soru işareti oluşmasını engelliyorum. Şeffaflık böyle bir şey
hahaha benim için pek önemli değil açıkçası :D okunması daha önemli benim için ama okuma istatistikleri pek çalışmıyor gibi. şu sildiğim entryleri getirmeyi düşünüyorum da neyse bakıcaz.
hayatımda bir kere güneş alerjisi yaşamıştım ve şunu anladım. alerjisi olanlar mücadele gücü bizden fazla olan insanlardır. abi sürekli yaşayanları düşünemiyorum. benim bile hayatımı etkiledi kısa süre.
özellikle baharda alerjisi nüksedenler çiçeksiz tüm bitkilerden uzak durun. sizi hasta eden onların polenleri. çiçekli bitkilerde böyle bir durum ancak burnunuzu yaklaştırmanızla mümkün. polenleri daha ağır ama çiçeksiz olanların polenleri rüzgarla tozlaşma yaptıkları için en ufak bir esintide dağılır.
özellikle baharda alerjisi nüksedenler çiçeksiz tüm bitkilerden uzak durun. sizi hasta eden onların polenleri. çiçekli bitkilerde böyle bir durum ancak burnunuzu yaklaştırmanızla mümkün. polenleri daha ağır ama çiçeksiz olanların polenleri rüzgarla tozlaşma yaptıkları için en ufak bir esintide dağılır.
söz konusu vatan olduğunda gerisi teferruattır sözünün karşılığıdır. bu vatan için çok şey ifade etmektedir. büyük komutandır. atatürk ile aralarındaki anlaşmazlık nedendi ve suikast girişiminde rolü var mıydı bilinmez. burası her ne kadar muallakta olsa da o olmasaydı bugün olmazdık.
atatürk onun sayesinde hareket edebildi. yine de büyük meydan savaşlarında pek yoktur atatürk ile zıt düştüğünden. genelde onu vurmaya çalışırlar da işe yaramaz. kahramanımızdır ve hep öyle kalacaktır.
ayrıca atatürk hariç komutanlardan tipi en iyi olan da kendisi.
her ne kadar hilafet yanlısı olsa da cumhuriyet mihenk taşlarından biridir.
atatürk onun sayesinde hareket edebildi. yine de büyük meydan savaşlarında pek yoktur atatürk ile zıt düştüğünden. genelde onu vurmaya çalışırlar da işe yaramaz. kahramanımızdır ve hep öyle kalacaktır.
ayrıca atatürk hariç komutanlardan tipi en iyi olan da kendisi.
her ne kadar hilafet yanlısı olsa da cumhuriyet mihenk taşlarından biridir.
bağımsızlık ile çok karıştırılan kavramdır. insan özgür olabilir ama bağımsız olamaz asla.
entry flood olduğundan silinirse şaşırmam.
merak ettiğim iki yazar var benim. birincisi hesapsahibi ikincisi ise alaskan crab. kimsiniz ulan siz?
merak ettiğim iki yazar var benim. birincisi hesapsahibi ikincisi ise alaskan crab. kimsiniz ulan siz?
her zaman gelmeyen bildirimlerdir. profile baktığımda bazen görebiliyorum. bu sefer de oldu ikinci kere. bunda bir hata var sanırım. bakılırsa sevinirim.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?