succulent

Af dilemek, affına sığınmak anlamına gelen bir söz öbeği.

Her zaman dilenmesi hoş olmasa da gerekli zamanlarda dilenmesi (bkz: hata) olduğunu kabul edip tekrarlanmayacağını gösteren bir davranış biçimidir.

Herkes bir şansı hak eder.

Bilmeyerek ya da istemsiz yapılan davranış. Yanılma.

Herkes hata yapar, önemli olan tekrarlamamaktadır.

Kendime kızgın hissediyorum. Gidip uyuyayım sabaha geçer.

Parasetamol türevi bir ilaç. Ağrı kesici ateş düşürücü etkisi vardır.

İçeriğinden dolayı genelde hamile ve emziren kişiler rahatlıkla kullanabilir

Ölü balık gibi evde yatıyorum sabahtan beri. Hastalık bir geleyim diyor bir gideyim diyor. Eklem ağrıları ile tüm günümü zehir etti. Az uyuyayım dedim o da olmadı. Yarına bir şeyim kalmaz.

En son ne zaman kıyafet aldığımı hatırlamıyorum. Zaten online alışveriş yapmıyorum. Mevcutta o kadar çok varki onlar eskiyip delinip toz bezi olana kadar giymeyi düşünüyorum. Hatta bir çoğu çamaşır suyu olmuş. Hiç utanmıyorum öyle giyiyorum. Evet kapitalist sistemi ben yıkacağım tek başıma sırtlandım bu görevi

(bkz: seri artı oylayan melek)

Keşke birileri de bana yaşattıklarını yaşasa da benimde yüreğim soğusa

Dur ben de bir sap olarak yazayım neyim eksik. Kusura bakma sevgili siyah nokta sıkmak konusunda söz veremem. Ama çok seversem neden olmasın.

Sadece azıcık uyumak istemiştim ama ne mümkün!

Evde eline attığın hiçbir çakmağın yanmaması. Çok canı sıkıcı

Bizim ufaklık bebekken mecburen evde bakıyordum ama evde köpek beslemek dünyanın en zor şeyi olabilir. Kediyle bir sorunları yoktu ama kemirgenlik huyları yüzünden bir kaç kırlentim ve bir kaç çorabım ziyan olmuş olabilir.

Sürekli düğmelere basıp basıp sözlüğü bozduğu için banlanmasını düşünüyorum.

Temiz ve çıtır yapıldığı zaman yerim. Onun dışında yumuş yumuş ağıza gelen kokoreçler midemi bulandırıyor.

Geçen kış Bodrum ziyaretimde tesadüfen aynı zamanlarda orda olduğumuz için bir sözlük arkadaşımla oturup bir kahve içelim diye buluştuk. Neyse hava buz gibi yağmurlu, oturduk meşhur bir kahveci dükkanına muhabbet muhabbeti açtı bir yandan yağmur yağıyor bi kaç saat kahve muhabbet yapıp hadi dedik biraz turlayalım, onun ilçeden ayrılmak için biraz zamanı vardı bir bara girdik birer bira söyledik neyse onu da içtik koca fıçı bira ordan da dağılalım artık deyip otogara gittik. Hafiften çişim var ama ordan da arkadaşlarımın evine gideceğim bodrumun diğer ucu. Neyse dedim, gidince girerim. Dolmuşa bindim ama bir müddet sonra sıkışmaya başladım. Yok tutamıyorum, kesin altıma edeceğim. Issız karanlık yol boyu. Bir benzinlik gördüm. Yarı yolda indim dolmuştan, hayatta en rahatladığım anlardan biri o an olabilir. O an işemekten başka hiçbir derdim yoktu. O tuvalete girince tüm dertlerim sıkıntılarım bitmişti. Ta ki buz gibi havada, ıssız bir yolda mal gibi kaldığımı anladığım an.

Yüksek okul diyebilirim benim için. Birincisi hayatımda hiç üniversite sınavına girmedim. Liseden mezun olduğum bölümden yatay geçiş hakkımı kullandım. Farklı bir şehir olması iyiydi. Ama tabi küçük yobaz bir şehirdi ama yinede ben keyifli zamanlar geçirdim. Tren ile 10 un üzerinde şehir gezmişimdir o dönemde, değişik kültürlerden bir sürü insan tanıdım, okula gitmedim sayılır ama yine de okul ortamı da güzeldi. Şu an hem liseden hem üniversiteden Türkiye'nin 4 bir yanında arkadaşım var. O şehirlerden farklı bir şehirde yaşamış olsam da burda da 2 tane lise arkadaşım var mesela :)

Kyk dan ayrıldığımda çalışıyordum. Kendi kazandığım bütçe ile eve çıkınca her ihtiyacımı almıştım. O yüzden çok öğrenci evinde kaldığım söylenemez ama hayatımın hiç tanımadığım birileri ile paylaştığım o kıymetli günleri bana baya deneyim kazandırdı. 3 farklı ev arkadaşlığı deneyeyimim oldu. Güzel günlerdi. Olsa yine yaparım

Önlisans mezunuyum. 1. Sınıfta çalışmaya başladım ama ilk senem kyk yurdunda geçti. Sağlık hizmetleri meslek yüksek okulu kampüs içinde değildi o yüzden bize de şehrin göbeğinde 3 ayrı bina olan kyk yurtlarından biri çıkmıştı. İlk odam 10 kişiydi. Yaklaşık 30 metre kare alanda 5 ranza 8 dolap vardı. Oda da bir sürü ruh hastası. Biri gece kalkar ışık açar kitap okur, biri gecenin yarısı hüngür hüngür ağlar. Bir edirneli bir de gaziosmanpaşalı arkadaş vardı, haftada 1 muhakkak saç baş kavga ederdi. Sonra daha geniş bir odaya geçtim. Orda da 8 kişi kalıyorduk. 4 ranza ama oda genişti. Hayatımın en eğlenceli zamanları kyk da geçmiş olabilir. Fişler olurdu yemekhaneden onlarla yemek alırdık. Herkes memlekete gidince yemek getirirdi hep beraber yerdik.

Lanetim misin? Ev temizliği
Temizliyorum temizliyorum
Bitmiyordu işlerim
Versem aleve
Diner mi derdin?