yazarak ifade etmek çok daha kolay aslında. çünkü düşünmek için bolca zamanın oluyor. diğer türlü iki saat karşındaki insanın yüzüne bakıp ne diyeceğini düşünemezsin.
Ya ben en yakın arkadaşımla mesajlaşarak çok iyi konuşamıyoruz. İkimizde mesajlaşmaktan hoşlanmiyoruz. Çok sık beraber olmaya alışmışız mümkünse sesli konuşuruz. Yoksa yazmak konusunda iyiyiz.
en iyisi bence aşkım, biz de arkadaşımla görüntülü arıyoruz birbirimizi, konuştuğumuz toplasan bir saat. birbirimizin ne yaptığını izleyip duruyoruz tüm gün shskdhs
yakın arkadaşlar hissediyor kötü bir şey olduğunu dimi? bizde de mesela durduk yere, zamansız bir anda birimiz diğerini arasa nasılsın sorusuna kötüyüm cevabını alıyor
burada şu an için birbirine düşman kesilmiş insanlar görmüyorum. herkes birbiriyle olabildiğince iyi iletişim kurma çabasında. daha sonra gelecek yazarlar da umarım bu ortama ayak uydurabilir ve böyle saçma sapan bir durumun içine girmezler.
şu yiyeceklerle aramda hiç böyle bir bağ kuramadım. ölmemek için yiyorum resmen. bazen unutuyorum hatta yemek yemeyi. günde 5 6 öğün yiyenler var inanılmaz.
aşkın en güzel hali bence. uzaktan görüyorsun, tanımıyorsun, onun fiziksel özelliklerine ek olarak kendine göre bir karakter yaratmışsın ve onu sevmişsin... kavgalar yok, hayal kırıklıkları yok, üzülmek yok. kendi kendine kızıp, kendi kendine barışıyorsun, haberi yok. 10/10 ilişki bence. kafa rahat en azından.
Kral, dondurucu bir kış günü gecenin soğuğunda nöbet tutan bir muhafıza sordu: -“Üşüyor musun muhafız?” -“Ben soğuğa alışkınım kralım” dedi muhafız. -“Olsun, ben yine de sana sıcak elbise getirmelerini emredeceğim” dedi ve gitti. Lakin emir vermeyi unuttu. Ertesi gün nöbet yerinde muhafızın soğuktan donmuş cesedini buldular. Muhafız nöbet yerinde bulunan duvara bir yazı yazmıştı. “Kralım ben soğuğa alışıktım, beni soğuk değil, sizin sıcak elbise vaadiniz öldürdü”
tam olarak bu hikayedeki muhafız gibi hissediyorum. ama toparlanırız ya ne olacak.
doğum kontrol yöntemlerinin %100 koruma sağlamadığını biliyoruz. yani ne kullanırsan kullan bazen işe yaramıyor. kürtaj işi maliyetli zaten. keşke daha ulaşılması kolay olsaydı da tuvalette yeni doğmuş bebek bulundu, çöpte bebek bulundu gibi haberler görmeseydik.
önce kendimi, sonra evi topluyorum. sonrasında kahve eşliğinde, balkonda hayatı sorgulayıp, hayata adapte olmaya çalışıyorum. sonrası sıkıcı işler işte...