b1 seviye ingilliççe ve b2 seviyesinde almanca.
gerçi almanca b2 seviyesi de takıldığım yerler çok fazla, bazen anlamakta zorluk çektiğim oluyor. daha fazlasına ihtiyaç duymuyorum, duymam dahilinde karşı tarafın ingilizce konuşmasını istiyorum.
onca işin gücün içinde bir tane dil daha öğrenemem, vaktim yok çünkü. kafam da kaldırmıyor zaten.
mahallede bir arkadaşım vardı, ailesinden gizli sigara içerdi. içmek istediği zaman evden kaçırır yürüyüşe çıkarırdım akşamları, götürürdüm parka.
ben sigara içerken yanımda sigara içmeyen birisi varsa içmemeye dikkat ediyorum mesela, denemek isteyen bir arkadaşıma da "başlıyorsan benim yüzümden başlama, benden isteme." diyorum. ama gelin görün ki bu hanım arkadaşım hiç de öyle demedi, gel sen de dene dedi ve... işte o zaman sigaraya başladım, bir nedeni yoktu başlamamın. hayatımda değişiklik olması gerekiyordu demek ki.
ben sigara içerken yanımda sigara içmeyen birisi varsa içmemeye dikkat ediyorum mesela, denemek isteyen bir arkadaşıma da "başlıyorsan benim yüzümden başlama, benden isteme." diyorum. ama gelin görün ki bu hanım arkadaşım hiç de öyle demedi, gel sen de dene dedi ve... işte o zaman sigaraya başladım, bir nedeni yoktu başlamamın. hayatımda değişiklik olması gerekiyordu demek ki.
en lezzetlisi gecenin bir körü barlar sokağının çevresinde olan tezgahta yenir.
eskiden tek oturuşta üç parça kokoreçi çok rahat yerdim çünkü sakatat seviyordum. şimdi işe midem sindiremiyor, yiyemiyorum.
özlendin...
eskiden tek oturuşta üç parça kokoreçi çok rahat yerdim çünkü sakatat seviyordum. şimdi işe midem sindiremiyor, yiyemiyorum.
özlendin...
belediye kütüphanelerinde genellikle üye kayıt sistemi ile istediğiniz zaman, geri getirmek şartı ile, ücretsiz kitap alabilirsiniz.
kitapların hemen hemen hepsi bağışlar yolu ile gelmiştir, ilginç şeyler bulabilirsiniz.
kitapların hemen hemen hepsi bağışlar yolu ile gelmiştir, ilginç şeyler bulabilirsiniz.
ipek ongun kitabıdır.
o zaman yeni yetmeyim, belediye kütüphanesinden kitap alıp okuyorum. çok da kitap okuyan birisi değilim, bu kitabı gördüm. ilgimi çekti, aldım hemen okumak için. aldığım gün bitirdim, öyle hoşuma gitti.
sonrasında ipek ongun'un diğer kitaplarını da almaya başladım, her birini okudum. kitap okuma alışkanlığını böylelikle kazanmış oldum.
şimdilerde işe bazen kitap okumaktan yorulunca ya da zihnen yorulunca hayattan kitaplığımdan bir ipek ongun kitabı alır ve okurum, yavaş yavaş okurum ama. çok iyi gelir, ruhumu dinlendirir.
o zaman yeni yetmeyim, belediye kütüphanesinden kitap alıp okuyorum. çok da kitap okuyan birisi değilim, bu kitabı gördüm. ilgimi çekti, aldım hemen okumak için. aldığım gün bitirdim, öyle hoşuma gitti.
sonrasında ipek ongun'un diğer kitaplarını da almaya başladım, her birini okudum. kitap okuma alışkanlığını böylelikle kazanmış oldum.
şimdilerde işe bazen kitap okumaktan yorulunca ya da zihnen yorulunca hayattan kitaplığımdan bir ipek ongun kitabı alır ve okurum, yavaş yavaş okurum ama. çok iyi gelir, ruhumu dinlendirir.
tam olarak tüp mide ameliyatı olmasam da dolaylı yoldan tüp mideli sayılırım. kanserden dolaylı midemin neredeyse yarısı alındı, bu yüzden hayatıma tüp mideli birisi gibi devam etmek zorunda kaldım.
zor bir ameliyattı, sonrasındaki yaşam da öyle.
spor hayatımı bitiren bir operasyon, üzüldüğüm tek konu buydu.
zor bir ameliyattı, sonrasındaki yaşam da öyle.
spor hayatımı bitiren bir operasyon, üzüldüğüm tek konu buydu.
doğu asya'da bulunan, Türkler ile uzaktan akraba olan ülke.
ata dinine ilk merak saldığım zamanlardı, gitmeyi çok istemiştim fakat o zamanlar reşit değildim. tek başıma gidip gezmek istiyordum, bunu yıllar sonra yapabildim.
bir süre kadar gezdim, 3 hafta neredeyse. gezmekle doyabileceğim bir yer değil, yaşamam gereken bir yerdi. orada tanıştığım bir aile vardı, şaman ailesiydi. ikinci gidişimde ziyaret ettim, çok tatlı insanlardı.
Moğol insanı genel olarak iyi ve misafirperverlerdir. bir lokma ekmeği varsa böler ikiye, birisini size verir.
ata dinine ilk merak saldığım zamanlardı, gitmeyi çok istemiştim fakat o zamanlar reşit değildim. tek başıma gidip gezmek istiyordum, bunu yıllar sonra yapabildim.
bir süre kadar gezdim, 3 hafta neredeyse. gezmekle doyabileceğim bir yer değil, yaşamam gereken bir yerdi. orada tanıştığım bir aile vardı, şaman ailesiydi. ikinci gidişimde ziyaret ettim, çok tatlı insanlardı.
Moğol insanı genel olarak iyi ve misafirperverlerdir. bir lokma ekmeği varsa böler ikiye, birisini size verir.
türkler'in, eski, kadim inancı.
Moğol avukat var bir tane, daha doğrusu lakabı bu. burhanettin mumcuoğlu gerçek adı, resmiyetteki dinini tengri olarak değiştirirebilen tek insan Türkiye'de.
ikincisi olmaya ben adayım, dava sürecim henüz devam ediyor. zorlu, bir o kadar da emek isteyen bir süreç.
ilk önce nüfusluktan red kararı aldım, sonra dava açtım.
ilk celsede hakim beni dinlemek istedi, avukatım ile bol bol konuştuk. ikinci celse için tanık istedi, tanıklarım da dinlendi. şimdi ise üçüncüye hazırlık yapıyoruz, avukatım olumlu sonuç alacağımızı belirtiyor.
burhanettin mumcuoğlu'nun emsal bir dava olmasını ve bunun bizim avantajımız olduğunu ikimiz de biliyoruz.
Moğol avukat var bir tane, daha doğrusu lakabı bu. burhanettin mumcuoğlu gerçek adı, resmiyetteki dinini tengri olarak değiştirirebilen tek insan Türkiye'de.
ikincisi olmaya ben adayım, dava sürecim henüz devam ediyor. zorlu, bir o kadar da emek isteyen bir süreç.
ilk önce nüfusluktan red kararı aldım, sonra dava açtım.
ilk celsede hakim beni dinlemek istedi, avukatım ile bol bol konuştuk. ikinci celse için tanık istedi, tanıklarım da dinlendi. şimdi ise üçüncüye hazırlık yapıyoruz, avukatım olumlu sonuç alacağımızı belirtiyor.
burhanettin mumcuoğlu'nun emsal bir dava olmasını ve bunun bizim avantajımız olduğunu ikimiz de biliyoruz.
asla kimseyle aynı odada uyumama izin vermeyen durum.
ailemin söylediğine göre hemen hemen her gün konuşuyormuşum fakat ne söylediğim net değilmiş. bazen konuşmama uyandığım oluyor, o yüzden ailemin bu durumu bir süre kadar kontrol etmesini istedim.
benimkisi majör depresyon ve ilaç kullanımı ile alakalı fakat kalıcı olmasından korkuyorum. çünkü tıbbi araştırmalara göre yetişkinlerde uykuda konuşmak oranı yüzde beş oranında.
ailemin söylediğine göre hemen hemen her gün konuşuyormuşum fakat ne söylediğim net değilmiş. bazen konuşmama uyandığım oluyor, o yüzden ailemin bu durumu bir süre kadar kontrol etmesini istedim.
benimkisi majör depresyon ve ilaç kullanımı ile alakalı fakat kalıcı olmasından korkuyorum. çünkü tıbbi araştırmalara göre yetişkinlerde uykuda konuşmak oranı yüzde beş oranında.
mayalanmış kısrak sütü.
herkesin damağıma hitap etmeyebilir, biraz alışık olunmayan bir tat. severek içmekteyim, sağlığınıza... alaş.
genellikle çamçak adı verilen kaselerde ikram edilir.
herkesin damağıma hitap etmeyebilir, biraz alışık olunmayan bir tat. severek içmekteyim, sağlığınıza... alaş.
genellikle çamçak adı verilen kaselerde ikram edilir.
adres madres verebilir misin
izmir Kemalpaşa'da bulunun bir kazak çiftliği, alaş kımız çiftliği diye geçiyor.
ne yani, siz her gün iltifat mı alıyorsunuz?
ben almıyorum.
ben de
boş iş zaten. "iltifatlar sizi savunmasız bırakır." der freud.
freud ne yüce bir insan...
kendisi lou salome gibi bir psikopatın parmaklarında oynatılmıştı.
Yok. perhizim var benim.
toz formunda olan, sıcak su ile karıştırılıp içilen içecek.
çocukluğumun favorisiydi oralet, aşığıydım diyebilirim.
çocukluğumun favorisiydi oralet, aşığıydım diyebilirim.
danışanımın hediyesidir.
"sizi ilk gördüğümde aynen böyle böyleydiniz, bir an işi öğrettiğiniz elemanı döveceksiniz diye çok korkmuştum." notuyla hediye etmişti.
"sizi ilk gördüğümde aynen böyle böyleydiniz, bir an işi öğrettiğiniz elemanı döveceksiniz diye çok korkmuştum." notuyla hediye etmişti.
dünyanın en berbat şeyi.
ölesiye ağır bir sırrı taşıyorum, bu beni çok yoruyor.
olayın ne olduğundan bahsetmeyeceğim fakat akıl alabilir bir şey değil.
ağır travma geçmişi olan birisi olarak bu sırrı öğrenene kadar inanın hiçbir sorunum yoktu, ufacık bir ağrı dahi yaşamazdım. üç yıl önce öğrendim, o günden beri de hiçbir şey yolunda değil zaten. hatta durumun vehametini şöyle anlatayım, uyumak için bir avuç dolusu ilaç içiyorum. sabah uyanıyorum, gün içerisinde kafamdaki o karanlıkta kaybolmamak için yine bir avuç ilaç içiyorum.
bir ara bu sırrı taşımaktansa ölmeyi tercih ettiğim de oldu, bazen daha fazla mücadele edemeyeceğimi düşünüyorum.
önce devlet hastanesi ile başladı sürecim, sonrasında üniversite hastanesi, en son ise özel bir doktor ile devam.
pamuk gibi bir insandım ben, ensesine vur ekmeğini al insanıydım. şimdi... vahşi bir yaratıktan farkım yok.
birisine bir sırrı vermeden önce kişinin o sır ile nasıl mücadele edeceğini ya da o sırrın ağırlığını düşünün. ben bunu taşımaya mecburum, zorunda bırakıldım. hakkımı helal etmiyorum.
ölesiye ağır bir sırrı taşıyorum, bu beni çok yoruyor.
olayın ne olduğundan bahsetmeyeceğim fakat akıl alabilir bir şey değil.
ağır travma geçmişi olan birisi olarak bu sırrı öğrenene kadar inanın hiçbir sorunum yoktu, ufacık bir ağrı dahi yaşamazdım. üç yıl önce öğrendim, o günden beri de hiçbir şey yolunda değil zaten. hatta durumun vehametini şöyle anlatayım, uyumak için bir avuç dolusu ilaç içiyorum. sabah uyanıyorum, gün içerisinde kafamdaki o karanlıkta kaybolmamak için yine bir avuç ilaç içiyorum.
bir ara bu sırrı taşımaktansa ölmeyi tercih ettiğim de oldu, bazen daha fazla mücadele edemeyeceğimi düşünüyorum.
önce devlet hastanesi ile başladı sürecim, sonrasında üniversite hastanesi, en son ise özel bir doktor ile devam.
pamuk gibi bir insandım ben, ensesine vur ekmeğini al insanıydım. şimdi... vahşi bir yaratıktan farkım yok.
birisine bir sırrı vermeden önce kişinin o sır ile nasıl mücadele edeceğini ya da o sırrın ağırlığını düşünün. ben bunu taşımaya mecburum, zorunda bırakıldım. hakkımı helal etmiyorum.
bak kardeşim, gelirsen ekime gelmezsen s... uzun lafın kısası sen gelme.
ben zaten iyi değilim, sürekli baskı yaparım. sorgularım, kısıtlarım.
şaka şaka, kafam ses kaldırmıyor. o yüzden gelme.
ben zaten iyi değilim, sürekli baskı yaparım. sorgularım, kısıtlarım.
şaka şaka, kafam ses kaldırmıyor. o yüzden gelme.
esenlikler, ben de geldim...
ben buraya nasıl geldim, nerden geldim, niçin geldim?
ben buraya öylesine bir yerden geldim, yazmam gerekiyordu ve gelmek istedim.
ben buraya nasıl geldim, nerden geldim, niçin geldim?
ben buraya öylesine bir yerden geldim, yazmam gerekiyordu ve gelmek istedim.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?