Arkadaşım siz hiç mi taktik bilmiyorsunuz? Komplo teorisi de mi okumadınız? Haftalardır sözlüğü bozması, erişim problemleri, iki günlük veri silinmesi falan hep numaraydı. Admin'in succulent'in dikkatini çekebilmek için yapmadığı numara kalmadı. En sonunda tüm tuşlara basmayı denedi. Sonuç mu? Anlatmaya gerek yok görüyorsunuz. Adminin çok gizli videosu elime ulaştı. İfşaysa ifşa, insanların gerçekleri bilmeye hakkı var.
Hayatımın aşkını bulana kadar perva sözlük benim için derbeder sözlüktü bilenler bilir her gece buraya gelir yalnızlık çok zor hayat yaşamaya deymez tarzı entryler girerdim.
Sonra hayatımın aşkının ruh ikizimin aslında bana çok yakın olduğunu fark ettim işte o andan itibaren perva sözlük benim için (bkz: romantik sözlük) oldu :) artık burada sadece içimdeki mutluluğu ve sonsuz sevgiyi yazıyorum. Sevdiğim kadınla beraberken nasıl mutsuz olabilirim ki sözlük.
sözlüğü kurcalamayı bırakması açısından iyi bile sayılabilecek eylem. Ayrıca kötüyü çağırmak gibi olmasın ama, çok yükselenin düşüşü de fena olur, asıl düşüşten sonraki sözlüğün durumunu merak ediyorum. Malum yıllardır küçük sözlüklerde yazıyorum, yeri geldi ben sildim sözlüğü, yeri geldi aşk kavgalarında nice sözlüklerin yok oluşuna şahit oldum. Bakalım buranın akıbeti ne olacak.
Geline düğün hazırlığında ve düğün esnasında yardımcı olan yakın arkadaşlar anlamına gelir. Aynı zamanda soylu bir kadının yardımcısı, eşlikçisidir. Neden bilmiyorum ama nedime kıyafeti bakmaya başladım. Kenarda hazır dursun.
halk arasında bilinen ismi ile zaç yağı olan sülfrik asit güçlü bir mineral asididir. Suda her konsantrasyonda çözünebilir. Büyük ölçüde korozif oluşu, güçlü asidik yapısından ve dehidrasyon özelliğinden kaynaklanmaktadır. Sülfürik asit bez kumaş şeker gibi maddelerle tepkime verdiğinde siyah kül benzeri bir renk açığa çıkarır.
yürümek istiyorsun ama yollar hep içeri dönüyor; durmak istiyorsun ama sessizlik çok gürültülü. İlerlemek istediğin yolda kendi ayak izlerine takılıp düşmek, düşerken elini uzattığında tutacak olanın yine kendin olduğunu görmek... Sanki bir odanın içinde dönüp duruyorsun, kapıyı aramadan önce duvarlara çarpmayı seçiyorsun.
Her şeyin sende başlayıp sende bittiği bir labirent, çıkışı ararken kendi gölgene takılıyorsun. Kendi iç sesinle konuşmayı deniyorsun, ama her kelime yankı gibi geliyor, cevaptan çok soruya dönüşüyor. çözmeye kalktıkça daha çok sıkılan bir düğüm gibi.
en garibi, bu çıkmazı bırakıp gitmek yerine orada kalmayı seçiyorsun. Çünkü belki de çıkmazın karanlığı, özgürlüğün belirsizliğinden daha az korkutucu geliyor.
Bir geliyorsun her derde deva Her hâlin huzur, her bir hâlin sanki rüya Bir gülüyorsun derman feryadıma Her hâlin huzur, her bir hâlin sanki rüya Gölgen vurmuş aya, rüzgârlar nefesim Bir şarkısın, makamı düş, dalgalarda sesin Hayalin şifa, yalnızlığıma "Ha koptu, ha kopacak" derken fırtına
99 depreminde ki çabaları sayesinde bir çok insanın hayatını kurtarmış, arama kurtarma da bir idol haline gelmiş, akut'un kurucusu dağcılık (tırmanma) sporu ile uğraşıp everest dağına ilk çıkan türk yazar ve fotoğrafçı.
sanırım kendisi "ysk'ya güvenmiyorum." dediği için yanıltıcı bilgiyi alenen yayma' ve 'yargı organlarını aşağılama' suçlamasıyla an itibarı ile tutuklanmıştır.
Aktif kullandığım sadece bir instagram hesabım var. Kapatmayı düşünmüyorum zira beni tüketecek bir çılgınlıkta kullanmıyorum. Gün içinde kaç defa giriyorsun diye sorarsanız bir elin parmaklarını geçmez. Aslına bakarsanız da hoşuma giden bir platform. Hesabım gizli, içeri sadece istediklerimi alıyorum, sevdiğim ve artık birbirimizden uzakta olan arkadaşlarımın çocuklarının gelişimini büyümesini izliyorum, arkadaşlarımın iyi ve huzurlu olduklarından emin oluyorum, akraba ekleme konusunda da filtreye sahibim. Reels videosu zaten çok izlediğim bir şey değil. O yüzden bana bir zararı yok.
Babaanne evi ve nostalji, buğulanan gözler, üzerine dizdiğim mandalina ve portakal kabuklarıyla yaptığım en doğalından oda parfümü, ısınan eller, soba yakmayı denerken yanan kaş ve kirpiklerim... Şu an sobanın içimi ısıtmasına ihtiyacım var sanırım. Yok ağlamıyorum gözüme duman kaçtı.
Belki de adminliği Başkasına devretme zamanı gelmiştir, malum yorucu iş.gerçi kim yapacak herkesin ayrı yoğunluğu var orası da ayrı dert, bilemedim şimdi. Tek ricamız aşk meşk işlerinden bizi hepten unutma admin.
Bu başlığa başka bir yazarın adını yazabiliriz herhalde. Neyse, ben isim önerisi ile gelmemiştim zaten. Olur da espri amaçlı falan marla yazan olur diye önceden uyarayım dedim. Kavga ederiz .
bu arada aklıma gelmişken, umarım olmaz ama aranızda çıkabilecek tartışmalar sonrası acısını sözlükten çıkarmayın. biriniz admin biriniz moderatör devlerin savaşı gibi olur.
Cevizin tarihi 3.000 YILDIR ANADOLU'DA. Arkeolojik araştırmalarda, Anadolu'da yaşayan insanların en az 3.000 yıldır cevizi tanıdıkları ve meyvesinden, kabuklarından, dallarından hatta yapraklarından yararlandıklarına dair izlere rastlanmıştır.
Juglans cinsi içerisinde günümüzde özellikleri belirlenen 18 türden en önemlisi ve üstün meyve kalitesi ile ceviz denildiğinde ilk akla gelen, “Anadolu cevizi”, “İran cevizi” ve “İngiliz cevizi” olarak da adlandırılan J. regia'dır. Cevizin anavatanı, bazılarına göre İran'ın Ghilan bölgesi, bazılarına göre ise Çin'dir.
Günümüzde cevizin bilimsel adı olarak kullanılan Juglans kelimesi, Jovis Glans'dan(Jüpiter'in meyvesi) türetilmiştir.
Cevizin başlıca faydaları;
Beyin sağlığını korur, hafızayı güçlendirir, Omega-3 yağ asitleri ve antioksidan açısından zengindir, Kalp sağlığını korumaya yardımcı olur, Bağırsak sağlığını destekler, Kanser riskini azaltabilir, Sperm kalitesini artırır, Yüksek vitamin ve mineral desteği sağlar, Depresyona karşı etkilidir, Uykuyu düzenlemeye yardım eder, Vücuttaki inflamasyonu azaltır, Diyabet riskini düşürür, Kilo kontrolünü sağlamaya yardımcı olur, Kan basıncını düşürür, Sağlıklı bir şekilde yaşlanmayı destekler, Cilt sağlığını korur,
Elektrikli, gazlı, kömür ve odunla yakılabilen günümüzde alternatifleri de çoğalan bir şekilde ateşin devreye girdiği ısıtma aracıdır.
Ben de evimi soba ile ısıtanlardanım. Buralarda ve Ege-Akdeniz gibi kıyılarda iklim koşulları da göz önüne alınarak, kömürün çıkarttığı zehirli dumanı engellemek adına kömür yasaklanmış ve odun kullanılmaktadır.
Hayatın bana olan inadından olsa gerek ilk günler 3 sn de tutuşan soba şimdi 10 dk beni uğraştırıp “ateşle oynama söyledim sana” şarkılarını söyleymektedir. Sanki keyfimizden oynuyoruz. Yine ellerim kurum içinde kaldı.
Mutlu olmasa dahi çok iyi mutlu taklidi yapanlar için can temiz güzel bir şarkı yapmış. Sabah sabah çalışmaya çalışıyorken can temiz dinlemek iyi bir fikir mi emin değilim ama...
Mutluluk kavramı sadece birilerinin sizi mutlu ettiğinde gerçekleşen bir duygu durumu değildir. Birini mutlu ettiğinizi gördüğünüzde de mutlu olursunuz. Hayatta yaşama amacım her zaman benden ileri bir felsefeydi. Evet insanlar nankördür iyilik, Kadir, kıymet bilmezler. Bu konuda serzenişi haklı görüyorum. Bu da tam bir umutsuzluktur. Hayatı derin bir umutsuzluk içinde yaşarken bu sefer de etrafınızdaki güzellikleri kaçırırsınız. Bu noktada sanırım umutsuzluk duygusundan bir şekilde sıyrılıp varlığının güzel olacağına inandığınız şeylere odaklanırsınız. Bu bazen bir amaç, bazen bir insan, bazen de sadece alışılmışlığın verdiği rahatlıkla sonuçlanabilir. İnsanların temel ihtiyaçları birincisi onu çok iyi anlayan ve seven biri olması daha sonra maddi şeylerdir. Bir çok insanın birinci ihtiyaçtan kaçma sebebi günümüzün dejenere olmuş ilişkilerinden kaynaklıdır. Bu konuda üzgün olmak yerine yalnız olmayı tercih eder. Bu da kaçınılmaz bir sondur.
Bu duyguları derinlerde yaşayıp da içinde çözümleyebilen insan ise dünyada yalnız olmadığını illaki ve elbette aynı sevgi diline sahip ve aynı pencereden bakabildiği kişinin varlığına inanır. Ve hayat tesadüfleri de çok sever ki Bu inançlarınızın karşılığında bir gün karşınıza aynı siz gibi birini çıkarır. Tüm bu bağlayıcı unsurların varlığı birbirinize kenetlenmenizi sağlar. İşte mutluluk orda devreye girer. Dünya karanlık çehresiyle her gün dönüp durup zamanı tüketirken, güneş gibi aydınlatır hayatınızı.
Çok mutlu olmak terimini bana hayata geçirmemi sağlayan, tüm dünya olumsuzluklarına rağmen içimde bir umut ve sevgi meşalesi haline gelmiş sevdiceğim (yazar: yazar Cizer)e teşekkür ediyorum ki. Varlığı tüm ruhuma ve benliğime armağan olmuştur. Tamamlanmak kelimesini hayatımıza geçirmiş olarak artık bir bütün olmanın tadını çıkarmamız gerektiğine inanıyorum.
Sabah biraz sosyal medya yaptım, sonra veterinere gittim, çıkan peşin vergi yüzünden organ mafyası aradım, sonunda sobamı yakabildim, az önce arkadaşımın bir işi için yardımcı olmak adına iş planı yaptım, şimdi ütü yapacağım, sonra Allah Kerim
bertrand russell'a göre mutlulugun nedenlerinin ana başlıklari şunlardır: 1. heves ve hoşlanma duygusu 2. sevgi 3. aile 4. iş 5. benlik dışı birçok ufak tefek ilgiler 6. Çabayla yetinme
Psikologlar bana ilaç yaz deseniz de ilaç yazmaz çünkü böyle bir yeterlilikleri yok. Tıp hekimi olup aynı zamanda terapist ise yazabilir ancak.
Kişiyi nesne gibi ele alan ve belirli kalıplar üzerinden ilerleyen bir yaklaşımı ben de kısır buluyorum. Psikolojide varoluşçu yaklaşımı dışlamak çok mantıklı olmayacaktır gibi geliyor. Ama bilemiyorum okulunu da okumadık.
Çok delirmiş olmanıza filan gerek yok. Üstesinden gelemediğinizi düşündüğünüz herhangi bir sorun için gidebilirsiniz. Sorunu tespit edememiş olsanız da gidebilirsiniz. Hayatınızda bir şeyler yolunda gitmiyosa gidebilirsiniz. Neyin neden yolunda gitmediğini anlamak için.
Başvurduğum kura haftaya açıklanacak, kamuya atanırsam bu ayın sonunda yapacağım olay. Olmazsa özel sektörde devam. Z Kuşağını bu yaşta strese soktunuz koduğumun çocukları. Gereksiz milletvekilleri, torpilli memurlar yata yata devletten düzenli maaş alırken sorun yok, okumuş etmiş insanlara gelince yok,Binbir zorluk çıkarıyorsunuz.
21. kromozomun fazladan bir kopya üretmesi sonucu 46 değil de 47 kromozom ile dünyaya gelmektir. Down sendromu ya da diğer adıyla mongolizm ile doğanlarda öğrenme güçlüğü ve zeka geriliği görülebilir ancak erken yaşlardan itibaren ilgili bir eğitim alındığında ve en önemlisi sevgiyle down sendromlu bireyler de çok güzel işler başarabilir. Down sendromlu bireylerin en belirgin özellikleri göz yapıları ve yüz biçimleridir. Down sendromuna hayvanlarda da rastlanır.