ne taktınız anasını satayım şu kişiye. hani bu kadar takmaya gerek yok burada artı eksi oyları. zaten okuyan da yazan da az. beni istediğiniz kadar eksileyebilirsiniz hırsınızı alacaksa.
"Varlık yoktur, oluş vardır."
(bkz: herakleitos)
beslenmeden tutun soluduğunuz havaya içtiğiniz suya kadar sebebi olabilen bazen ne kadar iyi hava koşullarında veya beslenme şartlarında olsanız da yakalanabileceğiniz hastalık türüdür. kötü beslendiniz diye yakalanacaksınız diye bir şey yok. dert edinmek de yakalanma biçimlerinden olsa da bu da tam etkili değil.
vücudumuzda çakışık genler denen bir gen kümesi var. gen kümesi tabiri tam uygun olmasa da anlamanız için bunu dedim. bir de transpozon denen keyfine göre zıplayan genler var. efendim her türlü sağlıklı bir yaşam sürseniz bile bunlar sizin kanser olmanıza sebebiyet verebilir. bazen de bunlar değil de dna tamir mekanizmalarının yanlış işlemesi sonucu da kanser olabilirsiniz.
siz yine de salığınıza dikkat edin ve kendinize iyi bakın tabi.
benim kafamın çok rahat olduğu hastalık. ailede sigara içenlerde görüldü hep. doğal olarak bende görülme ihtimali çok ama çok düşük durumda. tabi bu kadar radyasyonun olduğu dünyada çıkabilir de. herhalde gelse gülerim ve kurtulurum.
vücudumuzda çakışık genler denen bir gen kümesi var. gen kümesi tabiri tam uygun olmasa da anlamanız için bunu dedim. bir de transpozon denen keyfine göre zıplayan genler var. efendim her türlü sağlıklı bir yaşam sürseniz bile bunlar sizin kanser olmanıza sebebiyet verebilir. bazen de bunlar değil de dna tamir mekanizmalarının yanlış işlemesi sonucu da kanser olabilirsiniz.
siz yine de salığınıza dikkat edin ve kendinize iyi bakın tabi.
benim kafamın çok rahat olduğu hastalık. ailede sigara içenlerde görüldü hep. doğal olarak bende görülme ihtimali çok ama çok düşük durumda. tabi bu kadar radyasyonun olduğu dünyada çıkabilir de. herhalde gelse gülerim ve kurtulurum.
Mobil uygulama yazılımcısı.
Web yazılımcısı.
Rap müzik üstadı.
Üstadın avukatı.
Kendi avukatım.
Lazer kesim ustası.
Başkada yok 10 kişiyle bile konuşmamışı..
Web yazılımcısı.
Rap müzik üstadı.
Üstadın avukatı.
Kendi avukatım.
Lazer kesim ustası.
Başkada yok 10 kişiyle bile konuşmamışı..
Zamanın hayata yön verdiği, değiştirdiği düşüncesi, zamanı put edinmek, zamana tapınmak demektir. Zamanı ilah edinmiş bir insan, takvimler, aylar, saatler ve günler içindir. Zaman insan icadı bir araç olmaktan çıkmıştır, ya da her tarafı kuşatarak, bizi gitgide daraltmakta olan kapitalist sistemin bir ağıdır. Buna devletin belirlediği tatil günleri, özel günler, sadece bir örnektir.
Cesur ve yakışıklı bir şövalye olması umurumda değil, insan olmayı becerememiş. Trol kızı acısını umursamadan, aşağılayarak reddetmiş. Trol de olsa bir kalbi yok mu? Trol kızın çığlığımdan dağlar yerinden oynamış, minik kuşlar korkularından kalp krizi geçirip ölmüşler. Camus'un yalancısıyım . Olmaz olsun böyle şövalyelik.
bugün sizlere çoğunuzun bildiği, bilmese bile duyduğu bir şarkının hüzünlü hikayesini anlatacağım keyifli okumalar. şarkıyı şöyle bırakayım.
https://youtu.be/Q2FvEb59lQY?feature=shared
Herr Mannelig döneminin en yakışıklı ve en cesur şövalyelerindendir. Genç kızların gözdesidir. Bunun yanında dinine düşkün bir Hristiyan'dır. İlk önceliği savaş ve vatandır. Onun için aşk sonradan gelir.
Bir gün trol kızı, bu genç şövalyeyi görür ve Bay Mannelig'e aşık olur. Uzun süreli bir sessizlikten sonra hislerini anlatmak ister. Herr Mannelig'i o kadar çok seviyordur ki onun için tüm sahip olduklarından vazgeçebilirdi. Sonunda genç şövalyenin karşısına çıkar ve ona evlenme teklifi eder.
“Herr Mannelig, Herr Mannelig benimle evlenir misin?”
Herr Mannelig bu teklifi kabul ederse trol insana dönüşecektir.
Genç şövalye, trol kızını üzmemek ve onu reddettiğini anlaması için susmayı tercih eder. Trol kızı tekrarlar:
“Herr Mannelig, Herr Mannelig benimle evlenir misin?”
Yeniden cevap alamayan trol kızı bu sefer ona verebileceği mükemmel hayattan bahseder. Dişi dağ trolü, Herr Mannelig'in evlenmeyi kabul etmesi karşılığında ona çeşitli hediyeler vermek ister.
Nedir bu hediyeler?
Sırtına hiç eyer vurulmamış, gölgeli bahçede otlayan ve ağzında hiçbir şey olmayan 12 at,
Yeni, yıpranmamış, iğne veya tahtayla hiç dikilmemiş, beyaz tığ işi en parlak gömlek,
Taşları en kırmızı bakırdan yapılmış, çarkları gümüşle doldurulmuş, Tillö ve Ternö arasında on iki değirmen,
Her savaşında zafer getirecek, beraber savaşacakları on beş altın halka ile çınlayan bir kılıç.
Herr Mannelig trolün yüzüne bakarak onu Hristiyan bir kadın olmadığı için reddeder ve şöyle dedikten sonra arkasına bakmadan atını sürüp gider:
“Eğer Hristiyan bir kadın olsaydın,
Hediyelerini memnuniyetle kabul ederdim.
Ama biliyorum ki sen en kötü dağ trolüsün,
Necken'le* şeytanın tohumusun.”
*Necken: İnsanları kandırarak bataklıklara çeken kötü ruh demektir.
Dağ trolü göz yaşlarına hâkim olamaz, acıdan ve hüzünden, titreyerek ve inleyerek koşarak kaçar. Şu sözler dökülür ağzından:
“Yakışıklı bir genç adama sahiptim ve o bana azap verdi.”
Mağarasına kaçan trol yaşadığı üzüntüyle öyle acı bir çığlık koparır ki bütün dağlar sarsılır ve ağaçlardaki bütün kuşlar uçar. Hatta acısına üzülen bazı kuşlar trolün yanına gider ve onunla birlikte ağlarlar, gözyaşını kimse dindiremez. Acımasız şövalye, köyüne döner ve bir süre sonra evlenir. Dağ trolü ise bu acı ile bir ömür geçirir.
https://youtu.be/Q2FvEb59lQY?feature=shared
Herr Mannelig döneminin en yakışıklı ve en cesur şövalyelerindendir. Genç kızların gözdesidir. Bunun yanında dinine düşkün bir Hristiyan'dır. İlk önceliği savaş ve vatandır. Onun için aşk sonradan gelir.
Bir gün trol kızı, bu genç şövalyeyi görür ve Bay Mannelig'e aşık olur. Uzun süreli bir sessizlikten sonra hislerini anlatmak ister. Herr Mannelig'i o kadar çok seviyordur ki onun için tüm sahip olduklarından vazgeçebilirdi. Sonunda genç şövalyenin karşısına çıkar ve ona evlenme teklifi eder.
“Herr Mannelig, Herr Mannelig benimle evlenir misin?”
Herr Mannelig bu teklifi kabul ederse trol insana dönüşecektir.
Genç şövalye, trol kızını üzmemek ve onu reddettiğini anlaması için susmayı tercih eder. Trol kızı tekrarlar:
“Herr Mannelig, Herr Mannelig benimle evlenir misin?”
Yeniden cevap alamayan trol kızı bu sefer ona verebileceği mükemmel hayattan bahseder. Dişi dağ trolü, Herr Mannelig'in evlenmeyi kabul etmesi karşılığında ona çeşitli hediyeler vermek ister.
Nedir bu hediyeler?
Sırtına hiç eyer vurulmamış, gölgeli bahçede otlayan ve ağzında hiçbir şey olmayan 12 at,
Yeni, yıpranmamış, iğne veya tahtayla hiç dikilmemiş, beyaz tığ işi en parlak gömlek,
Taşları en kırmızı bakırdan yapılmış, çarkları gümüşle doldurulmuş, Tillö ve Ternö arasında on iki değirmen,
Her savaşında zafer getirecek, beraber savaşacakları on beş altın halka ile çınlayan bir kılıç.
Herr Mannelig trolün yüzüne bakarak onu Hristiyan bir kadın olmadığı için reddeder ve şöyle dedikten sonra arkasına bakmadan atını sürüp gider:
“Eğer Hristiyan bir kadın olsaydın,
Hediyelerini memnuniyetle kabul ederdim.
Ama biliyorum ki sen en kötü dağ trolüsün,
Necken'le* şeytanın tohumusun.”
*Necken: İnsanları kandırarak bataklıklara çeken kötü ruh demektir.
Dağ trolü göz yaşlarına hâkim olamaz, acıdan ve hüzünden, titreyerek ve inleyerek koşarak kaçar. Şu sözler dökülür ağzından:
“Yakışıklı bir genç adama sahiptim ve o bana azap verdi.”
Mağarasına kaçan trol yaşadığı üzüntüyle öyle acı bir çığlık koparır ki bütün dağlar sarsılır ve ağaçlardaki bütün kuşlar uçar. Hatta acısına üzülen bazı kuşlar trolün yanına gider ve onunla birlikte ağlarlar, gözyaşını kimse dindiremez. Acımasız şövalye, köyüne döner ve bir süre sonra evlenir. Dağ trolü ise bu acı ile bir ömür geçirir.
MR yumuşak doku görüntülemek için birebirdir.
Herkesin radyasyon var sandığı Mr da radyasyon yoktur. Açılımı manyetik rozenans olan bu cihazla manyetik alan oluşturularak görüntü elde edilir.
şövalye olmuşum beyaz atım nerde? sahi şövalye demişken çok güzel bir hikaye anlatacağım hemen başlığı açıyorum.
Diş çürüğü ağrı yapmaz. Ağrıya sebep olan başka bir faktördür.
çirkin, olumsuz olan her şey erkek uzuvlarına benzetilir.
soğan doğrarken sakız çiğnerseniz ağlamazsınız.
bozuk parayı ne kadar yüksekten düşürmüş olursanız olun, ulaşabileceği son hız 50-80 km'dir. ki bu öldürecek kadar hızlı değildir ama acıtır.
eğer ki bir grupta 366 kişi varsa, o grupta iki kişinin aynı doğum gününe sahip olma olasılığı % 100 olacaktır.
peki ya daha küçük gruplarda? mesela 60 kişilik bir grupta iki kişinin aynı doğum gününe sahip olma olasılığı nedir?
matematiksel hesaplar göstermektedir ki, sadece 57 kişiden oluşan bir grupta bile 2 kişinin aynı doğum gününe sahip olma olasılığı % 99'dur! 23 kişilik bir grupta bile bu % 50 dolaylarındadır.
peki ya daha küçük gruplarda? mesela 60 kişilik bir grupta iki kişinin aynı doğum gününe sahip olma olasılığı nedir?
matematiksel hesaplar göstermektedir ki, sadece 57 kişiden oluşan bir grupta bile 2 kişinin aynı doğum gününe sahip olma olasılığı % 99'dur! 23 kişilik bir grupta bile bu % 50 dolaylarındadır.
Bilmediğim numaralar ve konuşmaya:kardeşim karakola ifade vermeye gelmen gerek yoksa yakalama kararı çıkartacağız denilen aramalar...
Aslında buradaki pasta urartucada kayaç demektir. Halk kayacı nasıl yiyelim lan diyerek delirmiştir.
yeni bilgi geldi;
esasında buradaki pasta çincedeki pastadır yani kral ekmek yoksa 義大利麵 yesinler demiştir işin özünde.
esasında buradaki pasta çincedeki pastadır yani kral ekmek yoksa 義大利麵 yesinler demiştir işin özünde.
7 öğrenci, 1 berber ama randevu vermedi doluymuş artık berberim değil, 1 baba mesleği, 1 galerici(içince kızlara öyle diyor).
Esasen buradaki pasta Papua yeni Gine dilinde mısır koçanı demektir. Halk da mısır koçanı ne alaka diyerek delirmiştir.
güncelleme:
esasında buradaki pasta ispanyolcadaki pastadır yani yapıştır. yani kral ekmek yoksa yapıştırıcı yesinler demiştir işin özünde.
esasında buradaki pasta ispanyolcadaki pastadır yani yapıştır. yani kral ekmek yoksa yapıştırıcı yesinler demiştir işin özünde.
aslında buradaki pasta, cila anlamında pasta ciladan gelen pastadır. Tabi o zamanlarda pasta gibi maddeler çok zor bulunuyormuş, halk da bu ne böyle kardeşim dalga mı geçiyorsunuz diye dellenmişler.
Biz onu tamamen yanlış anlayıp ekmek olmadığında pasta yiyorduk. Gerçekten hayal kırıklığı yaşadım şimdi. Pasta yemeğe bahanemiz kalmadı
Kaliteli ve 7-8 saat yani olabildiğince çok sıcak tutan termos önerilerinizi beklerim. Gerçekten deneyimlemiş insanlardan öneri bekliyorum.
Makarna değil, Fransa'da pasta manasına gelen oldukça lüks bir tür ekmek çeşidi vardır. Maria'nın bunu söyleme sebebi 'onların isyanı fakir olduklarından değil, açık olduğundan' diyerek halka atıfta bulunmasıdır. Makarna falan yok yani, Fransa'da ekmek çeşididir, oldukça da lükstür.
Yani olayın ne İngilizceyle ne de makarnayla alakası var:d
Yani olayın ne İngilizceyle ne de makarnayla alakası var:d
Bu sözün destekçileri sonrasında giyotinle tanışmıştır.
Liberté, égalité, fraternité.
Vive la guillotine.
Liberté, égalité, fraternité.
Vive la guillotine.
Sevdiklerimle beraberim, çok güzel ev yemeği de yapmışlar. Oh bugün çok mutluyum. Karnım tok çünkü 😅
esasında buradaki pasta ingilizcedeki pastadır yani makarna. yani kral ekmek yoksa makarna yesinler demiştir işin özünde.
eski uygarlıklarda toplum 3 birim tarafından yönetilirdi; filozoflar, siyasiler, hukukçular. meşhur dere modeline baktığımız zaman bu üç birim derenin aynı yerinden su içiyordu. gel zaman git zaman işler biraz değişmeye başladı siyasi derenin başına geçti, filozofu olduğu yerde kaldı, hukukçu en aşağıya geçti. yani siyasinin içtiği su filozofun suyunu bulandırdı en pis suyu ise hukukçu içti.
yıllar geçti ama yerler hala değişmedi çok üzücü..
yıllar geçti ama yerler hala değişmedi çok üzücü..
Para basılacak bir bahis olsaydı eğer ,fashion'a basardım (parayı) adam zombi apokalipsten kurtulmuş biri, eminim bir çaresini bulur.
fashionu tanımıyorum açıkçası ama marlayı rafine zevkleri olan insanlar sever bu yüzden oyum marladan yana
fingirdeşmek karşılıklı olur kanki, benimki fingir oluyor galiba.
İkisi de kaliteli yazarlardır ama fashionı daha yakın görüyorum o yüzden onu tutmak zorundayım. Zevkler bakımından Aynı ikizim gibi.
Kanki sözlükte daha önce kavga ettiğim yazarlar mevcut. Keşke onlardan biriyle açsaydın başlığı. Tekrar kozlarımızı paylaşırdık. Fashion üslubu ile de kibar ve saygılı. Ben de beni dövmek isteyeceğini sanmıyorum. Zaten okuyunca ben ne alaka diye sorar kesin.
Sözlük jargonunun olmazsa olmazı. Her sözlükte bu başlık vardır. Kimseyi yargılamıyoruz tabi, yönelim sonuçta.
mesajları görüyorsun dimi doğru söyle?
Sözlüğü kötüye kullanmak. Online'lar, özelden fingirdeşmeyi bırakıp sözlüğe yazalım please…
kanka hiç şansın yok ki...
Aaa başlığı açan alaskan crab yorumunu silmiş, başlık bana kalmış. Ne haince hareketler!
Rocinante tek atar! Yazar cizer ağlayarak sözlüğü terk eder!
Rocinante tek atar! Yazar cizer ağlayarak sözlüğü terk eder!
Bir iddia. Hodri meydan!
Başlığı düzeltelim please. Admin kardeş işimizi yapalım.
Marla döver. Fashion kadınlara el kaldıramadığı için enayi gibi dayak yer. Kesin bilgi, yayabilirsiniz.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?