confessions

camus

1. nesil Yazar - 5. Seviye Şovalye - Yazar -

  1. toplam entry 142
  2. takipçi 8
  3. puan 9347

herr mannelig

camus
bugün sizlere çoğunuzun bildiği, bilmese bile duyduğu bir şarkının hüzünlü hikayesini anlatacağım keyifli okumalar. şarkıyı şöyle bırakayım.

https://youtu.be/Q2FvEb59lQY?feature=shared
Herr Mannelig döneminin en yakışıklı ve en cesur şövalyelerindendir. Genç kızların gözdesidir. Bunun yanında dinine düşkün bir Hristiyan'dır. İlk önceliği savaş ve vatandır. Onun için aşk sonradan gelir.
Bir gün trol kızı, bu genç şövalyeyi görür ve Bay Mannelig'e aşık olur. Uzun süreli bir sessizlikten sonra hislerini anlatmak ister. Herr Mannelig'i o kadar çok seviyordur ki onun için tüm sahip olduklarından vazgeçebilirdi. Sonunda genç şövalyenin karşısına çıkar ve ona evlenme teklifi eder.
“Herr Mannelig, Herr Mannelig benimle evlenir misin?”
Herr Mannelig bu teklifi kabul ederse trol insana dönüşecektir.
Genç şövalye, trol kızını üzmemek ve onu reddettiğini anlaması için susmayı tercih eder. Trol kızı tekrarlar:
“Herr Mannelig, Herr Mannelig benimle evlenir misin?”
Yeniden cevap alamayan trol kızı bu sefer ona verebileceği mükemmel hayattan bahseder. Dişi dağ trolü, Herr Mannelig'in evlenmeyi kabul etmesi karşılığında ona çeşitli hediyeler vermek ister.
 
Nedir bu hediyeler?

Sırtına hiç eyer vurulmamış, gölgeli bahçede otlayan ve ağzında hiçbir şey olmayan 12 at,
Yeni, yıpranmamış, iğne veya tahtayla hiç dikilmemiş, beyaz tığ işi en parlak gömlek,
Taşları en kırmızı bakırdan yapılmış, çarkları gümüşle doldurulmuş, Tillö ve Ternö arasında on iki değirmen,
Her savaşında zafer getirecek, beraber savaşacakları on beş altın halka ile çınlayan bir kılıç.


Herr Mannelig trolün yüzüne bakarak onu Hristiyan bir kadın olmadığı için reddeder ve şöyle dedikten sonra arkasına bakmadan atını sürüp gider:
“Eğer Hristiyan bir kadın olsaydın,
Hediyelerini memnuniyetle kabul ederdim.
Ama biliyorum ki sen en kötü dağ trolüsün,
Necken'le* şeytanın tohumusun.”
 
*Necken: İnsanları kandırarak bataklıklara çeken kötü ruh demektir.
Dağ trolü göz yaşlarına hâkim olamaz, acıdan ve hüzünden, titreyerek ve inleyerek koşarak kaçar. Şu sözler dökülür ağzından:  
“Yakışıklı bir genç adama sahiptim ve o bana azap verdi.”
Mağarasına kaçan trol yaşadığı üzüntüyle öyle acı bir çığlık koparır ki bütün dağlar sarsılır ve ağaçlardaki bütün kuşlar uçar. Hatta acısına üzülen bazı kuşlar trolün yanına gider ve onunla birlikte ağlarlar, gözyaşını kimse dindiremez. Acımasız şövalye, köyüne döner ve bir süre sonra evlenir. Dağ trolü ise bu acı ile bir ömür geçirir.

2
marla marla
Üzüldüm trol kız için.
camus camus
:((

çok bilinmeyen gerçekler

camus
bozuk parayı ne kadar yüksekten düşürmüş olursanız olun, ulaşabileceği son hız 50-80 km'dir. ki bu öldürecek kadar hızlı değildir ama acıtır.
2
mischief mischief
Acaba bu havaya sıkılıp yere düşen boş mermi kovanı için saatte kaç km, bakmam lazım.
camus camus
tamamen yüzey alanı ile ilgili bir mesele bozuk paradan çok daha azdır

çok bilinmeyen gerçekler

camus
eğer ki bir grupta 366 kişi varsa, o grupta iki kişinin aynı doğum gününe sahip olma olasılığı % 100 olacaktır.

peki ya daha küçük gruplarda? mesela 60 kişilik bir grupta iki kişinin aynı doğum gününe sahip olma olasılığı nedir?
matematiksel hesaplar göstermektedir ki, sadece 57 kişiden oluşan bir grupta bile 2 kişinin aynı doğum gününe sahip olma olasılığı % 99'dur! 23 kişilik bir grupta bile bu % 50 dolaylarındadır.

adalet

camus
eski uygarlıklarda toplum 3 birim tarafından yönetilirdi; filozoflar, siyasiler, hukukçular. meşhur dere modeline baktığımız zaman bu üç birim derenin aynı yerinden su içiyordu. gel zaman git zaman işler biraz değişmeye başladı siyasi derenin başına geçti, filozofu olduğu yerde kaldı, hukukçu en aşağıya geçti. yani siyasinin içtiği su filozofun suyunu bulandırdı en pis suyu ise hukukçu içti.

yıllar geçti ama yerler hala değişmedi çok üzücü..

marla vs fashion

camus
fashionu tanımıyorum açıkçası ama marlayı rafine zevkleri olan insanlar sever bu yüzden oyum marladan yana
2
marla marla
Çok teşekkür ediyorum ama başlığı açan sözlüğümüzün neşesi Roci kavga etmemiz halinde kimin dövebileceğine dair tahminde bulunmuş. Neden kurban olarak fashion ve ben seçildik hiç fikrim yok.
camus camus
aa konudan biraz uzak kalmışım ben

succulent

camus
kendisiyle biraz konuşma fırsatı buldum oldukça hoşsohbet birisi ayrıca aynı terminolojiyi konuşabiliyoruz. dilerim klavyesini tıkırdatmaya devam eder çünkü entrylerini okumak da en az sohbeti kadar keyifli.

neyin sözü verilir

camus
davranışlarımızın pekala hepimiz sözünü verebiliriz peki ya duyguların?

bunlar kapasite dışıdır birine her zaman sevme veya ondan nefret etme gibi sözler veren bir kişi kapasitesinin dışında bir şeyin sözünü veriyordur günün sonunda yalancı çıkacaktır zira.

makul olanı şöyledir; seni sevdiğim sürece sana sevgi eylemleri göstereceğim ve sadakat duyacağım. evet doğrusu ve elden geleni budur.
5
succulent succulent
İlla söz vermek gerekir mi bilmiyorum. Söz verilen ortamlar bana nedense çok güvensiz geliyor
camus camus
kendimize verdiğimiz sözlerdir bunlar esasen ve emin ol bu sözlerden muaf tutulsaydık bahsettiğin güvenin esamesi bile okunmazdı.
succulent succulent
Olduğu gibi olmuyorsa bana kalırsa söz verilecek durum geldiyse orda bir bozukluk vardır.
camus camus
kendine hiç söz vermedin mi
succulent succulent
Kendime verdiğim sözlerin hiçbirini tutamadım. O yüzden söz vermek bana kendini kandırmaktan başka bir şey gibi gelmiyor.

güne bir şiir bırak

camus
Bir çay içer misin, yoksa kahve mi
Kibritim yok, demek cigaraya başladın
Ellerin de titriyor, bir şeyin mi var
Böyle bir kız değildin sen eskiden
Sana ne yaptılar, sana ne yaptılar?
Kirpiklerin ıslanıyor durup dururken
O sabah mı çıkmıştın, bir gün önce mi
Çok değişmişsin birden tanıyamadım.
1 /

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol