edwird 2

Normal şartlarda mümkün olmayandır. Sağlıklı bir insanın düzenli cinsellik yaşaması elzemdir. Boşanmaların en büyük sebeplerinden birisi de eşlerin kendi aralarında düzgün bir cinsel yaşam kuramamasıdır. Ek olarak: (bkz: #10992)

Muhtemelen öğretmen ya da memur...

Din, en kısa tanımıyla devrimdir. Şöyle ki tarih boyunca peygamberler geldikleri toplumun içinden çıkmış ve genellikle o toplumun mazlum kitlelerinden olmuşlardır. Bu bilinçli tercih dinin ne kadar harekete geçirici bir şey olduğunu gösteriyor. Dinin ve peygamberlerin karşı durmuş olduğu ve devirmiş olduğu en büyük 3 toplumsal tabakayı inceleyelim şimdi. bu 3 sınıf birbirine kökten bağlı, devingen, birbirini destekleyen sınıflardır. Bir masanın bacakları gibi, biri bile yıkılsa diğeri hayatta kalamaz. Bunlar, tevhid anlayışının karşısında olan şirk düzeninin bekçileridirler.

1- siyasi sınıf. Kralları, hükümdarları, siyasileri, yöneticileri içermektedir. Bunlara tağut denir. Allah'a savaş açan zalimlere denmektedir. Dinler açısından firavunla özdeşleştirebileceğimiz bu sınıf, halkı baskı ve sömürüyle kendi yönetimi altında zorla tutan, insanları kullanan, kendi zenginliklerine zenginlik katan, insanlığı bozan ve dejenere eden bir sınıftır. Örneğin hz musa, firavun'un yanında yetişmiş olmasına rağmen sarayı terk ederek bir süreliğine yalnız yaşamış, sonrasında allah'ın vahyetmesiyle firavun ile bir savaşa tutuşmuştur. Bu savaş her ne kadar tebliğe dayanmış olsa da, gaddar firavun'un gerçeklere olan nefreti çok büyük olduğu için zulümlerinden vazgeçmemiş ve denizin dibini boylamıştır. Onu takip edenler de.
2- dini sınıf. Papazları, hahamları, imamları, ferisileri yani genel olarak ruhbanları içerir. Bunlara belam denir. Dinin üzerini örten münafıklara denmektedir. En tehlikeli sınıflardan olan bu sınıf, gerçek dinin önündeki en büyük bariyeri oluşturmaktadır. Bunların amacı, dinin kavramlarını ters yüz ederek, tağutların zulüm dolu idaresini meşrulaştırmaktır. Örneğin hz isa en çok ferisilerle mücadele etmiştir ve peygamberliğini en çok bunlara kanıtlamaya çalışmıştır. Dini yozlaştıran, karanlıklaştıran, bir uyuşturucu haline getiren bu sınıfın amacı, dinden geçinip git gide zenginleşmek ve bozuk sistemin devamlılığını sağlamaktır.
3- sermaye sınıfı. Tüccarları, ekonomik güçü elinde tutanları, ticaretin devamlılığını sağlayanları içerir. Bunlara karun denir. Karun, sadece ekonomik büyümeyi amaçlayan acımasız, kapitalist sermayedarlara denmektedir. Amaçları halkı sömürerek sadece zenginleşmektir. Ekonomik eşitsizliklerin devamını amaçlayan bu grup, elbette ki gerçek dinin eşitlikçi, adaletçi anlayışına kökten karşıdır. Örneğin Hz muhammed, islam'ı tebliğ etmiş, zekat infak gibi ibadetleri şart koşmuş, altın/gümüş biriktirmeyi, zenginleşmeyi yasaklamış, ihtiyaç fazlası malın tamamen bağışlanmasını ve biriktirilmemesini emretmiştir. (bakara:219) Bunu yapanların, yani mal biriktirip zenginleşenlerin, insanları sömürenlerin ise cehennemde o altınlarla/gümüşlerle ateşte dağlanacağını söylemiştir. (tevbe:34-35)

Şimdi şöyle bir düşünelim, devrimler tarihi olan dinler tarihi, eşitliği emrediyor, adaletsizliği yasaklıyor. Siyasileri, ruhbanları, sermayedarları cehennem azabıyla lanetliyor. Ve ezilen halklara diyor ki, bizler sizin bu yeryüzünde güç kazanmanızı istiyoruz. (Sebe:33, Kasas:5) ırkçılığı ortadan kaldırıyor. Tamamen özgür, tamamen yenilikçi bir evren tasavvurunu ortaya koyuyor. Diyor ki, insan en değerli ve en yüce varlıktır, insan Allah'ın ruhunu taşımaktadır. İşte din budur, özgürleşmek, devrimi her an yüreğinde hissetmek, hiçbir kimseyi önder bilmemek, ruhban tanımamak, sadece kendi aklına ve kalbine güvenip, seni yaratan allah'a kulluk etmektir. İşte din en kısa tanımıyla böyle kutsal, böyle mukaddes bir devrim anlayışıdır.

Değerli hayat arkadaşımdan hediye almış olduğum mini tolkien kitap seti. Hayatımda aldığım en değerli hediye buydu ve ne kadar doğru bir tercih yapmış olduğumu da tekrardan hatırlatmıştı bana bu muazzam güzel olan hadise. Gözlerime inanamamıştım adeta.

(bkz: #6377)

Bizim sloganlarımızdan birisi de "herkes bir gün perva sözlük üyesi olacak" şeklinde. İnanmış insanları kimse yolundan döndüremez vesselam. Bu sloganın izinde durmak bilmeden yola devam edeceğiz...

Bazen 700 bin. Bazense -700 bin, çok değişiyor.

Muhteşem bir sözlüktür. 2 aydır aralıksız yazıyorum. Bağımlılık yaptı.

anormalsozluk.com.tr

Ben popo diyorum genelde ayıpçık olmasın diye.

Her yerde her şey söylenmez. Stratejik davranmak elzemdir. Zaman zaman sinsi olup planlarla ilerleyeceksin.

sağlam troll çeken bir yayıncı arkadaşımız. kesitleri çok komik oluyor.

Her insanın hayalleri, amaçları, istekleri vardır. Her insan bir zamanlar bebekti, çocuktu, masumdu. Ve her insanın bir ailesi var. Kucaklayın onları, sevin, değer verin, anlamaya çalışın. Belki içine öyle şeyler atmıştır ki, siz bir adım atarsınız ve o kuş kadar hafifler bu vesileyle. İnsan en özünde yalnızdır ve kendinden olanı aramak için harekete geçer, çabalar durur çaresizce. O potansiyeli ortaya çıkarmak için adım atın, empati dolu ve hoşgörülü olun.

"İyilikle kötülük bir olmaz. Sen, en iyi olanla karşılık ver! Bir de bakarsın ki seninle arasında düşmanlık bulunan kişi sanki candan bir dostmuş gibi olur. Buna sabredenlerden başkası kavuşturulamaz. Ve buna, büyük bir pay sahibi olanlardan başkası da kavuşturulamaz."
(Fussilet:34-35)

Naaş bulunamadan bazı şeyler net şekilde ortaya konamaz. Olay İnşallah en kısa sürede çözüme ulaşır ve amcası gerçekten katilse en acı biçimde işkencelere maruz kalarak hakk'ın gazabına kavuşur.

Hiç sevmediğim olaylardır, yazmaya üşendim. Nobody iyi özetlemiş, tebrikler. Demokrasi eğer varsa halkın tercihlerine saygı duyulmalı diyeyim bari.

Disiplinsiz eylemleri nedeniyle yapılması ivedi olan bir olaydır. Üstüne üstlük cumhurbaşkanının katıldığı bir tören sonrasında böyle bir gösterinin yapılması kafalarda soru işareti oluşturmuştur. Ben de orduda 1 yıl subay olarak görev yaptım. Süreçlerin nasıl işlediğini iyi bilirim. Yaptıkları çok yanlıştır. Yarın öbür gün başka bir teğmen grubu da allahu ekber diye bağırdığında bu kutlamayı destekleyen kitleler bunu da destekleyecekler mi bunu da düşünmek lazım. Ordu disiplindir, ve disiplinin dışına çıkılamaz. Ordu şov yeri değildir.

Sık sık denk geldiğim bir gerçekliktir. Ben bunu enerji atmak istemelerine bağlıyorum. Çok fazla beslenenin çok fazla enerjisi olabiliyor.

Normalde kadınlar bol bol aç kalıyorlar. Bu da hormonal bozukluklar yaşamalarına sebep oluyor. Tombik kadınların ise böyle bir derdi yok.

Not: elbette zayıf kadın candır, gerisi heyecan.