haberci

Devamlılık çeşmesi…

Nasıl faydalı olmasın mübarek! Hem antidepresanım hem terapistim… yeri gelmişken sevgili admin bu oluşumda katkısı olanlara teşekkürlerimi iletin lütfen. Motive edici detaylarda buluşmak ümidiyle…🙏

İlginç bilgiler sunmak adına tefekkür etmek çok ilginç. Zaten hayatın kendisi ilginç. 7 milyardan fazla insan penceresi bu hayata göz dikmiş. Meraklısı var, meraksızı var, körü var, görü var. Var da var. Tüm bu varlıklar, kendine has yetenekleri ve cürümleriyle birbirine uyum sağlarlar. Uyumsuzlar da uyumun parçasıdır. Uydurma bilgiler de öyle. Körü körüne uyum uyumsuzluk belirtisidir. Uzun süre uyum gösteremeyen uyumsuz, hep ama hep uyumlu sanır kendini. Sorgulamaktan vazgeçmişse, bakmaz mı aynaya, ne sanır kendini?! Hayretle temâşâ lazım, sistemli sistemli dönen şu acip sergiyi. Kime doğrulttuysak hırs denen gergiyi. Uyumsuz uyumlular bozar, tercihe bırakılmış dergiyi. Ama gerçek uyumlular başkadır, kabul ve teşekkürüdür borç bildikleri vergiyi. İşte dostlar tüm bunlar çok ilginç. Havada süzülen demir yığını, suyun hem yere hem göğe yetmesi, kuşların, düşündüğümüzün aksine uçarken değil de yeşil bir dal üstünde şakıması, zayıf ve aciz olan insanın kendini 'en'lere taşıma çabası, birbiriyle çatışmalar, yarışmalar, karışmalar, kaçışmalar cabası… bunlar yeterince ilginç değil mi?!

İdrak yetisi.

“Sen ne olursan ol, ne yaparsan yap karşındakinin idraki kadarsın”

(bkz: algı)

(bkz: doğru yöne bakmak)

Sanırım tanışmazdık.

Futbolda herhangi bir takımın bu sistemi kullanması kural hatası, eğitimde kullanılması ise kul hatası'dır.

Rüzgar gibi uçup giden yılların yükü var üzerimizde. Zaman kısıtlı, hayat dar. Çocukları iyi eğitecek şey, onları kalıplara ve belli bir zamana tıkmadan sevmek, sevmek, sevmek… işte bütün mesele bu!

Bu arayışı şekerli sakıza benzetirim ben. Yeni olduğu için ve haz veren tadıyla mantığına oturttuğun anlayışın zihinde evrilip çevrilerek çiğnenirken tadının yitirilmesi sonucu fırlatılıp atılması.

Onu ayaklar altında yapış yapış gördüğümde bir şeye anlam yüklemenin anlamsız olduğu izlenimi veriyor, bana. O yüzden şekersiz sakız tüketmek daha iyi. En azından çiğnemeye başladığın tad(sendeki ilk intiba ile) sonrasında da değişmeyen tad oluyor(hayal kırıklığı yaşamıyorsun)

Ayrıca arayış bir serüven bana göre, nihayet bulmayan ve son nefese kadar devam edecek olan…

Giden arabadan atlamak misali kendi halinde dönüp duran dünyadan ayrılmak girişimi…

Eski sevgilim

İzmir(doğduğum) ve aydın(doyduğum) yerleşik düzenimin şehirleri…

Sonrası mı onu ben de bilemiyorum; işim dolayısıyla Türkiye kazan, ben kepçe…

Annemin ve babamın misafir geldikçe kullandığımız salondaki yemek masasına, sürpriz olsun diye haberim olmadan kurdukları oyuncak tren setiyle karşılaştığımda hem sevinmiş hem de çok şaşırmıştım… çok uzun süre o masanın üzerinde kaldığını hatırlıyorum. Sonrasında bizimkilerin tayinleri nedeniyle topla kur yapa yapa, her bir parçası teker teker kaybolup gitti. Çocukluk aklı ve yaklaşımıyla kıymetini bilmemişiz ama ilk hediyem olması nedeniyle hala aklımda…

-“hayırdır bi dürüm mü var?”

Müzik, kitap ve sen…

Tecrübe etmiş, yanılmış ve de ders almış insan çıkarımı. Bu ilişkilerde de böyledir. Yaşadığın ilişkiler yaşayacağın ilişkilerin referansı olur ve soğuk yoğurt sıcak süt muamelesi görür. Talihsizlik işte…

Her hal üzre gördüğüm her çocuk

Bir de tezek kokusu…

“Umarım bir faydası olur”

Tutanak