#1 ' entry bağlamından farklı olarak başlığa kendi hissiyatımı yazmak istiyorum.
Futurist hareketin hissettiği ve algıladıgı gibi ben de mevcut zamanların tamamlandıgını ve yeni bir çağa giriş yapıldıgını düşünüyorum.
(bkz: Fütürizm)
1- Teknoloji o kadar hızlı şekilde günlük yaşamımızı işgal etti ki ne oldugunu bile anlayamadık. Hayatımız kolaylaşırken aletlerimize ve kendimize yabancılaştık. Kullandıgımız cep telefonunun da bilgisayarın da işleyişine hakim değiliz, ne yaptıgını bilmiyoruz. Kendimize de yabancılaştık çünkü başka insanların hayatları önümüze serildi, ve mutlu olabilecek kadar yeterli hayatlarımız varken mutsuz olmak için pek çok sebebimiz oldu.
2- İklim değişikliği artık herkesi etkilemeye başladı. Bahar ayları neredeyse yok oldu. Su kıtlıgı hemen her yıl gündemimizde.Orman yangınları da cabası. Küçükken gelecekte olacağını okudugum olayları artık birebir yaşıyorum. Bunu daha buzulların erimesi ve su seviyesinin yükselmesi ile beraber kıyı şehirlerinin terk edilmesi izleyecek.
3- Ekonominin çok fazla kötüye gitmesi, sadece Türkiye için söylemiyorum genel anlamda prekaryalaşma hakim. Artık Proleterya bile yok.
(bkz: Prekarya)
Amerikalı zenginler uzaya yerleşme planları yapıyor. Bir grup insan obezite ile mücadele ederken bir grup insan da açlıkla mücadele ediyor. Bu uçurum da gittikçe büyüyor
4- Siyasetsiz,Güçsüz Popülizm, Bugün ideolojilerin bir anlamı var mı emin değilim. Yaşadıgımız gezegen yok olurken bir yanımız aç, bir yanımız kilo verme derdinde,bazılarımız uzaya kaçmak istiyor, bazılarımız ise like ve beğeni almak için neredeyse canından olacak.
(bkz: Obezite)
(bkz: Açlık)
(bkz: Elon Musk)
(bkz: SpaceX)
(bkz: Bill Gates)
(bkz: Saint-Barthelemy Adası)
(bkz: Little Saint James)
(bkz: Jeffrey Epstein)
Ve aptal bir toplumda ideoloji yerine tek bir şey hakim. Popülizm ve oyları kendi lehine değiştirmek için yapılan saçma sapan kanunlar.
(bkz: idiocracy)
Bütün bunlar üst üste geldiğinde insan akıl sağlıgını koruyamıyor.
(bkz: Antidepresan)
Ailesiyle,çevresiyle, yaşlısıyla genciyle yetiştirildiğim konjonktür artık yok. Öğretilen her şey genel olarak anlamsız,değersiz ve başarısız olmaya mahkum.
Son olarak;
(bkz: Dünyada eğitimli kesimin cezalandırılması)
Genel kanının aksine Matrix sisteminin anti-kahramanı neo karakteridir. Esas özgürleşen karakter Agent Smith'tir.
Yıllar boyu , 'yahu şöyle baştan bi takip edeyim de beynimi boşaltayım biraz aptallaşayım rahat rahat izleyeyim' niyetimin oldugu ama bir türlü fırsatımın olmadıgı program.
İq düşürme garantili
(bkz: burnout)
Tek bir hediye hayatımı değiştirdi.
2002 yılında alınan Casper bilgisayar. Öyle ki onun sayesinde okuma-yazmayı sökmem hızlanacak ve bilgisayar kullanma becerisinin çocuk yaşta edinilmesi ile bugune kadar hayatımı kazanacaktım.
2002 yılında alınan Casper bilgisayar. Öyle ki onun sayesinde okuma-yazmayı sökmem hızlanacak ve bilgisayar kullanma becerisinin çocuk yaşta edinilmesi ile bugune kadar hayatımı kazanacaktım.
Antik çağın kadim dillerinden biri olmakla beraber arapça biliyorum diyen insana inanmayınız.
Fusha adı verilen genel arapça ile gazete,dergi, haber okusanız da halk arasına çıktıgınızda anlaşamazsınız.
Halk arapçasını öğrenseniz de başka bir arap ülkesine gittiğinizde yine anlaşamazsınız. Dolayısıyla ömrünüzü vermeniz gerekir.
Hatay'da yaşadıgım sürede öğrendiğim Arapça haritada 15 numara olarak gözüküyor. Gerçekten de suriyenin batısında yaşamışlar ile lübnanlılarla anlaşabiliyorum ama geri kalan kimseyle anlaşamıyorum.
Easy Arabic Ekibi Mısır'da Fusha ile anlaşmaya çalışıyor.Maalesef iletişim kurulamıyor.
Fusha adı verilen genel arapça ile gazete,dergi, haber okusanız da halk arasına çıktıgınızda anlaşamazsınız.
Halk arapçasını öğrenseniz de başka bir arap ülkesine gittiğinizde yine anlaşamazsınız. Dolayısıyla ömrünüzü vermeniz gerekir.
Hatay'da yaşadıgım sürede öğrendiğim Arapça haritada 15 numara olarak gözüküyor. Gerçekten de suriyenin batısında yaşamışlar ile lübnanlılarla anlaşabiliyorum ama geri kalan kimseyle anlaşamıyorum.
Easy Arabic Ekibi Mısır'da Fusha ile anlaşmaya çalışıyor.Maalesef iletişim kurulamıyor.
(bkz: Fanta)
(bkz: Falta) (Hatay'da arapça anlamı inek b*ku)
Falta içer misin diye beni kandırıp kendi aralarında gülerlerdi.Arapça öğrenince bu tuzağa düşmedim
(bkz: Falta) (Hatay'da arapça anlamı inek b*ku)
Falta içer misin diye beni kandırıp kendi aralarında gülerlerdi.Arapça öğrenince bu tuzağa düşmedim
Birbirlerine bağlı eğitimli aile bireyleri.
Kaliteli komşular.
Ilıman iklimin oldugu çevre.
İyi idare edilen bir ülke.
Ülkenin bulundugu barışçıl bir coğrafya.
Kaliteli komşular.
Ilıman iklimin oldugu çevre.
İyi idare edilen bir ülke.
Ülkenin bulundugu barışçıl bir coğrafya.
Maraton Savaşı ile beraber Avrupa Tarihi'nin en önemli savaşıdır.Çünkü Doğu-Batı kültürleri ilk defa savaşmaya başlamıştır.
Spartalılar tarafından Pers imparatorlugu 2.kez durdurulmuş ve gerilemeye başlamıştır. Büyük İskender tarafından Makedonya'dan İndus vadisine kadar süren sefer'de de yıkılmıştır.
Savaşın Pers lehine başarılı olması durumunda doğu avrupadan başlayarak doğululaşma başlayacaktır.Avrupa medeniyeti'nin yükseldiği yunan mirası da yerle bir edilecektir.
Maraton Muharebesi ile Thermopylae Muharebesi hemen hemen aynı olmasına rağmen medya 300 Spartalı'yı parlatmıştır.Maraton Muharebesi ise hala bilinmemektedir.
(bkz: Yunan Şehir Devletleri)
(bkz: Atina)
(bkz: Sparta)
(bkz: Pers İmparatorluğu)
Spartalılar tarafından Pers imparatorlugu 2.kez durdurulmuş ve gerilemeye başlamıştır. Büyük İskender tarafından Makedonya'dan İndus vadisine kadar süren sefer'de de yıkılmıştır.
Savaşın Pers lehine başarılı olması durumunda doğu avrupadan başlayarak doğululaşma başlayacaktır.Avrupa medeniyeti'nin yükseldiği yunan mirası da yerle bir edilecektir.
Maraton Muharebesi ile Thermopylae Muharebesi hemen hemen aynı olmasına rağmen medya 300 Spartalı'yı parlatmıştır.Maraton Muharebesi ise hala bilinmemektedir.
(bkz: Yunan Şehir Devletleri)
(bkz: Atina)
(bkz: Sparta)
(bkz: Pers İmparatorluğu)
(bkz: Entry nick uyumu)
Hindistan'a tarihi ve kültürel olarak hayranlık beslesem de mikropların bile mikrop kaptıgı bir yer oldugu için ne seyahat edeceğim ne de yemeklerini yiyeceğim.
Daha temiz bir alternatif için
(bkz: Sri Lanka)
Daha temiz bir alternatif için
(bkz: Sri Lanka)
Bende işe yarayan yöntemi sizinle de paylaşayım.
Günaydınlar
(bkz: Takip Edilesi Youtube Kanalları)
(bkz: Nobody)
You: "So... my time on Earth is over?"
Guide: "Yes, your journey there has finished."
You: "Did I do good?"
Guide: "You did as you were meant to. Every step had its purpose."
You: "I hope my family is okay..."
Guide: "They will be. Their paths continue, just as yours does now."
(bkz: Takip Edilesi Youtube Kanalları)
(bkz: Nobody)
You: "So... my time on Earth is over?"
Guide: "Yes, your journey there has finished."
You: "Did I do good?"
Guide: "You did as you were meant to. Every step had its purpose."
You: "I hope my family is okay..."
Guide: "They will be. Their paths continue, just as yours does now."
Çirkin kadın yoktur az Vodka vardır.
-Rus Atasözü
-Rus Atasözü
Call Of Duty oyunlarında kesmenin hala bende heyecan uyandırdıgı varlık.
Zombilere yazılmış şarkımızı da verelim başlık içine.
Zombilere yazılmış şarkımızı da verelim başlık içine.
Günaydınlar
İş sonrası diş tedavisinden geldim.Konusamıyorum ve 1 saat daha ses çıkarmayacağım :D
Oldukça uzun bir yazı olacak o yüzden özür diliyorum. Ama kendini yetersiz hisseden veya incel olarak kendini tanımlayan birisi varsa belki okuyunca bir şeyler kapar diye yazacağım.
**
Kendimi bildim bileli diş tedavisi görüyorum.Fakir bir ailenin 8 aylık çocuguyum. Doğduğumda kalbimde üfürüm vardı. Muhtemelen sağlıklı nefes almadıgım için ve doğdugum evde 6 sigara içen oldugu için küçük yaşta astıma yakalanmam kolay oldu.
Astımdan dolayı dişlerim hızla çürüdü. Hem nefes alamıyor,hem de yemek yiyemiyordum.
Zamanla sırtımda çizikler oluşmaya başladı. Boyum uzamasına rağmen yeterince beslenemediğim için deri tabakası yırtılıyordu.Bir de sırtımdan sorun çekmeye başladım.
Sıkça hasta oluyor, beslenemiyor, ve yeterince gelişemiyordum. Yaşıtlarımdan hep daha kısa,cılız ve güçsüzdüm.
Bütün bunlar yaşıtlarımdan farklışmama,farklılaştıkça daha hızlı olgunlaşmama, kendimi ve etrafımı daha hızlı kavramama vesile oldu. Daha derin ve hızlı düşündükçe başarım
da arttı.
Ardıma bakmadan çalışmaya,kendimi tamir etmeye devam ettim. Evet başlangıcım kötüydü ama gerekli kaynakları toplarsam düzelteceğimi de biliyordum. Hayat bir oyundu ve ben iyi bir strateji oyuncusuydum. Yoksa boşuna mı daha 4.sınıfta satranç turnuvalarında boy gösteriyordum :D. Önce öğrenecektim, ne kadar bilirsem o kadar iyi karar verebilirdim. Sonrasında çalışacaktım.Eksiklerimi kapatmam için başkalarından daha fazla zamana ihtiyacım vardı.
Bu şekilde liseye devam ettim. Başarılı insanın karizması vardır. Einstein çok mu yakışıklı ? değil ama adam başarılı ve aşk hayatı da vardı.
> Einstein'ın aşk hayatı.
https://www.ensonhaber.com/tarih-haberleri/einstein-ve-sadakatsiz-iliskileri
Her neyse hedefim aşk hayatı falan değildi. Ben başarılı olduguma kanaat getirene kadar aşka maşka bulaşmayacaktım.
Büyük konusmuşum. !
(bkz: #18953)
Güvenim yerle bir oldu. Travma geçirdim. Nerede hata yapmıştım? Yok yok esas soru bu değildi. Ben bir hata yapmamıştım, ilgi ve sevgi göstermiştim ve bir noktaya kadar ilgi de görmüştüm. Ama aldatılmış, tercih edilmemiş ve bırakılmış haldeydim. O halde soru şu olmalıydı: Neyim Eksik ?
Aldatıldıgım yıl babam felç geçirdi, haberin üzerine yerleştirme sonuçları geldi, IYTE Mat.Müh (İng)
Hedefime ulaştıgıma mı sevineyim?, aldatıldıgıma mı kızayım? babama mı ağlayayım ?
Her şey üst üste gelir zaten. Fakir bir ailenin direği de yıkılmış oldu. Artık bizi hastaneler,ilaçlar ve sosyal dışlanmışlık bekliyordu.
Üniversiteye gidemedim ki uğruna gecelerimi,gündüzlerimi verdiğim hedefimi yakalamıştım,öyle ki ağaçtaki meyveye uzamış ve tutmuştum ama koparamıyordum.
İsteseydim bile beni destekleyecek bir ailem yoktu. Kardeşim küçük, annem eğitimsiz , babamsa boyundan aşağı felçti.
Hayatımın ilk evresi böylece sona erdi. Artık yetişkinlik dönemi başlıyordu.Çocukluktan doğrudan yetişkinliğe. Aradaki gençliği pas geçiyordum.
Önce ben sağlam durmalıydım.Sonrasında da ailemi idare etmeliydim. Hayat bir oyundur ve son hamle yapılana yani ölümüne kadar bitmez.
İşe başladım. Öyle ki iş görüşmesinde o kadar zayıftım ki yaşıtlarım obez olurken ben 38 kiloydum. 19 yaşındaki bir gencin 38 kilo olması oldukça sağlıksızdı. Maaşım ise acınacak haldeydi. Tam gün gitmeme rağmen asgari ücretin yarısına çalışıyordum.Sigortam da yoktu. Yaptıramazdım çünkü devletimizin hesabına göre benim çalışmam hesaba katılınca Bakıcı maaşı kesiliyordu. Bakıcı maaşı denmesine de bakmayın o paraya bakıcı'nın B'sini bile tutamazdınız. Ama her kaynağa ihtiyacım vardı.Hani Amerikalılar derler ya Meyve suyunun damlasını bile ziyan etmemek lazım. O durumdaydım
Neyse ki bilgisayar başı bir iş oldugu için çabuk kapmaya başladım. Düzenli ev yemeği yapıldıgı için de en azından işyerinde beslenebiliyordum. Çalışkan bir yapıda oldugumu gördükçe başkalarından da iş teklifleri gelmeye başladı. Öyle ki aynı anda 3 iş yerinde çalışmaya başladım. Sosyal hayatım sıfırlanmıştı, sadece çalışıyordum. Zaten arkadaşım yoktu ama varolan 1-2 tanesi de üni'ye gitmişti.
Sevgili okuyucu biraz ara vermen için bir şarkı bırakıyorum. Muhtemelen için şişti ve bayılacak durumdasın.
Ve anlarsın...
Bedenin özgür kalsa neye yarar?
Acıtır ruhunu içinde kalanlar
Dönemezsin artık geriye,
Tek yön seçtiğin tüm yollar
Hani ansızın kaçar gidersin bütün dostlardan
Hani gün gelir, uzaklaşırsın bütün aynalardan
Hani gözlerin, hani gözlerin uzaklara dalar, suskun bakar
İçinde kalanları anlatamazsın
O suskunluk bir hastalık gibi sarar vücudunu kurtulamazsın
Çalıştıgım paramın neredeyse tamamı evde harcanıyordu. Hastanelere dökülen paralar, alınan ilaçlar, ambulanslara verilen paralar. Kardeşimi ise okutmaya kararlıydım. O benim gidemediğim üniversiteye ne olursa olsun gidecekti. Herşey pahalıydı ve daha pahalı oluyordu.RTE'nin abuk sabuk ekonomi teorileri sayesinde üzerime binen yük te artıyordu. Ama ben de işi adeta yutuyordum. Üstelik 3 yerde çalıştıgım için de 3 farklı yerden bilgi yutuyordum. Zamanla kendi müdürümden bile daha bilgili hale gelecektim.
Kilit eleman haline geldiğim için işten çıkma korkum yoktu, para akışını da az çok halletmiş gibiydim.Yani borçları ödüyor,evi geçindiriyordum,kardeşimi okutabiliyordum. Şimdi Türkiye'de en gerekli 3 şeyden birini halletmem gerekiyordu. Çevre.
Bunu sağlamak için de 21.yy teknolojisini kullanmak yeterli olacaktı. Yani en kolay iletişim aracı olan internette gezinmeliydim ve en kolay arkadaş edinebileceğim ortamlar da oyun ortamlarıydı.E zaten strateji ve zeka oyunları oynayan biriydim, muhakkak benimle benzer zevkleri olan kişiler olmalıydı.
2002'den beri internet ortamına alışkındım ama çalışmaya başlayınca teknolojiden de tümüyle kopmuştum. Öyle ki ben akıllı telefon diye bir cihazın varlıgını çalışana kadar bilmiyordum.Tuşlu telefonumu kullanıyordum :D
Çeşitli gruplara katıldım ama istediğim gibi ortamlar değillerdi. Benim büyüdüğüm dünyadaki insanlar mı bunlar ?! yoksa yeni insanlar mı ? bu kadar toksik ve pis insanlar nereden gelmişti ki.
Daha niş bir yer lazımdı. En sonunda Harry Potter forumlarından birine girdim.
(bkz: Diagon Belediyesi)
Harry Potter sevdiğim bir seriydi ve oldukça kafa insanlarla dolu bir ortamdı. Bir ekranın karşısında yazışmak ta keyifliydi. Ne de olsa beni görmüyorlar,hayatımı bilmiyorlar ve yargılayamıyorlardı. Kuzenlerim benimle yanyana bile gelmiyorlardı hastalık kaparız diye. Sanki ben-babam-kardeşim-annem vebalıymışız gibi.
İnternette diğer insanlarla sohbet etmek özgüvenimi daha da yükseltmişti. Arkadaşlarım olmuştu ve hep beraber GameX Fuar'ına gitmeye karar verdik.
Kırmızı şapkalı benim.
Daha fazla öz bakımıma dikkat etmeye başladıkça daha rahat dışarıda sosyalleşmeye başladım. Hala diğer ''normal'' çocuklara göre içe kapanık ve sessiz kalıyordum ama insanın sosyal becerileri bir anda tavana fırlamıyor.
Yıllar böylece geçerken benim travmam geçti, kadınlara öfke duymuyordum ama güvensizliğimi de yenmeyi başardım. Her kız sadakatsiz değildi, her kız maddiyata önem vermiyordu, öyle olsaydı zaten hiçbir erkek evlenemezdi ki. Türkiye'deki her erkek zengindi de bi ben mi fakirdim, herkes muazzam yakışıklı,sağlıklıydı da bi ben mi sağlıksızdım?!.
Küçücük bedenimle spor yapa yapa astımı yenmeyi başardım. Çalışırken kazandıgım para ile diş tedavilerimi yaptırdım ki gülmekten utanma duygusundan kurtulmak özgüvenime büyük katkı yaptı. Beslendikçe sırtımdaki yaralar da kapandı. Yakışıklılıgım ortaya çıktı be ahahahah
Ve sevdim de sevildim de. Şu anda kafama göre biri olmadıgı için sevgilim yok. Çünkü istemsizce çıktıgım yolun sonuna gelmiş bulunmaktayım, görevlerimin hepsini başarıyla yerine getirdim.Ve hayatımın sonraki aşaması için hazırım.
Kapanışı da yabancı ile yapalım.
Oldukça uzun bir yazı olacak o yüzden özür diliyorum. Ama kendini yetersiz hisseden veya incel olarak kendini tanımlayan birisi varsa belki okuyunca bir şeyler kapar diye yazacağım.
**
Kendimi bildim bileli diş tedavisi görüyorum.Fakir bir ailenin 8 aylık çocuguyum. Doğduğumda kalbimde üfürüm vardı. Muhtemelen sağlıklı nefes almadıgım için ve doğdugum evde 6 sigara içen oldugu için küçük yaşta astıma yakalanmam kolay oldu.
Astımdan dolayı dişlerim hızla çürüdü. Hem nefes alamıyor,hem de yemek yiyemiyordum.
Zamanla sırtımda çizikler oluşmaya başladı. Boyum uzamasına rağmen yeterince beslenemediğim için deri tabakası yırtılıyordu.Bir de sırtımdan sorun çekmeye başladım.
Sıkça hasta oluyor, beslenemiyor, ve yeterince gelişemiyordum. Yaşıtlarımdan hep daha kısa,cılız ve güçsüzdüm.
Bütün bunlar yaşıtlarımdan farklışmama,farklılaştıkça daha hızlı olgunlaşmama, kendimi ve etrafımı daha hızlı kavramama vesile oldu. Daha derin ve hızlı düşündükçe başarım
da arttı.
Ardıma bakmadan çalışmaya,kendimi tamir etmeye devam ettim. Evet başlangıcım kötüydü ama gerekli kaynakları toplarsam düzelteceğimi de biliyordum. Hayat bir oyundu ve ben iyi bir strateji oyuncusuydum. Yoksa boşuna mı daha 4.sınıfta satranç turnuvalarında boy gösteriyordum :D. Önce öğrenecektim, ne kadar bilirsem o kadar iyi karar verebilirdim. Sonrasında çalışacaktım.Eksiklerimi kapatmam için başkalarından daha fazla zamana ihtiyacım vardı.
Bu şekilde liseye devam ettim. Başarılı insanın karizması vardır. Einstein çok mu yakışıklı ? değil ama adam başarılı ve aşk hayatı da vardı.
> Einstein'ın aşk hayatı.
https://www.ensonhaber.com/tarih-haberleri/einstein-ve-sadakatsiz-iliskileri
Her neyse hedefim aşk hayatı falan değildi. Ben başarılı olduguma kanaat getirene kadar aşka maşka bulaşmayacaktım.
Büyük konusmuşum. !
(bkz: #18953)
Güvenim yerle bir oldu. Travma geçirdim. Nerede hata yapmıştım? Yok yok esas soru bu değildi. Ben bir hata yapmamıştım, ilgi ve sevgi göstermiştim ve bir noktaya kadar ilgi de görmüştüm. Ama aldatılmış, tercih edilmemiş ve bırakılmış haldeydim. O halde soru şu olmalıydı: Neyim Eksik ?
Aldatıldıgım yıl babam felç geçirdi, haberin üzerine yerleştirme sonuçları geldi, IYTE Mat.Müh (İng)
Hedefime ulaştıgıma mı sevineyim?, aldatıldıgıma mı kızayım? babama mı ağlayayım ?
Her şey üst üste gelir zaten. Fakir bir ailenin direği de yıkılmış oldu. Artık bizi hastaneler,ilaçlar ve sosyal dışlanmışlık bekliyordu.
Üniversiteye gidemedim ki uğruna gecelerimi,gündüzlerimi verdiğim hedefimi yakalamıştım,öyle ki ağaçtaki meyveye uzamış ve tutmuştum ama koparamıyordum.
İsteseydim bile beni destekleyecek bir ailem yoktu. Kardeşim küçük, annem eğitimsiz , babamsa boyundan aşağı felçti.
Hayatımın ilk evresi böylece sona erdi. Artık yetişkinlik dönemi başlıyordu.Çocukluktan doğrudan yetişkinliğe. Aradaki gençliği pas geçiyordum.
Önce ben sağlam durmalıydım.Sonrasında da ailemi idare etmeliydim. Hayat bir oyundur ve son hamle yapılana yani ölümüne kadar bitmez.
İşe başladım. Öyle ki iş görüşmesinde o kadar zayıftım ki yaşıtlarım obez olurken ben 38 kiloydum. 19 yaşındaki bir gencin 38 kilo olması oldukça sağlıksızdı. Maaşım ise acınacak haldeydi. Tam gün gitmeme rağmen asgari ücretin yarısına çalışıyordum.Sigortam da yoktu. Yaptıramazdım çünkü devletimizin hesabına göre benim çalışmam hesaba katılınca Bakıcı maaşı kesiliyordu. Bakıcı maaşı denmesine de bakmayın o paraya bakıcı'nın B'sini bile tutamazdınız. Ama her kaynağa ihtiyacım vardı.Hani Amerikalılar derler ya Meyve suyunun damlasını bile ziyan etmemek lazım. O durumdaydım
Neyse ki bilgisayar başı bir iş oldugu için çabuk kapmaya başladım. Düzenli ev yemeği yapıldıgı için de en azından işyerinde beslenebiliyordum. Çalışkan bir yapıda oldugumu gördükçe başkalarından da iş teklifleri gelmeye başladı. Öyle ki aynı anda 3 iş yerinde çalışmaya başladım. Sosyal hayatım sıfırlanmıştı, sadece çalışıyordum. Zaten arkadaşım yoktu ama varolan 1-2 tanesi de üni'ye gitmişti.
Sevgili okuyucu biraz ara vermen için bir şarkı bırakıyorum. Muhtemelen için şişti ve bayılacak durumdasın.
Ve anlarsın...
Bedenin özgür kalsa neye yarar?
Acıtır ruhunu içinde kalanlar
Dönemezsin artık geriye,
Tek yön seçtiğin tüm yollar
Hani ansızın kaçar gidersin bütün dostlardan
Hani gün gelir, uzaklaşırsın bütün aynalardan
Hani gözlerin, hani gözlerin uzaklara dalar, suskun bakar
İçinde kalanları anlatamazsın
O suskunluk bir hastalık gibi sarar vücudunu kurtulamazsın
Çalıştıgım paramın neredeyse tamamı evde harcanıyordu. Hastanelere dökülen paralar, alınan ilaçlar, ambulanslara verilen paralar. Kardeşimi ise okutmaya kararlıydım. O benim gidemediğim üniversiteye ne olursa olsun gidecekti. Herşey pahalıydı ve daha pahalı oluyordu.RTE'nin abuk sabuk ekonomi teorileri sayesinde üzerime binen yük te artıyordu. Ama ben de işi adeta yutuyordum. Üstelik 3 yerde çalıştıgım için de 3 farklı yerden bilgi yutuyordum. Zamanla kendi müdürümden bile daha bilgili hale gelecektim.
Kilit eleman haline geldiğim için işten çıkma korkum yoktu, para akışını da az çok halletmiş gibiydim.Yani borçları ödüyor,evi geçindiriyordum,kardeşimi okutabiliyordum. Şimdi Türkiye'de en gerekli 3 şeyden birini halletmem gerekiyordu. Çevre.
Bunu sağlamak için de 21.yy teknolojisini kullanmak yeterli olacaktı. Yani en kolay iletişim aracı olan internette gezinmeliydim ve en kolay arkadaş edinebileceğim ortamlar da oyun ortamlarıydı.E zaten strateji ve zeka oyunları oynayan biriydim, muhakkak benimle benzer zevkleri olan kişiler olmalıydı.
2002'den beri internet ortamına alışkındım ama çalışmaya başlayınca teknolojiden de tümüyle kopmuştum. Öyle ki ben akıllı telefon diye bir cihazın varlıgını çalışana kadar bilmiyordum.Tuşlu telefonumu kullanıyordum :D
Çeşitli gruplara katıldım ama istediğim gibi ortamlar değillerdi. Benim büyüdüğüm dünyadaki insanlar mı bunlar ?! yoksa yeni insanlar mı ? bu kadar toksik ve pis insanlar nereden gelmişti ki.
Daha niş bir yer lazımdı. En sonunda Harry Potter forumlarından birine girdim.
(bkz: Diagon Belediyesi)
Harry Potter sevdiğim bir seriydi ve oldukça kafa insanlarla dolu bir ortamdı. Bir ekranın karşısında yazışmak ta keyifliydi. Ne de olsa beni görmüyorlar,hayatımı bilmiyorlar ve yargılayamıyorlardı. Kuzenlerim benimle yanyana bile gelmiyorlardı hastalık kaparız diye. Sanki ben-babam-kardeşim-annem vebalıymışız gibi.
İnternette diğer insanlarla sohbet etmek özgüvenimi daha da yükseltmişti. Arkadaşlarım olmuştu ve hep beraber GameX Fuar'ına gitmeye karar verdik.
Kırmızı şapkalı benim.
Daha fazla öz bakımıma dikkat etmeye başladıkça daha rahat dışarıda sosyalleşmeye başladım. Hala diğer ''normal'' çocuklara göre içe kapanık ve sessiz kalıyordum ama insanın sosyal becerileri bir anda tavana fırlamıyor.
Yıllar böylece geçerken benim travmam geçti, kadınlara öfke duymuyordum ama güvensizliğimi de yenmeyi başardım. Her kız sadakatsiz değildi, her kız maddiyata önem vermiyordu, öyle olsaydı zaten hiçbir erkek evlenemezdi ki. Türkiye'deki her erkek zengindi de bi ben mi fakirdim, herkes muazzam yakışıklı,sağlıklıydı da bi ben mi sağlıksızdım?!.
Küçücük bedenimle spor yapa yapa astımı yenmeyi başardım. Çalışırken kazandıgım para ile diş tedavilerimi yaptırdım ki gülmekten utanma duygusundan kurtulmak özgüvenime büyük katkı yaptı. Beslendikçe sırtımdaki yaralar da kapandı. Yakışıklılıgım ortaya çıktı be ahahahah
Ve sevdim de sevildim de. Şu anda kafama göre biri olmadıgı için sevgilim yok. Çünkü istemsizce çıktıgım yolun sonuna gelmiş bulunmaktayım, görevlerimin hepsini başarıyla yerine getirdim.Ve hayatımın sonraki aşaması için hazırım.
Kapanışı da yabancı ile yapalım.
Herkesin bir hikayesi var. Ama çok azında başarı var. Tebrik ediyorum.
Hikayenizi okurken içimde bir şey kırıldı ancak bu sizinle ilgili değil. Tüm imkansızlıkların, sağlık sorunlarının içinde yeteneğiniz, zekanız ve azminizle kendi yaşamınızın yanında ailenizin yaşamını da değiştirebilmişsiniz. Gerçekten takdir edilesi.
okurken istemsiz karşılaştırdım kendimle. bir şu adama bak bir de kendine bak diye beynimde döndü durdu. sanırım hepimizin hayat hikayesi farklı. çektiğiniz zorluklardan sonra tebrik etmek gerekir sizi ama o zorluklar kim bilir ne kadar yıpratmıştır benliğinizi. yine de çeken bilir biliyorum bunu. üniversiteyi eğer mümkünse yaşınıza bakmadan okuyabilirsiniz. arkadaşsız kalmak sıkıntısını bilirim bir tek ben. dışlanma olayını da çok güzel anlıyorum ama iyi ki içinize kapanmamışsınız. umarım şu an iyidir durumunuz.
tebrik ederim sizi. bu savaştan büyük sorumluluk alarak azminizle ve çalışkanlığınızla çıkabilmişsiniz. gerçek anka kuşu sizsiniz.
tebrik ederim sizi. bu savaştan büyük sorumluluk alarak azminizle ve çalışkanlığınızla çıkabilmişsiniz. gerçek anka kuşu sizsiniz.
Herkesin yaşama hakkı oldugu gibi bu dünyadaki varlıgını sonlandırma hakkına da sahip olması gerektiğini düşünüyorum.
Kendi bedenin üzerinde tam hakka sahip olmalısın. İster yaşa ister öl, bu senin kararın. Elbette tüm intiharlar mantıklı kararlar sonucunda gerçekleşmez. Sevgilisinden ayrılan bir insana terapi imkanı verilmelidir. Sokakta kalmış bir kişiye sıgınabileceği bir yer verilmelidir. Herkesin hayatını doğdugu imkanlarla sürdürmeye zorlandıkça intihara yaklaşma ihtimali vardır.
(bkz: mehmet pişkin)
Kendi bedenin üzerinde tam hakka sahip olmalısın. İster yaşa ister öl, bu senin kararın. Elbette tüm intiharlar mantıklı kararlar sonucunda gerçekleşmez. Sevgilisinden ayrılan bir insana terapi imkanı verilmelidir. Sokakta kalmış bir kişiye sıgınabileceği bir yer verilmelidir. Herkesin hayatını doğdugu imkanlarla sürdürmeye zorlandıkça intihara yaklaşma ihtimali vardır.
(bkz: mehmet pişkin)
(bkz: Efe Karahanlı)
Discord'un yasaklanması ile istense bile ulaşılamayacak bir hedef haline gelmiştir.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?