Aşko şeytana ben de karşıyım, gidip taşlayacağım hacısı.
Bu başlık için (bkz: tamtam) nickli yazar tarafından ukde bırakılmış.
Empat bir birey karşındaki insanın tüm duygularını, hislerini sanki kendi deneyimlemiş gibi hissedebilir. Olumsuz bir olay yaşamış insanı dinlemesine gerek dahi olmadan sadece beden dilini okuyarak fark edebilir. Empatlar sözcüklerin ötesini görebilen süper güçlere sahip insanlardır. Mükemmel dinleyici oldukları için çevrelerindeki insanlar herhangi bir olayı anlatmak için empatları tercih ederler. Onları en iyi anlayacak olan kişiler empatlardır.
Empat olmak her zaman olumlu bir özellik değildir elbette. Empatlar karşısındaki bireyin yaşamış olduğu olumsuz duyguları da hisseder ve deneyimler. Bu olumsuzluğa kendisi maruz kalmışçasına duyguları içselleştirir. Empat olmanın lanetli tarafı ise budur. Olumlu duyguların yanında olumsuz duyguları da sahiplenirler. Hatta duygularını paylaştıkları canlının bir insan olmasına gerek dahi yoktur. Mutlu mırıldanan bir kedi ile gülümseyip acı çeken, aç olan bir sokak canı için de üzülebilirler. Empat olduğumu düşünüyorum, tamamen kişisel tecrübelerimi yazdım başlıkta. Eksiği vardır mutlaka. Aklıma ilk gelenler bunlardı.
Empat bir birey karşındaki insanın tüm duygularını, hislerini sanki kendi deneyimlemiş gibi hissedebilir. Olumsuz bir olay yaşamış insanı dinlemesine gerek dahi olmadan sadece beden dilini okuyarak fark edebilir. Empatlar sözcüklerin ötesini görebilen süper güçlere sahip insanlardır. Mükemmel dinleyici oldukları için çevrelerindeki insanlar herhangi bir olayı anlatmak için empatları tercih ederler. Onları en iyi anlayacak olan kişiler empatlardır.
Empat olmak her zaman olumlu bir özellik değildir elbette. Empatlar karşısındaki bireyin yaşamış olduğu olumsuz duyguları da hisseder ve deneyimler. Bu olumsuzluğa kendisi maruz kalmışçasına duyguları içselleştirir. Empat olmanın lanetli tarafı ise budur. Olumlu duyguların yanında olumsuz duyguları da sahiplenirler. Hatta duygularını paylaştıkları canlının bir insan olmasına gerek dahi yoktur. Mutlu mırıldanan bir kedi ile gülümseyip acı çeken, aç olan bir sokak canı için de üzülebilirler. Empat olduğumu düşünüyorum, tamamen kişisel tecrübelerimi yazdım başlıkta. Eksiği vardır mutlaka. Aklıma ilk gelenler bunlardı.
Okurken ilk satırlarda tam bir empat olduğunu düşünmüştüm ki sen de son satırlara doğru açıkladın. Öyle içten anlatmışsın ki yaşıyorsun hissini aldım
İnsana dair tüm duyguları hissetmek çoğu zaman uzaklaşmamı sağlıyor. Hırsı, öfkeyi, bencilliği görmek beni tiksindiriyor o insandan. Mükemmel olduğumu asla iddia etmiyorum, iyi bir insan olduğumu da. Ama en azından elimden geleni yapmaya ve kimseye zararım dokunmamasına gayret ediyorum.
Evet bir yönden beyin jimlastiği bir yönden vicdan eylemi. Hiçbirimiz mükemmel değiliz zaten. Mükemmelliyetçilik de aslında marazlı bir durum.
Keşke herkes bu mantıkla düşünüp var olsa
Keşke herkes bu mantıkla düşünüp var olsa
@marla bıraktığım ukdeyi doldurduğun için öncelikle çok teşekkür ederim.
çok güzel ve faydalı bir yazı olmuş. eline sağlık.
bence sen ne kadar empat olsan da kendini olumsuzluklardan koruyabiliyorsunuz gördüğüm kadarıyla. bu da seni güçlü bir karakter yapıyor. bu özelliğini olumlu yönde kullandığın bize yansıyor. tabii iç dünyanı bilemediğim için dışardan edindiğim izlenimle bunu söyleyebilirim.
ben kendimi aşırı empat olduğumu düşünüyorum. bir yerde sorun varsa beni çok fazla etkiliyor. bunu pek belli etmiyor olsam da... bu durumun göründüğü kadar kötü olmadığını düşünerek kendime telkinler veriyorum. üzülsem de endişelensem de bir faydası olmayacağını kendime hatırlatarak üstesinden gelmeye çalışıyorum.
tabii şu sıralar farklı konularda araştırmalar yapıyorum. eğer araştırdığım konuyu içselleştirip uygularsam tembellik etmezsem bu sorunu biraz daha üstesinden gelebileceğimi düşünüyorum. bakalım.
çok güzel ve faydalı bir yazı olmuş. eline sağlık.
bence sen ne kadar empat olsan da kendini olumsuzluklardan koruyabiliyorsunuz gördüğüm kadarıyla. bu da seni güçlü bir karakter yapıyor. bu özelliğini olumlu yönde kullandığın bize yansıyor. tabii iç dünyanı bilemediğim için dışardan edindiğim izlenimle bunu söyleyebilirim.
ben kendimi aşırı empat olduğumu düşünüyorum. bir yerde sorun varsa beni çok fazla etkiliyor. bunu pek belli etmiyor olsam da... bu durumun göründüğü kadar kötü olmadığını düşünerek kendime telkinler veriyorum. üzülsem de endişelensem de bir faydası olmayacağını kendime hatırlatarak üstesinden gelmeye çalışıyorum.
tabii şu sıralar farklı konularda araştırmalar yapıyorum. eğer araştırdığım konuyu içselleştirip uygularsam tembellik etmezsem bu sorunu biraz daha üstesinden gelebileceğimi düşünüyorum. bakalım.
@tamtam biraz da olsa olumsuzluklar karşısında güçlü olmayı öğrendim diyebilirim. En azından değiştiremeyeceğim durumlarda üzüntüyü azaltmak veya elimden geleni yaptığıma inanıyorsam oluruna bırakmayı başardım. Bu kayıtsızlık değil asla. Bireysel olarak yapabileceklerimin sınırlarını belirleyip ona göre hareket ediyorum.
Senin için de her şeyin iyi ve güzel olmasını, olumsuzluklarla karşılaşmamanı dilerim.
Senin için de her şeyin iyi ve güzel olmasını, olumsuzluklarla karşılaşmamanı dilerim.
İnsan ve toplum için son derece tehlikeli bir durumdur. Toplumun kötülükleri, vicdansızlığı ve ölümleri kanıksamış olması içten içe yaşadığımız çürümeyi de beraberinde getiriyor.
Bu ülkede akıl sağlığımızı korumanın çok zor olduğunun farkındayım. Ancak kanıksadığımız, dile getirmeye gerek dahi duymadığımız kötülüklerle karşılaştığımızda bizim de sesimizi duyan olmayacaktır. Alışmamamız gerekiyor.
Bu ülkede akıl sağlığımızı korumanın çok zor olduğunun farkındayım. Ancak kanıksadığımız, dile getirmeye gerek dahi duymadığımız kötülüklerle karşılaştığımızda bizim de sesimizi duyan olmayacaktır. Alışmamamız gerekiyor.
(bkz: sosyal çürüme) başlığında dile getirdiğim korkunç olaydır.
Göz göre göre, sırf para hırsları yüzünden şanssız bir biçimde bu ülkede dünyaya gelmiş olan bebekleri annelerinden ayırarak özel hastanelerin yenidoğan yoğun bakım ünitelerine yönlendirmişler. Bebeklerin bazıları enfeksiyon kaparak yaşamını yitirmiş, bazıları ise kör olmuş. Bazılarından ek ücret adı altında para istenmiş, ölen bebeğin kimsesizler mezarlığına gömüleceğini söylemişler. Yani öldürdükleri candan da para kazanmışlar. Ayrıntılar kan dondurucu. Az önce yazdığım gibi, başka bir ülkede olsa yer yerinden oynardı. Bu utanç hepimize yeter.
https://www.ntv.com.tr/galeri/turkiye/yenidogan-bebek-cetesiyle-ilgili-bilinenler-yenidogan-bebek-cetesi-hangi-hastanelerle-isbirligi-yapti-kac-bebegin-olumune-neden-oldular,NVi7r3Dewk2kj9o-PwUvwQ
Göz göre göre, sırf para hırsları yüzünden şanssız bir biçimde bu ülkede dünyaya gelmiş olan bebekleri annelerinden ayırarak özel hastanelerin yenidoğan yoğun bakım ünitelerine yönlendirmişler. Bebeklerin bazıları enfeksiyon kaparak yaşamını yitirmiş, bazıları ise kör olmuş. Bazılarından ek ücret adı altında para istenmiş, ölen bebeğin kimsesizler mezarlığına gömüleceğini söylemişler. Yani öldürdükleri candan da para kazanmışlar. Ayrıntılar kan dondurucu. Az önce yazdığım gibi, başka bir ülkede olsa yer yerinden oynardı. Bu utanç hepimize yeter.
https://www.ntv.com.tr/galeri/turkiye/yenidogan-bebek-cetesiyle-ilgili-bilinenler-yenidogan-bebek-cetesi-hangi-hastanelerle-isbirligi-yapti-kac-bebegin-olumune-neden-oldular,NVi7r3Dewk2kj9o-PwUvwQ
Şu an tam olarak yaşadığımız ülkeyi özetleyen ifade.
Devletten günlük 8.000 lira para alabilmek için yeni doğmuş bebeklerin gereksiz yere yoğun bakıma yönlendirilmesi, bazılarının kör olması, bazılarının ise yaşamlarını kaybetmesi başka bir ülkede olsa ortalığı ayağa kaldırırdı. İnsanların tepkisizliği sosyal çürümenin, duyarsızlaşmamızın ve en kötüsü de kanıksamamızın kanıtı. Yeni doğmuş bir bebeğin yaşamını riske atarak para kazanma düşüncesi korkunç değil mi? Bunu mesleği insanı yaşatmak olan bir hekim, hemşire nasıl kabul eder? Daha da kötüsü insanlar nasıl tepki vermez, nasıl bir çürümüşlüktür? Karşılaştırma yapmaktan nefret ediyorum ancak muhalefet partileri sokak canlarının katledilmesine verdikleri tepkinin yarısı kadar tepki vermediler bu olay karşısında. Gazeteciler de öyle. Tek kelimeyle hak edenlerin, susanların tümüne yazıklar olsun. Bu çürümüşlükte sizin de payınız var.
Devletten günlük 8.000 lira para alabilmek için yeni doğmuş bebeklerin gereksiz yere yoğun bakıma yönlendirilmesi, bazılarının kör olması, bazılarının ise yaşamlarını kaybetmesi başka bir ülkede olsa ortalığı ayağa kaldırırdı. İnsanların tepkisizliği sosyal çürümenin, duyarsızlaşmamızın ve en kötüsü de kanıksamamızın kanıtı. Yeni doğmuş bir bebeğin yaşamını riske atarak para kazanma düşüncesi korkunç değil mi? Bunu mesleği insanı yaşatmak olan bir hekim, hemşire nasıl kabul eder? Daha da kötüsü insanlar nasıl tepki vermez, nasıl bir çürümüşlüktür? Karşılaştırma yapmaktan nefret ediyorum ancak muhalefet partileri sokak canlarının katledilmesine verdikleri tepkinin yarısı kadar tepki vermediler bu olay karşısında. Gazeteciler de öyle. Tek kelimeyle hak edenlerin, susanların tümüne yazıklar olsun. Bu çürümüşlükte sizin de payınız var.
Hiç. Sabah günaydın başlığına yazdım. Az önce tekrar giriş yapıp akışı okudum, oyladım. Yazarak katkı sunmamış olsam da okudum, o da bir şey.
Genel olarak merak etmediğimdir. Yazdığım tanımı okuyup onaylayan bir yazar vermiştir artı oy. Esas merak ettiğim eksi oyu kimin verdiği, kiminle aynı fikirde olmadığımı bilmek iyi olabilirdi. Hangi noktadan yazmış olduğum şeyin rahatsız edici olduğunu merak ediyorum.
Sabah sabah başka sözlüğe mi geldim diye sormamı sağlayacak kadar şaşırtmış sözlüktür. Gerçi sura'nın roci için yazmış olduğu nickaltı sonrası bir hareketlilik bekliyordum. Fikirlerimizi söylemekte özgürüz elbette ki, ancak bunu karşımızdaki insanlara hakaret etmeden de yapabiliriz. Anlayamadığım nokta şu; hiç tanımadığınız bir insana kin ve nefret duyacak içsel motivasyonunuz nedir? Neyse, az daha uyuyayım bari. Gürültünüze uyandım.
Aslında kendi adıma gündeme dair yazdığım oluyor ancak bunu ekşi'deki gibi haber başlığı olarak açmıyorum. Geçen gün rojin kabaiş'in cesedinin bulunduğu haberini isminin olduğu başlıkta yazdım. Aynı zamanda sıla bebek ve narin güran başlıkları da öyle. Sadece isimleri ile açıldı.
Maalesef ülke gündemine dair yazacaklarım öldürülen kız çocukları ve kadınlar oldu. Akıl sağlığımı koruyabilmek için haber okuyor olsam da paylaşmıyorum. İnsanları negatif etkilemek istemiyorum. Fazlasıyla depresif ve bıkkın hissediyorum çünkü, bu ülke gündemi beni fazlasıyla yoruyor.
Maalesef ülke gündemine dair yazacaklarım öldürülen kız çocukları ve kadınlar oldu. Akıl sağlığımı koruyabilmek için haber okuyor olsam da paylaşmıyorum. İnsanları negatif etkilemek istemiyorum. Fazlasıyla depresif ve bıkkın hissediyorum çünkü, bu ülke gündemi beni fazlasıyla yoruyor.
Abuk subuk şeyleri popüler hale getirme, akım yaratma konusunda bizim kadar başarılı bir ülke var mı bilmiyorum. İçinde Antep fıstığı ezmesi ve çıtır kadayıf olan çikolatadır. Pastaneler yapıyor, bildiğimiz markalar üretiyor ve aşırı pahalı olmasına rağmen yok satıyor. Künefenin üzerine çikolata eklenip kalıba dökülmüş hali. Hiç sevmem karışık ve ağır tatlıları. Geçen akşam arkadaşım bana gelirken pasta almış. İçi Antep kremalı ve kadayıflı. Dubai çikolatalı pasta. Bir şey de diyemedim. Çikolata çikolata gibi olmalı. Hangi marka bilmiyorum ama baklavalı da vardı. Saçma sapan işler. Popondan bir şey uydur, bir iki influencer reklamını yapsın, koyun milletimiz de koşa koşa alsın, yok satsın. Çevremden bir kişi daha, tek bir kişi daha dubai çikolatası derse ağzına vuracağım. Bakın bu bir tehdit değil , ciddi ciddi yapmayı planlıyorum. Yeter ya.
O baklavalı olan nestle damak olan çikolatada var beyaz çikolatadan yapıyorlar
ay gerçekten kimsenin beğenmediğine adım kadar eminim ama biri de çıkıp beğenmedim diyemiyor. gerçekten koyun sürüsü gibiler
baklavalı çikolata da rezalet bu arada, ne umutlarla denemiştim :/
Bu insanların bug'u @violence. Maalesef algı yönetimi böyle bir şey çoğunluk ne yaparsa oraya üşüşme olur. Mark twain insan nedir? Kitabında bu konuya değinir. İnsan, tek başına bir fikir üretemez. Etkileşimleri ile fikir sahibi olur diye. İşte insan sisteminin açığını kullanabilenler zengin oluyor
ay benim bu popüler kültür nefretimi açıklayan bir şey var mı hshdh ya bir de antep fıstığı bizim, kadayıf bizim ismi nasıl dubai çikolatası olmuş
:) Yunanlardan sonra şimdi de Dubai girdi işin içine
valla her şeyimizi çalmaya yemin etmişler gibi
Popüler olana, influencerların insanlara kakalamaya çalıştıkları şeylere karşı bende ciddi anlamda antipati duyuyorum. Yalnız değilsiniz bu konuda :))
gittim gördüm. yoktu öyle bir şey. gerçi çok oldu, sonradan keşfettilerse bilmem. yok yok dediğiniz gibi uydurma olduğu aşikar.
Yeni çıktı zaten hesapsahibi. İnsan kendinle, eve bunu sokmadım çok şükür diye gurur duyar mı? 😅😅😅 şu an duyuyorum
😅😅😅
Bende de bir adet bulunuyor. Sorun şu ki teyzesinin ve bendeniz halasının tek yeğeni. İkimizin arasında gözle görülür bir rekabet var ilk günden beri. Kimi daha çok seviyor? Anne tarafına genel olarak daha yakın olunur. O nedenle;
Gıcık teyzesi :1
Marla : 0
ilgili ve eğlenceli olan bir adım öne geçer;
Suratsız teyzesi: 0
Marla:1
Parka, gezmeye götüren, oyuncak alan yarışı kazanır;
Kendisi de gezmeyi seven yoğun teyze:0
Zamanı daha fazla olan marla:1
Seni seviyorum teyze, ama benimle rekabet edemezsin.
Gıcık teyzesi :1
Marla : 0
ilgili ve eğlenceli olan bir adım öne geçer;
Suratsız teyzesi: 0
Marla:1
Parka, gezmeye götüren, oyuncak alan yarışı kazanır;
Kendisi de gezmeyi seven yoğun teyze:0
Zamanı daha fazla olan marla:1
Seni seviyorum teyze, ama benimle rekabet edemezsin.
Aman aman, toprak efendisiydik, ayağımız yere basıyordu. İki sebze ekip koyun bakmaya başlamıştık. Çoban köpeği almıştım, akbaş. Hooop gökyüzü seyyahı olmuşuz. Yine uçuyoruz. Marla çok havalandı demeyin, benim suçum yok. Admin ayağımız yere bassın istemiyor ki. Kurulu düzenim var desem de yok, dinlemiyor.
Bütçesi birçok bakanlığın bütçesinden daha fazla olan, başkanının lüks makam aracı tutkusuna sahip olduğu kurum. Sorsan bir hırka bir lokma derler, bunu övgüyle anlatırlar.
Bu soruya bir insanı değiştirmek ya da bir erkeği değiştirmek gibi bir başlıkta yanıt vermiştim. Başlıktan tam olarak emin değilim. Değişim çok uzun bir sürecin ürünüdür. Dış faktörler veya zorunluluklara göre insan şeklen değişebilir. Başlığı açan yazara katılıyorum, insanın içi aynı insandır, özün değişmesi çok zordur.
Perva'yı gizliden yöneten tayfa demiş bir de. Recai, ben kendimi yönetemiyorum şu sıralar, sözlüğü nasıl yöneteyim?
Van'da okul öncesi öğretmeni bölümünde okuyan ve 18 gündür aranan üniversite öğrencisidir. İçten içe belki sağ salim bulunur umuduna tutunmak istemiştim ama günler geçtikçe umudum da azalıyordu. Bugün maalesef ki cansız bedeni bulunmuş. Ailesine sabır diliyorum.
https://www.milliyet.com.tr/gundem/son-dakika-kayip-rojinden-aci-haber-7210521
https://www.milliyet.com.tr/gundem/son-dakika-kayip-rojinden-aci-haber-7210521
Kafam o kadar yoğun uyuyorum ki uyandığım zaman hiçbir şey hatırlamıyorum. Son hatırladığım rüya çok sevdiğim bir arkadaşımın cenazesiydi. Ağlayarak uyandım. Nasıl üzüldüysem, o acıyı hissetmek berbattı. Hatırlamasam daha iyiydi. Rüya görmemek mümkün değil, görürüz. Ancak uyandığımızda hatırlamayız. Üşenmezsem bir ara uyku evreleri ile ilgili tanım girerim ya da en kolayı ukde bırakayım.
İlginç nick seçimi ile sözlüğe göç etmiş olan yepisyeni yazar. Hoş geldiniz.
Hoşbulduk efenim
Bu başlıkta yazarlara sıkıcı denildiği için mi bir sessizlik oldu? Kimse yazmamış sonrasında tanım. Sessizliği bozmak istedim sadece. Açıkçası zaman zaman sıkıcı olabilirim, ben kendimi biliyorum. Kabul ettim. Ekşi'ye gitmek istemiyorum, orası daha sıkıcı.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?