masmavi

İşlerinizi zamanında yapmaktır. Aksi halde ofiste; sizi, “mahkemedeki duruşma gününe” benzer bir seremoni bekleyebilir.

Birisinin yaptığı hareketin sonucunda; onun, adeta olağanüstü karizmatik ve etkileyici olduğunu belirtmek ve onu övmek için kullanılan abartılı bir ifade.

Minicik patilere ve masum bakışlara karşı kayıtsız kalabilmek de bir yetenek herhalde. Bedava terapi sunan ve bir o kadar da tatlı olmayı başaran bir varlığa nasıl karşı koyabiliyorsunuz. Allah demek ki; gerçekten bazı insanlara bu kadar güçlü bir irade vermiş. Yoksa gerçekten çok zor bir iş.

Sudoku çözmek gibi bir şey. İlk başta kolay görünür, ama bir yerden sonra nerede hata yaptığını anlamazsın. Üstelik, insanları anlamaya çalışırken “kuralların” sürekli değiştiği bir oyun oynuyorsun. Yani, çözmeye ve anlamaya çalışırken daha da karışıyor.

İki gün önce akşam yemeği sonrası anneme teşekkür etmiştim: “Ellerine sağlık, çok güzel olmuş.” demiştim. Babama ne zaman teşekkür ettiğimi hatırlamıyorum bile. Şimdi düşününce, teşekkür etmeyi ne kadar az yaptığımı fark ettim. Özellikle ebeveynlerimize karşı teşekkür etmek, gerçekten çoğu zaman unuttuğumuz ama önemli şeylerden bir tanesi.

“Anlatılan durumun veya olayın abartılı ve uyduruk olduğunu biliyorum, ama seni de kırmak istemiyorum” demenin mizahi yollu bir ifadesidir.

Akadaşının veya seni tanıyan birisinin, kendine ayrıcalıklı muamele yapılması gerektiğini vurgulama çabasıdır. Yani, “ben de VIP muamelesi istiyorum.” diye ağlayan içsel sesi.

Arkadaşının, seni fena halde korkutup, ardından gülerek anlamsızca sorduğu bir sorudur. “Seni korkutmakta ne kadar başarılı olduğumu merak ediyorum.” anlamına gelir.

Misafirlikte herkesin ağzından düşmeyen, “yeterince oturduk, artık kalkma zamanı geldi.” demenin giriş cümlesidir. Aynı zamanda da ev sahiplerine ne zaman gideceğinizi hissettirdiğiniz diplomatik bir mesajdır.

Aklına bir şey gelmediğinde, panik halinde söylenen cümle. Yani, aslında “ne söyleyeceğimi unuttum, bana biraz zaman ver!” sinyali.

Sevdiğin kişinin, seni övmek için bulduğu en büyük klişe yalan. Senin sıkıcı sıradanlığını gizlemeye çalıştığı anlamına gelen bir cümle. Bütün “klişe” övgülerin diplomalı versiyonu diyebilirim.

Ruhunun dinlenme yeridir; yani, evin içinde kaybolduğunda seni karşılayan özel alanındır. Kanepeye gömüldüğünde ve tüm dertlerinden uzaklaştığında bulduğun en güvenli limandır. Aynı zamanda çoraplarının kaybolduğu o “kara delik” de bu mekanın bir parçası. :))

En büyük özgürlük, kendi zincirlerini kabul etmekle başlar.

Siyasetin amacı, toplumun ihtiyaçlarını ve çıkarlarını yöneten bir düzen kurmak; kısaca, toplumun “ne” ve “nasıllığını” belirlemektir. Gücü, adaleti sağlamak ve refahı artırmak için kullanmaktır. Ancak ülkemizde siyasetin bu amacın tersine hareket ettiği bir gerçek. Siyasi mücadeleler genellikle kimin daha iyi yalan söyleyip insanları kandırdığına, kimin daha etkili kitle manipülasyonu yaptığına veya kimin daha başarılı algı manipülasyonu yürüttüğüne dayanır. Ayrıca, siyaset çoğu zaman kişisel çıkarları ve grupların egemenliğini korumak için araç haline gelir; şeffaflık ve hesap verebilirlikten uzaklaşılır, sorunlar göz ardı edilir ve toplumun gerçek ihtiyaçları yerine geçici ve popülist çözümler öne çıkarılır.

Az kelimeyle çok şey anlatma sanatı; lafı dolandırmaz, tokat gibi yüzüne çarpar. Anlamı derin, ama söylenişi kolaydır ve uzun süre akılda kalır. Adeta lafın “fast food” hali gibidir; kısa, hızlı ve doyurucu.

Bilgisayar oyunları; strateji geliştirmeyi teşvik eder, eğlenceli bir şekilde bir rahatlama sağladığı gibi aynı zamanda stresin azalmasını da sağlar. Ayrıca çevrimiçi oyunlar da oyuncuların farklı kültürlerden ve bölgelerden insanlarla etkileşim kurmasına olanak tanır. Bu da oyun oynayan kişinin sosyal becerilerinin gelişmesini ve geniş bir arkadaş çevresi edinmesine sebep olur. Bu nedenle, iyi bir eğlence aracından öte, kişisel ve sosyal gelişim için de önemli bir araçtır.
Bilgisayar oyunu oynayan birisi olarak şimdi gelelim size. Bu sözlerim başlıkta kastedilen bilgisayar oyunlarını küçümseyen zat-ı muhteremlere; ilk olarak oyun oynamak yaşla ilgili değildir ve burada önemli olan ne tür beceriler geliştirdiğin ve ne kadar eğlendiğindir. Oyunlar, strateji, takım çalışması ve problem çözme gibi yetenekleri destekleyebilir, bu da her yaşta faydalı olabilir. Velhasıl kelam; Rdr2 oynamayan veya oynamaya gücü yetmeyenler bence büyük bir şansı veya piyangoyu kaçırıyorlar benden söylemesi.

Bir yazı bıraksam sana geri kalan “üç mevsim” benimle kalır mısın? :))

Çok duygusallıktan dolayı ilerde kuracağım halı yıkama şirketinin ismi. :))

Eksikliği ciddi sorunlara yol açabilir... Neydi ya? Tam hatırlayamıyorum. İşte, tam da buna yol açıyor. :))

Tıpkı unuttuğum bir şarkı gibi, hem tanıdık hem de ismi bir türlü aklıma gelmiyor.