şu yiyeceklerle aramda hiç böyle bir bağ kuramadım. ölmemek için yiyorum resmen. bazen unutuyorum hatta yemek yemeyi. günde 5 6 öğün yiyenler var inanılmaz.
aşkın en güzel hali bence. uzaktan görüyorsun, tanımıyorsun, onun fiziksel özelliklerine ek olarak kendine göre bir karakter yaratmışsın ve onu sevmişsin... kavgalar yok, hayal kırıklıkları yok, üzülmek yok. kendi kendine kızıp, kendi kendine barışıyorsun, haberi yok. 10/10 ilişki bence. kafa rahat en azından.
Kral, dondurucu bir kış günü gecenin soğuğunda nöbet tutan bir muhafıza sordu: -“Üşüyor musun muhafız?” -“Ben soğuğa alışkınım kralım” dedi muhafız. -“Olsun, ben yine de sana sıcak elbise getirmelerini emredeceğim” dedi ve gitti. Lakin emir vermeyi unuttu. Ertesi gün nöbet yerinde muhafızın soğuktan donmuş cesedini buldular. Muhafız nöbet yerinde bulunan duvara bir yazı yazmıştı. “Kralım ben soğuğa alışıktım, beni soğuk değil, sizin sıcak elbise vaadiniz öldürdü”
tam olarak bu hikayedeki muhafız gibi hissediyorum. ama toparlanırız ya ne olacak.
doğum kontrol yöntemlerinin %100 koruma sağlamadığını biliyoruz. yani ne kullanırsan kullan bazen işe yaramıyor. kürtaj işi maliyetli zaten. keşke daha ulaşılması kolay olsaydı da tuvalette yeni doğmuş bebek bulundu, çöpte bebek bulundu gibi haberler görmeseydik.
önce kendimi, sonra evi topluyorum. sonrasında kahve eşliğinde, balkonda hayatı sorgulayıp, hayata adapte olmaya çalışıyorum. sonrası sıkıcı işler işte...
uzun süredir iletişim kurmadığım insanları siliyorum. sonra ya whatsapp'tan profil gitti diye deneme amaçlı ya da şansa artık tam numarayı silince mesaj atıyorlar. sonra mecbur tekrar kaydediyorum. sonra yine siliyorum falan kısır bir döngüdeyim valla. kurtuluşu yok gibi.
Kanki kokoyinden sonra en çok bağımlılık yapan madde benmişin. Bir arkadaşım demişti, sözüne güvenilir biri olduğu için ben dediğini bilim kadar doğru kabul ettim.
Kanki bana 24 saat yetmiyor yaa. Sürekli dışarılarda sürtmedeyim. Hergün 3-4 saat uykuyla. Belki uykusuzluk kafasından darlıyorum sizi de, bilemedim tam. :/
:)) söyleyemem :) aslında sözlüğe girince pek çok yazarın entry girdiğini gördüm. çok az yazarı bu kesintiler etkilemiş gibi geldi bana. neyse admin açıklamasını daha önce yaptı, çok üzerine gitmesem iyi olur. şimdi bu komplo teorileriyle kafanızı karışıtırmak istemiyorum.
anlatamam:) admin beni kapı dışarı eder. zaten ondan tırsıyorum. şaka şaka...komplo teorilerim adı üstünde gerçeklik payı olmadığı için bahsedemiyorum. ufacık bir şey yakalasaydım kesin anlatırdım. site çok yeni olduğu için henüz elimde bir veri yok.
@tamtam müsadenizle bazı yazarlarıp girip siz ve benim gibi yazarların girememe sebepini anlatayım biraz teknik olarak oldukça basit anlatacağım yine kafanıza takılan bir durum olursa sorabilirsiniz.
Öncelikle cdn değişikliğinden bahsetmiştim.
Cdn değişikliği = isim sunucu (nameserver) değişimi demektir.
Name server anında değişen bir şey değildir değişiklik yarım saat de sürebilir 4 saat de sürebilir 24 saate.
Tam yerine oturması esasen 24 saat sürer.
Dns değişimi sadece türkiye çapında olmaz kademe kademe tüm ülkeler ve tüm ülke illeri ilçeleri kapsamında olur.
Örnek vermek gerekirse dns serverini şu dakika değiştirip olmayan bir nameserver atasam önce thailand, abd de değişir sonra kademe kademe türkiyeye gelir türkiye de önce gazi antepden başlayarak tüm ili kaplar.
Ancak bu esnada bizde değişene kadar abd de dekiler erişemezken biz erişebilir oluruz tamamen değiştiğinde sistem gider.
Tüm dünyaya yeni adresin yayılması zaman alır. Violence rahatça girebiliyorken ben giremiyordum mesela.
admin çok teşekkür ederim, biraz teknik ifadeler olsa da mevzuyu anladım. @succulent @violence admin ne güzel açıklama yapıyor. kimsenin kafasında soru işareti olmayacak şekilde. insan başka ne ister :)
espri yaptığını biliyorum sevgili @succulent :)) çok da hoş ve eğlenceli buluyorum esprilerini. beni gerçekten güldürüyorsun. belki admin yanlış anlar diye bir şeyler karalama ihtiyacı duydum. aniden yorumlarda admini görmek de farklı hissettiriyor. :))
'seni seviyorum ama kendimi daha çok' farkındalığı yaşayıp, beni mutlu etmediğini hissettiğim insanları hayatımdan çıkarmaktı. arada bir akıllanıyorum işte.