confessions

alaskan crab

1. nesil Yazar - 14. Seviye Hava Ruhbanı - Yazar -

  1. toplam entry 491
  2. takipçi 16
  3. puan 27762

negatif diyalektik

alaskan crab
derrida'nın felsefesinde büyük rolü olduğunu düşündüğüm diyalektik yaklaşımıdır Her konuda İki karşıtın bir potada erimesi sonucu ortaya çıkan sonuç üzerinden gidildiğinde ve bu yöntemi tekrar tekrar yaptığımızda karşılaşacağımız sonuç, her şeyin birbirine geçmiş ve hiçbir sivri köşesi kalmadan yumuşatılmış, birbirine aşırı benzer çıktılar elde etmektir. Derrida açıkça bir negatif diyalektikten söz etmese de, her olaya yaklaşırken, yeniden değerlendirmenin önemini, tekrar tekrar üzerine düşünmenin ve farklı anlamları da gözeterek, zorlama bile olsa, farklı bir şey ortaya çıkarma girişiminden söz eder. Felsefesindeki tüm kavramların aşağı yukarı hizmet ettiği şey budur, karşı konulamazların sentezi, tek bir hakikat olarak kendini sunan ne varsa, onu okuma çeşitliliği katarak, içerisindeki sentezlediği diğer sivri uç fikirleri ortaya çıkartıp, adeta tersine mühendislikle, tez ve antitezine ayıklayıp, bunları da ayrı ayrı düşünerek, farklı hakikatler de olabileceğini gösterir. Hakikat kavramı derrida'da aslında vardır ama onun için hakikat, adalet demektir. Adalet de, bize sunulan ne varsa yapısökümle düşünerek, farklı yolları ortaya çıkarma çabasıdır. Yani aslında hakikatin kendisi, hakikatin olmayışına hizmet eder.

en kaliteli şaka

alaskan crab
ilkokul 5. sınıfa giderken yapmıştım. Hayat dersiydi galiba böyle pek bir şey vaadetmeyen bir ders isimiydi, geçen hafta kızılayı falan anlattığı için bu hafta da rastgele kaldırıp soru soruyordu. Kızın birini kaldırdı

hoca - kızılay ne yapar yavrum
kız- kan topluyorlar hocam
hoca- başka ne yapıyorlar
kız- hocam kan alıyorlar
hoca- tamam işte başka ne var
kız- ben bir tek kan topluyorları biliyorum hocam

ardından araya giren ben

"kızılay vampir galiba hocam kan toplamaktan başka bir şey yapmıyorlar"

hocamız gülmüştü. Evet benim hedef kitlem hocalardı, öğrencilere osuruk şakası yapsan gülüyorlar zaten.

Bu sefer lisedeyiz, edebiyat dersi, biri kitapla hocanın başına gitti, çözemedikleri bir şeyi konuşuyorlar 10 dakika falan oldu, sınıfın dikkati dağıldı, herkes en sevdiği arkadaşlarının yanına gidiyor böyle, gezinme peşindeler. Hocamız dikkatini verdiği sorunu çözmüş olacak ki kafasını kaldırıp baktı, beni gördü,

hoca- oğlum niye gezip duruyorsun ayakta
panik olan ben- hocam kanımızda var göçebelik ne yapalım

o derste de epey göçebelikle ilgili konuşulduğu için, o bağdaşlığı da kurarak gülen hoca, kızma maksatlı giriştiği sohbeti, gülerek geç otur hadi diye bitirmişti.
e bunlar komik değil ki diyenler için, tabi komik olmaz ortama uygun kaliteli şakalar bunlar, o ortamda olmak gerekir ayrıca birinde 5. sınıftayım diğerinde lise 2, olduğu kadar artık.
1
succulent succulent
😅😅😅

diyojen

alaskan crab
Diyojen (diogenes) antik yunan felsefecileri tarafından kinik okulu içerisine dahil edilen bir filozoftur. Her ne kadar okuduğumuz anektodlarından, kendisinin hiçbir değeri olmayan, öyle etrafta gezip, insanlara zulüm olan biri gibi dursa da, temel sokratik etik ilkelerine ve özgürlük için gerekli iki davranışa sıkı sıkı sarılır. Ona göre birinin özgür olabilmesi için, ilk olarak istediğini söyleyebilme hürriyetine sahip olması gerekir. Ne zaman ki ağzınıza gelen bir lafı yutuyorsanız, orada kendinizi sınırlıyorsunuz demektir. Tam da bu düşüncesinden dolayı, politikaya yön veren liderlerin yanında onlara akıl veren filozofları hor görür. Onlar bu yaptıklarıyla aslında özgürlüklerini sınırlandırmaktadırlar. Platon bir gün diyojeni yeşillik yıkarken görür, ve ona (şu an hatırlamadığım birinin) x'in emrinde çalışıyor olsaydın, böyle yeşillik yıkamazdın diye söylenir. Diyojen de, Platon'a "sen de yeşillik yıkıyor olsaydın, birilerinin emrinde çalışmazdın" der. Felsefe tarihinde pek çok felsefeci vardır, fikirleriyle aşağı yukarı uyumlu yaşayan, ya da hiç alakası olmayan ancak pek azı diyojen gibi, felsefesi neyse, tamamen o şekilde yaşamıştır.

İkinci özgürlük anlayışı ise, kendine yetebilmektir. Bu yetme durumu da esasında kişinin ne kadar şey isteyeceğine göre değiştiği için, doğal durumda insana ne lazımsa o kadarının yeterli olacağına kanaat getirmiştir. Toplumun üzerine uzlaştığı ne kadar kural varsa, hepsini reddeder. Toplumla gelen kurallar, doğal olana aykırıdır, sınırlandırıcıdır. Çişi geldiğinde istediği yere işer, halka açık alanda mastürbasyon yapmaktan çekinmezdi. Çünkü bunların doğru olmadığı düşüncesinin temeli, toplumdan geliyor yani doğal değil, tamamen birilerinin uzlaşımı. Aynı şekilde, yurttaşlık, vatandaşlık, kültür farklılıkları gibi şeylerin de anlamsız olduğunu düşünür. Ona nerelisin diye sorduğunuzda "Dünya vatandaşıyım" diye cevap verir çünkü diğerlerin hepsi, size takılan ve üzerinde iradenizin asla olmadığı başlıklardır.

Platon, diyojen için, "sokrates'in delirmiş hali" diye söz eder. Sokrates de, etrafta dolaşarak insanları sorularıyla sinir ederdi. Bu adam sadece sorularıyla değil, her zerresiyle sinir ediyor. Zengin birinin evine gittiğinde, kendisine sahip olduklarıyla hava atmaya çalışan ev sahibinin suratına tükürmüştür. Sebebi sorulduğunda ise, "her yer tertemiz ve çok güzel, tükürecek yer bulamadım, en pis yer olan suratını gördüm" demiştir. Görüldüğü üzere, diyojenle ilgili bilinenler, genelde bu tarz aktarılan anektodlardan gelir. Bir gün diyojen önemli gördüğü bir konu hakkında konuşur, kimsenin onu dinlemeye niyeti olmadığını görünce, kuş gibi şakımaya başlar, ardından ilgisi çekilen insanlar etrafını sarmaya başlayınca "iş şaklabanlık olunca nasıl da doluştunuz, önemli bir şey anlatıyoruz kimse dinlemiyor" diye sitem etmiştir.

5
succulent succulent
Diyojen günümüz Türkiye'sinde yaşasaydı kesin linç edilirdi 😅😅😅
alaskan crab alaskan crab
bırak kimse tarafından kolay kabul görmeyen bir fikri belirtmeyi, ülkenin diğer yarısının katıldığı bir fikri bile belirtiyor olman sokakta, diğer yarısı tarafından linç edilmene sebep oluyor. O yüzden diyojene gelene kadar bizler bile tehlikedeyiz :)
succulent succulent
😅😅😅 çok haklısın
ragazzo solo ragazza sola ragazzo solo ragazza sola
Ahah resmen peçeteyle istek entry yolladım, teşekkür ederim 🌻.

Diyojen benim idolüm. Diyojen bu dünyada bulunmuş en harika insan olabilir. Bir insan evladında arayabileceğim temel özellikler mevcut onda: manyaklık, sapıklık (iyi manada), dürüstlük, delilik, huysuzluk ve zeka...

Bir ara "ben bir modern diyojenim. Ben isterim, vermezseniz sizin ayıbınızdır" diye dilene dilene dövme ve rasta yaptırmıştım. Sağolsun sayesinde 2 ay cafede çalışıp imaj paramı çıkarmak gibi zorlu bi yoldan yırtmış oldum fksjkcjd.

Kendi tarzında bi çeşit anarşist olduğunu da düşünüyorum diyojen'in. Tanıdığı tek otorite doğa. Bunun daha ılımlısı Kropotkin gibi geliyo bana hep işte, o da her şeyi doğadan örnekler ya biyolog da olduğu için... İşte farklı bi perspektif olarak "toplum da var yahu" diyebilmiş ve bu gerçeği kabul etmiş fkshkdjdö.

Topluma karşı da diyojen'le aynı hisler içindeyim, o kadar saygı duymadığım bir şey ki. Ama ortalığa işeyip kaldırımda mastürbasyon yapsam önce tecavüze uğrar sonra hapse atılırım. Eski yunanda diyojen olmak kolay diyojen, sen kadın olup türkiyede yaşasaydın da baksaydık ne oluyodun. Fjsjjcjd.

Neyse yani hayatta tanıdığım en eğlenceli iki karakterden biri diyojen ötekisi de kaplumbağa projesinde birlikte çalıştığım bir ekip arkadaşım. Zaten bireysellik ve huysuzluk açısından benziyolar, arkadaşım manyak, deli ve sapık değil sadece. :d

Vallahi biraz cesaretim olsa ben de dağa falan çıkar kök sebze ve yeşillik yiyerek yaşardım. O kadar anlıyorum ki fıçılarda kovuklarda yaşamasını ve gölge etme başka ihsan istemez bezginliğini...
alaskan crab alaskan crab
Ben de çoğu düşüncemle davranışlarım aslında birbirine uyumludur ama, belki de bu uyumu yakalayabilmek için, hali hazırda bana izin verilen davranışarı gözeterek fikirlerimi oluşturmuş da olabilirim. Böylesine bir adam olup çıkmak için cidden çok sağlam temellendirilmiş fikirlerin, asla sarsılmayan bir sistematik düşüncenin olması gerekir. İmrenmemek elde değil tabi ama sokağımda bir diyojen olsaydı, büyük ihtimalle nefret ederdim ahahahaa

ingilizce öğreneceklere bir tavsiye bırak

alaskan crab
zihinde imgelem yaparken, örneğin tavşan denildiğinde akılda tavşan canlanır. Bunun ingilizcesini öğrenince eğer, o söylendiğinde önce Türkçe olarak tavşan kelimesi sonrasında ise o tavşanın imgelemi canlanıyorsa, o dili tam anlamıyla benimseyemiyorsunuz. Rabbit dendiği an, aklınızda türkçe tavşan değil, direkt tavşanın imgesi çıkmalı. Bu nasıl olacak derseniz, bolca ingilizceye maruz kalarak, (rüyalarınıza girecek derecede bir maruz kalmaktan söz ediyorum) kendinizi konuşamasanız dahi ingilizce düşünmeye, öyle cevap vermeye zorlayarak öğrenirsiniz. Tabi pasif öğrenme olarak, yıllarca dizilerden oyunlardan, memelerden öğrendiğiniz ingilizce, internette çoğu şeyi anlamanıza yardımcı olabilir ama gerçekten ingilizce bilmek böyle bir şey değil. yazma, okuma, dinleme, konuşma gibi pek çok alanı var. Öncelikle ingilizceyi neden öğrenmek istiyorsunuz ona cevap gerekiyor. Öyle yaptım olacak diye çıkılırsa, genelde yolda kalırsınız.

anın görüntüsü

alaskan crab
Erkek her yerde erkek. Önce saatime kur yaptı, baktı yüz vermiyor ısırmaya başladı.

anın görüntüsü


anın görüntüsü
3
siyah anka siyah anka
bundan bir tane bende de var :)) tam ısırmalık eşek :)
alaskan crab alaskan crab
bilmeyen biri baktığında allah'ın kuşu işte der geçer ama bunların her birinin farklı karakteri falan var, çok tuhaf hayvanlar aşırı seviyorum cidden :)
siyah anka siyah anka
kesinlikle öyle ama erkekleri ayrı manyak oluyor. dişileri de manyak da erkeklere göre az :)

el kadar bir şey ama aşırı bağlanabiliyorsun. gerçekten bilmeyen anlamaz.

peter wessel zapffe

alaskan crab
Karanlığın filozoflarından biridir. Nietzsche'nin tarih insan için zulümdür fikri, bu filozofta daha da belirgin halde görülür ve yanlışlıkla fazla bilinçlenmiş insanın, bu yanlışlığı daha fazla sürdürmemesi gerektiğine inanır. Ona göre doğan her çocuk, hali hazırda yanmakta olan tahta bir eve atılan başka bir odundan ibarettir. Tehlikeli fikirler serüvenime, epey katkısı olan bir filozof.
7
succulent succulent
En çok merak ettiğim o karanlığın içinden nasıl çıktığın
alaskan crab alaskan crab
okumaya devam ettikçe, bu tarz karanlıkları yadsımayan ama bunun ötesinin de olabileceğini söyleyen düşünürleri de okuyarak. Viktor Frankl, nietzsche, schopenhauer, Kierkegaard, sartre, irvin yalom ve daha nicesi.
succulent succulent
Anladım. Epey eski senden söz ediyorsun o yüzden merak oluştu
alaskan crab alaskan crab
ya eski benden kastettiğim şey, nihilizm çukuruna düşmüş birisi. Bir anlam olmadığı ve öyle ya da böyle hepimizin öleceği fikrinin gerçekliği karşısında, ne yaparsak yapalım, bir anlam ifade etmediği, tam da bu yüzden, intiharın bile bir amacının olmamasından dolayı, bir oraya bir buraya savrulan bir hayat yaşayıp, aynı zamanda da, karanlık fikirleri okuyarak daha da dibe batma durumu. Ağır bir depresyonla beraber, bunun birleşimi çok sancılı oluyor. Bakma çoğu genç aslında buna düşüyor ama böyle uğraşıp da fikirlerini derinleştirmiyorlar sadece. Hatta çoğu içten içe böyle düşünüyor ama derinlere inmediği için, ara ara yüzeye çıkıp sıkıntı veriyor, sonra yine diplere gömüyor bu durumu.
succulent succulent
Haklısın, çoğu kişi bu girdaba girmiştir. Birazda bu girdaba girmek için sebepler de olmuştur. Buna eminim. Ama bir şekilde herkes hayata tutunup devam etmiş.
alaskan crab alaskan crab
tutunamayanlar da çok fazla, sadece haberlere çok çıkmıyorlar. İntihar oranı, aşırı derecede arttı. Sınav stresine falan da bağlıyor uzmanlar ama detaylı araştırmak lazım tabi. Zor.
succulent succulent
Doğru söylüyorsun. Biz medyada görmediğimiz için bunun farkında olmuyoruz. Ama eskiden bu kadar yoktu. Sanırım bu dijitalleşmenin de etkisi var

online yazarlar sözlüğe yazmıyorlarsa neden onlinelar

alaskan crab
Özelden mesajın kalkması lazım, biri birine bir şey yazıyorsa eğer, sözlük çapında bir resmi gazetede "bilmem neye açık mektup" şeklinde paylaşmalı. Bu ne kardeşim, entry göremiyoruz sözlükte, fingirdeşeceksiniz diye.
9
succulent succulent
Tek başıma sırtlıyorum sözlüğü sanki 😅😅😅
alaskan crab alaskan crab
sorma ben de fingir yaptığım için, pek yardımcı olamadım sana ama bundan sonra beraber sırtlarız artık
succulent succulent
Tamam çok sevinirim. Bazen kendi kendime konuşuyormuş gibi hissedip delirdim mi acaba diye düşünüyorum
alaskan crab alaskan crab
onun formülü basit, kendi kendine konuşmak zaten düşünmenin temeli, düşünmek de bir nevi iç monolog yani normal. Esas problem, başka nesnelerle konuşmak da değil, onlardan cevap beklemek. Yani deli falan değilsin :)
succulent succulent
:)) ya ben de ne güzel deliyim ben diyip olmadık durumlarda işin içinden sıyrılırım diye düşünüyordum. Yine tutmadı
alaskan crab alaskan crab
yok o kadroyu gocu'ya ayırdık maalesef, bir kişi yetiyor şu an
succulent succulent
:) fazla akıllanmanın sonucu delirmektir. Bir gün bizde o mertebeye erişiriz inşallah
alaskan crab alaskan crab
ahahaaa :)
succulent succulent
:)))

fazla fedakarlık fazla vefasızlık getirir

alaskan crab
bu tarz şeyleri görüp de, insan çok nankör gibi hayıflanmalara girmenin pek bir anlamı yoktur. Çok fedakarlık yapan birisi, kendini içten içe karşıdaki kişiden çok daha aşağıda gördüğü için, o aradaki farkı böyle kendinden kopararak kapatmaya çalışır. Bu da karşıdaki kişinin sorunu değildir maalesef. Yapılan bir iyilikte, ne kadar zorlandığınızın tahsisini sizin yapmanız gerekiyor, kimse sizin için bunu yapmaz.

Örneğin sizden borç isteyen bir arkadaşınıza 10 lira vermiş olun. Aynı kişi benden de borç istesin ben de 20 lira vereyim. Benim toplam param, çok fazlaysa eğer, o yirmi liranın benim açımdan pek bir önemi yoktur, o yüzden öyle bir fedakarlık hissetmem, olur da bir gün borç ödemeyeceği kesinleşirse de, zaten bunu göz önüne alarak vermiş olduğum için, pek bir sorunum olmaz. 10 lira veren kişi de, sallıyorum o gün 2 ekmek alıp gününü geçirmeyi planlıyorken, ekmeksiz yerim biraz aç kalırım ama sorun değil diye vermiş olsun. Şimdi daha az para vermesine rağmen, çok büyük bir fedakarlık yapan bu arkadaşın, yaptığı fedakarlığı bilip, çok büyük minnetler falan duyması falan gerekmez. Yarın bir gün ben senin için bunu yaptım diye gitse, yapmasaydın cevabını alır. O nedenle, fedakarlık yapılıyorsa, kendinizi de çok üzmeden, karşıya da sonradan kafasına kakmayacağınız şekilde, ayarlı yapmanız gerekir. Ayarı kaçıran herkes, kendini iyilik meleği yerine koyup dövünmeye başlar.

Sürekli olarak yapılan iyilik, bir yerden sonra sizin göreviniz gibi görünmeye başlar.
3
succulent succulent
Mark twainin iyilik konusundaki açıklamalarına bayılırım. İyiliğin birinci faydası kişinin kendisinedir. Hepsi kendi vicdanlarını rahatlatmak için iyilik yapar. İkinci faydası yaptığınadır der. Ben çok haklı buluyorum bunu
alaskan crab alaskan crab
kesinlikle. Özellikle gece kafamı yatağa koyduğumda gibi bir söz söylemiştin sen, ticarette ahlaklı olmak adına, benim de yaptığım iyiliklerin hepsi, kendime olan saygımı kaybetmemek ve gece yatağa kafamı koyduğumda rahat uyumak için. O nedenle kimseden ömer seyfettin'in diyet kitabındaki gibi diyetimi istemiyorum.
succulent succulent
Tam olarak öyle. Ama yine de karlı bir iş bu :)

fahiş fiyatlarla baş etme yolları

alaskan crab
Her insan için değişecek yollardır. Kimisi en ucuz olanı arayabilecek zamanı vardır öyle uğraşır, kimisinin bu aramaya çalışacağı zamanı, işine ayırdığında çok daha fazlasını kazanacaktır o nedenle işine yoğunlaşır. Belli markalarda en ucuzu bulmak, aşağı yukarı birbirine benzer eşyalar olduğu için çok kolay olabilir ama belli bir standartı olmayan eşyalar için, ucuzunu bulmak, sadece fiyat karşılaştırmasından ziyade, yapıldığı malzeme, işçilik, hoşa gitme durumu, garanti kapsamı gibi her birinin farklı farklı önümüze serildiği pek çok parametreyi barındırabilir. Elbette kaliteden ödün vermeden ucuz veren yerler var ama her zaman aranıp da bulunmuyor.

Benim tavrım, eğer harcamalarım fazlaysa ilk düşündüğüm şey, daha fazla nasıl kazanabilirim. Kapitalizm içerisinde, oyuna dahil olan birinin kendisine sorması gereken tek şey budur. Henüz oyuna dahil olmamış insanlar ise, geçici çözümlerle, bir yerlerden kısarak uğraşabilirler, belli dönemlerde işe yarasa da, şu an yaşadığımız zamanda çok zor.

fernando pessoa

alaskan crab
Zamanında geceleri açıp okumayı sevdiğim karamsar yazar. Uzun zamandır bakmıyordum, toz alırken elime bir kitabı geçti, oturup biraz kurcalarken, yarım saat geçmiş. Aşırı depresyon içerisindeyseniz, size çıkış yolu sunmayan ve çok daha kötü durumlara getirebilecek olan bir yazardır, uzak durmakta fayda var. Cioran'ın dediği gibi, büyük fikirlerin üzerinde kuru kafa ifadesi olmalı, uzak durmak gerektiğini anımsatan, bir fikrin büyüklüğü, verdiği hasarla ölçülür.

"sevmek, bana acımak olacaktır. Öyleyse kim kurtaracak beni var olmaktan? Hayatımı toprağa veriyorum."

en yakındaki kitabın 17. sayfasının 3. cümlesi

alaskan crab
demek ki sanat kavramımızı netleştirme çabamız, sadece basit bir akademik kayıt tutma işi değildir.
5
Yazar cizer Yazar cizer
Sanat diyince aklıma direkt şu sahne geldi hocam

alaskan crab alaskan crab
iyi bari entel feridun atmadın o da bir şey ahahaa
siyah anka siyah anka
hangi kitaptan bu?
alaskan crab alaskan crab
noel carroll sanat felsefesi
siyah anka siyah anka
teşekkürler

seri eksici ibne

alaskan crab
ben olabilirim, aha bu da kanıtı


seri eksici ibne
37
rocinante rocinante
Paint'te mi yaptın kanki? Aynı şakayı ben de düşündüm ama beceremedim rakamlarla oynamayı.
alaskan crab alaskan crab
tükürükle yapıştırdım, seri bakın her an düşebilir.
siyah anka siyah anka
eksi verdiniz mi bilmiyorum ama vermekten çekinmeyin bana. pek taktığım bir durum değil.
alaskan crab alaskan crab
yok, sadece gocuya ve succulente veriyorum eksilerimi arada da admine işte. size asla vermedim vermem de
siyah anka siyah anka
hahahhaa :))) niye bana vermezsiniz ki? sonuçta her haltta aynı düşünüyor olmayabiliriz.
succulent succulent
Benim 19 tane eksim var Alaskan crab o sen misin?
alaskan crab alaskan crab
@succulent 29847 eksim var, mutlaka benimdir o 19 :)

@siyah anka eksi vermek için kendimce kriterlerim var, ondan
succulent succulent
Senin olduğuna inanmak istemiyorum 😅
siyah anka siyah anka
ne kriterleri mesela? benimki kadar katı mı acaba merak ettim.

kopenhag kriterleri demezsin umarım :)
alaskan crab alaskan crab
@siyah anka şaka bir yana, aşırı derecede olumsuz ve dar görüşlü yorumlar görmediğim sürece eksi falan uğraşmıyorum. Okuduğum kadarıyla sizde hiç öyle bir durum olmayacak gibi ondan öyle dedim

siyah anka siyah anka
daha önce karşılaşmış olma ihtimalimiz var mı bilemedim ama sanırım hayat bana benim gibi düşünen birini çıkarma konusunda oyun oynuyor gibi. daha derin gözlemler gerekiyor da bu da üç etti yani. her seferinde şaşırıyorum buna :)

bende de aynı kafa yapısı var. bu cümleyi söylemekten bıktım diyeceğim günler olacak mı bakalım :)
succulent succulent
@siyahanka bir bana demedin 😅😅 tek uyuşmayan ikimiziz sanırım
siyah anka siyah anka
succulent yok sadece crab de bu durumu hissettim ilginç şekilde. burada kafama uyan insan çok yok. gerçi dünyada öyle insan yok ya neyse. biz eğleniyoruz işte daha ne olsun :))
succulent succulent
Marlaya da yazmışsın ya iyi anlaşırdık benziyoruz diye ondan dedim 😅😅
siyah anka siyah anka
onunla özelden konuştuk ve bazı entrylerine bağlı olarak dedim. zhs de öyle ama baştan aşağı entrylerini okuyup bende böyle düşünüyorum dediğim tek kişi crab. hee anlaşır mıydık bilmem tabi :)) farklı konularda bu kadar aynı olmak şaşırttı beni :)
alaskan crab alaskan crab
@siyah anka yok daha önce tanışmış olsak kesin hatırlardım bu kadar uyuşmayı
succulent succulent
:)) anladım
siyah anka siyah anka
crab olabilir valla bende şaşırdım. belki karşılaştık ama bilmiyoruz. bilemedim ama gerçekten farklı konularda bu kadar aynı düşünmek beni de şaşırttı :) benden daha iyi ifade ediyorsun tabi o ayrı :)
alaskan crab alaskan crab
@siyah anka son günler epey boş yapıyorum aslında bakma, geçmişteki karanlık benle daha iyi anlaşırdın gibime geliyor, şu anki biraz tuhaf.
siyah anka siyah anka
valla herkes boş yapmaya ihtiyaç duyuyor. ben hariç çünkü düzgün tartışamamaktan bıktım ama tartışmıyorum çünkü bunu kaldıracak durumum yok :) sonuçta aynı kişi olarak duruyorsunuz düşünceler değişse de. her türlü anlaşırız gibime geliyor. tek sıkıntı ben zor bir insanım bunu kabul etmek gerekir :D
alaskan crab alaskan crab
zor insan prensipleri olan insandır, düşünüp de bir şeylere karar vermiş biri, ister istemez kuralları olur bu da onu zor gösterir normal yani bu durum.
succulent succulent
Zor insan yalnız olur. Nerden biliyorum söylemem
siyah anka siyah anka
crab ve succulent bilemem artık pek kimseye uyum gösterme yeteneğim yok :) ondan sanırım ama bir yerde artık canına tak ediyor insanın.
succulent succulent
Uyum göstersen bile günün sonunda yalnız oluyorsun. Çünkü bazen uyum göstermek zorunda oluyorsun
siyah anka siyah anka
yok uyum göstersem etrafım kalabalık olurdu çünkü moron olmam gerekirdi ama ortaokul zamanı bunu düşündüğümde kendim olmayı seçmiştim ve hala öyleyim. tabi değiştim o ayrı.

uyum göstermek zorunda olduğum oldu mu onu da hatırlamıyorum. illaki olmuştur çünkü kurallara bağlı biriyim.
succulent succulent
Ya bu biraz ne iş yaptığınla alakalı, insanlarla çok haşır neşir olmayınca uyum sorunu kalkıyor. Ama insana hizmet ettiğinde kısmen uyumlu olmak zorundasın.
siyah anka siyah anka
hee o ayrı bir durum ama. orada bende uyumluyum hatta bir doktor bunu demişti bayağı şaşırmıştım ne yaşamış da söylemiş olabilir diye. kim bilir nasıl hastalar geliyor doktorlara.

insanlarla haşır neşir olsam da uyum gösteremiyorum pek ama dediğiniz gibi eğer hasta gibi durumlar olunca yüzeysel davranışlar oluyor tabi.
succulent succulent
Şimdi de kendi işimi yapıyorum yine hizmet sektörü. Ama çok damarıma basarlarsa kibarca kovarımda
siyah anka siyah anka
işte bende o kibarca kovma durumu pek olmaz :D davranış konusunda aşırı kötüyüm maalesef. nasıl geliştireceğim ortada da insan yok doğru düzgün.
succulent succulent
Bir ay benle takılsan insan nasıl gönderilir öğrenirsin.
siyah anka siyah anka
bir aylık iş değil o :D
succulent succulent
Haha ben iyi bir öğreticiyimdir.
siyah anka siyah anka
öğrenmek istemeyene kimse bir şey öğretemez :)
succulent succulent
😅😅 sen de haklısın
alaskan crab alaskan crab
ben kolay öğrenirim ya, lütfen bir anda kızmayın bana
siyah anka siyah anka
crab hahaha :)) bende kolay öğrenirim ama öğrenmek istediğimi :)

succulent :)
succulent succulent
Ya bu yaz ben nelerle uğraştım aklıma geldi bu öğrenme mevzusu açılınca ne sabırlı insanım ya

gibi dizisi replikleri

alaskan crab
-bak sen şu kölenin ağzından çıkanlara
5
succulent succulent
Sen boğazına tasma tak gez diye bu hallere düştük aşağılık herif 😅😅 en sevdiğim bölüm
alaskan crab alaskan crab
o bölümde İlkkanın masumluğu acı verici derecede iyi
succulent succulent
Ben hala kalorifer peteğinin yanında zincire bağlı halde önüne konulan mama kaplı sahneyi unutamıyorum bir de kadından para beklerken kadının ondan para istediğinde yüzündeki ifadeyi 😅😅
alaskan crab alaskan crab
AHahahaaaa evet hatırladım, canlandı gözümde. ben o bölümden sonra biraz araştırdım, baya baya gerçekmiş bu durum, az çok duyuyordum da, bu kadar açıkça arandıklarını görmemiştim. cidden finansal köle arayanlar, bilmem neler. İnsan hayret ediyor, yani ilkkanın durumuna düşmemem tamamen gerekli şartların oluşmamasından kaynaklı, ben de kanabilirmişim.
succulent succulent
Ah neler ya. Daha değişik şeyler de var. Bu ne ki

platonik aşk

alaskan crab
İsmi Aristoteles'in hocası olan ünlü filozof Platon'dan gelir. Platon'un felsefesine göre bizim gözlenebilir alemde gördüğümüz her şey, esasında çok daha iyi bir şeyin yansımasından ibarettir. Hal böyle olunca, elimize aldığımız bir taş, tahtaya çizdiğimiz bir daire ya da çok güzel işlenmiş bir heykel. Hepsi esas olanın birer yansıması, idealardan parça alan şeylerdir. İdealar, Tanrısal, biricik ve değişmez şeyler olarak orada dururlar. Gördüğümüz her şey ise, onlardan belli oranlarda pay alarak varlığa kavuşurlar.

Şimdi buradan hareketle, platonik aşk da, hali hazırda insanların yaşadığı ve dış dünyada vuku bulan aşklardan farklı olarak, aşırı idealize edilmiş, adete, idealardan pay almamış da, ideanın kendisi olacak kadar yüceltilmiş anlamına gelir. Böylesine dış dünyadan kopuk ve yüceltilebilen bir şey de, elbette karşı taraftan bağımsız olacaktır. Çünkü bağımlı olduğu taktirde, öylesine kopuk yüceltmeler yapmak imkansızdır, mutlaka sevmediğiniz bir şeye denk gelirsiniz. Bu nedenle platonik aşk yaşayanlar, eğer olur da aşklarına karşılık bulurlarsa, zamanla hayal kırıklığına uğrayacaklardır. Bulamazlarsa da, ne kadar çok kafalarında kurarlarsa o kadar saf ancak bir o kadar da takıntılı bir saçmalığa boğulurlar. Dozunda bir platonik aşk, tadından yenmez, ergen bir genç kız ya da oğlansanız. Onun dışında bulaşmayın.
5 /

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol