Arada bir yapılması gereken. Kanın tazelenmesi iyidir. Hem de hayır işlenmiş oluyor.
edwird 2
1. nesil Çömez - 27. Seviye Efsanevi kahraman - Çömez -
Ferdi Toka
- toplam entry 1168
- takipçi 53
- puan 62700
Tengrici gençlerin en çok sevdiği hükümdar. Ateist sanıyorlar. Lakin bilmiyorlar ki timur dinle dalga geçen saraydaki bir memurunu vahşi şekilde öldürtmüştür. Kemikleri sızlıyor timur'un böyle tipleri gördükçe.
Araştırmak lazım. Sülük konusu da böyle. Net bir bilgi edinmeden bulaşılmamalı.
Hacamat yerine kan vermek daha sağlıklıdır gibi geliyor bana.
Hacamat yerine kan vermek daha sağlıklıdır gibi geliyor bana.
Temel sebebi yolsuzluk. Paralar hizmete değil cebe gidiyor. 100 iş yapılacaksa 10 iş yapılıyor. Hemen hemen her kurumda böyle.
Bazı insanlar eksik ve kötü ruhlu doğarlar. Maalesef ki tek çözümü idamdır bu gibi tiplerin. Yaşamaları insanlık için ziyandır. İnsanları idam etmeyelim, besleyelim, tedavi edelim zihniyetindekiler için açıklaması zor görüntüler bunlar. Bir kaç güne salınacak ve daha büyük katliamlara imza atacak, bu entry de tarihe not olarak düşülsün. Zira Müebbet alan tiplerin iyi hal sebep gösterilerek salındığı bir sistemdeyiz.
İslamofobi yapan bu genç hakkında daha fazla bilgi ortaya çıkar. Ama "tengri" diye ortalarda gezdiğine emin gibiyim. Böyle bir cehalet, 100 yıl önce bile yoktu. Atası, dedesi bundan bin kat daha türktü. Şimdi islam deyince biz arap mıyız diye kafayı sıyırıp başlamış bıçaklamaya. Allah herkese akıl fikir nasip etsin.
Medeniyetin beşiğidir. Neredeyse tüm kadim görüşler ortadoğu'da ortaya çıkmış ve dünyaya yayılmıştır. En büyük dinlerin kaynağı da ortadoğu'dur. Tü kaka diyenlere bakmayınız. Tarih ortada.
yok mu bana bir Ortadoğu bileti?
Arkadaş ortamı denen illet sebebiyle başlarlar insanlar bu tarz alışkanlıklara. Şaşırtıcı da değil, arkadaş ortamları genelde düşük seviyelere meyleder. Nerde çokluk orda boşluk misali. Başlamayı geçtim, ben kötü alışkanlıkları olan insanların kendilerini sevdiklerini de düşünmüyorum. Kendilerini seven insanlar kendilerini zehirlemezler. Kendilerine sahip çıkarlar. Tamamen yasaklanması dileğiyle.
Ortaokulda kadın bir türkçe öğretmenimiz vardı. Psikolojisi biraz bozuktu, sigara kullanırdı. Bu kadın bana niyeyse kafayı takmıştı, sınıftaki en sessiz öğrenci de bendim. Tüm sınıf konuşurken örneğin biri benden silgi mi ne istemişti onu vermiştim, gelip çok sert bir tokat vurmuştu. Sınıf bile şaşırmıştı. Sebep şuydu tabii, ben en mazlum en saf öğrenciydim. Sinirini benden çıkarıyordu. Bu olaylar git gide artmaya başlayınca hemen aileme söyledim. Babam aşırı psikopat ve sert bir tiptir. Hemen okulu bastılar, müdür de tanıdıktı, müdürü tehdit ettiler. Bir daha tokat olursa o kadın bu şehre gelemez sizi de yakarız tarzında. Müdür tutuşmuş hemen kadını uyarmış. Kadın da bir derste ben tehditlere boyun eğmem falan filan konuşmuştu lakin korktuğu belliydi. Sonra şükür bir olay olmadı. Olay olsa gerçekten sakat bile kalabilirdi. O zamanlar ailemiz çok güçlüydü, tüm şehirce tanınırdık. Babam hiç acımadan her türlü felaketi yaşatabilirdi ona. Prime dönemlerimiz yani. Sonra göçlerle tahtımız sarsıldı ve bittik, o da ayrı bir konu...
Vesselam sonrasında, ortaokulun sonlarına doğru bu kadının dersinde bir performans ödevi sunumu yaptım. Benden başka yapan olmazdı böyle şeyleri, cahil cühela veletlerdi çünkü çoğu. Bense derin düşünen bir beyefendi idim. Gravatımı hep olması gerektiği gibi sımsıkı takardım, diğerleri takmazken. Bu kadın bana "aferim, sen gravatını bile nasıl güzel takıyorsun. İleride büyük bir insan olacaksın." tarzı övgüler söylemişti. Haklı da çıktı. Hala o kalitedeyim ve insanlara örnek olmaya devam ediyorum. Kadının hatasını anlayıp beni kollaması güzeldi.
Kıssadan hisse, hakkınızı sert yollarla savunmazsanız tepenize binerler. Haklıysanız işi kendi yöntemlerinizce çözün, kimseden bir şey beklemeyin. Hele hele türkiye şartlarında hukuka güven olmaz. Güçlenin ve güçlenin. Tek yolu güçlenmek.
Vesselam sonrasında, ortaokulun sonlarına doğru bu kadının dersinde bir performans ödevi sunumu yaptım. Benden başka yapan olmazdı böyle şeyleri, cahil cühela veletlerdi çünkü çoğu. Bense derin düşünen bir beyefendi idim. Gravatımı hep olması gerektiği gibi sımsıkı takardım, diğerleri takmazken. Bu kadın bana "aferim, sen gravatını bile nasıl güzel takıyorsun. İleride büyük bir insan olacaksın." tarzı övgüler söylemişti. Haklı da çıktı. Hala o kalitedeyim ve insanlara örnek olmaya devam ediyorum. Kadının hatasını anlayıp beni kollaması güzeldi.
Kıssadan hisse, hakkınızı sert yollarla savunmazsanız tepenize binerler. Haklıysanız işi kendi yöntemlerinizce çözün, kimseden bir şey beklemeyin. Hele hele türkiye şartlarında hukuka güven olmaz. Güçlenin ve güçlenin. Tek yolu güçlenmek.
Bilmediği konu hakkında ahkam kesen insanlardan nefret ederim. Bir konuda ben 100 levelim diyelim, adam 1 level. Saatlerce anlatsan anlayamaz o konuyu, bir ton kitap okuması lazım. Ama lafa gelince bik bik ötmeye başlar. Bu sebeple tartışmalardan uzak duruyorum, özellikle reelde.
İnsan sürekli kıyas eğiliminde olan bir canlıdır. Özellikle yaşıtlarınız arasında, aynı mevkide olduklarınız arasında mücadele etmeniz normaldir. Lakin gerçekten bazen saf insanlar tanırsınız ve onların en iyi şeyleri hak ettiklerini düşünür ve başlıktaki cümleyi samimi bir biçimde kurarsınız. Bazen de bazıları ölsün istersiniz. Kişiye göre değişir.
Ölmesini istediklerim var ama “senin adına sevindim” dediğim kimse olmadı.
Her daim yapılması gereken eylem. Ki zaten çok fotoğraf çeken birisi sayılmam. Bir şekilde kirleniyor o kamera, müdahale etmek lazım.
Bende de olduğunu düşündüğüm hoş bir sendrom. Dibine kadar egoistim, narsistim, yer yer bencilim. En kötü yanım da bu zaten. Kibir büyük günahlardan biridir.
oldukça nostaljik bir hadisedir. öyle ki, babamın, hatta dedemin gömleklerini, kazaklarını giyiyorum ve bundan gurur duyuyorum. bence kıyafetlere para harcamak zorunlu olmadıkça anlamsız. buraya harcanan para yerine birikim yapılmalı. 40 yılda bir tişört almak yeter. o da lazım ise.
rus half life'ı olarak anılan, müthiş gözüken oyun. aşırı şekilde ilgimi çekti. tek kişi tarafından yapıldığı söyleniyor üstelik. evrenin genişliyor olması mutluluk verici.
Piyasadaki tartışmasız en doğal, en lezzetli cipstir. Bi' ara her gün yemeye başlamıştım hayvan gibi kilo aldırmıştı. O yüzden nadir yiyorum.
Galaktik imparatorlukları, ölüleri, insanları, elfleri, orkları, cinleri, şeytanları, cüceleri, trolleri ve daha nice sayamayacağım hayali yaratıkları yönetmek istiyorum.🤩🥰
Köyden alınan sütler bir başka oluyor. Market sütleri tat vermiyor artık.
off köy sütü özellikle keçi sütü bulsam var ya hazine bulmuş gibi sevinirim ama antalyada keçilerin sütünün içilmesine pek sıcak bakmıyor yörük dayılar.
Niye sıcak bakmıyorlarmış ki? Dpdksld
garip batıl inanışlar kanka, neymiş keçi şeytanı temsil ediyormuş sütü harammış falan şaman şaman sikko inançlar işte.
Bayılıyorum ben mantarlara bunların aşığıyım. Her yemeğe yakışıyor. Her yemeğe müthiş aroma sağlıyor. Çiğ çiğ bile yerim.
dostum dur yapma. Bir dostumu daha mantarlarla olan savaşımda kaybedemem laneto lsun.
Ldldkdkdkd
Okurken kendimi izliyormuşum hissiyatı aldığım bir kitap idi. Üstünden tekrar bir geçmek lazım.
Hindistan kökenli, fabl türünde bir eserdir. Eser, M.S. 3. yüzyılda Sanskritçe olarak yazılmış "Pançatantra" adlı metinden Arapçaya çevrilmiştir. Eserin Arapça çevirisini yapan kişi, İranlı yazar ve çevirmen İbn-i Mukaffa'dır. Kitap, Orta Çağ'da Doğu'dan Batı'ya yayılan en önemli edebi eserlerden biri olmuştur. Ufuk açan bir metin...
"Dilini tut; çünkü selamet sükuttadır. Boş sözden sakın; zira sonu pişmanlıktır."
"Dilini tut; çünkü selamet sükuttadır. Boş sözden sakın; zira sonu pişmanlıktır."
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?