“sen umutsuzsun” dedi bana. kötü bir şey herhalde. ama %9'muş bu sonucu alanların oranı. ilk %10'a girdim diye sevinmeliyim herhalde. umutsuz bir sevinç yaşıyorum özetle.
eskiden “elde ekran” zamanlarımızdan önce oynanan tek kişilik bir oyundu. yuvarlak zemin üzerinde delikler, ve bu delik sayısından bir eksik taşla oynanırdı. taşlar deliklere yerleştirilir ve ortadaki delik boş kalırdı. sonra dama mantığıyla taşların üzerinden atlaya atlaya taşlar toplanır ve en son tek taş kalana kadar devam edilirdi.
tek taş kalması ideal olanıydı. taşların yerleşimi bu durumu zorlayacak şekilde dizayn edilmişti. neyse, en sonunda çözüp, işlem adımlarını kavradığım gün üzülmüştüm. zira artık oynamanın bir anlamı kalmamıştı ve sanal dünyada olduğu gibi play store'a gidip başka bir oyun yükleme şansı da yoktu. hey gidi günler.
tek taş kalması ideal olanıydı. taşların yerleşimi bu durumu zorlayacak şekilde dizayn edilmişti. neyse, en sonunda çözüp, işlem adımlarını kavradığım gün üzülmüştüm. zira artık oynamanın bir anlamı kalmamıştı ve sanal dünyada olduğu gibi play store'a gidip başka bir oyun yükleme şansı da yoktu. hey gidi günler.
Halk arasında avuç kaşınması iki şekilde yorumlanır. Sağ avuç kaşınıyorsa para geliyordur, sol avuç kaşınıyorsa para çıkacaktır.
Mevlevi Semazenlerdeki duruma benzer. Malum dönerlerken sağ kol yukarıda ve avuç göğe doğru açıktır, sol kol nispeten daha aşağıda ve avuç içi yere bakar. Allah'tan gelen rahmet ve bereketi almaya ve insanlığa aktarmaya delalet eder.
Mevlevi Semazenlerdeki duruma benzer. Malum dönerlerken sağ kol yukarıda ve avuç göğe doğru açıktır, sol kol nispeten daha aşağıda ve avuç içi yere bakar. Allah'tan gelen rahmet ve bereketi almaya ve insanlığa aktarmaya delalet eder.
Mesleviden ders aldıııım, döndüm mevlaaanaa gibii…
genelde komedi filmlerindeki rolleriyle akıllarda yer eden amerikalı aktör. maske, truman show, salak ile avanak gibi filmlerde oynamıştı. mimikleri ve aktif vücut diliyle dikkat çekiyordu. son dönem ne oldu anlamadım, pek ortalarda görünmüyor. bir kaç sene önce bir yerlerde psikolojik sorunlar yaşadığını okumuştum.
bizim tofaşlı çomarların new york muadilini pek bir güzel yapmışlar:
https://youtu.be/HwVh8pmOot4?si=wBs9EWxS7hdU_9uT
bizim tofaşlı çomarların new york muadilini pek bir güzel yapmışlar:
https://youtu.be/HwVh8pmOot4?si=wBs9EWxS7hdU_9uT
kendisinde potansiyel olduğunu hissettiğim ve fakat nedense ağzına ıslak odunla vurulası ergene bağlayan yazar tanesi.
Sol Frame'in içinden geçmese ara ara gideri var. mesela benimkiler gibi bilmiş bilmiş yazılan sıkıcı girdileri okuduktan sonra hayata tekrar bağlanmak için üç beş girdisine bakılabilir.
Sol Frame'in içinden geçmese ara ara gideri var. mesela benimkiler gibi bilmiş bilmiş yazılan sıkıcı girdileri okuduktan sonra hayata tekrar bağlanmak için üç beş girdisine bakılabilir.
şimdi başlığı görünce ben neyim ki diye bir bakayım dedim. bakmaz olaydım. ben de aynı seviyedeymişim.
admine açık mektubumdur: sn. admin duy çığlığımı ve beni bu dertten kurtar. yedinci seviyeye düşürebilirsin beni, hatta altı, beş. ne varsa kabulüm. sözlük ahalisi gocuyla aynı seviyede olduğumu fark ederse biterim.
admine açık mektubumdur: sn. admin duy çığlığımı ve beni bu dertten kurtar. yedinci seviyeye düşürebilirsin beni, hatta altı, beş. ne varsa kabulüm. sözlük ahalisi gocuyla aynı seviyede olduğumu fark ederse biterim.
o gün aslında iki darbe yapıldı. askeri yönetim ülkeye, hasan mutlucan da trt'ye el koymuştu. içimiz dışımız kahramanlık türküsü olmuştu.
yine de şahlanıyor aman, kolbaşının yandım da kır atı. dinlediğimiz a dostlar, bunun bilmem kaç katı.
yine de şahlanıyor aman, kolbaşının yandım da kır atı. dinlediğimiz a dostlar, bunun bilmem kaç katı.
bilmemek değil öğrenmemek ayıp diye beynimizi yiyip durdular senelerce. öğrendik de ne oldu? cahillik mutluluktur. öğrendiğiniz her yeni şey, bildiğiniz ve size dikte edilen tüm doğruları (!) sorgulamaya iter. kulübe hoşgeldiniz! ikirciklisinizdir artık. her şeyi sorgular ve hiç bir şeyden emin olamazsınız. ya da emin olana kadar beyninizi yakarsınız. mutlu musunuz şimdi!? neyse, hadi geçmiş olsun.
Cahil cesaretimi mazur görün üstadım ancak sanki 'bilmek' fiili size daha çok oturuyor ve yakışıyor. Olaylara kinayeyle yaklaşımınız, mahir olanın rikkatini celp ediyor. Bir kitap yazında okuyalım efenim :)
teşekkür ederim haberci, onore oldum. uzun zamandır aklımda aslında. ama şu an zor. 2. emeklilik sonrası belki :)
Kaderin cilvesi üstadım; insanlığın fikren yürümesi hatta koşması için sizin emeklemeniz lazım:) eyt'de mi geçmedi yanınızdan yörenizden… ;)
zaten o eyt li ergen'ler canıma okudu. 2014'te yılıyla, yaşıyla emekliliğe hak kazanmıştım ama devam ettim. tam emekli olayım artık deyip dilekçeyi verdiğim dönem eyt'liler patlak verdi. onların dosya kalabalığı yüzünden tam 7 ay sonra emekli maaşım bağlandı. neyse ki emekli olur olmaz iş teklifi almıştım, mağdur olmadım.
Üstadım iltifat olarak algılamayın lütfen ama sizin mağdur olacağınızı sanmıyorum. Emekli olursanız ki olmuşsunuz, sizi emekli eden şirket mağdur olur, emekli olmazsanız da fikriyatı zevale uğramış vatandaşlar mağdur olacak. Siz karar verin artık kırmızı kabloyu mu yoksa mavi kabloyu mu keseceğinize:) bana göre zor durum ama sizin için böyle bişey söz konusu bile olamaz:)
it is very kind of you ! :)
:)
birisi başlığı açıp kaçmış. neyse…
bir denizcilik terimi. nedir bilmiyorum, ya da hatırlamıyorum. kitabı okuduğum dönemlerde illa ki öğrenip unutmuşumdur. merak eden google'sın. bana hatırlattığı tek şey, rahmetli cevat şakir'in halikarnas balıkçısı adlı şaheseri. nur içinde yatsın.
bir denizcilik terimi. nedir bilmiyorum, ya da hatırlamıyorum. kitabı okuduğum dönemlerde illa ki öğrenip unutmuşumdur. merak eden google'sın. bana hatırlattığı tek şey, rahmetli cevat şakir'in halikarnas balıkçısı adlı şaheseri. nur içinde yatsın.
yiyin geçin işte. ne yazacaksın ki şuraya? ya haşlarsın, ya közlersin ya da tanelerini ayırıp patlatısın. başka bir seçenek yok zaten!
kimi çoktan uyumuştur, kimi içinse gece daha yeni başlar. daha görecek1:00, 2:00 var önümüzde. dur bakalım neler olacak.
sıradan, genel geçer, alışılagelmiş anlamlarını taşımakta olup, amacımız bu sıradanlığı aşabilmek olmalıdır. neden alalade olup, alalade işler yapalım ki? biz çok daha fazlasıyız.
a- berberde beyhude geçen zaman,
b- allahın arsasına bıraktığım araç için otopark ücreti öderken.
geri kalanlarla bir şekilde başa çıkabiliyorum.
b- allahın arsasına bıraktığım araç için otopark ücreti öderken.
geri kalanlarla bir şekilde başa çıkabiliyorum.
ağlayamamak ya da ağlamamak kültürümüzde er kişilere dikte edilen bir özelliktir. ağlamak ne demek! kadın işidir o (!) değil mi ya! başka bir girdimde de belirttiğim gibi işte tam da bu yüzdendir erkek kısmının her şeyi içine gömüp, kadın kısmından (genelde) daha önce gitmesi öte tarafa…
hayaller hiç kimsenin çalamayacağı kadar büyüktür. yine de çalınacakmışçasına sıkı sıkıya sarılın onlara.
sadece adminin değil, moderatör ve editörün de yetki ve sorumluluk alanında olan işlem, ki gördüğüm kadarıyla ikisinden de birer tane mevcut sözlükte. yani rahat olun. her şey kontrol altında.
kendin için aydınlık ol… hmm biraz düşünmem lazım. tamam düşündüm.
“mum dibine ışık vermez” kültürüyle yetişmiş bir ölümlü olarak bir yere varamadım. hep etrafımızı aydınlatmamız dikte edildi bize. dolayısıyla ”404 not found” hatası alınır ve başlık kendini imha eder.
“mum dibine ışık vermez” kültürüyle yetişmiş bir ölümlü olarak bir yere varamadım. hep etrafımızı aydınlatmamız dikte edildi bize. dolayısıyla ”404 not found” hatası alınır ve başlık kendini imha eder.
hanım ne bilsin benim nerede ne yazdığımı?! arkadaşlar siz nasıl hayatlar yaşıyorsunuz? anonimlik nerede kaldı?
Aslında espri yapıyoruz.
tamam. rahatladım! laf aramızda en azından senin girdinin espri olduğunu anlamıştım. zira bekar olduğun kanaatindeyim.
Eee herhalde yoksa bu kadar boş vakit bulup yazamazdim.
Çoğu zaman olduğu gibi ofisten eve oldukça geç geldim. Evde hazır yemek yok. Hadi dedim yumurta kırayım. tavayı kızdırdım Tereyağını koydum, yumurtaları tavaya kırdıktan sonra tezgah üstü çöpüne atarken taşıma esnasında kabukta kalan akı tezgaha damlamasın diye o küçük, şirin çöp kovasını tavaya olabildiğince yaklaştırdım.
ve olaylar silsilesi başladı. (kafa günün yoğunluğuyla dalgın, bir yandan background'da yarının iş programını yapıyor)
yumurtayı tavanın kenarına vurarak kırdım ve içini çöpe boşalttım. (evet doğru duydunuz çöpe). sonra iki elimdeki yumurta kabuklarıyla göz göze geldik.
gayet “cool” bir edayla hafifçe gülümseyip, hiç bir şey olmamış gibi ikinci yumurtayı alıp yine aynı yöntemle kırdım ve içini yine çöpe boşaltıp, elimdeki o lanet olası kabuklarla tekrar baş başa kaldım.
sonra neden başka bir iş seçmedim ki diye kendime gayet sunturlusundan bir küfür sallayıp, sonraki günün programını kafamdan kovaladım ve tezgah üstü çöpü olay mahallinden uzaklaştırarak iki yumurta kaybıyla hayatıma devam ettim. nasıl bir hayatsa artık…
ve olaylar silsilesi başladı. (kafa günün yoğunluğuyla dalgın, bir yandan background'da yarının iş programını yapıyor)
yumurtayı tavanın kenarına vurarak kırdım ve içini çöpe boşalttım. (evet doğru duydunuz çöpe). sonra iki elimdeki yumurta kabuklarıyla göz göze geldik.
gayet “cool” bir edayla hafifçe gülümseyip, hiç bir şey olmamış gibi ikinci yumurtayı alıp yine aynı yöntemle kırdım ve içini yine çöpe boşaltıp, elimdeki o lanet olası kabuklarla tekrar baş başa kaldım.
sonra neden başka bir iş seçmedim ki diye kendime gayet sunturlusundan bir küfür sallayıp, sonraki günün programını kafamdan kovaladım ve tezgah üstü çöpü olay mahallinden uzaklaştırarak iki yumurta kaybıyla hayatıma devam ettim. nasıl bir hayatsa artık…
gerek iş, gerekse özel hayatımda ne kadar başarılı olduğum tartışılır. İnsanız, doğrularımız olduğu kadar Yanlışlarımız da olmuştur. Ama eşi işe, işi de eşe anlatma durumu için çizgim yıllarca kırmızı kalmıştır. Ne işi eve, ne de evi işe taşıdım. Ve bunun bir zararını görmediğim gibi kuvvetle muhtemel faydasını gördüm. Eşiniz iş detayınızı, iş arkadaşınız da özel hayatınızı bilmek zorunda değil. “bunlardan birine uymayacağım” diyorsanız, işinizi eşinize anlatın. Ama eşinizi ve onunla yaşadığınız sorunları, ya da eşi geçtim, özelinizdeki herhangi bir sorunu iş yerine asla taşımayın! yapmayın bunu!
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?