confessions

kendinitavuksanankartal

1. nesil Yazar - 4. Seviye Yoldaş - Yazar

  1. toplam entry 247
  2. takipçi 8
  3. puan 7846

beyaz futbol

kendinitavuksanankartal
Komik diyaloglardan bir tanesi.

Sevgili Zafer Şener;
Bi maceraya atıldın... geçen genel kurulda atılmıştın... dün de atılmaya kalktın... cin olmadan, şeytan çarpmaya kalktın...bi Mecidiyeköy çocuğu dedin, arkadaşlarıma Gültepe çocuğu dedin, Abdulkerim hocama Karagümrük çocuğu dedin, ben de Serencebey/Beşiktaş çocuğuyum.

Rok: Hocam ben bilmem ne çocuğu muyum bu ne biçim laf, herkes bir şey çocuğu oldu herkes bir şey çocuğu, evet çocuk...

Koltuğundan ederim filan... şaka dedin...
Yüzkıçkürç zafer, 143 zafer merkez konuşuyor beni iyi dinle;

Yeni görev yerin bir dahaki genel kurul. Bir dahaki genel kurula kadar Mecidiyeköy sokaklarındaki malum yerlerde oturacaksın, bi dahaki genel kurulda göreve gideceksin. Bir gece önce sana "143 zafer merkez konuşuyor" talimatı gelecek ve neler söyleyeceğini ve NE giyeceğini... ben bildiricem.

Ama şunu bil; Galatasaray kongre üyelerinin IQ ortalaması senin gibiyse yani 143 ise, Galatasaray daha 143 yıl kendini toparlayamaz.

Sevildiğini bil arkadaşlarımın emanetiydin. Sana fazla dokunamadık. Gerek Sinan'ın abisiydin, Ertem'in abisiydin, Apo'ya Karagümrük çocuğu dedin, Sinan'a Gültepe çocu... onları da yanına aldın onların hatrına sana fazla bi şey yapmadık ama Bİ DAHA... bak 143 Zafer merkez konuşuyor dikkat et... bi daha yanlış yaparsan ağzına biber sürerim... tamam... öyle koltuğundan ederim moltuğundan ederim. 143 Zafer şimdi lütfen git duş al, bi çay iç, yorganını çek, uyu... sabah kalk, eşini dostunu ara ve şu soruyu sor; "ben nerede yanlış yaptım". Arkadaşlarınım %90'ı sana şunu söyleyecek;

"IQ'n 143 ama, bu basit atasözünü bilmiyorsun Zafer;

AYIYLA YATAĞA GİRİLMEZ!"

metin 2

kendinitavuksanankartal
30 seviyeye kadar görev kasarak geldiğim sonrasında kuzenimin hesabımın içini boşaltması ve karakterimi silmesi ile hype'ımın kaçtıgı oyun.

Ardından Rappelz'e başlamıştım ve iyi ki metin2'ye devam etmedim diye şükrettim. Özgün bir MMORPG oynamanın tadı başkaymış.

(bkz: rappelz)

mutlu olamayan insanların ortak özellikleri

kendinitavuksanankartal
Bir hikayeye göre melekler mutlulugu saklamaya karar vermişler, en derin kuyular, en yüksek dağlar, okyanuslar,göller, mağaralar.
Hepsinde bulunabileceğini anlamışlar, O zaman meleklerde bir tanesi demiş ki '' Mutluluğu insanların içlerine saklayalım, kimsenin aklına kendi içine bakmak gelmez''

Mutlu insanlar öncelikle kendisiyle barışıktır. Mutsuz insanlar ise tam tersi.

mehmet pişkin

kendinitavuksanankartal
Dikkat çekmesinin nedeni kanımca şu. İnsanlar mutsuzluklarının sebebi olarak parasızlığı ve imkansızlığı görmekteler. Parayı bulsam mutlu olurum gibi ifadeler karşısında Mehmet Pişkin'in intiharı VIP üyenin de mutsuz olacağı anti-tezini ortaya çıkardı.

Mehmet Pişkin devam etseydi daha fazla partileyebilirdi, güzel şirketlerde güzel pozisyonlarda iş yapabilir, güzel kadınlarla aşklarına devam edebilirdi. O alabileceği Hazzı hayattan aldı ve ardına düşebileceği bir hazzın olmadıgını farkettiği anda anlamsızlık boşluğuna düştü.

Oysa çok basit bir hata yaptı. Hayat'ın anlamı hedonizmin sonsuz çukurlarında bulunamaz. Her zaman daha güzel bir kızla tanışabilirsin, her zaman daha iyi bir arabaya binebilirsin, her zaman daha iyi bir evde yaşayabilirsin. Bunlar hayatın anlamı değil gereğidir. Elbette erkekler güzel kadınlarla beraber olmak, güzel takımlar giymek, güzel arabalara binmek ister, ama bunlar için yaşanmaz-yaşarken bunlar olur.

Yaşanabilecek en iyi hayat kahramanca bir hayattır. Onurlu bir dava uğruna mücadele etmektir. Açlıkla savaşabilirsin, bir çocugun okumasını sağlayabilirsin, bulundugun pozisyonda ülkene hizmet edebilirsin, yaşlılara yemek dağıtabilirsin. Bunların hiçbiri diğerinden büyük değildir. Ama hepsi onurlu ve kahramanca yaşamanı sağlayan şeylerdir.
Başka insanların gülümsemesine vesile olmak, dünyayı daha iyi bir haline getirmek için çabalamanın kişide yarattıgı hazzı Mehmet hiç anlayamadı.

Fabrikalarda çalışan işçiler, hukuk mücadelesi veren avukatlar, demokrasi mücadelesi veren gazeteciler, HES'lere karşı çıkan köylüler ve dünyanın her tarafında nice insan dünyayı daha iyi bir haline getirmek için bir parça da olsa savaşırken Mehmet ne kadar zevk alarak bu hayatı yaşadığını gözümüze soktu.

Mehmet Pişkin bu dünyada erişebildiği her şeyi son damlasına kadar tüketti ve adeta magazin malzemesi haline getirerek, bakın ben gidiyorum, siz beni doyuramadınız, tatmin edemediniz- dercesine canını verdi.

Bunun gibi insanlara saygı duyarsam aşağıdaki insanlara haksızlık etmiş olurum.


mehmet pişkin

5
siyah anka siyah anka
düşüncelerinize pek katılmıyorum aslında. yani herkes bir dava uğruna savaşmak zorunda değil. ayrıca savaşıp savaşmadığını da bilmiyoruz asla. belki de gizli yapıyordu bir şeyleri belki de yapmıyordu. açıkçası bu emek verme muhabbeti de erinleştirilebilir bir konu. emek vermenin bir sonucu olmadığını gördüm hayatta. bazen sadece dağıtmak gerekiyor. mesele bilmiyorum okudunuz mu yazımı ama tamamen kendini olduğu gibi kabul ettirebilmek. en azından ben böyle düşünüyorum. emek verilince bir halt olduğunu da düşünmüyorum. olsaydı çevremdeki insanlar bir yerlere gelebilirdi.

bir diğer nokta da bir insanın yaşam amacını biz belirleyemeyiz. elbette saygı duyup duymama meselesi değil bu ama uğraşan insanlar öldü diye bu adama saygı duymamak yanlış. bir insanın hayatı bir başkasından üstün değil asla. mehmet pişkin de emek vermeden bu duruma gelebilecek biri değildi. kolay değil yani okuduğu okul da yönetici pozisyonuna gelmesi de.

küçük bir noktayı da söyleyip bitireyim. her zaman daha iyisi diye bir şey yok. her şey bir noktada biter. bunu kabul etmek lazım. her zaman daha iyisi var diye uğraşırsak daha beter hale geliyoruz.
kendinitavuksanankartal kendinitavuksanankartal
1- Herkes bir dava uğruna savaşmak zorunda değil ama savaşan insanların hayattan aldıgı tatmin daha fazla.
2- Ben onu fazlasıyla kabul eden insanların oldugunun var oldugunu anlıyorum konusmasından. Mesele kabul edilip edilmemek değildi. Tatmin olup olmamaktı. Yani aşkı defalarca yaşayan ve kendi deyimiyle partileyen birinin yalnız kaldıgını, kabul edilmeyip dışlandıgını düşünmek bana yanlış geliyor.

3- Eğer ben bugun bir yerlere gelebilmişsem emeğim sayesindedir. Zaten entry'mi okuyup yorum yazmıştınız. Mehmet fazla dağıttıgı ve toparlayacak motivasyon kaynağı olmadıgı için bırakmayı seçti.

4- Saygı meselesi subjektif, benim hayat görüşüme göre Mehmet'in yaşadıgı hayat anlamdan yoksun. Yaşamaya devam edip , kendini toparlayıp bana farklı bir hikaye anlatsaydı saygı duyabilirdim ama zevkin peşinde kendini tüketip bunları da herkesin gözüne sokarak gitmesi kendi açımdan değersiz bulmama sebep oldu.


siyah anka siyah anka
1- insanların yaşayışını umursamayı bırakmamız lazım bu noktada. dediğim gibi bilemeyiz insanların hayatını ki orada da görünenden fazlası var.

2- arada bir cümle söylüyor. bunun olduğunu düşünmüyorum o yüzden.

3- onun emek vermediğini göstermez. emek vermeden o kadar yükselemezsiniz.

4- saygı subjektif değildir. saygı göstermek ve duyma zorunda olduğumuz bir şey. kişiye göre de değişmez.

dünya kendimizin etrafına dönmüyor. hepimizin hayatı ciddi şekilde farklılık göstermiyor. bir insanın emek göstermesi de onu değerli kılan şey değil bence. bu yüzden ölen insan hakkında sırf zengin diye ona nefret duymak ve saygısızlık yapmak bana göre yanlış bir şey. hayatın anlamı konusunda da hepimiz farklı görüşteyiz. sizin için emek vermektir benim başka bir şey mesela. o yüzden birbirimize saygı duymak zorundayız.

tabi saygı konusunda cinayet işleyen, tecavüz eden, pedofili sapıkları ayrı kefeye tutuyorum. onların saygı duyulacak gösterilecek tarafı yok.
kendinitavuksanankartal kendinitavuksanankartal
Sohbetimizi bu noktada bitirmeyi teklif ediyorum. Belli ki hayata çok farklı pencelerden baktıgımız için temel noktalarda farklılıklarımız var.



siyah anka siyah anka
olur :) farklılıklar güzel bence :) teşekkür ederim tartışma için :)

starfield

kendinitavuksanankartal
Bethesta'nın yeni uzay oyunu.

Beklenti çok yüksek tutuldu, haliyle de bu yüksek beklenti karşılanamadı.
10bin gezegen muhabbeti heyecan uyandırsa da belli başlı gezegenler dışındakilerin otomatik doldurma sistemi ile yaratılmasından ötürü bir süre sonra aynı gezegenin farklı varyasyonları ile karşılayorsunuz.

Ama insanların en çok şikayet ettiği nokta gezegenlere uzay gemisi ile inememek-çıkamamak oldu. Gideceğiniz her yere Fast travel ile ışınlanıyorsunuz. Böyle olunca uzayda olmanın bir anlamı kalmıyor. Uzay ayrı bir oyunmuş gibi savaş alanı halinde kalıyor.

Genel görüşler bu şekilde olsa da benim açımdan starfield teknik sıkıntılarını bir kenara koyarsak oldukça tatmin edici bir deneyim oldu. Uzay bilindiği üzere çogunlukla boş bir yer.Canlılık çok çok nadir. Bu nedenle medeniyetin dışına çıktıgımda boş gezegenlerdeki yalnızlık duygusunu sevdim. Bethesda oyunu olmasından mütevellit görevler de insanı yormayan ve skyrim tadındaydı.Korsan gemileri ile savaşmak zevkliydi.

Companion sistemi de bir RPG oyununda aradıgım ilk özellik. Burada mürettebat kurmak gemi içinde dolaşmayı da zevkli kılıyor.


starfield
starfield
starfield
starfield
starfield
starfield
starfield
starfield
starfield

dua

kendinitavuksanankartal
Hitit Duası

(bkz: Hititler)

Tanrım,
Beni yavaşlat.
Aklımı sakinleştirerek kalbimi dinlendir…
Zamanın sonsuzluğunu göstererek bu telaşlı hızımı dengele…
Günün karmaşası içinde bana sonsuza kadar yaşayacak tepelerin
sükunetini ver .
Sinirlerim ve kaslarımdaki gerginligi, belleğimde yaşayan akarsuların
melodisiyle yıka, götür.
Uykunun o büyüleyici ve iyileştirici gücünü duymama yardımcı ol…
Anlık zevkleri yaşayabilme sanatını öğret; bir çiçeğe bakmak için
yavaşlamayı, güzel bir köpek ya da kediyi okşamak için durmayı, güzel bir
kitaptan birkaç satır okumayı, balık avlayabilmeyi, hülyalara
dalabilmeyi öğret…
Her gün bana kaplumbağa ve tavşanın masalını hatırlat.
Hatırlat ki yarışı her zaman hızlı koşanın bitirmediğini, yaşamda hızı
arttırmaktan çok daha önemli şeyler olduğunu bileyim…
Heybetli meşe ağacının dallarından yukarıya doğru bakmamı sağla.
Bakıp göreyim ki, onun böyle güçlü ve büyük olması yavaş ve iyi
büyümesine bağlıdır…
Beni yavaşlat Tanrım ve köklerimi yaşam toprağının kalıcı değerlerine
doğru göndermeme yardım et.
Yardım et ki, kaderimin yıldızlarına doğru daha olgun ve daha sağlıklı
olarak yükseleyim.
Ve hepsinden önemlisi…
Tanrım,
Bana değiştirebileceğim şeyleri değiştirmek için CESARET,
Değiştiremeyeceğim şeyleri kabul etmek için SABIR,
İkisi arasındaki farkı bilmek için AKIL ve
Beni aşkın körlüğünden ve yalanlarından koruyacak DOSTLAR ver…
2 /

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol